24 Nisan 2016 Pazar

2092/YAHUDİ VARDIR,YAHUDİCİK TE VARDIR!?



       TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ.

TV. İzmir;12 Şubat 2014. Kemeraltında  Esnaflıktan emekli olan,askerliğini de Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çavuş olarak yapmış 90 YAŞINDAKİ bir Türk vatandaşı Yahudi asıllı Türk’ün ÖLÜM HABERİ, KEMERALTI CAMİSİ MİNARESİNDEN VERİLEMEMİŞ? YUNANLILAR İZMİR’E ÇIKTIKLARINDA O MİNARELERDEN:”KURANDA RUM SURESİ VARDIR,SAKIN YUNANLILARA SİLAHLA KARŞI KOYMAYIN ,BUNDAN SONRA BİZİ YUNANLILAR İDARE EDECEKTİR?!FETVALARI SÜREKLİCE                                                                        OKUNMUŞTU? BEŞİR ATALAY! ALTAKİ YAZIYI İKİ SENE ÖNCE YAZMIŞTIM:DİN TACİRLERİNE DUYURURUM:                                                                                                             BEN,BU RECEP BEYE AKIL ERDİREMEDİM?YA SİZ?!  RECEP BEYİMİZİN BEYANLARI DEĞİŞİR,BİZİM YAZIMIZ DEĞİŞMEZ?!                                                                                            POLİTİKA ÇOK YÜZLÜLÜK DEMEKTİR. YÜZSÜZLÜK DEMEK DEĞİLDİR?!OSTÜZÜ.OKUYALIM:

                YAHUDİ VARDIR, YAHUDİCİK TE VARDIR!

        Soma’daki toplu cinayeti, yerinde görerek gerekli savunmalarını hazırlamak üzere Soma’ya gelen Sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan, Somalıların yapmış olduğu karşılamadan rahatsız olarak, bir Türk Çocuğuna:”Kaçma ulan Yahudi dölü’”!Diyerek hakaret ve iftirada bulunmuştur. Yahudi kardeşlerimizi aşağılayan bu ifade sahibi, yalınız Yahudilere verilen Onur madalyasının 11’inci sahibidir. Türklüğünü inkâr eden bir kişinin Türk’e hakaret ve iftirasını yadırgamadık! Merak ettiğimiz şey; Sayın Erdoğan’ın KİMİN DÖLÜ OLDUĞUDUR. BİR AÇIKLASA DA CÜMLE ÂLEM ÖĞRENSE. NOT: TÜRK ÇOCUĞUNA YAHUDİ DÖLÜ KAÇMA DEMEK, “BEN DE ANAMDAN DOLAYI YAHUDİYİM ?!DEMEKTİR.TAKUNYALI FÜHRER,ERGUN POYRAZ,S.28.

        Birinci Dünya Savaşında, çeşitli cephelerde Şehit düşen Osmanlı Ordusundaki tabip subayların mevcutları:

        1-140 Türk asıllı Osmanlı vatandaşı tabip Subay,

        2-32 Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı Tabip subay,

        3-25 Rum asıllı Osmanlı vatandaşı tabip subay,

        4-18 Yahudi asıllı Osmanlı vatandaşı tabip subay.

        Bazı televizyon kanallarından kin kusan bir kadın yazarımız var. Adı da Nazlı Ilıcak. Bu yazar Kadınımız Milletvekili iken Amerika’dan gelen bir seçilmişi de, Başörtüsü ile Meclise de sokmuştu. Rahmetli Uğur Mumcu bu Yazarımıza bir soru yöneltmişti.: “Konak meydanında Şehit edilen Rahmetli Osman Nevresi süngüleriyle delik, deşik eden Yunan Askerleri, İzmir hükümet konağına geldiklerinde, Türk Bayrağını direkten indirerek Yunan bayrağını çeken senin Deden mi?Yanıt ver!” Ne yanıtı, yanıt yerine Türk Ordusuna kin kusmaktadır bu yazarımız.15 Mayıs 1919 Günü; Yunan Ordusu İzmir’de Konak meydanında ve sahil boyunda katliam yaparken; İzmir minarelerinden yükselen imamlarımızın gür nasihatleri atılan canhıraş çığlıklarına karışıyordu: “Kuranı Kerimde Rum suresinde Allahütealâ bundan sonra bizi Rumların idare edeceğini müjdelemiştir. Sakın ola ki Yunanlılara karşı koymayınız, onlara kurşun atmayınız?!” Bu yazarımızın da dedesi, Huşu içinde İzmir Hükümet Konağına Yunan bayrağını çekiyordu!

1955 senesindeydi; Kıbrıs Bunalımı da Hükümetimizce kışkırtılmaktaydı. Bir grup vatandaşımız da İzmir Fuarındaki Yunan Pavyonunun önündeki Yunan bayrağını direğinden indirerek yırtmıştı. Başvekil Adnan Menderesin emri üzerine de o zaman bakan olan Nazlı Ilıcak’ın Babası Muammer Çavuşoğlu izmir Fuarına gelerek Yunan pavyonunun önündeki direğe Yunan bayrağını çekmişti.

Güzel şeyler de olmamış değildir, Su köpekliklere rağmen: Yunanlıların İzmir’e çıkışlarından bir hafta önce İngiliz Binbaşısı Dickson bir İngiliz Monitoru ile İzmir limanına gelmiş ve Kramer Palasa yerleşmişti. Yerli Rumlar; Manisa Valisi Hüsniyadis, Şeyh Mehmet/Bülent Arınc’ın Dedesi/ ve Kasaba/Turgutlu/Müftüsü harıl, harıl Yunan bayrağı diktirmekteydiler. Bir Grup Osmanlı vatandaşı Yerli Rum ellerinde Yunan bayrakları ve Mavi-Beyaz renkli giysilerle Binbaşı Dinkson’a şükranlarını sunmak üzere Kramer palas önünde toplanmışlardı. Bir grup ta ellerinde Yunan bayrakları ile Binbaşının huzuruna çıkarken, Bir grup Rum da Kramer palasın önüne Yunan bayrağını dikmişti. Yahudi asıllı Osmanlı vatandaşı olan Rahmetli Nesim Navaro adlı bir Genç te bu duruma daha fazla dayanamayarak saklı olduğu köşeden şimşek gibi fırlayarak Yunan bayrağını paramparça etmişti. Bir kaç gün sonra bu Yahudi Genci İzmir’in Yeni Valisi İbrahim Nurettin Paşadan aşağıdaki övünç dolu mektubu almış: “AZİZİM NESİM NAVARO EFENDİ;”

“Ateşkes sonrası en zayıf zamanımızda, Amiral Dickson’ un İzmir’e geldiği gün, İzmir Palikaryaları tarafından, Amirale bir cemile olmak üzere Kramer palasa çektikleri Yunan bayrağını yerinden koparıp yırtmak suretiyle göstermiş olduğunuz yurt ve medeni cesaretinizi takdir eder, gözlerinizden öperim Efendim, Azizim. Yavuz ÖZMAKAS, Sakallı Vali, s.22

Rahmetli Şehit Osman Nevres Bey Selanikli, İzmir valisi Rahmi Bey Selanikli; Mustafa Kemal Selanikli, Batı Kültürünü almışlar. Türk halkı da asırlarca” en büyük ibadet ululemre itaattir! Masalı ile uyutulmuştur. Her şeyi yukarılardan beklemiştir, Mustafa Kemal gelene kadar. Bir Yahudi Vatandaşımızın Bay Tayyip’e seslenişini okumuşsunuzdur! Bir de şu utanmazlığı okumaya ne dersiniz? Alıntıdır!

            “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hamursuz Bayramı dolayısı ile yayınladığı mesajında başta Türk Yahudileri olmak üzere tüm Yahudi âleminin bayramını kutladı.”Daha sonraları:

        “İSRAİL TERÖRİST DEVLETTİR.ÇOCUK ÖLDÜRMESİNİ DE İYİ BİLİR?!BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan.En sonunda:

        “DOĞRU SÖYLEMEK GEREKİRSE İSRAİL BİZE LÂZIMDIR?!”Cumhurbaşkanı?!

        “POLİTİKA YALAN SANATIDIR?!”ONBAŞI Adolf Hitler.Daha sonra da FÜHRER?!EN SONUNDA DA MÜNTEHİR FÜHRER VE YANMIŞ,YIKILMIŞ,PARÇALANMIŞ ALMANYA?1

            Başbakan Erdoğan, Yahudi âleminin Hamurs bayramını kutladı?!                               TÜRK ULUSUNUN ULUSAL BAYRAMLARINI DA ŞUTLADI*!

Başbakan mesajında şöyle dedi: “Yahudilerin Mısır’daki esaretten kurtulup özgürlüklerine kavuşmalarını simgeleyen Pesah, Musevilik inancının en önemli bayramlarından biridir. Musevilik inancının müntesiplerini, ‘Hamursuz’ olarak da adlandırdıkları bu dini bayramları vesilesiyle en içten duygularımla tebrik ediyorum. Barışı ve tüm inançlara saygıyı esas alan bir geleneğin mensubu olan bizler, Musevi vatandaşlarımızın da, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, kendi dinlerini, örf ve adetlerini bu coğrafyada özgürce yaşayabilmelerine büyük önem veriyoruz. Bu yıl 14 Nisan’da başlayan ve 22 Nisan akşamı sona erecek olan Pesah münasebetiyle, kendi vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm Musevilere en iyi temennilerimi sunuyor, huzur ve esenlikler diliyorum.”

Pesah (Hamursuz bayramı)

Hamursuz bayramı, Yahudi takviminin Nisan ayının 15′inde kutlanır. Tarihi ve zirai önemi olan üç büyük bayramın birincisidir (diğer ikisi Şavuot ve Sukot’tur). Zirai yönden İsrail’deki hasat mevsiminin başlangıcını temsil ettiği halde bayramın bu yönü fazla dikkate alınmaz. Pesah’ın öncelikli kutlaması, nesiller boyu süren kölelikten sonra Mısır’dan çıkış ile ilgilidir.

Pesah sözcüğü İbranicede “geçmek veya atlamak” anlamında bir kökten gelir. Yahudi inanışına göre, Mısırlıların ilk doğan çocuklarını öldürmeye gelen Tanrı’nın Yahudi evlerini atlamasını simgeler. Pesah ayrıca bu bayramda Kudüs’teki tapınakta kurban edilen kuzuya verilen addır. Bu bayram Bahar Bayramı olarak da anılır.

Pesah’la ilgili en belirgin gelenek Yahudi evlerin “Hamets”ten (mayalı hamur) arındırılmasıdır. Bu, Yahudilerin Mısır’dan aceleyle çıkarken ekmeklerinin mayalanmasına bile vakitleri olmadığını hatırlamak içindir. Ayrıca insanların içindeki “şişliğin” (kendini beğenmişlik, gurur) simgesel olarak çıkarılmasıdır.

Pesah’ta yenilen buğdaydan yapılmış mamulün adı “Matsa”dır (hamursuz). Matsa mayasız ekmektir, un ve su karışımını çok çabuk pişirerek yapılır. Yahudilerin Mısır’dan kaçarken aceleyle pişirdikleri ekmek budur.

Pesah’ın ilk gecesi Yahudiler aileleriyle birlikte, kendilerine hürriyetin önemini ve “köleliğe hayır” dediklerini hatırlatan, pek çok ritüelin uygulandığı bir yemek yerler. Bu bayramın diğer önemli bir mesajı da bütün yabancıları evine kabul etmektir, çünkü bu onlara atalarının Mısır’da yabancı olduklarını hatırlatır. Bu yemeğin adı, İbranice anlamı “düzen” olan “seder’”dir çünkü bu gece Yahudilerin hikâyesi belli bir düzen’de anlatılır. Pesah yedi gün sürer. Baştaki ve sondaki günler çalışmak yasaktır.

Kölelikten özgürlüğe esaretten kurtuluşa: PESAH

Tüm dünyada Yahudiler, Mısır’da kölelikten kurtuluşun ve özgürlüğe kavuşmanın bayramı olan Pesah’ı, Seder masalarının etrafında toplanarak bir kez daha kutladılar
DEVLET ERKÂNI KUTLADI

Dünya liderleri Pesah’ı kutlayan mesajlar yayınlarken, Türkiye’de başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, devlet erkânının önde gelen isimleri Türk Yahudilerinin bayramını kutlayan mesajlar yayınladı. Başbakan Erdoğan kutlamasında “Musevi vatandaşlarımızın da, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, kendi dinlerini, örf ve adetlerini bu coğrafyada özgürce yaşayabilmelerine büyük önem veriyoruz,” ifadelerine yer verdi.

Başbakan Yardımcısı BÜLENT ARINÇ

Türkiye Musevi Cemaati Başkanı İsak İbrahimzadeh’ye yolladığı mesajla Pesah Bayram’ını kutladı.
Arınç mesajında şöyle dedi: “Musevi Cemaati Başkanı olarak şahsınızda, ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımızın ve tüm Musevilerin Hamursuz Bayram’ını kutlarım. Her din ve inanç mensubunun kendi inanç ve gelenekleri uyarınca böyle özel günleri kutlamasını önemseyen ve destekleyen birisi olarak Musevi vatandaşlarımıza ve bu vesileyle tüm Musevilere tebriklerimi iletirim.
Yüzlerce yıldır bir arada yaşadığımız, havralarından hazan seslerini birlikte işittiğimiz Musevi vatandaşlarımızın inanç ve geleneklerini özgürce yaşamayı sürdürmeleri ve saygı görmeleri hükümetimizin temel yaklaşımı ve ilkesidir.”

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çavuşoğlu mesajında, “Yüzyıllardır bu topraklarda karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü anlayışıyla ahenk içinde bir arada yaşadığımız tüm Musevi vatandaşlarımızın ve Musevi âleminin Pesah (Hamursuz) Bayramı’nı tebrik ediyorum” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir medeniyet tasavvuruna sahip bir milletin mensubu olarak Musevi vatandaşların bayram coşkusunu ve sevincini paylaştığını ifade ederek şunları dedi:
“Üzerinde yaşadığımız coğrafya, kardeşlik mayasıyla yoğrulan bir hoşgörü coğrafyası olmuş, iftar sofrası da, seder sofrası da etrafında buluşanların aynı duaya âmin dediği ve aynı samimiyetle kucaklaştığı kardeşlik sofraları olarak bilinmiştir. Bu vesileyle, ülkemizin güçlü kardeşlik ve hoşgörü atmosferi içerisinde idrak edilecek olan Pesah Bayramı’nda bir kez daha barış için edilecek ortak duaların gök kubbede güçlü bir şekilde yankılanmasını diliyorum. Geçmişte olduğu gibi bugün de bütün Orta Doğu coğrafyasında, farklı din ve kültürlerin özgürce barış içinde yaşayabildiği bir hoşgörü ikliminin hâkim olmasını diliyor ve Musevi vatandaşlarımızın Pesah Bayramlarını huzur içinde kutlamalarını temenni ediyorum.”

Kültür ve Turizm Bakanı ÖMER ÇELİK

Bakan Ömer Çelik mesajında, “Musevilerin yaşadıkları zorlu göç hikâyelerini anlatan, Musevi âleminin maddi ve manevi kurtuluşunu simgeleyen Hamursuz Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Anadolu coğrafyası farklı inanç, din ve kültürlerin asırlar boyunca barış içinde beraberce yaşadığı bir iklime sahiptir. Sahip olduğumuz medeniyetimizde, kültür kodlarımızda ve inanç şifrelerimizde hep barış ve farklı kültürlerle bir arada yaşama tecrübelerimiz vardır. Rengi, lisanı, tabiiyeti ve inancı farklı insanların yüzyıllardır birlikte yaşadığı bu topraklar geçmişte olduğu gibi gelecekte de farklı inançları koruma ve yaşatma gücüne her daim sahip olacaktır. Bu düşüncelerle, Musevi vatandaşlarımızın Hamursuz Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyor; kendilerine esenlik ve huzur dolu günler diliyorum.” dedi.

HAHAMBAŞI’DAN EĞİTİME VURGU

Hahambaşı Rav İsak Haleva da Pesah sebebiyle Türk Yahudi Cemaati’ne seslenişinde Agada’nın “Evlatlarına anlatacaksın” kavramından yola çıkarak, genç nesillerinin eğitimine vurgu yaptı.

Hahambaşı Rav Haleva’nın tüm Türk Yahudi Cemaati’ne yönelik yayınladığı mesaj:
Çok Değerli Dindaşlarım,
Yeni bir Pesah kutlama dönemine girdiğimiz bugünlerde bir yönüyle tabiatın kendini yenilemesi anlamına gelen bahar mevsiminin getirdiği yeniden canlanmanın heyecanını yaşarken, özgürlüğün hepimiz için ifade ettiği önemi yeniden kavrıyor, bizleri bugünlere eriştiren yüce tanrımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
“Baruh Şeeheyanu Vekiyemanu Veigianu Lazeman Aze.”
Bence ‘Pesah’ olgusunun bizlere verdiği mesajların en önemlilerinden biri olan; “Meavdut Leherut Umişibut Legeula / Kölelikten Özgürlüğe Esaretten Kurtuluşa” kavramı biz Musevi inançlıların var olma ilkesinin temelini oluşturur.
Pesah olgusu atalarımız İbraniler için olduğu kadar biz ardılları için de ‘Mitsrayim’le özdeşleşen esaret ve kölelik durumundan çıkmamızı, talihimizde ve tarihimizdeki olumsuzluğu kırmış olmamızı ifade eder.
İlk bakışta maddi anlamdaki kurtuluşu çağrıştıran Pesah olgusu, bundan daha öncelikli ve daha önemli olarak manevi anlamdaki özgürlüğümüzü ve kurtuluşumuzu da telkin eder ki, bu da bir yönüyle dinsel ve toplumsal kültürümüze bağlılığı bir diğer yönüyle de bizleri sınırlayan önyargılarımızdan kurtulmayı gerektirir.
Bu noktadan hareket edildiğinde çocuklarımızın ve genç nesillerimizin bu yolda eğitilmeleri büyük önem taşımaktadır ve burada en önemli görev ailelere, okulumuza ve sinagoglarımıza düşmektedir. Bu nedenle cemaatimiz mensubu kardeşlerimizin bu kurumlarımıza gereken önemi vermeleri gerekir diye düşünüyorum.
Pesah Agadasındaki, “Veigadta Levinha / Evlatlarına Anlatacaksın” kavramı ancak bu şekilde anlam değer kazanacaktır.
Değerli Dindaşlarım.
İçinde yaşadığımız bu dönem aynı zamanda onurlu bir geçmişi olan cemaatimiz kurum ve kuruluşlarının çağın gerekleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını da gerekli kılmış bulunuyor.
Gerek Cemaat Başkanımız gerekse özverili çalışmalarına bizzat tanık olduğum yöneticilerimizin belli bir plan dâhilinde yürütmekte oldukları bu çalışmaları dikkatle takip ediyor ve destekliyorum.
İnanıyorum ki, bu çalışmalar mesafe aldıkça kurum ve kuruluşlarımızın faaliyetleri daha verimli bir hal alacak ve cemaatimiz yepyeni bir dinamizm kazanacaktır. Dileğim siz değerli cemaat mensuplarımızın bu çabalara her bakımdan destek vermeniz ve imkânlarınızın elverdiği ölçüde katkıda bulunmanızdır. Bu çabalar ancak sizlerin katkısıyla başarıya ulaşabilecektir.
Değerli Kardeşlerim
Pesah aynı zamanda ailece ve tüm yakınlarımızın da katılımıyla düzenlediğimiz Seder sofrasında bir yönüyle yüce Tanrıya inancımızı ve güvenimizi bir kez daha teyit ederken, kendi aramızda dostluk ve sevgi bağlarımızı yenilediğimiz bir döneme de işaret etmektedir.
Kardeşlerimin bu fırsatı gereğince değerlendirmekte olduklarından kuşku duymuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle siz değerli dindaşlarımın Pesah Bayramı’nı en samimi hislerimle tebrik ediyor, daha nice bayramlara hep birlikte sağlık, refah ve esenlik içinde ulaşmanızı diliyorum.”
BEYAZ SARAY’DA ALTINCI SEDER
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’a geldiğinde başlattığı Seder geleneğini bu yıl da sürdürdü. Salı gecesi düzenlenen Pesah yemeğinde Obama’nın eski danışmanı David Axelrod, Baş Danışmanı Valerie Jarrett, arkadaşı Dr. Eric Whitaker gibi isimler yer aldı.”

Başçalan Recep Tayyip Erdoğan'ın nüfus kayıtlarında;
Baba sülalesinin, o zamanki adı POTAMYA'nın " Karye-i Pulihoz Kaluharaf " köyü, bugünkü Rize'nin Güneysu ilçesi Dumankaya köyünden Rum kökenli, Hıristiyan Bagata'lı eşkıya Memiş sülalesinden TEYUP'UN torunu olduğu ve baba tarafının isimlerinin genelde RUMCA olduğudur ve Erdoğan çok iyi Rumca bilmektedir.
Anne sülalesi ise; Gürcistan Batum civarından gelme Musevi bir ailedir. Erdoğan’ın annesi olan Vesile Erdoğan'ın ana adı yani Erdoğan'ın anneannesinin adı Fatuli'dir.(Musevilikte anne tarafından Musevi olanlar Musevi sayılırlar)
Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ise Siirt asıllı bir Arap olup kendileri ve çocuklarının yukarıda belirtilen aile yapılarına göre hiç birisinin kanı ve soyu Türk değildir.
TAYYİP’İN NE OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN;
Tayyip için “İne dikomas pedi”, “Bizim Çocuk” diyen Rumlara sormalı.
Ya da Fener Rum papazlarının “Onu bize tanrı gönderdi” sözlerine bakmalı.
Veya üç saat Rumca konuştuğu Yunan başbakanının "İlk defa Atilla olmayan bir Türkiye Başbakanı ile karşılaştım" sözlerine bakmalı.
Ergun Poyraz
Paylaşım: Mega Düşünceler
MÜSEVİ VATANDAŞIMIZDAN ERDOĞAN'A BİR CEVAP.
Sayın Başbakan :
Ben TC vatandaşı Yahudi dölü Semi Lichy olarak yaptığın iğrenç İsrail dölü açıklamandan sonra tokat gibi yiyeceğin açıklamaları yapıyım?!
1- Türkiye'deki tüm ibadahatneletimiz yani Sinagog'larımızda yarın Soma'da ölen tüm vatandaşlarımız için dua edilecektir.
2-Türkiye'de yaşıyan 17.000'cik Yahudi vatandaşları Soma'ya yardım için yardım kampanyası başlatmış Vakıfbank ile anlaşmış ve hesap açtırmıştır. Gönüllüler ise bu hesaba yardımlarını yapabilecektir..
3- İstanbul'da olan Musevi Lisesi öğrencileri hep beraber toplanıp bugün işçi bereleri ile tüm hayatını kaybeden vatandaşlarımız için saygı duruşunda bulunmuşlardır
4- Beğenmediğiniz İsrail Döllerinden oluşan Macabi Tel-Aviv basket takımı bugün oynadığı maçtan evvel soma için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmuştur..
Bizlerin ellerinden gelen budur ve dahası da gelecektir... Peki, sen ne yaptın? Rabia için ağladın,
Soma'ya gözyaşı bile dökmedin. Somali için 200 milyon TL topladın,
Soma'daki işçilerin kaderi budur dedin. Sen vatandaşa vurdun, Yalaka danışmanın vatandaşlarımızı tekmeledi ve utanmadan "ben darp gördüm" diye senin doktorundan 1 haftalık rapor aldı!
Ve kinin, öfken, nefretin yetmedi, doymadın, gittin İsrail dölü dedin kendi TC vatandaşına, bizleri düşünmeden...
Olmadı Sayın Başbakan hiç olmadı, bu sefer gerçekten ağır oldu...Bir de kendi dölünü araştırsan !?
Semi Lichy.

 

 
 
 

 

 
 
TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ
TV. İzmir;12 Şubat 2014. Kemeraltında  Esnaflıktan emekli olan,askerliğini de Türk Silahlı Kuvvetlerinde Çavuş olarak yapmış 90 YAŞINDAKİ bir Türk vatandaşı Yahudi asıllı Türk’ün ÖLÜM HABERİ, KEMERALTI CAMİSİ MİNARESİNDEN VERİLEMEMİŞ? YUNANLILAR İZMİR’E ÇIKTIKLARINDA O MİNARELERDEN:”KURANDA RUM SURESİ VARDIR,SAKIN YUNANLILARA SİLAHLA KARŞI KOYMAYIN ,BUNDAN SONRA BİZİ YUNANLILAR İDARE EDECEKTİR?!FETVALARI SÜREKLİCE                                                                        OKUNMUŞTU? BEŞİR ATALAY! ALTAKİ YAZIYI İKİ SENE ÖNCE YAZMIŞTIM:DİN TACİRLERİNE DUYURURUM:                                                                                                             BEN,BU RECEP BEYE AKIL ERDİREMEDİM?YA SİZ?!  RECEP BEYİMİZİN BEYANLARI DEĞİŞİR,BİZİM YAZIMIZ DEĞİŞMEZ?!                                                                                            POLİTİKA ÇOK YÜZLÜLÜK DEMEKTİR. YÜZSÜZLÜK DEMEK DEĞİLDİR?!OSTÜZÜ.OKUYALIM:
                YAHUDİ VARDIR, YAHUDİCİK TE VARDIR!
        Soma’daki toplu cinayeti, yerinde görerek gerekli savunmalarını hazırlamak üzere Soma’ya gelen Sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan, Somalıların yapmış olduğu karşılamadan rahatsız olarak, bir Türk Çocuğuna:”Kaçma ulan Yahudi dölü’”!Diyerek hakaret ve iftirada bulunmuştur. Yahudi kardeşlerimizi aşağılayan bu ifade sahibi, yalınız Yahudilere verilen Onur madalyasının 11’inci sahibidir. Türklüğünü inkâr eden bir kişinin Türk’e hakaret ve iftirasını yadırgamadık! Merak ettiğimiz şey; Sayın Erdoğan’ın KİMİN DÖLÜ OLDUĞUDUR. BİR AÇIKLASA DA CÜMLE ÂLEM ÖĞRENSE. NOT: TÜRK ÇOCUĞUNA YAHUDİ DÖLÜ KAÇMA DEMEK, “BEN DE ANAMDAN DOLAYI YAHUDİYİM ?!DEMEKTİR.TAKUNYALI FÜHRER,ERGUN POYRAZ,S.28.
        Birinci Dünya Savaşında, çeşitli cephelerde Şehit düşen Osmanlı Ordusundaki tabip subayların mevcutları:
        1-140 Türk asıllı Osmanlı vatandaşı tabip Subay,
        2-32 Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı Tabip subay,
        3-25 Rum asıllı Osmanlı vatandaşı tabip subay,
        4-18 Yahudi asıllı Osmanlı vatandaşı tabip subay.
        Bazı televizyon kanallarından kin kusan bir kadın yazarımız var. Adı da Nazlı Ilıcak. Bu yazar Kadınımız Milletvekili iken Amerika’dan gelen bir seçilmişi de, Başörtüsü ile Meclise de sokmuştu. Rahmetli Uğur Mumcu bu Yazarımıza bir soru yöneltmişti.: “Konak meydanında Şehit edilen Rahmetli Osman Nevresi süngüleriyle delik, deşik eden Yunan Askerleri, İzmir hükümet konağına geldiklerinde, Türk Bayrağını direkten indirerek Yunan bayrağını çeken senin Deden mi?Yanıt ver!” Ne yanıtı, yanıt yerine Türk Ordusuna kin kusmaktadır bu yazarımız.15 Mayıs 1919 Günü; Yunan Ordusu İzmir’de Konak meydanında ve sahil boyunda katliam yaparken; İzmir minarelerinden yükselen imamlarımızın gür nasihatleri atılan canhıraş çığlıklarına karışıyordu: “Kuranı Kerimde Rum suresinde Allahütealâ bundan sonra bizi Rumların idare edeceğini müjdelemiştir. Sakın ola ki Yunanlılara karşı koymayınız, onlara kurşun atmayınız?!” Bu yazarımızın da dedesi, Huşu içinde İzmir Hükümet Konağına Yunan bayrağını çekiyordu!
1955 senesindeydi; Kıbrıs Bunalımı da Hükümetimizce kışkırtılmaktaydı. Bir grup vatandaşımız da İzmir Fuarındaki Yunan Pavyonunun önündeki Yunan bayrağını direğinden indirerek yırtmıştı. Başvekil Adnan Menderesin emri üzerine de o zaman bakan olan Nazlı Ilıcak’ın Babası Muammer Çavuşoğlu izmir Fuarına gelerek Yunan pavyonunun önündeki direğe Yunan bayrağını çekmişti.
Güzel şeyler de olmamış değildir, Su köpekliklere rağmen: Yunanlıların İzmir’e çıkışlarından bir hafta önce İngiliz Binbaşısı Dickson bir İngiliz Monitoru ile İzmir limanına gelmiş ve Kramer Palasa yerleşmişti. Yerli Rumlar; Manisa Valisi Hüsniyadis, Şeyh Mehmet/Bülent Arınc’ın Dedesi/ ve Kasaba/Turgutlu/Müftüsü harıl, harıl Yunan bayrağı diktirmekteydiler. Bir Grup Osmanlı vatandaşı Yerli Rum ellerinde Yunan bayrakları ve Mavi-Beyaz renkli giysilerle Binbaşı Dinkson’a şükranlarını sunmak üzere Kramer palas önünde toplanmışlardı. Bir grup ta ellerinde Yunan bayrakları ile Binbaşının huzuruna çıkarken, Bir grup Rum da Kramer palasın önüne Yunan bayrağını dikmişti. Yahudi asıllı Osmanlı vatandaşı olan Rahmetli Nesim Navaro adlı bir Genç te bu duruma daha fazla dayanamayarak saklı olduğu köşeden şimşek gibi fırlayarak Yunan bayrağını paramparça etmişti. Bir kaç gün sonra bu Yahudi Genci İzmir’in Yeni Valisi İbrahim Nurettin Paşadan aşağıdaki övünç dolu mektubu almış: “AZİZİM NESİM NAVARO EFENDİ;”
“Ateşkes sonrası en zayıf zamanımızda, Amiral Dickson’ un İzmir’e geldiği gün, İzmir Palikaryaları tarafından, Amirale bir cemile olmak üzere Kramer palasa çektikleri Yunan bayrağını yerinden koparıp yırtmak suretiyle göstermiş olduğunuz yurt ve medeni cesaretinizi takdir eder, gözlerinizden öperim Efendim, Azizim. Yavuz ÖZMAKAS, Sakallı Vali, s.22
Rahmetli Şehit Osman Nevres Bey Selanikli, İzmir valisi Rahmi Bey Selanikli; Mustafa Kemal Selanikli, Batı Kültürünü almışlar. Türk halkı da asırlarca” en büyük ibadet ululemre itaattir! Masalı ile uyutulmuştur. Her şeyi yukarılardan beklemiştir, Mustafa Kemal gelene kadar. Bir Yahudi Vatandaşımızın Bay Tayyip’e seslenişini okumuşsunuzdur! Bir de şu utanmazlığı okumaya ne dersiniz? Alıntıdır!
            “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hamursuz Bayramı dolayısı ile yayınladığı mesajında başta Türk Yahudileri olmak üzere tüm Yahudi âleminin bayramını kutladı.”Daha sonraları:
        “İSRAİL TERÖRİST DEVLETTİR.ÇOCUK ÖLDÜRMESİNİ DE İYİ BİLİR?!BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan.En sonunda:
        “DOĞRU SÖYLEMEK GEREKİRSE İSRAİL BİZE LÂZIMDIR?!”Cumhurbaşkanı?!
        “POLİTİKA YALAN SANATIDIR?!”ONBAŞI Adolf Hitler.Daha sonra da FÜHRER?!EN SONUNDA DA MÜNTEHİR FÜHRER VE YANMIŞ,YIKILMIŞ,PARÇALANMIŞ ALMANYA?1
            Başbakan Erdoğan, Yahudi âleminin Hamurs bayramını kutladı?!                               TÜRK ULUSUNUN ULUSAL BAYRAMLARINI DA ŞUTLADI*!
Başbakan mesajında şöyle dedi: “Yahudilerin Mısır’daki esaretten kurtulup özgürlüklerine kavuşmalarını simgeleyen Pesah, Musevilik inancının en önemli bayramlarından biridir. Musevilik inancının müntesiplerini, ‘Hamursuz’ olarak da adlandırdıkları bu dini bayramları vesilesiyle en içten duygularımla tebrik ediyorum. Barışı ve tüm inançlara saygıyı esas alan bir geleneğin mensubu olan bizler, Musevi vatandaşlarımızın da, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, kendi dinlerini, örf ve adetlerini bu coğrafyada özgürce yaşayabilmelerine büyük önem veriyoruz. Bu yıl 14 Nisan’da başlayan ve 22 Nisan akşamı sona erecek olan Pesah münasebetiyle, kendi vatandaşlarımız başta olmak üzere tüm Musevilere en iyi temennilerimi sunuyor, huzur ve esenlikler diliyorum.”
Pesah (Hamursuz bayramı)
Hamursuz bayramı, Yahudi takviminin Nisan ayının 15′inde kutlanır. Tarihi ve zirai önemi olan üç büyük bayramın birincisidir (diğer ikisi Şavuot ve Sukot’tur). Zirai yönden İsrail’deki hasat mevsiminin başlangıcını temsil ettiği halde bayramın bu yönü fazla dikkate alınmaz. Pesah’ın öncelikli kutlaması, nesiller boyu süren kölelikten sonra Mısır’dan çıkış ile ilgilidir.
Pesah sözcüğü İbranicede “geçmek veya atlamak” anlamında bir kökten gelir. Yahudi inanışına göre, Mısırlıların ilk doğan çocuklarını öldürmeye gelen Tanrı’nın Yahudi evlerini atlamasını simgeler. Pesah ayrıca bu bayramda Kudüs’teki tapınakta kurban edilen kuzuya verilen addır. Bu bayram Bahar Bayramı olarak da anılır.
Pesah’la ilgili en belirgin gelenek Yahudi evlerin “Hamets”ten (mayalı hamur) arındırılmasıdır. Bu, Yahudilerin Mısır’dan aceleyle çıkarken ekmeklerinin mayalanmasına bile vakitleri olmadığını hatırlamak içindir. Ayrıca insanların içindeki “şişliğin” (kendini beğenmişlik, gurur) simgesel olarak çıkarılmasıdır.
Pesah’ta yenilen buğdaydan yapılmış mamulün adı “Matsa”dır (hamursuz). Matsa mayasız ekmektir, un ve su karışımını çok çabuk pişirerek yapılır. Yahudilerin Mısır’dan kaçarken aceleyle pişirdikleri ekmek budur.
Pesah’ın ilk gecesi Yahudiler aileleriyle birlikte, kendilerine hürriyetin önemini ve “köleliğe hayır” dediklerini hatırlatan, pek çok ritüelin uygulandığı bir yemek yerler. Bu bayramın diğer önemli bir mesajı da bütün yabancıları evine kabul etmektir, çünkü bu onlara atalarının Mısır’da yabancı olduklarını hatırlatır. Bu yemeğin adı, İbranice anlamı “düzen” olan “seder’”dir çünkü bu gece Yahudilerin hikâyesi belli bir düzen’de anlatılır. Pesah yedi gün sürer. Baştaki ve sondaki günler çalışmak yasaktır.
Kölelikten özgürlüğe esaretten kurtuluşa: PESAH
Tüm dünyada Yahudiler, Mısır’da kölelikten kurtuluşun ve özgürlüğe kavuşmanın bayramı olan Pesah’ı, Seder masalarının etrafında toplanarak bir kez daha kutladılar
DEVLET ERKÂNI KUTLADI
Dünya liderleri Pesah’ı kutlayan mesajlar yayınlarken, Türkiye’de başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, devlet erkânının önde gelen isimleri Türk Yahudilerinin bayramını kutlayan mesajlar yayınladı. Başbakan Erdoğan kutlamasında “Musevi vatandaşlarımızın da, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, kendi dinlerini, örf ve adetlerini bu coğrafyada özgürce yaşayabilmelerine büyük önem veriyoruz,” ifadelerine yer verdi.
Başbakan Yardımcısı BÜLENT ARINÇ
Türkiye Musevi Cemaati Başkanı İsak İbrahimzadeh’ye yolladığı mesajla Pesah Bayram’ını kutladı.
Arınç mesajında şöyle dedi: “Musevi Cemaati Başkanı olarak şahsınızda, ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımızın ve tüm Musevilerin Hamursuz Bayram’ını kutlarım. Her din ve inanç mensubunun kendi inanç ve gelenekleri uyarınca böyle özel günleri kutlamasını önemseyen ve destekleyen birisi olarak Musevi vatandaşlarımıza ve bu vesileyle tüm Musevilere tebriklerimi iletirim.
Yüzlerce yıldır bir arada yaşadığımız, havralarından hazan seslerini birlikte işittiğimiz Musevi vatandaşlarımızın inanç ve geleneklerini özgürce yaşamayı sürdürmeleri ve saygı görmeleri hükümetimizin temel yaklaşımı ve ilkesidir.”
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çavuşoğlu mesajında, “Yüzyıllardır bu topraklarda karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü anlayışıyla ahenk içinde bir arada yaşadığımız tüm Musevi vatandaşlarımızın ve Musevi âleminin Pesah (Hamursuz) Bayramı’nı tebrik ediyorum” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir medeniyet tasavvuruna sahip bir milletin mensubu olarak Musevi vatandaşların bayram coşkusunu ve sevincini paylaştığını ifade ederek şunları dedi:
“Üzerinde yaşadığımız coğrafya, kardeşlik mayasıyla yoğrulan bir hoşgörü coğrafyası olmuş, iftar sofrası da, seder sofrası da etrafında buluşanların aynı duaya âmin dediği ve aynı samimiyetle kucaklaştığı kardeşlik sofraları olarak bilinmiştir. Bu vesileyle, ülkemizin güçlü kardeşlik ve hoşgörü atmosferi içerisinde idrak edilecek olan Pesah Bayramı’nda bir kez daha barış için edilecek ortak duaların gök kubbede güçlü bir şekilde yankılanmasını diliyorum. Geçmişte olduğu gibi bugün de bütün Orta Doğu coğrafyasında, farklı din ve kültürlerin özgürce barış içinde yaşayabildiği bir hoşgörü ikliminin hâkim olmasını diliyor ve Musevi vatandaşlarımızın Pesah Bayramlarını huzur içinde kutlamalarını temenni ediyorum.”
Kültür ve Turizm Bakanı ÖMER ÇELİK
Bakan Ömer Çelik mesajında, “Musevilerin yaşadıkları zorlu göç hikâyelerini anlatan, Musevi âleminin maddi ve manevi kurtuluşunu simgeleyen Hamursuz Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Anadolu coğrafyası farklı inanç, din ve kültürlerin asırlar boyunca barış içinde beraberce yaşadığı bir iklime sahiptir. Sahip olduğumuz medeniyetimizde, kültür kodlarımızda ve inanç şifrelerimizde hep barış ve farklı kültürlerle bir arada yaşama tecrübelerimiz vardır. Rengi, lisanı, tabiiyeti ve inancı farklı insanların yüzyıllardır birlikte yaşadığı bu topraklar geçmişte olduğu gibi gelecekte de farklı inançları koruma ve yaşatma gücüne her daim sahip olacaktır. Bu düşüncelerle, Musevi vatandaşlarımızın Hamursuz Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyor; kendilerine esenlik ve huzur dolu günler diliyorum.” dedi.
HAHAMBAŞI’DAN EĞİTİME VURGU
Hahambaşı Rav İsak Haleva da Pesah sebebiyle Türk Yahudi Cemaati’ne seslenişinde Agada’nın “Evlatlarına anlatacaksın” kavramından yola çıkarak, genç nesillerinin eğitimine vurgu yaptı.
Hahambaşı Rav Haleva’nın tüm Türk Yahudi Cemaati’ne yönelik yayınladığı mesaj:
Çok Değerli Dindaşlarım,
Yeni bir Pesah kutlama dönemine girdiğimiz bugünlerde bir yönüyle tabiatın kendini yenilemesi anlamına gelen bahar mevsiminin getirdiği yeniden canlanmanın heyecanını yaşarken, özgürlüğün hepimiz için ifade ettiği önemi yeniden kavrıyor, bizleri bugünlere eriştiren yüce tanrımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
“Baruh Şeeheyanu Vekiyemanu Veigianu Lazeman Aze.”
Bence ‘Pesah’ olgusunun bizlere verdiği mesajların en önemlilerinden biri olan; “Meavdut Leherut Umişibut Legeula / Kölelikten Özgürlüğe Esaretten Kurtuluşa” kavramı biz Musevi inançlıların var olma ilkesinin temelini oluşturur.
Pesah olgusu atalarımız İbraniler için olduğu kadar biz ardılları için de ‘Mitsrayim’le özdeşleşen esaret ve kölelik durumundan çıkmamızı, talihimizde ve tarihimizdeki olumsuzluğu kırmış olmamızı ifade eder.
İlk bakışta maddi anlamdaki kurtuluşu çağrıştıran Pesah olgusu, bundan daha öncelikli ve daha önemli olarak manevi anlamdaki özgürlüğümüzü ve kurtuluşumuzu da telkin eder ki, bu da bir yönüyle dinsel ve toplumsal kültürümüze bağlılığı bir diğer yönüyle de bizleri sınırlayan önyargılarımızdan kurtulmayı gerektirir.
Bu noktadan hareket edildiğinde çocuklarımızın ve genç nesillerimizin bu yolda eğitilmeleri büyük önem taşımaktadır ve burada en önemli görev ailelere, okulumuza ve sinagoglarımıza düşmektedir. Bu nedenle cemaatimiz mensubu kardeşlerimizin bu kurumlarımıza gereken önemi vermeleri gerekir diye düşünüyorum.
Pesah Agadasındaki, “Veigadta Levinha / Evlatlarına Anlatacaksın” kavramı ancak bu şekilde anlam değer kazanacaktır.
Değerli Dindaşlarım.
İçinde yaşadığımız bu dönem aynı zamanda onurlu bir geçmişi olan cemaatimiz kurum ve kuruluşlarının çağın gerekleri doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını da gerekli kılmış bulunuyor.
Gerek Cemaat Başkanımız gerekse özverili çalışmalarına bizzat tanık olduğum yöneticilerimizin belli bir plan dâhilinde yürütmekte oldukları bu çalışmaları dikkatle takip ediyor ve destekliyorum.
İnanıyorum ki, bu çalışmalar mesafe aldıkça kurum ve kuruluşlarımızın faaliyetleri daha verimli bir hal alacak ve cemaatimiz yepyeni bir dinamizm kazanacaktır. Dileğim siz değerli cemaat mensuplarımızın bu çabalara her bakımdan destek vermeniz ve imkânlarınızın elverdiği ölçüde katkıda bulunmanızdır. Bu çabalar ancak sizlerin katkısıyla başarıya ulaşabilecektir.
Değerli Kardeşlerim
Pesah aynı zamanda ailece ve tüm yakınlarımızın da katılımıyla düzenlediğimiz Seder sofrasında bir yönüyle yüce Tanrıya inancımızı ve güvenimizi bir kez daha teyit ederken, kendi aramızda dostluk ve sevgi bağlarımızı yenilediğimiz bir döneme de işaret etmektedir.
Kardeşlerimin bu fırsatı gereğince değerlendirmekte olduklarından kuşku duymuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle siz değerli dindaşlarımın Pesah Bayramı’nı en samimi hislerimle tebrik ediyor, daha nice bayramlara hep birlikte sağlık, refah ve esenlik içinde ulaşmanızı diliyorum.”
BEYAZ SARAY’DA ALTINCI SEDER
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’a geldiğinde başlattığı Seder geleneğini bu yıl da sürdürdü. Salı gecesi düzenlenen Pesah yemeğinde Obama’nın eski danışmanı David Axelrod, Baş Danışmanı Valerie Jarrett, arkadaşı Dr. Eric Whitaker gibi isimler yer aldı.”

Başçalan Recep Tayyip Erdoğan'ın nüfus kayıtlarında;
Baba sülalesinin, o zamanki adı POTAMYA'nın " Karye-i Pulihoz Kaluharaf " köyü, bugünkü Rize'nin Güneysu ilçesi Dumankaya köyünden Rum kökenli, Hıristiyan Bagata'lı eşkıya Memiş sülalesinden TEYUP'UN torunu olduğu ve baba tarafının isimlerinin genelde RUMCA olduğudur ve Erdoğan çok iyi Rumca bilmektedir.
Anne sülalesi ise; Gürcistan Batum civarından gelme Musevi bir ailedir. Erdoğan’ın annesi olan Vesile Erdoğan'ın ana adı yani Erdoğan'ın anneannesinin adı Fatuli'dir.(Musevilikte anne tarafından Musevi olanlar Musevi sayılırlar)
Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ise Siirt asıllı bir Arap olup kendileri ve çocuklarının yukarıda belirtilen aile yapılarına göre hiç birisinin kanı ve soyu Türk değildir.
TAYYİP’İN NE OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN;
Tayyip için “İne dikomas pedi”, “Bizim Çocuk” diyen Rumlara sormalı.
Ya da Fener Rum papazlarının “Onu bize tanrı gönderdi” sözlerine bakmalı.
Veya üç saat Rumca konuştuğu Yunan başbakanının "İlk defa Atilla olmayan bir Türkiye Başbakanı ile karşılaştım" sözlerine bakmalı.
Ergun Poyraz
Paylaşım: Mega Düşünceler
MÜSEVİ VATANDAŞIMIZDAN ERDOĞAN'A BİR CEVAP.
Sayın Başbakan :
Ben TC vatandaşı Yahudi dölü Semi Lichy olarak yaptığın iğrenç İsrail dölü açıklamandan sonra tokat gibi yiyeceğin açıklamaları yapıyım?!
1- Türkiye'deki tüm ibadahatneletimiz yani Sinagog'larımızda yarın Soma'da ölen tüm vatandaşlarımız için dua edilecektir.
2-Türkiye'de yaşıyan 17.000'cik Yahudi vatandaşları Soma'ya yardım için yardım kampanyası başlatmış Vakıfbank ile anlaşmış ve hesap açtırmıştır. Gönüllüler ise bu hesaba yardımlarını yapabilecektir..
3- İstanbul'da olan Musevi Lisesi öğrencileri hep beraber toplanıp bugün işçi bereleri ile tüm hayatını kaybeden vatandaşlarımız için saygı duruşunda bulunmuşlardır
4- Beğenmediğiniz İsrail Döllerinden oluşan Macabi Tel-Aviv basket takımı bugün oynadığı maçtan evvel soma için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmuştur..
Bizlerin ellerinden gelen budur ve dahası da gelecektir... Peki, sen ne yaptın? Rabia için ağladın,
Soma'ya gözyaşı bile dökmedin. Somali için 200 milyon TL topladın,
Soma'daki işçilerin kaderi budur dedin. Sen vatandaşa vurdun, Yalaka danışmanın vatandaşlarımızı tekmeledi ve utanmadan "ben darp gördüm" diye senin doktorundan 1 haftalık rapor aldı!
Ve kinin, öfken, nefretin yetmedi, doymadın, gittin İsrail dölü dedin kendi TC vatandaşına, bizleri düşünmeden...
Olmadı Sayın Başbakan hiç olmadı, bu sefer gerçekten ağır oldu...Bir de kendi dölünü araştırsan !?
Semi Lichy.
 
 
 
 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 



 
 
 
 


 
 
 
 



 
 
 
 

İzleyiciler

Blog Arşivi