TC.
OSMAN
TÜRKOĞUZ
TV.
Çeşmealtı,04 Haziran 2015.
“HİÇBİRPEYGAMBERDİĞERİNEZITDÜŞMEMİŞTİR!?”
Proff. Dr. Fahri kayadibi. Posta gazetesi,03 Temmuz 2015.
“Bazıları
çekişmelerin, savaşların kaynağının dinler olduğunu söylerler.
Yanılıyorlar.
Savaşan—Çekişen dinler değil, insanlardır. Dinler arasında uyum vardır. İlahi
dinler birbirinin tamamlayıcısıdır. Sonra gelen önce gelenin noksanlarını tamamlamıştır.
Hiçbir peygamber diğerine zıt düşmemiştir. Çünkü onlar tek Allah tarafından
aynı görevle gönderilmişlerdir. Hepsi sevgi ve barışla insanlığı tevhit inancı şemsiyesi
altında toplamaya çalışmışlardır. İnananların çekişip-Savaşması tevhid
akidesini getiren kendi dinlerine de ters düşer. Bunlar kendi aralarında da
savaşarak büyük bir yanılgıya düşmüşlerdir. Yanlışlık ve yanılgılarına kutsal
savaş diyecek kadar da akıl-Mantık dışı kalmışlardır.”Etme Hoca,insanları
yönlendiren peygamberlerin Allah eseri
dedikleri ve insanların da öyle kabul
ettikleri din kitapları değil midir?!
“Kâfir Kimdir? İmanın altı esasından
birine ittiba etmeyen kâfirdir, deniliyor. Yani Müslüman olmayan, Ehl-i kitap
da olsa kâfirdir deniliyor.”KÜFFAR=KÂFİRLER,MÜSLÜMANLIK İNANIŞI
DIŞINDAKİLER.BASIN KILINCI?!ŞARAP HELAL,ŞARAP HARAM?!Bu nasıl BİRBİRİNİ
tamamlama Hocam?!HADİS:
Hadis No: 1056
|
||
Ravi: Abdullah İbnu Amr İbnul-As
|
||
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah yolunda
cihada çıkıp gazve yapan selamete erip ganimetle dönen her ordu ve her
seriyye ahirette elde edeceği mükafaatın üçte ikisine dünyada kavuşmuş olur.
Hiçbir ganimet elde edemeyen, korku geçiren ve musibetlere maruz kalan her
ordu ve her seriyye ise (ahirette) tam ücrete erer."
|
||
Kaynak: Müslim, İmaret 153, (1906); Ebu Davud, Cihad 13, (2785); Nesai, 15, (6, 17, 18); İbnu Mace, Cihad 13.”Hani öteki dinler de Allahın kitabına göreydi?! Musevilerin ve Hıristiyanların malları ve canları Allahın korumasında değil mi?!Hani dinde zorlama yoktu?!
+DAVUT,General Uria’nın karısını gebe
bırakarak,General Uria’yı öldürttü?!
+Süleyman’ın/Salomon’un/700 karısı ve
300 cariyesi vardı?!Hz.Muhammedin 24 karısı olmuştu?!
+Davudun oğlu,öz ablasının ırzına geçmişti?!
+Hz. İsa’nın yalınız bir kadın dostu
vardı, o da Fahişe Anna Maria Mağdelenaydı. Yalınız Ol kadın Hz. İsa’nın
sırtını yağlardı.
+Hıristiyanlıkta boşanmamak koşulu ile
tek evlilik vardı?!Müslümanlıkta dört kadın ve sayısız cariye var?!
+Musa/Moşe/Savaş esiri olarak
getirilen kadınlardan ellenmişleri hemen öldürttü?!MÜSLÜMANLIKTA DA ESİR
KADINLARIN VE KIZLARIN IRZLARINA GEÇİLEREK PAZARLARDA SATILIRLARDI!?
+Tüm dünya insanları malları ile
birlikte Yahudilerin kölesidir?!Yahudi dini metinleri.
+Dünyayı Kureyşliler yönetecek,cennet
dili Arapça olduğundan ve ben her
Müslüman mutlaka Arapça öğrenecektir.”Türk,baban bile olsa
öldür!”Hz:Muhammet!?
+Cennette her Müslüman erkeğe 72 kadın,100
Cariye ve de 100 Huri verilecektir.Öteki dinlerden olanlar da,seks
ihtiyaçları için ne yapacaklardır?!
+Hıristiyanlıkta içki içmek serbesttir.
Müslümanlıkta da, Hamza’nın sarhoş olarak Hz. Ali’nin devlerinin ayaklarını
kesmesinden sonra, içki haram olmuştur.Hurmsuresi67’inci ayet. Maide suresi
90-91’inci ayetler?!CENNETTE ŞARAP IRMAKLARI VARDIR İÇMESİ DE BELEŞTİR?! Bu
konudaki ayetleri ve de Hadisleri ve yorumları okuyalım:
|
||
|
“5/MÂİDE-68: (Yaşar Nuri Öztürk) De ki:
"Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni tam
uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz." Rabbinden sana indirilen, onlardan
birçoğunun küfür ve azlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için
tasalanma artık. / (Abdullah Parlayan) De ki: “Ey bize de kitap verildi
diyenler! Siz Tevrat'a, İncil'e ve Rabbiniz tarafından indirilen son kitap
Kur'ân'a tam olarak uymadıkça, inançlarınızı sağlam bir temele oturtmuş
olamazsınız.” Fakat Rabbin, tarafından sana indirilen o Kur'ân, onlardan
çoğunun azgınlığını ve inkârını artıracaktır. Ama gerçekleri örtbas eden bu
insanlar için üzülme.” Yahu
Hocam,İncillere ve Tevrat’a inananları neye göre,kimin Tanrısal buyruğuna göre
kestik?!
“Tevrat
ve İncil’in Değişmezliği Soru Bazı insanlar Tevrat’ın ve İncil’in
değiştirildiğini iddia ediyorlar. Buna cevabınız nedir? Bayan A.
Irak Giriş Tanrı binlerce yıl önce Yahudilere
Musa aracılığıyla şu buyruğunu verdi: “Size verdiğim buyruklara hiçbir şey
eklemeyin, hiçbir şey çıkarmayın. Ama size bildirdiğim Tanrımız RAB’BİN
buyruklarına uyun” (Yasanın Tekrarı 2:4). Bu buyruk aynı kitapta tekrar edilir:
“Size bildirdiğim bütün buyruklara iyice uyun. Bunlara hiçbir şey eklemeyin,
hiçbir şey çıkarmayın” (Yasanın Tekrarı 12:32). Bundan yüzyıllar sonra Bilge
Süleyman, Kutsal Ruh’un esinlemesiyle şu tanıklıkta bulundu: “Tanrı’nın her
sözü güvenilirdir, O kendisine sığınan herkese kalkandır. O’nun sözüne bir şey
katma, yoksa seni azarlar, yalancı çıkartır” (Süleyman’ın Öydeyişleri 30:5-6).
Kutsal yazıların sonunda şu şiddetli uyarıyı okuyoruz: “Bu kitaptaki
peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Her kim bu sözlere bir şey
katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır. Her kim bu
peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta
yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır” (Vahiy
22:18-19). Bu yasak ve kesin uyarılardan sonra Tanrı’ya, O’nun kitaplarına ve
peygamberlerine inanan biri, Tanrı’nın ruhsal bereketlerini ve O’nun
insanoğluna vaadettiği kurtuluş ve sonsuz yaşamı elinin tersiyle iterek Tanrı
kelamını bozmaya yeltenebilir mi? İnanmayanlara gelince, onların kutsal
yazıları bozup değiştirmeleri zaten mümkün değildir. Zira bunu yapabilmeleri
için, Kutsal Kitap’ın yeryüzüne dağılmış binlerce nüshasını eksiksiz
toplamaları, aynı zamanda iman edenlerin de buna seyirci kalmaları gerekirdi.
Ne yazık ki, günün birinde bazıları Mesih’in pak elçilerini, kendilerine emanet
edilen Kutsal İncil’i değiştirmekle suçlayabilmişlerdir. Oysa bu, sadece kutsal
yazılara iftira değil, Kuran’ın Mesih’in elçileri hakkındaki olumlu
ifadeleriyle de (Al-i İmran 52) çelişmektedir. Kutsal Kitap’ın her türlü tahrif
ve bozukluktan uzak oluşunun kanıtlarına gelince, onları teker, teker bu
kitapçığımızda değerli okuyucunun dikkatine sunacağız. I KUTSAL KİTAP’IN
OLUŞUMU Tanrı, yüce Kutsal Kitap’ını hikmet ve anlayışla oluşturmaya, son
derece büyük bir özen göstermiştir. Eski Anlaşma’yı inceleyen biri, Kutsal
Kitap’ın bu bölümünün, üç dönemde tamamlandığını, yine Kutsal Kitap’ın
kendisinin duyurduğunu görecektir:” - See moreat:http://www.kitabimukaddes.com/tevrat-ve-incilin-degismezligi.html#sthash.LY8pUOY6.dpuf
İncillerin ve
Tevratın nasıl ve ne zaman yazıldıklarını kesin olarak bilmekteyiz. İncil adlı
Hz.İsaya indiği iddia edilen bir kitap ta yoktur. İnciller, sonradan
yazılmışlardır. İznik ve Efes konsülleri 2500 İncili Dörde indirerek
bunlara,”Kanonik/Yasal /İnciller!”Demiştir. Sonradan Barnabas incili
bulunmuş,1945 senesinde de Mısır’da bir çocuk mezarında 114 sureli Saint Thomas
incili bulunmuştur. Hakkâri’de bir mağarada da Barnabas incili bulunarak koruma
altına alınmıştır. Altı İncil de benim kitaplığımda var?!Aslına bakarsanız
Kuranın 200’e yakın ayeti sonradan değiştirilmiştir.
“YAHUDİLER
VE HIRİSTİYANLAR CENNETE GİREMEZ?!”Buradaki
yazılanların tümü de ALINTIDIR?!Ostüzü.
“Bir
ayeti alarak hüküm çıkarmanız sadece cehaletinizin hükmünü vermeniz olur.”
Dolayısıyla bir ayeti
alarak Yahudi ve Hıristiyanlar hakkında “cennetlik” fetvasını verenler bu büyük
kaideyi çiğneyerek kendi cehalet veya art niyetlerini ortaya koymaktadırlar.
Şimdi konuyu genişleterek
Yahudi ve Hıristiyanlar için iman şartının ne olduğunu anlatmaya çalışacağız.”
BAKARA 62 – MAİDE 69.
Öncelikle size ayetlerin
manasını verelim sonra izah edelim:
“Şüphesiz o kimseler ki,
iman etmiştirler, bir de o kimseler ki Yahudi olmuşturlar, ayrıca Hıristiyanlar
ve Sabiiler; Allah’a ve o son güne inanmış, Salih bir amel de işlemişse; onlar
için Rableri nezdinde ecirleri vardır. Onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve
onlar mahzun olmayacaklardır.” (Bakara 62)
“… O kişiler ki, Yahudi olmuşlardır. Bir de o sabiler ile
Hıristiyanlar; işte her kim Allah’a ve o son resulüne inanır ayrıca Salih bir
amel de işlerse, artık onlar üzerine hiçbir kork yoktur ve ancak onlar mahzun
olmayacaklardır.” (Maide 69)
Ayetlerin yalın manalarını
verdik. Kur’an’ı açıp ilk olarak bu ayetleri gören Müslüman veya herhangi bir
insan muhakkak ki çeşitli evhamlara kapılacaklar, biraz arsızlık var ise bu
ayetlerden hüküm bile çıkaracaktır.
İlk olarak şu bilinmelidir
ki, bu ayetler Peygamber Efendimize kavuşamayan ve tek Allah inancına sahip
olan bozulmamış ehli kitap hakkında nazil olmuştur. Fakat bazıları gibi bu
ayetler o zamanda geçerliydi bu zamanda geçerli değil diyemeyiz. Ayetler kıyamete
kadar tazeliğini koruyacaktır.
Ancak en başta da
dediğimiz gibi Kur’an bir bütündür ve tamamını ele almadan hususi mana ifade
eden bir ayeti umumi şekilde anlayamazsınız.
Bu nedenle diğer ayetlere
göz atacağız bakalım ne olacak…
Her gece okuduğumuz
“Amenerrasulü” de bakınız Mevla Teâlâ ne buyuruyor:
“O Peygamber de, Rabbinden kendisine indirilmiş olana iman
etmiştir, müminler de. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve
resullerine inanmıştır” (Bakara 285)
Ne görüyorsunuz bu ayette?
İman şartları kaça tamamlandı?
Yukarıda “Allaha, resulüne
ve ahirete” iman zikredilirken bu ayette ise “Allah’a, meleklerine, kitaplarına
ve resullerine” inanmak da zikrediliyor. Bunu teyit eden ve ters istikamette
gidenleri tehdit eden bir başka ayeti kerime okuyalım:
“Ey inanmış olan kimseler!
Allah’a, Resulüne peyderpey indirmiş olduğu o kitaba ve daha önce topyekûn
indirmiş olduğu kitaplara iman edin (imanda sebat edin)
Her kim Allah’ı,
meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve o son günü (bunlardan birini)
inkâr ederse, muhakkak ki o, pek uzak bir sapmayla sapıtmıştır.” (Nisa 136)
Görüldüğü üzere iman
şartları sadece Allah’a ve son güne inanmaktan ibaret değil. Ve işin ince
noktası bu şartları inkâr edenler dalalete düşmüş, hidayet yolundan sapmış
sapık olarak nitelendiriliyor.
Yazının üçüncü kısmında
ayet ve hadis-i şerifler ile delillerimizi sıralayacağız ancak öncelikle Yahudi
ve Hıristiyanların içinde bulundukları şirki gözler önüne serelim…
KÜFRE DÜŞEN YAHUDİ HIRİSTİYANLAR
“Andolsun “Şüphesiz Allah
Meryem oğlu Mesih’tir.” diyenler küfre düşmüştür. De ki: “O eğer Meryem oğlu
Mesih’i onun annesini ve yeryüzündekilerin tümünü helak (yok) etmek isterse
Allah’tan (bunu önlemeye) kim bir şeye malik olabilir? Göklerin yerin ve bunlar
arasındakilerin tümünün mülkü Allah’ındır; dilediğini yaratır. Allah her şeye
güç yetirendir.” (5/17)
“Yahudi ve Hıristiyanlar:
“Biz Allah’ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz” dedi. De ki: “Peki ne diye sizi
günahlarınızdan dolayı azablandırıyor? Hayır siz O’nun yarattığından birer
beşersiniz. O dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Göklerin yerin ve
bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah’ındır. Son varış o’nadır.” (5/18)
Dediler ki: “Allah oğul
edindi.” O (bu yakıştırmadan) yücedir. Hayır, göklerde ve yerde her ne varsa
o’nundur tümü O’na gönülden boyun eğmişlerdir. (2/116)
“Yahudiler: “Üzeyir
Allah’ın oğludur” dediler; Hıristiyanlar da: “Mesih Allah’ın oğludur” dediler.
Bu, onların ağızlarıyla söylemeleridir; onlar, bundan önceki inkâr edenlerin
sözlerini taklid ediyorlar. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar? (9/30)
“Onlar Allah’ı bırakıp
bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih’i
de. Oysa onlar tek olan bir ilah’a ibadet etmekten başka bir şeyle
emrolunmadılar. O’ndan başka ilah yoktur. O bunların şirk koştukları şeylerden
yücedir.” (9/31)
“Allah katından yanlarında
olan (Tevrat)ı doğrulayan bir Kitap geldiği zaman -ki bundan önce inkâr
edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip-tanıdıkları gelince, onu inkâr
ettiler. Artık Allah’ın laneti kâfirlerin üzerinedir.” (2/89)
“Kitap Ehlinden olan
kâfirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu
etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl
sahibidir.” (2/105)
Bu ayeti kerimelerden
anlaşılacağı üzere Hıristiyan ve Yahudiler Allah’a çocuk isnat eden,
kendilerini onun çocuğu gören ve rahiplerini rab edinen, birer kâfir ve müşrik
topluluktur.
Kâfir ve müşrikler için
ise büyük tehditler vardır:
“Şüphesiz küfredip kâfir
olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye
olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır ve
onların yardımcıları yoktur.” (3/91)
“Ve kâfirler için
hazırlanmış olan ateşten sakının.” (3/131)
“İnkâr edenler, Beni
bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi
kâfirler için bir durak olarak hazırlamışız. (18/102)”
“Gerçekten Allah,
kâfirleri lanetlemiş ve onlar için ‘çılgın bir ateş’ hazırlamıştır. (33/64)”
AYET-İ
KERİMELERDEN DELİLLERİMİZ
İSLAM BÜTÜN DİNLERDEN
ÜSTÜNDÜR!Ben,Allahın dinini kabul ettirene
kadar savaşmak üzere gönderilmişim!?”Hz.Muhammet.Öteki dinler hani Allahındı?!Allah sözünden dönen midir?!Ostüzü.
“Elçilerini hidayet ve hak
din üzere gönderen O’DUR. Öyle ki onu (hak din olan İslam’ı) bütün dinlere
karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile.” (Saf 9)
ALLAH KATINDA TEK DİN
İSLAMDIR
“Şüphesiz ki Allah katında
tek din İslam’dır…” (Al-i İmran 19)
Bazıları bu ayete karşılık
“o halde neden Allah Kur’an-ı Keriminde diğer dinleri muhatap alıyor”
diyebilir. İşte onların bu yanlış anlamalarına fırsat verilmemesi için başka
bir ayet yukarıdaki ayeti hem tefsir etmekte hem de manasını
kuvvetlendirmektedir:
“Peki, onlar, Allah’ın
dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa
-istese de istemese de- O’na teslim olmuştur ve O’na döndürülmektedirler.” (Al-i İmran 83)
“Kim İslam’dan başka bir
din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de hüsrana uğrayanlardandır.” (Al-i İmran 85)
Görüldüğü üzere Allah katında tek din İslam’dır ve her kim
İslam’dan başka herhangi bir dine uymuş olursa ondan kabul olunmayacak,
ahirette hüsrana uğrayacak yani batıl yolda olduğunu anlayacak, eli boş
kalacak, cehenneme gönderilecektir.EK:TÜM KİTAPLARI ALLAH İNDİRDİYSE,ALLAH DÖNEK Mİ?!Müslümanlıktan
önceki din sakinleri cennete,HADİ CANIM SEN DE.OSTÜZÜ.
EHLİ KİTAP İMAN ETSEYDİ!
Bu ayette ise İslam dinine
iman etmeyenlerin fıska saptıklarını, hayrın İslam’da olduğu beyan ediliyor..
“Kitap Ehli de inanmış
olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır,
fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. (Al-i İmran 110)
MÜMİNLERİN TÖVBESİNİ KABULEDER.
“Şundan ki: Allah, münafık
erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları
azablandıracak; mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların tövbesini kabul
edecektir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (33/73)
İSLAM’A AÇILAN GÖNÜL
“Allah, kimin göğsünü İslam’a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur
üzerinedir” (Zümer 22)
Bu ayette Müslüman
olanların hidayete ulaştıran nur olduğu beyan edilirken alttaki ayet tarafından
teyit ve tefsir edilmektedir
“Allah, kimi hidayete
erdirmek isterse, onun göğsünü İslam’a açar; kimi saptırmak isterse, onun
göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman
etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.” (6/125).Bu iş ALLASHTANSA KULA HESAP NİYE?!HADİ CANIM SEN
DE.OSTÜZÜ.
Yani hidayet İslam
dinindedir.
İNKÂR EDEN EHLİ KİTAP
Aşağıdaki ayette ise Ehli
Kitap ve müşrik burada aynı kategoride zikredilip ikisinin kurtuluşu da İmana
bağlanmış, İslam dinini inkâr ederek imandan yüz çevirmeleri halinde her iki
guruba da cehennem vaad edilmiştir.
“Şüphesiz, kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, içinde
sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar,
yaratılmışların en kötüleridir. (98/6)
İSLAMA ÇAĞRILDIĞI HALDE…
“İslam’a çağrıldığı halde,
Allah’a karşı yalan uyduranlardan daha zalim kimdir? Allah, zalim bir kavmi
hidayete erdirmez.” (Saf 7)
HADİS-İ ŞERİF VE SİYER ÖRNEKLERİ
Şu hadis-i şerif aslında
tartışmalara mahal bile bırakmamaktadır..
“Muhammed’in canı,
(kudret) elinde olan Zât’a yemin olsun ki; bu ümmetten Yahudi veya Hıristiyan
herhangi bir kimse beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan
ölürse, mutlaka cehennem ashâbından olur!” (Müslim, İman: 70, no:153)”.
Hadîs-i şerifi de, bu
kâfirlikten, sadece “Allah’ı ve âhireti inkâr” kastedilmeyip, bununla birlikte
“Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in dinine uymamanın da imansızlık
sayıldığını açıklamaktadır.EK:Hani din ,Allahındı?!OSTÜZÜ.
BİZANS KAYSERİ HERAKLİYUS’A
GÖNDERİLEN MEKTUP:
Bizans kayserine
gönderilen mektup bu konuda hayli açıktır:
“Allah’ın kulu ve Rasûlü
Muhammed’den, Bizans’ın Başı Herakliyus’a. Selam hidayete tabi olanların
üzerine olsun..
Bundan sonra ey kral, seni İslâmiyet’e davet ediyorum. Müslüman ol. Allah seni bütün belâlardan korur ve seni iki kat mükâfatlandırır. Amma inkâra sapar ve bu tebliği kabulden imtinâ edersen, yalnız kendi inkârının günahını değil, tebaalarının inkârının günahı da senin boynunadır.
Bundan sonra ey kral, seni İslâmiyet’e davet ediyorum. Müslüman ol. Allah seni bütün belâlardan korur ve seni iki kat mükâfatlandırır. Amma inkâra sapar ve bu tebliği kabulden imtinâ edersen, yalnız kendi inkârının günahını değil, tebaalarının inkârının günahı da senin boynunadır.
De ki: “Ey kitap ehli!
Aramızda müşterek olan bir söze gelin de yalnız Allah’a ibadet edelim, ona
hiçbir şeyi ortak tutmayalım.”
Fakat yüz çevirirlerse: “Şâhid olun ki biz (Allah’ın iradesine teslim olan) Müslümanlarız” deyin.
(Âl-i İmrân: 64)
Fakat yüz çevirirlerse: “Şâhid olun ki biz (Allah’ın iradesine teslim olan) Müslümanlarız” deyin.
(Âl-i İmrân: 64)
“Peygamber Efendimiz,
İslama davet ettiği Ehli kitap bir hükümdara Müslüman olması aksi halde inkâra
sapacağını ve halkının da vebalini yükleneceğini ilan ediyor… Hâlbuki
diyalogculara ve bazı ilahiyatçı geçinenlere göre kralın Müslüman olması şart
değil! Peygamberimize göre hidayetin ve doğal olarak cennetin anahtarı Müslüman
olmasında, sapıklara göre ise tam tersi!”
YAHUDİ GENCE İSLAM TEBLİĞİ.
Peygamberimiz (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) hizmetinde bulunan Yahudi bir genç vardı. Bir gün hastalandı.
Peygamberimiz, onu ziyarete gitti, başucuna oturdu ve ona, “Müslüman
olmasını” teklif etti. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan
babasının yüzüne baktı. Babası: Ebü’l-Kasım’ın çağrısına uy, deyince, çocuk da
Müslümanoldu.
Bunun üzerine Peygamberimiz: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek oradan ayrıldı. (Buhârî, Cenâiz 80)
Bunun üzerine Peygamberimiz: “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek oradan ayrıldı. (Buhârî, Cenâiz 80)
Görüldüğü üzere
Peygamberimiz bir Yahudi’ye ölüm anında bile İslam’ı tebliğ etmiş, kabul ederek
vefat etmesi üzerine cehennemden kurtulduğunu söylemiştir. Kabul etmeden
Yahudilik üzerine ölseydi cehennem odunundan başka bir şey olmayacaktı.
MÜSLÜMAN OLMAK ŞART?!
“ Gayri Müslim bir kimsenin
Müslüman olabilmesi için Allah’a, Peygamberimize, getirdiğine iman etmesi ve
ona tabi olması ile mümkün olur. Peygamber Efendimize itaat ise mensubu olduğu
batıl dinin bütün inanç sisteminden sıyrılması gerekir.”
“Allah’tan başka ilah
olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şehadet edinceye kadar,
insanlarla savaşmakla emrolundum.” (Müslim 52-53, Buhari: 1/14)
“Kendilerine kitap
verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün
haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam’ı din edinmeyen kimselerle,
küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.“ (Tevbe 29)
“De ki: “Ey insanlar!
Şüphesiz ki ben, O Allah’ın sizin hepinize (gönderdiği) elçiyim ki, göklerin ve
yerin mülkü sadece kendisine aittir, O’ndan başka hiçbir ilah yoktur, o
diriltir ve öldürür. O halde Allah’a da, o Nebiyy-i Ümmi olan Rasulüne de
iman edin ki, o da Allah’a ve kelimelerine (indirmiş olduğu kitaplara)
inanmaktadır. Bir de ona hakkıyla tabi olun, ta ki siz hidayet bulabilesiniz.” (Araf 158)
Bu ayeti kerimede de
Yahudi Hıristiyan fark etmeden bütün insanlara Resulüllah’a yani Hazreti
Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) inanmanın ve ona tabi olmanın zarureti,
kaçınılmazlığı ve hidayetin anahtarı olduğu beyan ediliyor.
Gördüğünüz gibi Allahu Teâlâ,
Peygamberine insanları kendisine iman ve itaat etmeye çağırmasını emrediyor ve
hidayetin bu imana bağlı olduğunu beyan ediyor. (Bu ayet, “peygamber Yahudilere
Müslüman olun demedi, Hıristiyanlara Müslüman olun demedi” diyenlere de
cevaptır.)
Şimdi bir kişi bunca ayet
hadise rağmen kalkarak Bakara 62, Maide 69 ayetlerini alıp Yahudi ve
Hıristiyanlara cennet vizesi vermeye kalkıyorsa bilin ki ya o çok cahil bir
adamdır, ya da çok meşhur bir insandır. Cahil ise bilgisizliğindendir.
Peygamberimiz: “Cahil cesur olur” buyurmuştur. Meşhur bir kimse ise anlayın ki satılmıştır. Adı
kullanılarak bu sapıklığın yayılması kolaylaştırılır.
Biz bu gün bu iddiayı atan
kelli felli hocaların daha dün bu görüşlere karşı geldiğini de biliyoruz. İnsan
sormadan geçemiyor: “Peki, ne oldu da değiştiniz?” Siz mi değiştiniz, yoksa kitabınız mı değişti? Bu delilleri
ezberleyen kişi Yahudi Ve Hıristiyanların cennetin kokusunu dahi alamayacağını,
deve iğne deliğinden girse bile Yahudi ve Hıristiyanların cennete
giremeyeceğini ortaya koyar. Biz yemeği pişirdik size kaşık sallaması kaldı… www.ihvanlar.net”MASALLARI dinlemeyiniz tarihi gerçeklere bakınız!?OSTÜZÜ.