31 Ocak 2011 Pazartesi

270-YOLUMUZ ATAYOLU.

OSMANTÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

İzmir;31 Ocak 2011.

YOLUMUZ ATAYOLU!

Biz Yiğit oğlu Yiğit, yüreği sevgi dolu;

Hak olan Halkımızın bükülmez çelik kolu.

Biz Yiğit oğlu Yiğit, kırk soyu Türkle dolu;

Dört köşeyi tutsa da çıkarın Köpekleri;

Yolumuzdan dönmeyiz, YOLUMUZ ATAYOLU

30 Ocak 2011 Pazar

269-BU ZİLLETTE İKTİDAR DA VAR.

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;22 Aralık 2010.
BU ZİLLETTE İKTİDAR DA VAR!
“Kürt Meclisi Diyarbakır’da_Amit’te!” toplanarak, özel meclis, özel bayrak ve özel ordu kurma kararını aldı!”Sözlü ve yazılı basın!
Atatürk devrimini yok sayarak Osmanlı dönemine gitme girişimleri sonuçlarını vermek üzeredir. Osmanlı dönemini sayıklamak ihanetin eseridir ve bölünüp te parçalanmanın kabulüdür. Aşağıda anlatacağım olayda, Osmanlı hükümeti ihanetin dışında kalmıştı. Dış güçler ve içerideki hainler Yunan ayaklanmasını başlatarak Osmanlı Devletini zilletin ve utancın içersine itmişlerdi. Bu sefer de aynı oyun Anadolu’da ayni ile oynanmaktadır. Sonuç, hiç te üzünülmesin SEVR’E varmak üzeredir. Kısaca anlatacağım olay Yunan ayaklanmasıdır.
14 Temmuz 1789 tarihinde başlamış olan Büyük Fransız İhtilali, Osmanlılar hariç, tüm ulusların uyanmalarını sağlamıştır. Bu hareketlenmede, PAPAZLAR ÖNAYAK OLMUŞLARDIR! Osmanlı devletinde ve Müslüman ülkelerinde DİN ADAMLARI halkın uyuşarak köleleşmelerini sağlamışlardır. Bugünde aynı uyutmanın ve maskaralığın öncülüğünü yapmaktadırlar. Osmanlı egemenliğinde bulunan ulusların eğitim aydınlanmasını PAPAZLAR tüm uluslarının bireylerine taşımışlardır.1787 senesinde, başlarında bir ulusal Ozan ve bir Kadın olan Yunan ayaklanması dağa çıkmakla başlamıştır. O zaman Yunanistan’ın nüfusu (150.000) kişiden ibaretti. Önce bir Yunan bayrağı ve on maddelik bir ulusal hedef planı kabul edilmişti.
Yunanlı hayranlığını Eski Atina kültürü yaratmıştı. Şair Byron Yunan hayranlığının bayraktarlığına soyunmuştu. Çarlık Rusya, İngiltere ve Fransa her alanda Yunan asilerine yardım ediyordu. Rus Çarının General Rütbesindeki Yaveri Aleksandr İpsilanti de bir Rumdu. Bu Yaver, Çarın desteği ile 1814 senesinde, Odesa’da “Filik’i Eterya” adlı bir Örgüt kurmuştu. Sonraları bu örgütün adı “ETNİK’İ ETERYA”’YA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR.

28 Ocak 2011 Cuma

268-BİR SEN KAL DÜNYA'DA BİR DE BEN.

OSMAN TÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

İzmir;28 Ocak 2011.

BİR SEN KAL DÜNYADA BİR DE BEN!

Tüm arzular, duvarlar, duvarlar arkasında;

Tüm istekler derin, depderin bir kuyuda;

Sap Sağır.

Yasaklanmış insanlık, tüm insanlık adına;

Tüm insanlar masallar ötesinde uykuda.

Bir yığın safsata, bir yığın gurur,

Namuslar delik kutu, vicdanlarsa sap sağır.

Bir Atom, bir Hidrojen, bir de Nötron bombası;

Derin bir sessizlik, derin bir huzur.

Yok olsun aldatanlar, sürekli aldananlar;

Yok olsun bütün bunlar.

Bir SEN kal dünya’da, bir de BEN kalayım;

Kardeşimiz tüm kuşlar, dostumuz tüm hayvanlar.

Ne Şeytan olsun aramızda, ne Melek Tavus kuşu.

Ben Âdemin olayım, sen de ol İnsan Havvam;

Aramıza girmesin o iğrenç kızıl elma.

Bir düzen kuralım insanca yaşamaktan;

Ne kız Kardeş uğruna kardeş, kardeşi vursun;

Bir düzen kuralım ki insanca yaşamaktan,

Ulu bir çınar gibi uludukça ulusun.

27 Ocak 2011 Perşembe

268-BİR TEMEL FIKRASI.

OSMANTURKOGUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

İzmir;27 Ocak 2011.

BİR TEMEL FIKRASI.

Loto’nun en büyük ikramiyesini kazanan Temel,21 yaşındaki Turmuş’un Güzel Kızı Fadime ile yıldırım nikâhı ile evlenerek, özel bir araçla Side’nin yolunu tutmuş. Denize bakan geniş bir daireye yerleşmişler. Yerli bir aşk dizisini seyrettikten sonra, sıra yatmağa geldiğinde; Temel Fadime’ye:

“Arkamızı dönerek soyunalım!” Demiş. Sırt, sırta dönerek soyunmaya başlamışlar. Temel, gömleğini ve donunu çıkartmış; Fadime bavulu açtığında Mor renkli kumaşlardan seçmiş olduğu tüm gece kıyafetlerinin ütülenmediğini görerek, Anasına çok sinirlenmiş ve yüksek sesle:

“Şunlara bak; Mosmor ve bumburuşuk!”Diye bağırınca; Temel daha yüksek bir sesle:

“Neye bakıyorsun, utanmaz karı!”Demiş ve yatak odasını da terk etmiş.

267-ULUSAL KONGRELERİMİZ KUTSALDIR.

         OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@hotmail.com
         Çeşmealtı; 19 Haziran 2010.

                   ULUSAL KONGRELERİMİZ,
         TOPLUMSAL SÖZLEŞMELERİMİZDİR;
                          KUTSALDIR!
         Ülkemizde Kara ses adıyla ünlenen ve bugün de Erzurum mezarlığında, görkemli mezarında yatmakta olan, Cemalettin Kaplan; 1970’li yıllarda, az kalsın Diyanet İşleri Başkanımız olacaktı.
         Yönetimin ve askerin gözüne girmek için, bir de Süleymancılar aleyhinde bildiri yayımlamıştı! Ama bir maddesi olduğu gibi bırakılmış ve yorumlanmamıştı!
         Süleymancıların 1967 senesinde yayımlamış oldukları ”İnanacağımız Esaslar!” adlı bildirinin en can alıcı noktasına dokunulmamıştı:” Bu önemli! Madde, Halife ile ilgiliydi:
         “HALİFESİ OLMAYAN ÜLKEDE CUMA NAMAZI KILINAMAZ!”
         Müslümanların kurmuş olduğu bağımsız devletlerde birer de Halife olduğunda siz seyreyleyin gümbürtüyü!
Tarih boyunca, uğruna en çok kan dökülen makam, ”HALİFELİK-HİLAFET”-makamı olmuştu.

266-BİRLİK VE BERABERLİK-2

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;29 Kasım 2009.
BİRLİK VE BERABERLİK!
AMA NEREDE?*2,
Efendim; Büyük Türk Büyüklerinin yaşamlarına ve yıllar boyu, bıkmadan ve dahi usanmadan ve ANAYASAMIZI DA yok farz ederek, vermiş oldukları beyanatlarından,sosyal yelpazedeki, sıra dışı, yerlerini gayetle de net bir şekilde biliyorum.Yalınız; son günlerde, krizden midir, yoksa keriz yerine konulmamızdan mıdır, nedir; aklım karıştı.Kendilerine danışmaya karar verdim!
Önce, Tanrı kelamı gibi kabul ettiğim Anayasamızın âmir hükümlerini vermek istiyorum:
*Cumhurbaşkanı Seçimi.
“Madde 102.Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır.”550Milletvekilinin2/3’ü=367 Milletvekili eder. Bu bir?
*8.Anayasa Mahkemesinin kararları.
“Madde 153-(Son fıkra)Anayasa Mahkemesi kararları resmi gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”Bir de Cumhurbaşkanı and içmesini okuyalım:

265- YİNE SANA TAPARDIM!

          OSMANTÜRKOĞUZ                                                                             osmanturkoguz@Hotmail.com                            
           Çeşmealtı; 03 Ağustos 2008

                          YİNE SANA TAPARDIM.
                   Yaşasaydım Karacaoğlan çağında,
                   Âşık olur, diyar, diyar gezerdim.
                   Yaşasaydın Cennet İrem Bağında,
                   Varlığını hisseder, yine seni severdim.
                   Çiçek olsan, arın olur gelirdim,
                   Ölüm olsan, seni yaşam bilirdim.
                   Tabip olsan, hastan olur gelirdim;
                   Göz kırpmadan bıçağına yatardım.
                   Balık olsan, sana deniz olurdum,
                   Yangın olsan, koynuna sokulurdum.
                   Yolcu olsan, yol olur serilirdim,
                   Çarmıh olsan üstüne gerilirdim.
                   Yağmur olsan, toprağına yağardım,
                   Yıldız olsam gözlerine ağardım.
                   Özleminle hep ağladım, sarardım,
                   Kıyamette yine sana gelirdim.
                   Irmak olsam yine sana akardım;
                   Orman olsan, ateş olur yakardım;
                   Güneş olsan göz kırpmadan bakardım;
                   Tanrı olsam, yine SANA tapardım.
                               
                            
                  
                  

                                                         

264-kul olmak.



                                 KUL, KÖLE OLMAK!

                   Beni aldın, götürdün, tanrıların katına;
                   İçimde ırmakları büyüttün deniz ettin.
                   BEN; Tanrıma tapardım, SENSİZ gecelerimde;
                   Sonunda beni buldun, BENİ kul, köle ettin.
                   Mutluluğu SENİNLE, yalnız SENİNLE buldum;
                   Tanrıma kul iken de BEN, SANA gizli tapardım.
                  
                  
                  
                  

263-SENDE YAŞAMAK

                  SENDE YAŞAMAK!

         Boğa burcumdur benim, mavi renkse huzurum;
         Diğer renkler de güzel, mavi renkse gururum!
         Deniz Mavi, Gök Mavi, duvarımda renk mavi;
         Denizde balıkları, Gökte kuşu kıskanırım.
         Ellerimde ellerin, elimi kıskanırım;
         Gözlerimde gözlerin, gözümü kıskanırım.
         Dudağından öperken, dudağı kıskanırım.
         Göğüslerin sübyende, sütyeni kıskanırım;
         Aynaya bakma sakın, aynayı kıskanırım.
         Seninle bir olunca, kendimi kıskanırım.
         Kendi kendimi vurup, yine SENDE yaşarım.
                                     
        
        
        

262--NE BİZANS'A MELEKLER İNDİ,NE DE BİZE İNER!

OSMAN TÜRKOĞUZ
osmanturkoguz@hotmail.com
İzmir;03 Ocak 2010.

NE BİZANSA MELEK GELDİ; NE DE SİZE GELİR!
“Hitler, çok sevilen iki Alman Generalini, eşleri ile birlikte öldürttü. Polonya sınırındaki bir kasabada; Polonya ordusu silah ve teçhizatını kuşandırmış olduğu mahkûmları öldürterek; Polonya’nın üzerine attı. Adı, Alman Genelkurmay başkanının adına benzeyen bir homoseksüel emekli yarbayı Göring’e öldürterek, Alman Genelkurmay Başkanını lekeleyip emekli etti ve bilinen sona ulaştı!” ”Alman polisinin üçte ikisini atarak Nazi yanlılarını polis ve Gestapo yaptı. Ernest Roem’ü de öldürdü, SA’lARI, SS’LERE KATTI. Orduyu kuzuya çevirdi!”William I.Shırer, Nazi İmparatorluğu,3 cilt.
Tarihten ders alınsaydı, ruh hastalarına iktidarlar teslim edilmezdi. Bendeniz; Amerikan özel Kuvvetlere mensup yeşil berelilerle komando kursu gördüm.Eski metotlarda beyin yıkamayı da öğretmişlerdi.Fiziksel işkencelerle dayalı komünist Çin metotlarını da öğrenmiştik.Amerika bu işi daha ince bir ayara sokmuştur..Stalin’in tavuklarına uyguladığı metotları kalkınamamış,Üniter yapıdaki devletlerin halkına, dahili bedhahların da yardımı ile uygulamaya koymuştur.Hayatın her evresinde ŞOK!Maymundan bir üst seviyeye getirilen, ne düşünebilen ne de eylem yapabilen bir toplum yaratılarak SONUCA ulaşabilmek!Hiç merak etmeyiniz, planlanan oyun budur.

260-LANET OLSUN,KARANLIĞA,YOBAZA!

OSMAN TÜRKOĞUZ
osmanturkoguz@hotmail.com
Çeşmealtı;13 Temmuz 2009.

LÂNET OLSUN KARANLIĞA, YOBAZA!
Çalar, çarpar ve de yer, BANKA ve KİT demeden,
Sonra kahraman olur, meydanlarda şahlanır,
Bu politik çıkardır, çağ dışılık demeden.
Baba yer, oğul da yer Torun, Torba çöplenir,
Çalmaya dağ dayanmaz, hazinemiz diplenir.
Yurt içinde ziyafet, yurt dışında ziyafet;
Gece ayrı kıyafet, gündüz ayrı kıyafet.
Potur, mintan üstüne varsak moda kravat,
CUMHURİYET’E söver, çağdışı birkaç gavvat.
Elinde yüzlük tespih, uluorta zikirler,
ATATÜRK’E düşmandır, bu kapkara fikirler.
Hırsızlık zincirinin bir ucu da Mecliste,
Zincirin baklaları, haram, maram her işte.
Bir tarafta oğullar, bir tarafta ENİŞTE,
Parmağı her çıkarda, aklı kirli her işte.
Altlarında BMV, kaçak giren MERSEDES,
Bu yolun yolcuları, yalan söyler kesinkes.
Kaşkol, kravat VERSAK, çıkar kirli bir zincir;
Her bakla kirli işte, bir ucu dışarıda,
Bir ucu içeride, bir ucu da Mecliste.
Yer babam yer, yer babam yer Enişte;
Bitecek Devletimiz, bitecek bu gidişle.
Kırkbir sene çalışır, sade emekli olur,
Gecenin kör böğründe, BANKALARIN önünde,
Maaş kuyruklarında ölürler birer, birer,
Sırtında çağ taşıyan YAŞLILAR, EMEKLİLER.
Bir saatin içinde, KIYAK EMEKLİ olur
Saltanata özenen BİZİM KIRK HARAMİLER!
Millet ekmek bulamaz, hac sayısı yirmi beş,
Yiyip, içmek bedava, uçak, araç hep beleş.
Kitap ile aldatır, her gün günaha girer,
Halkı kandırmak için bin bir yalanlar söyler,
Öyle alçak, düzenbaz bizim kırk Haramiler.
Avro ve Dolar toplarlar, TÜRK PARASINI yerler,
Ellere kâfir derler, her gün küfre girerler,
Ankara’da bezlenip, Ciddelere giderler,
Milleti aldatmaya, ORTAÇAĞ’A varmaya,
Ellerinde tespihle, yemin kasem ederler,
ÇAĞ DIŞINDA YAŞAYAN, BİZİM KIRK HARAMİLER!
Beyaz bezler sararlar, haram kokan tenine,
Hacılar dolandırır, fırsat geçse eline.
İhanet tespih olmuş, dua olmuş dilinde.
İran rüyası görür, Arabistan çölünde.
Geç kalmadan uyansak, çağdaş karara varsak,
Çağımızı kurtarsak, ATATÜRK’ÜN GÖNLÜNDE.
Ps:” Değişmez öfkeler, kinler, inanlar,
İnsan aynı,soyan aynı,düş aynı.
Ölsen de, kalsan da kim duyar, dinler?
Elde kitap,aldatanlar hep aynı”.

259-GUİNNES ADAYIMIZ!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@hotmail.com
         İzmir; 27 Ocak 2011.

GUİNNESS REKORLAR KİTABINA BENİM ADAYIM!

Dünya üzerindeki geçmiş ve günümüzdeki tüm liderlerin hayatlarını inceledim.
Zayıfı var, Korkağı, Hırsızı, Hırlısı, Cesuru, Haini, Merhametlisi, Gaddarı, Kadın ve başka şey düşkünleri de var.
Türkiye Cumhuriyetinin gününe geldim; durdum ve irkildim: Öyle bir Başbakanımız var ki, ”NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR!”
1*-Kendi Ordusu ve Tüm Komuta kademesiyle Kavgalı,
2*-Yargıtay la ve Yargıtay Başkanı ile de Kavgalı,
3*-Danıştay ile de baştan beri Kavgalı,
4*Askeri Yüksek İdari Mahkemesiyle de Kavgalı,
5*-Askeri Mahkemelerle de oldum olası Kavgalı,
6*-Siyasi Partilerimizle de Kavgalı ve de Dargın,
7*-Tüsiat, Müsait! Ve Sosyal yardım kuruluşları ile de Kavgalı-Allah için, Deniz Feneri, Kom basan ve Para basanlarla barışık-
8*-Araplarla, İran ile Hizbullah ile ve USA ile sürekli barışık,
9*-Yegâne Teknik ve Bilimsel güç İsrail ile de bazılarının hatırı için sürekli kavgalı,
10*-Türk ve Türkçe ile Atatürk devrimlerine ezelden beri kavgalı,
11*-Demokratik, laik ve Sosyal Hukuk Devletinin Atatürkçü anayasası ile de baştan beri kavgalı,
12*-Başı açık ve Çağdaş Hanımlarımızla Ezelden beri kavgalı,
13*-Atatürk’ün yaratmış olduğu eserlerin satılmasına karşı çıkanlarla da hatır için Kavgalı,
14*-Anayasamızın Kırmızıçizgili ilk maddelerinin ruhu ile de Kavgalı,
15*-Uzatmayalım; eski söylemlerine ters söylemleri Kızgın bir ruh hali ile söylediğinden kendisi ile bile kavgalı.
Son günlerde, uluslar arası ödüller almakta. Ve hatta Kavgalı ve de dargın olduğu Yahudilerden bile ödül almada. Bendeniz düşündüm ve dahi taşındım: Bu ödüller unutulur giderler.
Dünyamızda bir eşi bulunmayan bu Kavgalı halini tam teşekküllü bir asker hastanesinden tespit ettirerek, GUİNNESS REKORLAR KİTABINA KAYDETTİRMEK İÇİN SAYIN DAVUTOĞLU’NU GÖREVLENDİRSEK.
Yarının Türk insanı da bizleri kimler yönetmiş öğrenmiş olurdu, deyom da.



26 Ocak 2011 Çarşamba

258-BİR ÇİFT GÖZ OLMAK

OSMAN TÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

Çeşmealtı; 22 Mayıs 2010.

BİR ÇİFT GÖZ OLMAK!

SENİNLE BEN,

Bir çift göz gibiyiz;

Aynı özlemlerle ağlayan,

Aynı sevinçlerle gülen.

Bir çift göz gibiyiz hep ileriye bakan.

Yan yanayız, Birimiz kahverengi,

Birimiz de yeşil,

Üzülünce pusluyuz, sevinince ışıl, ışıl.

Birbirimizi hiç görmeden;

Birlikte güleriz, birlikte ağlarız;

Hep umutla güleriz, hep umutla çağlarız.

Yan, yana olsak ta ayrı düşmek

Kaderimizdir bu ikimizin,

Yan, yana olmak mutluluğumuzdur bizim.

256-SENMANIN OLMUŞUM.

OSMAN TÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

Çeşmealtı; 11.Haziran.2009.

SENMANIN OLMUŞUM.

Dünya bir hastane, türlü, çeşit insan var;

Sigaracıdır kimi, kimisi eroinman.

Kimisi de morfinman.

Sanatkârdır kimisi! Bu yüzden Kokainman!

SENMANINI duydun mu, ÖMRÜMÜN BİR TANESİ?

Ben seni içiyorum, ben seni çekiyorum;

Sana alıştım ben de, SENMANIN olup, çıktım.

ÖLSEM DE SENMANINIM, KALSAM DA SENMANIN!

255-SENMANLIK ÜZERİNE SERENAT.

OSMMAN TÜRKOĞUZ
Çeşmealtı; 22 Haziran 2009-Tarihine dikkat.
                           

SENMANLIK ÜZERİNE SERENAT!

SENMANLIK üzerine biraz konuşmam gerektiğine karar verdim.
Eroin içenler, Eroinman; Kokain içenler, Kokainman; Sigara içenler de ‘Keş’ oluyorlar ve tedavileri yıllarca sürüyor.
Bu keyif verici maddeleri kullanmaya alışanlar, önce servetlerini, sonra da kişiliklerini yitiriyorlar. Bu maddelere ulaşmak için, neleri var, neleri yok satıyorlar. Kanlarını satıyorlar, sonunda da kendilerini satıyorlar. Amma, ölümden de çok korkuyorlar.
Uzun süren meslek yaşantımda gözlemlediğim sayısız olay oldu. Cenevre’de, B.M’DE KEYİF VERİCİ, ”BARBİTÜRÜK”, maddelerin kursunu gördüm.
Manisa İl J. Alay Komutanı iken de akıl hastanesinde birçok olaya tanık olduğum gibi; Sayın Ahmet Avcı da tanık oldu.
Sonraları da acı gözlemlerim oldu.
Bakıyordum; ruhun ve beyinin bir maddeye kilitlenmesini gözlemliyordum. Bir maddeye ve bir hedefe kilitlenmek; yalancı mutluluğa ve kendinden kaçışa kilitlenmek! Toplumla uyuşamamaya kilitlenmek. Ya, birisini ölesiye sevmek.

254-SAVUNMAMDIR.

                   OSMAN TÜRKOĞUZ
                   osmanturkoguz@hotmail.com
                   İzmir;14 Ocak 2010.Tarihine dikkat.    

                            SAYIN SİLİ HAN’IM EFENDİM;

         Kesinlikle bir tartışma yaratarak, KALEM KAVGASINA girme niyetim yoktur ve dahi olamaz da.
Bendeniz, kendimi değil de dayanmış olduğum, bendenizi söz konusu yazımı yazmaya ve utanmadan yaymaya iten bulgularımı arz etmek durumundayım.
Yalınız size peşinen söylemeliyim: Konu o kadar derin ki, neresinden ve nasıl başlayacağıma da karar vermiş değilim. Ama bir yerinden başlamak gerekir.
Önce, bir hususu açıklığa kavuşturmam gerekeceğine karar verdim: ECE, KRALİÇE VE GÜZEL demektir.
Benim köyümde en çok kullanılan bir kelimedir: Yapma ECEM, gel ECEM, ECEM benim gibi.
Evimizin oturma odasının penceresine, her sabah, gelen iki kumruya da seslenme sözümüz: ‘Geldiniz mi ECEM’DİR!

253-DOĞRU SÖZE NE DENİR?

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir; 26 Ocak 2011.
DOĞRU SÖZE NE DENİR!
Adaletten Kaçanlar Siyasi Partimizden bir Sayın Vekil Milleti, Eydirmiş ki:
“Sayın Recep Tayyip Erdoğan da, ATATÜRK gibi Türkiye’yi kurtarmıştır!”He Valla, Çok Doğri sülemiştir Arz edeyim:
*Atatürk, Türkiye’yi Düşman ordularından kurtarmıştı. Sayın Bay Recep Bey de, Türkiye’yi Türk Silahlı Kuvvetlerinden kurtarmıştır!
*Atatürk, Yüce İslam Dinini Hurafelerden ve Sömürücülerden kurtarmıştı. Sayın Bay Recep Bey de, Hurafeleri ve Din Sömürücülerini ATATÜRK’TEN kurtarmıştır.
*Atatürk, Türkçeyi diğer dillerin boyunduruğundan kurtarmıştı. Sayın Recep Bey de, Türk Milletini Türkçeden kurtarmıştır.
*Atatürk her türlü üretim araç ve gereçlerini ve toprak işgallerini Yabancılardan kurtarmıştı. Sayın Recep Bey de, her türlü üretim araç ve gereçlerini ve türlü çeşit toprakları Türk Milletinden kurtarmıştır.
Sayın Bay Recep Bey, Deniz Fenercilerini, Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisine sığınan Sanıkları, Devlet ihalesine giren Tanıdıklar ve tüm yakınlarını kurtarmıştır.

25 Ocak 2011 Salı

252-BİR ŞEHİRDE YAŞAMAK

OSMAN TÜRK OĞUZ
Çeşmealtı;25Mayıs2009

Bir şehirde yaşamak, en acıklı öyküyü,
Yaşanmış sevdaların en güzeli, büyüğü.
Aynı Güneşi görmek, aynı bulut altından;
Solgun ışıklarından Ay’ı arayıp, bulmak,
Bir şehirde olup ta, beraber olamamak.
Bir caddenin ucunda karşılıklı durup ta,
Aynı ıslak rüzgârı saçlarında duyarak,
Aynı ortak türküyü söyleyip, duyamamak.
Yaşam mı bunun adı, eziyet mi, sen söyle.
Bu acıklı halimiz sürüp, gider mi böyle!
Yüreğim sende atar, ayrı olsam da inan,
Seninle olmak için, sen de benim gibi yan.
Bin Mushaf olmuş adın, anıyor, anıyorum,
Kır yasak zincirini, yandırma duman, duman.
Sensiz yaşam cehennem, yanıyor, yanıyorum,
Dua yaptım adını, hep SENİ anıyorum.

251-AKSİ İLE KANIT

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;06 Aralık 2010.
                                     SİNON, CONTRAİRE,
                              AU CONTRAİRE. ( AKSİYLE SABİT!).
                           “ İsviçre’de bir Allah kuruşum yok!”
                             Sayın Recep Tayyip Erdoğan.
                              “AKSİ!” VAROLANLAR, KULLARIN KURUŞLARINDAN MI?
“Korkutma esasına dayanan davranış kuralları(ETİK)bir erdem olmadıktan başka güvene de uygun değildir.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal,1924,Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
“Hiçbir ulus yoktur ki ETİK esaslarına dayanmadan yükselebilsin.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c.2s.4.
“Etik kutsaldır; çünkü aynı kıymette eşi yoktur ve başka hiçbir kıymetle ölçülemez.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri,”Atatürk Araştırma Merkezi, s.218.
“Ulusal davranış kuralları(ETİK),ulusal esaslarla ve özgür düşüncelerle beslenmeli ve destek olunmalıdır.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal,25 Ağustos 1924,Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.
Hayatımda hiç param olmadı; bu nedenle de hiç eziklik duymadım. Hiçbir hediye almadım ve hiçbir kimse de rüşvet bile teklif edemedi. Her görevimde İTA ÂMİRLİĞİ DE YAPTIM. Konya Jandarma Bölge Komutanı bir jandarma Generali olduğu halde; Bölge komutanlığı dâhil,(8) il jandarma alay komutanlığı,(59)ilçe jandarma bölük komutanlığı ve (450)Bucak ve köy jandarma komutanlıklarının da ita âmirliği görevini büyük bir onurla yürüttüm. Emrimde Satın Alma ve dahi Emanet Komisyonları vardı.

250-lütfen altemur kılıç

OSMAN TÜRKOĞUZ
Çeşmealtı;19 Eylül 2010.
LÜTFEN ALTEMUR KILIÇ!
Politikacılar gelecek seçimleri; devlet adamları da gelecek nesilleri düşünürler!”
Prof.Dr. Maurice Duverger.
“Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmazlarsa, o ülkede kurtuluş umudu yoktur!”
İsmet İnönü.
“Başkaları tarafından kurtarılmayı yalınız köleler bekler!” Romalı bir bilgin.
İlgi: ŞEKERSİZ VE BABASIZ BIRAKMAK. Ostüzü.
Blog adresim:http://osmanturkoguz.blogspot.com/
27 Ekim 1957 genel seçimleri çok sert ve çok ta tedirgin bir hava içersinde cereyan etmişti. Başvekil Adnan Menderes’in:”Tanrı, bir daha 27 Ekim gecesini yaşatmasın!” Dediği söylenmişti.1954 senesinden sonra; ekonomi ve sosyal yapımız iyice bozulmuş, başvekil Adnan menderes te daha fena bozulmuştu.1955 senesinde; kendisini çok sıkıştıran Demokrat Partisi Meclis grubunda; yelkenlerini milletvekillerine indirmişti:
“Siz o kadar güçlüsünün ki; isterseniz Hilafeti bile geri getirebilirsiniz!”Demek zorunda kalmıştı.
Rahmetli Osman Bölükbaşının sert ve cesur muhalefeti karşısında, Kırşehir’i ilçe yapmışlardı. Hiç unutmama imk3an olmayan bir durum da;27 Ekim 1957 Genel seçim günü seçim sonuçları saat 1430’dan itibaren Türkiye radyolarından ilan edilmeye başlanmıştı. Bir yandan da, Devletin Radyosunda saatlerce süren “VATAN CEPHESİ” ilanları ve Demokrat Partiye iltihaklar okunmaktaydı. Atlas Okyanustaki bir gemiden verilmiş olan Vatan Cephesine geçiş mesajı üzerine rahmetli Prof.Dr. Turhan Fevzioğlu’nun uyarısı üzerine, anılan gemide yapılan aramada çok sayıda kaçak eşya ele geçirilmişti!

249- BİN YILLIK SEVDA!

         OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@hotmail.com                               
         İzmir;11 Mayıs 2009–1995 Mersin

                                  BİN YILLIK SEVDA!
                                                        “Zaman farkı koyana bin lânet.”


                  VE SEN, EY GÜZEL,
                   DÜNYAMIZA İNİP, GELEN;
                   BİN BAHARDAN, BİN YAZDAN,
                   VE SEN,
                   KESİLEN KRİSTAL AYNA GİBİ,
                   GÜLÜŞÜ GÜLBAHAR,
                   ENDAMI SELVİ OLAN.
                   VE BİR IŞIK, NASIL SÜZÜLÜRSE CAMDAN,
                   GÜNEŞ NASIL DOĞARSA, UFUKTAN,           TANDAN
                   ÖYLESİNE SÜZÜLÜP, DOĞUYORSUN,
                   ESKİ RÜYALARDAN, GÖZBEBEKLERİME,
                   ESKİ ZAMANLARDAN.
                   VE BİR TÜL PERDE, NASIL KIVRILIRSA,
                   IŞIKTAN VE RÜZGÂRDAN;
                   ÖYLE GİRİYORSUN ODAMA,
                                      BİN ASALET,
                                                               BİN İŞVE,
                                                        VE BİN NAZDAN.
                   BAŞIM UĞULDIYOR, GÖZLERİM KARARIYOR,
                   BİR EVRENDEN, BİN EVRENE GEÇİYORUM,
                   SENİ GÖRDÜĞÜMDE BİN HAZDAN.
                   IŞIKLAR GETİRİYORSUN DÜNYAMA,
                   KARANLIK DEHLİZLERDEN,                        
                                      KUTUPLARDAN,
                                               AYAZDAN.
                   TÜM YARASALARIMI ALIP, BİRER, BİRER,
                   GÜVERCİN EDİYORSUN, PIRIL, PIRIL BEYAZDAN.
                    BİR GÖKTAŞI YANIYOR, SEMADA SANKİ
                   YÜZÜNDEKİ IŞILTIYLA GİRİYORSUN DÜNYAMA,
                   BİN KAPILI HAZDAN.
                   VE ÇIKIP TA GİDİYORSUN,
                   GÖKTAŞI GİBİ YANAN BENİM;
                   DÖN DE BİR BAK, PEŞİN SIRA BİN HAZDAN.
                   VE SONRA, SEVDALI BAŞIN, HÜZÜNLÜ YÜZÜN,
                   BULUTLAR ARKASINDAN ÇIKAN GÜNEŞ,
                   AYDINLANIYOR EVRENİM, AYDINLIĞA BİN EŞ.
                   KIRK SENEDİR DÜŞTE GÖREMEDİĞİM,
                   SENİ GÖRDÜĞÜMDE SORUYORUM.
                   DÜŞTE MİYİM; CENNETTE MİYİM?
                   MÜMKÜN DEĞİLDİR SENİN, CENNETTE OLMAN!
                   YA KAPARDI MÜMİNLER SENİ,
                   YA DA BIRAKIR HAVVAYI ÂDEM.

                   VE MERYEM TANRISINDAN OLURDU.
                   VE BEN, BEŞ DÜŞMAN SAHİBİ OLURDUM,
                   DÜŞLERİNDE BİLE SENİ GÖREMEYEN ADAM
                   VE SEN,
                   PEŞİNDE YÜZBİN SEVDALI DOLANAN,
                   ARMAĞANSIN AYDINLIĞA, NİCE BİN BAHARDAN,
                                                                           NİCE BİN YAZDAN.
                   VE EY GÜZELLİK VE EY IŞIK, BENİMSİN SEN,
                   SENİ BEKLİYORDUM BEN, BİN YILLIK SEVDADAN,
                   BİN YILLIK NİYAZDAN.
                  












                  
                  
                  
                  
                  
                  

İzleyiciler

Blog Arşivi