HAYDAR İBADİ KİM?RECEP TAYYİP
ERDOĞAN KİM?!
Tevrat; Süleyman’ın Meselleri 27/Bap:27/.”YARINKİ
GÜNLE ÖVÜNME; ÇÜNKÜ GÜN NE DOĞURACAK BİLMEZSİN.2/KENDİ AĞZIN DEĞİL, SENİ
BAŞKASI ÖVSÜN. KENDİ DUDAKLARIN DEĞİL, BAŞKASI ÖVSÜN3/TAŞ AĞIRDIR, KUM DA BİR
YÜKTÜR. FAKAT SEFİHİN ÖFKESİ İKİSİNDEN DE AĞIRDIR…”S.647.MUSTAFA KEMAL’İ, HALKI
KANDIRABİLMEK İÇİN SONUNDA SAYIN RECEP BİLE ÖVMEKTEDİR…
Sayın Haydar el İbadi; Sayın Bay Recebin
ayarında değildir; çünkü o hiç ayarlanmamış ve su katılmamış SAF ARAP İNSANIDIR…
“Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Irak'taki Türk askeri varlığına yönelik açıklamalarını sürdüren Irak
Başbakanı İbadi'yi sert sözlerle eleştirerek, "Şahsıma hakaretler ediyor.
Sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin,
kalitemde değilsin. Biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Önce
haddini bil," dedi ve ekledi: "Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu
sizlerden talimat alacak kadar kalitesini kaybetmiş değildir."Demek ki
Türkiye Cumhuriyeti’nin Ordusunun KALİTESİNİ KAYBETTİĞİNİ ikrar eriyorsun? Ama
neden ve kimin yüzünden onu da BİZ SÖYLEYELİM: TÜRK, ATATÜRK VE TÜRKİYE
CUMHURİYETİ DÜŞMANLARI YÜZÜNDEN…İBADİ KİM?!RECEP KİM? GÖRELİM:Ama,önce Sayın
Recep Beyimizin dayanmış olduğu argümanları değerlendirelim:
1-Bir
ulusa kan bağı ile bağlı olamayanlar,mutlaka dine
dayanmaktadırlar.”BENİMREFERANSIMMÜSLÜMANLIKTIR?!SN.RECEP Beyimiz…
2-HABİBULLAH’A/ALLAHIN
İPİNE/ SARILIN. DRAGUT ÖZAL.
3-OSMANLIDA, DÖNME VE DEVŞİRMELER, PAŞA OLMUŞ, BEYLERBEYİ, VEZİR VE DAHİ
SADRAZAM OLMUŞ, TÜRK OLAMADIKLARI İÇİNDE TÜRK’E VE TÜRKLÜĞE DÜŞMAN OLARAK
MÜSLÜMANLIĞA SARILMIŞLARDIR… KUYUCU MURAT SADRAZAM OLMUŞ, ÖLDÜRDÜĞÜ TÜRKLERİN
CESETLERİNİ KUYULARA DOLDURMUŞTU. DAMAT RÜSTEM PAŞA SADRAZAM OLMUŞ, YİĞİT
ŞEHZADE MUSTAFAYI ÖLDÜRTMÜŞTÜ… OSMANLI TÜRKLÜKTEN KOPARAK, ÖNCE MÜSLÜMAN SONRA
DA ARAP OLMUŞTU,3 CELLÂTLA TÜRKLERİ ÖLDÜRMEYE BAŞLAMIŞLAR, SONUNDA DA CELLÂT
SAYISINI 73’E ÇIKARTMIŞLARDI…
4-Ulusu
ve mensup olduğu devlet için yaralı bir iş yapamayanlar, ERMİŞ, NEBİ, MEHDİ VE
DAHİ ALLAH SIFATINA SARILARAK HALKI KANDIRIRLAR… İran Şahı Rıza Pehleviyi,
İran’ın başına Allah getirmişti, Humeyni götürdü… Fahişe Eva Peronu ve ondan
sonra gelen İspanyol dansözü de Arjantin’in başına Allah getirmişti, halk götürdü…
İdi Âmini de Uganda’nın başına Allah getirmişti! Uganda halkı,4 karısı ve 22
çocuğu ile kendisini Suudi Arabistan’a yolladı… Bay Recep Tayyip Erdoğan’ı da
Türk halkı seçmişti.İktidara gelince,önce son peygamber olmuştu.Bu vasfını
beğenmedi,bu vasfı vereni de Aydın AKEPE Başkanlığından
azletti…Sonra,Denizliden bir Götkılı çıktı,”Sayın Recep Beyi üzen,Allahı üzmüş
sayılır?! Buyurdu…Sonra daha başka birisi de:”Allah,sayın Recep Beyin göğe
yansımasıdır?!Buyurdu.Daha hızlı birisi de Allah,tüm yetkilerini Sayın Recep Bey’e verdi,yağmurları isterse Sayın
Recep Bey yağdırır?!”Buyurdu.Bir Götkılı da:”Tüm kadınlar,Sayın Recep Beyin
karısıdır?!”Diyerek orospuluğunu ilan etmişti…Sayın Recep’te Türk,Türklük,Türkçe
ve CUMHURİYET ANAYASASI düşmanlığı
politikasının eksenidir.Sayın Haydar el iradi’de ARAPÇA,ARAPLIK VE IRAK
ANAYASINA BAĞLILIK TEMEL İLKEDİR.ONUN,SEÇİLMİŞ OLMAKTAN BAŞKA,SONRADAN
EKLENMİŞ HİÇBİR DİNİ SIFATI DA YOKTUR…Bu
noktalardan Sayın Recep Beyimizin kıratında da olamaz,iktidara geldiği
halde,insan olarak kalmasını da bilmiştir…Sayın Bay recebin feveranlarını bu
noktalardan değerlendirmelisiniz..Okuyalım:
“Cumhurbaşkanı Fuad Mahsum hükümeti kurması için
Maliki yerine Şii siyasetçi Haydar İbadi'yi tercih etti.
Haydar el İradi’nin
babası, Bağdat Sinir Hastalıkları Hastanesi müdürlüğü ve Irak Sağlık Bakanlığı
Genel Müfettişliği görevlerinde bulundu ancak 1979’da 42 kişilik uzman
doktorlar listesinde yer almasına rağmen Baas Partisi’ne üye olmamasından
dolayı emekliye sevk edildi.
“Bağdat Teknoloji
Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği öğrenimi gören Haydar el-İbadi, Manchester
Üniversitesi'nde aynı alanda yüksek lisans ve doktora yaptı.
Irak’ta Saddam rejiminin hâkim olduğu
sürgün döneminde Dava Partisi’nin Londra temsilciliğini yapan Haydar el-İbadi, halen Dava
Partisi’nin siyasi büro sorumlusu ve sözcüsü olarak görev yapıyor.
Haydar
el-İbadi, Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum tarafından hükümeti kurmakla
görevlendirildiğinde Meclis Başkan Yardımcılığı yapıyordu. 2006 seçimlerinde
milletvekili olan Haydar
el-İbadi, aynı yıl Irak Meclisi Ekonomi ve Yatırım Komisyonu
başkanlığına seçildi.
Haydar el-İbadi, işgalden
sonra Amerika tarafından atanan İyad Allavi hükümetinde de iletişim bakanı
olarak görev yapmıştı.
ABD'den İbadi’ye destek, ABD Başkanı Barack Obama, Irak’ta Haydar el-İbadi'nin yeni hükümeti
kurmakla görevlendirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Maliki
ise İbadi'nin
görevlendirilmesine ve ABD'nin desteğine tepki gösterdi.
Canlı yayında konuşan Nuri Maliki, Cumhurbaşkanı Masum'un hükümeti kurma
görevini İbadi'ye
vererek anayasayı ihlâl ettiğini savundu.
"Bu deklarasyonun bir değeri yok," diyen Maliki, "seçimlerle
demokratik süreci inşa etmek için yıllarca çalıştıktan sonra hayal kırıklığına
uğradık. Anayasa birçok kez ihlâl edildi, biz her ihlâli gördüğümüzde uyardık.
Anayasaya yapılan ihlâller ağır ihlâllerdir. Ben tüm Iraklılara müjde veriyorum
biz bu ihlâlleri aşacağız. Cumhurbaşkanlığı, parlamentonun çoğunluğu kazanan
milletvekili grubunun içinden birinin aday olması teklifiyle ilgilenmedi. Şu an
çok tehlikeli bir durumdayız. Çok açık bir şekilde anayasa ihlâl ediliyor ve
kimse hesap sormuyor,"dedi.
ABD’DEN İbadi’ye tam destek
ABD Başkanı Obama yeni başbakanın atanmasını memnuniyetle karşıladıklarını
söyledi. Yeni hükümetin karşısındaki zorluklara değinen Obama, barışçıl bir
geçiş olmasını ümit ettiğini söyledi.
ABD’NİN Irak’ta yeni bir askeri
operasyon düzenlemeyeceğinin bir kez daha altını çizen Başkan Obama, Irak için
tek kalıcı çözümün
Iraklıların birlikte kuracakları, kapsayıcı bir hükümet olduğunu söyledi.
Görevlendirilmesini takdirle karşıladı…” Maliki'den ABD'ye tepki
Maliki, ABD'nin İbadi'ye desteğine tepki göstererek "İç ve dış güçler
birlikte ortak bir komplo uyguluyor. Bunun en büyük göstergesi ABD'yi gördünüz,
ilân edildiğinden hemen sonra desteklediler. Kanun Devleti'nin hakkını
yemek için iç ve dış güçlerin koordinasyonuyla Irak'a karşı ve bu ülkede
demokrasiye karşı büyük komplolar uygulanıyor," dedi.
İngiltere'den Iraklı liderlere çağrı,
İbadi'nin Nuri Maliki
yerine Irak'ın başbakanı olarak atanmasına İngiltere'den de olumlu tepki geldi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond yaptığı açıklamada, Irak
Cumhurbaşkanı Fuat Masum'un Irak Parlamentosu Başkan Yardımcısı Haydar İbadi'yi
başbakan adayı olarak ilân etmesini memnuniyetle karşıladığını belirterek
"Irak'taki krizin halledilmesi için yeni ve kapsayıcı bir hükümetin
oluşturulmasıönemlidir,"dedi.
BM'DEN kutlama ve uyarı,
Birleşmiş Milletler (BM) de Haydar
el-İdadi’nin Irak’ın başbakanlığına atanmasını kutlarken, Irak
ordusu ve güvenlik güçlerinin siyasetten uzak durması gerektiğini vurguladı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun da,
Irak'taki siyasi durumla ilgili son gelişmelerden memnuniyet duyduğunu ve Haydar el-İbadi'nin Cumhurbaşkanı
Fuat Masum tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildiğini söyledi…”Bu adamın,
Irak için övünülecek bir çok yönü vardır:Üniversite mezunudur,Akademik lisansı
da vardır…Irak için ve Irak anayasasını koruyup,kollamak için uğraş vermektedir.Babası
da Arap soylu ve üniversite mezunudur.Gerçi;İbadi de bir Amerikan
köpeğidir.Putin’in ünlü tanımlamasını da unutmamak gerekmektedir:”MÜSLÜMAN
ÜLKELERDE,AMERİKANIN UŞAĞI OLMAYAN BİR LİDER GÖSTEREBİLİRSENİZ HEMEN MÜSLÜMAN
OLURUM?!”Sakın haaa?!
NARSİZM
OLGUSUNU ORTAYA ATMIŞTI.
Kelimenin
kökeni mitolojiden alınmıştır. Nilüfer çiçekleri nasıl suda kendi hayallerine
âşık olarak yaşarlarsa, Narsist Psikopatlar da kendi ruh dünyalarında yaşarlar.
Başkalarının hak ve ihtiyaçlarına aldırmadan kendilerini öne çıkararak hep önde
kalma savaşını verirler. Her şeyi istedikleri gibi yönetmeye yönlendirmeye ve
başkalarından yararlanmaya çaba gösterirler. Gerçek dışı güç ve para ve aykırı
düşünceler geliştirilerek bir doyumsuzluk dünyasında yaşarlar. Bu durumu Sayın
Dexter Morgan şöyle anlatmıştır: “Gerçek ya da hayali bir hakaret, ezilme ya da
aşağılanma ile dürtüklenen bir kişiliği vardır Hitlerin!” Hitlerin kendisi de
kendi karakterini ve ruh yapısını böyle tanımlamaktadır“Ben; dünyaya insanları
güçlü yapmak için gelmedim. Onların güçsüzlerini kullanmak için geldim!” Beceri
ve yetenek eğitim ürünü değildir. Bu yetenek kişide doğuştan vardır. Yani
Tanrı’nın bir lütfudur.”
Sayın Bay Recebi anlatmaya gerek var
mıdır? Gürcistan’dan Potamya’ya/Güneysu’ya/göç etmiş bir Rum ailenin oğludur. "(...)Gürcü Bagratuniler, Osmanlı
Devleti’ne en fazla direnen unsurlardan biriydi. Safevilerin ve
Osmanlıların Kafkasya’daki çekişmeleri, Gürcü Bagratunilerin varlıklarını
devam ettirmelerindeki en önemli faktördü. Osmanlı devletinin Gürcü Bagratuni
kralları üzerine düzenlediği seferlerin bir sonucu da bunların asilzadelerinin
farklı bölgelere sürgün edilmesiydi. Bir kısım Bagratuni aileleri, İstanbul’da
esaret altında tutulurken, bir kısmı da Trabzon, Potamya (Rize) taraflarına
zorunlu iskân edilmişlerdi.(...)" "Doğu Karadeniz’e doğru yayılmış
olan Gürcü Bagratuni ailesi olan Bakatoğulları da bu sınıfa dâhildi. Gürcü
Bagratuni ailesi olan Bakatoğulları diğer ayanlardan farklı olarak Osmanlı
Devleti’ne hiçbir zaman itaat etmemişti." Yani kitaba göre Erdoğan'ın
dedeleri Osmanlı'ya itaat etmemişti...”
Şİİ-İRAN ETKİSİ VAR,
"Erdoğan'ın kökeni" ile ilgili
yeni bir tartışmaya kapı açan kitap, Recep Tayyip Erdoğan’ın dedesinin ismi
olan Teyyup isminin tarihte ve günümüzde Ağrı, Iğdır ve Tuzluca yöresinde de
kullanıldığını hatırlatarak şu iddiada bulunuyor: Ağrı-Iğdır-Tuzluca, Şii-İran
kökenli nüfusun yoğun yaşadığı bir bölgedir. İran’dan Potamya’ya göçler olduğu
bilinmektedir. Teyyub isminin hem Iğdır-Tuzluca hem de Potamya’da kullanılması
bu iki bölgeye İran’dan göçler olmasının bir sonucudur. Zira Recep Tayyip
Erdoğan’ın, 2014 yılındaki İran ziyaretinde “ikinci evimizdeyiz” açıklaması
İran’ın Potamya’ya etkisinin tarihsel ve coğrafi olarak ifadesidir. Recep
Tayyip Erdoğan’ın aile büyükleri içerisinde yer alan Havuli, Fatuli ve Farfuli
gibi isimlere sadece Potamya’da rastlanılmaktadır."
BAGRATUNİLER "PAPAZ ELBİSESİ"
İLE SIZDILAR
Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı iken söylediği “Demokrasi
bir araçtır. Müslüman’ın laik olması mümkün değildir. Eğer benim emir-komuta
merkezim bana Papaz elbisesi giyeceksin diyorsa, Papaz elbisesini giyer, bu
şekilde gider görevimi yaparım.” Sözlerinin hatırlatan yazar, Bu sözün de "tarihsel bir gerçeğin ifadesi" olduğunu
belirterek şunları yazdı: Zaten
Bagratuniler, Gürcüler ve Ermeniler içerisine papaz elbisesi giyerek
sızmışlardır. Bu söz, Bagratuniler’in Ermeniler arasına sızma mantığının dışa
vurumundan ibarettir."Ayrıca, Takunyalı Führer/s.28/ adlı kitabında, Sayın
Ergun Poyraz da şu saptamayı yapmıştır: “Tayyip
anne tarafından Batum göçmeni bir Gürcü Yahudiciydi. Babası tarafından,
Cumhuriyet öncesi Potamya olarak bilinen Güneysu İlçesine bağlı Dumankaya ya da
Rumca ismiyle PİLİHOZ köyünden Eşkıya BAKATLI Teyup’un torunuydu. Yani RUMDUR!
Bu konuyu anlamak istemeyenler, bir
kere daha açık bir ifadeyle izah edeyim: TAYYİP: Anne tarafından Gürcü
Yahudi’si, Baba yönünden ise RUM ÇOCUĞU idi.” Ergün Poyraz,” TAKUNYALI FÜHRER,
s.28. Tayyip: ”Amaca ulaşmak için gerekirse Papaz elbisesi giyerim!” demiştir.
Ergün Poyraz. S.G.E. S.104. Denizlili Fatma Durmuş, ”İlahilerden Halka Çağrı”
adlı bir kitap y
azarak 10.000 adet bastırıp, dağıtmıştır. Bakınız
burada neler demektedir:
“Tayyip
Allah yolunun bekçisidir,”
“Tayyip’i üzmek Allah’ı üzmektir.”
“Sevenlerini de üzmek aynıdır.”
“Susun, şiir değil dini yaşaman!” Ergün
Poyraz, S.G.E. S.39. Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Tekirdağ’da şöyle konuşmuş:
”Rahmetli Menderes tam takır Hazineyi doldurdu. Merhumu idam ettiler, Hazineyi boşalttılar!”
Basın. “Biz, nabza göre şerbet verenlerden olmadık. Bizim kelamımız Rüşvet’i
Kelam değildir. Biz, Van’da ne konuşursak Tekirdağ’da da onu konuşuruz.”