30 Kasım 2016 Çarşamba

2121/HAYAT PAHALILIĞIN NEDENİ SAYIN İRECEPTİR?


   TC.                                                                                                                                                                                          OSMANTÜRKOĞUZ                                                         osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                           TV.İzmir;30 Kasım 2016.

        SAYIN BAY RECEP’E GÖRE HAYAT PAHALILIĞININ NEDENİ?

                “Babasının ayrı arabası var,anasının ayrı arabası var,kızının ve oğlunun ayrı arabası var.İsraf.Hayat ondan pahalıdır.”Büyük ekonomi ustamız Sayın Recep Tayyip Erdoğan?!Son günlerdeki paramızın değer kaybetmesi ve hayat pahalılığı tartışmasının nedenini Her davanın Müddeiumumisi Sayın Recep ortaya koymuştur?!”Vatandaşın araba almadaki israfı?!”Bizde büyük ekonomist yok diye üzülürken bu açıklama üzerine Uygar ülkelerin aptallığına şaştım da kalakaldım?!Amerika’da,Almanya’da,Fransa’da  her vatandaşının birer arabasının yanı sıra,birer motosikleti,yatı ve dahi uçağı bile vardır.Oralarda hayat alabildiğine de pahalı değildir.ABD’DE 1000 kişiye düşen araç sayısı797—2010’da.Diğer ülkelerde:SAN MARİNO 1263.MONAKO 899.LİHTENSTAYN 750.İZLANDA 745. YUNANİSTAN 624.2010 VERİLERİ.13 ARALIK 2015’E GÖRE TÜRKİYE’DE 1000 KİŞİYE 234 ARAÇ. 10 MART 2016 TARİHİNE GÖRE:20 MİLYON 98.994 ADET MOTORLU ARAÇ VARDIR.Kiralama hariç.TÜRKİYE’DE 193,425 MAKAM ARACI VARDIR.UÇAKLAR HARİÇ?!

        Sayın Bay Recep Bey, pahalılığın, Doların hızla yükselmesinin bir tek nedeni vardır: SİZLERİN, SERVETLERİNİZİN HIZLA YÜKSELMESİ VE DAHİ FİRENSİZ HARCAMALARINIZ. SİZ DÜŞERSENİZ DOLAR DA TEPETAKLAK DÜŞER. ONBAŞI ADOLF HİTLER GİBİ SUÇLU ARAMA.

Bu liste motorlu araç toplam sayısında en üst on sırada yer alan ülkeleri listeler.

Sıra
Ülke
Toplam motorlu araç sayısı 
Notlar:
1
 229.500.000
-
 211.600.000
2
 176.000.000
3
  68.900.000
4
  44.804.760
5
  34.048.983
6
  32.050.386
7
  31.951.079
8
  29.962.787
9
  26.034.225
10
  21.977.778

 

2120/KADIN NEREDEN NEREYE?--5'İNCİ BÖLÜM.


                                                 TC.                                                                                                                                                                          
                          OSMANTÜRKOĞUZ                                                                      osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                                  TV.İZMİR,28 Kasım 2016.

                 KADIN NEREDEN NEREYE?

                          BEŞİNCİ BÖLÜM.

                                          Akana!TA                        
      Alıntı:“Sonsuz sulardan çıkıp, Ülgen’e yaratma emrini veren ve tekrar sulara dönen Tanrıça Akana’dır. Altay Türklerinin inancına göre, ışıktan bir kadın hayali şeklindedir. Ülgen ilk yaratılış ilhamını Akana’dan alır ve dünyaya destek olması için üç tane de balık yaratır. Türk mitolojik görüşlerine göre Ak ana boynuzlu olarak betimlenir. Eski çağlarda Ana tanrıça heykelcikleri de boynuzlu olarak simgelenmiştir.”Yaratılış destanımızda Kayra Han ‘a yaratma fikrini verendir. Bazan Ürüng ENE diye de geçiyor ...

        “Bu da Yaratılış destanının en başı: "Her şeyden önce su vardı. Yer, ay, gök, güneş yoktu. Sadece Tanrı Kayra Han vardı, ancak yalnızdı ve canı sıkılıyordu, Sudan gelen bir SES ona, "yarat!" Dedi da kendi gibi birini yarattı ve ona “kişi,” Dedi. .."
Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura (Sura, Sor) Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan (Sagağan, Saj) Ece olarak anarlar.”

        Yunan Mitolojisinde, topraktan insan yartma emrini Baştanrı Zeus,Oğlu Demirciler Tanrısı  Topal Hephaistos’a vermişti.Tek Tanrılı dinlerde de bizzat Allah ilk insan ÂDEMİ çamurdan yaratmıştı?!Tüm dinlerin aslı ve çıkış yeri MİTOLOJİDİR.AMMA,TÜRKLERDE KADININ ÖNEMİ YARATILIŞTA DA VURGULANMIŞTIR.ÖKÜZLERE, VE’L ARAPKOLİKLERE DUYURULUR.ARABIN ERKEK KÖKENLİ TANRISI DÜNYAMIZI DERTLERE GÖMMÜŞ VE KADINLARIMIZI DA HER İKİ DÜNYA’DA SEKS KÖLELİĞİNE SOKMUŞ,CENNETİ DE MEYHANE VE GENELEVİNE ÇEVİRMİŞTİR?!Yunan Mitolojisinde,ilk erkek Prometheus’un hatası yüzünden,Baştanrı Zeus’un emri üzerine,erkeklerin başına bela olacak kadın yaratılmıştır.İslamda da ilk cinayet,kızkardeşin paylaşılamaması nedeniyle işlenmitir.GÜNÜMÜZDE DE,BUNUN İNTİKAMI MIDIR,NEDİR,ÜLKEMİZDE HEP KADINLAR VE KIZLAR ÖLDÜRÜLMEKTEDİR.

     Ve Kız

        Onbeş yaşına gelen bir türk Kızı,çayıra çadırını kurarak önüne de flamasını dikerdi…Kendisini beğenerek  evlenmek isteyen erkekle değil de,her türlü spor karşılaşmasında,kendisini yenerek güçlülüğünü kanıtlayan Delikanlı ile evlenirdi.Evliler de,birbirlerine “EŞİM,”derlerdi.İslamiyetle birlikte Araplaşmamızın sonunda;kadının adı değişmiştir:EKSİK ETEK,SAÇI UZUN AKLI KISA,KAŞIK DÜŞMANI,BİZİMKİSİ,ÇOCUKLARIN ANASI,ÖMÜR TÖRPÜSÜ,DERTKÜPÜM,CEHENNEM EHLİ….İLAHR…..Türkiye Cumhuriyetinde birbirini seçerek evlenmiş olan kadın ve erkek,BİRİBİRİNİN EŞİDİR.EŞİT DURUMDA VE EŞİT KONUMDADIRLAR…AMMA,KADININ YARATICILIK VE SAYGINLIKTA ÜSTÜNLÜĞÜ MUTLAKTIR…TARTIŞMA GÖTÜREMEZ….  

        Kaşgarlı Mahmud’un MS:11’inci asırda yazdığı,”DİVAR” adlı esrinde                                           EŞ kelimesini sözlük anlamlarına bakalım: Türklerin kutladıkları bayram ve festivalleri şöyle anlatır: Bu bayramlar, Eski Türklerin “EĞLENME, GÜLME, SEVİNME” amaçlı uyguladıkları eğlencelerdir. Dini olmaktan ziyade Ulusal anlamlıdırlar. Bazen Tanrılar ve kahramanlar için kurban törenleri düzenlenirdi… Bayramlar, çiçeklerle süslenmiş, çıra ateşiyle aydınlatılmış ve etrafı da ağaç dallarıyla çevrilmiş alanlarda “ilkbaharın ve Sonbaharın ilk aylarında yapılırdı. Bayramların gece ve gündüz tertiplendiği bu alanlara,”GÖNÜL AÇAN,”ismi verilmiş. Kız isteme töreninde usul: İstenilen kız, kahramanlık gösteren erkeği değişil, vuruşarak galip gelen erkeği seçermiş. Değiş şöyle başlarmış:

        -“Çek Peyen sana varamam,

        -Vuruşalım dermiş.

        -Sen beni yenersen sana ancak öyle varırım.

        -Yalnız ben seni yenersem öldürürüm?!”Dermiş…Necip BELEN,Eski Türklerde Bayram ve Festivaller,213 Numaralı Birlik Dergisi,s.42—43.İslamiyet’ten önce,Türklerde KADIN—ERKEK ayırımı kesinlikle yoktu…

        “EŞ” kelimesinin anlamı:

        EŞ: AD.

“Birbirinin aynı olan ya da ayrımsanamayacak denli birbirine benzeyen iki şeyden her biri.

 "Bu kalemin eşi de bende var"

Bir çift oluşturan iki şeyden her biri.

"Ayakkabımın eşini bulamıyorum"

Karı kocadan birine göre öteki, her biri, yaşam arkadaşı.

"Adam eşiyle her gün dalaşıyor"

Birlikte yaşayan, bir çift oluşturan erkek ve dişi canlıdan her biri.

"Ayının eşini vurmuşlar".

Halkağzından.

Yol arkadaşı, arkadaş.

İki şeyi birbirine denk görmek.”İSLAMDA, EN UYGAR BİR MÜSLÜMAN ÜLKENİN KADINININ GÖRÜNÜMÜDÜR.

                Peygamberin kendi ağzından dinleyebilirsiniz:

(Eğer bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emretseydim, erkeklerin kadınlar üzerinde olan haklarından dolayı kadınların erkeklere secde etmelerini emrederdim.) Tirmizi, Rada, 10/1159; Ebu Davud, Nikah 40/2140 Ahmed b. Hanbel, Müsned VI, 76; İbn Mace, Nikah 4/1852

        Kocasına secde ettirirdim diyor.
 (Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz.) İbni Hacer El Heytemi 2/121 Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 239.

        Kocası üstünde ne kadar büyük hakkı var!

(Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz.) Hafız Zehebi-Büyük Günahlar- Sayfa 187

(Kadınların dini ve aklı eksiktir.)

        Sahihi Buhari Kadınların aklı eksiktir bu fıtrat olarak böyledir.

Dini eksik olmasının nedeni ise; Özel günlerinde namaz onlara farz olmaması kazası olmaması vb. Gibi şeylerden dolayı dini eksik denir yoksa elbette imanı tamdır.

(Çok lanet ediyor ve kocalarınıza karşı nankörlük ediyorsunuz. Aklı başında bir erkeğin aklını sizin kadar çelebilen aklı ve dini eksik başka bir varlık görmedim.)Müslim, İman, 34/132 İbn Mace, Fiten 19/4003.

(Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.) Sahihi Buhari.

(Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm.) Müslim, İman, 34/132 İbn Mace, Fiten 19/4003.

Kadınlara değer vermemek mi? Hz. Meryem ondan sonra birçok mühim zat var kadın İslamda. Kadın erkekten daha çok dikkat etmek zorunda mahremiyeti var dedikodusu var, dili var. İmam GAZALİ’ DE kadınlar hakkında sıralamış ama sadece birine değinelim.

Kadın sekiz sıfatlıdır: Giyim kuşam hevesinden maymun. Fakir düşmeye razı olmadığından KÖPEK. Kocasına ve diğer insanlara kibrinden YILAN. Gece gündüz koğuculuk yaptığından AKREP. Evden eşya sattığından FARE, Erkeklere hile kurduğundan TİLKİ. Kocasına itaat ettiğinden dolayı KOYUN’DUR.HADİS?!

İmamı Gazali İhyayı Ulumuddin.

Burada kadınların özellikleri sıralanmış nasıl ki dedikoduda akrep gibi sokuyorsa.. Kadınları anlama gibi bir şey.

Gazzali, kadınların sünnet edilmesinin zevki arttıracağı gibi fikirleri olan(1), şarkı dinlemeyi Allah’ın haram kıldığını iddia eden(2), namazı bozan şeylerin kara köpek, eşek, domuz ve Kadın olduğunu söyleyen(3), ev penceresinden dışarı bakan kadınların dövülmesi gerektiğini savunan(4), Allah’tan peygamberlerin melek ile, kendilerinin yani evliyaların ise direkmen bilgi aldığını iddia eden bir MÜŞRİKTİR.

1. KADINLARIN SÜNNET ETTİRİLMESİ İYİ BİR DURUM İÇİN Mİ BAHSETMİŞ KÖTÜ BİR SONUÇ OLARAK MI DEMİŞ? EK: KADININ SÜNNETİ YÜZÜNDEN ÖLEN KADINLARIN YANISIRA MİLYONLARCA DA SAKAT KADIN KALMIŞTIR.

2. ŞARKI DİNLEMEK ZATEN HARAMDIR TÜM EHLİSÜNNETÇE HARAMDIR!

3. NAMAZI BOZAN KÖPEK ÇÜNKÜ NECİSDİR ŞAFİLER BUNA GÖRE ZATEN FETVA VERMİŞLERDİR ELBİSEYE KÖPEK DEĞSE GİYİNEMEZLER, AYRICA KADIN DEMESİNİN NEDENİ FETVA OLARAK ERKEĞİN ÖNÜNE KADIN GEÇSE DÜNYALIK BİR ŞEHVET OLABAİLECEĞİNDEN HABER VERDİĞİ İÇİN BOZABİLİR DEMİŞTİR.

4. EV PENCERESİNDEN BAKAN KADINA GELİNCE, ŞER’EN DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE BİR KADIN KOCASI OLMADAN NE EVDEN DIŞARI ÇIKABİLİR NE DE PENCEREYİ AÇABİLİR…

ŞER’EN DOĞRUDUR… ÇÜNKÜ BUGÜN DIŞARIDA NE OLAYLAR BİTİP GEÇMEKTEDİR HELE BUGÜN SİZCE DOĞRU DEĞİL Mİ??AYRICA BUNLARI SÖYLEYEN HADİS ÂLİMLERİ DEĞİL HADİS ÂLİMİ OLMAYAN SUYUTİ V.B. GİBİ ÂLİMLERİN NAKLETMİŞ OLDUĞU SÖZLERDİR…

AMA ŞER’EN DOĞRUDUR. AMA HADİS DEĞİLDİR

(Namazı bozan şeyler kara köpek, eşek, domuz ve kadındır.) Sahihi Müslim, Salât 265; Tirmizi Salât 253/338 Ebu Davud, Salât, 110/720.

Şafi mezhebinde köpeğin değdiği kıyafetin bir daha giyinmeyeceğini hepimiz bilmekteyiz. Bunun nedeni bu hadis olabilir fakat neden öyle dendiği de bellidir.

Zira bir kedi ile bir köpeğin edeb farkına bakalım. Bilimsel olarak canlılar arasında en çok idrarında mikrop bulunan varlık köpektir ve tuvaletini açık yerlerde yapar eşerek örtmezler. Ama kediler böyle değildir. Tuvaletini yapsa hemen ardından orayı kapatır. Bu nedenle köpek necis bir varlıktır. Tabi ki burada onu gömelim, öldürelim, eziyet edelim anlamında değil.EK:Peygamber dahil tüm Müslüman Araplar,araziye sıçarak Üç ila Beş  taşla temizlenirlerdi.Boklarını da öylece boynu bükük bırakırlardı.1955-1956 senesinde Urfa’da ve 1960-1962 senesinde güney sınırı boyunca durum hep aynıydı?!RAHMETKİ GENERAL AZİZ AVMAN,1960 SONRASI,MERSİN VALİSİ OLARAK,MERSİNİN DAĞ KÖYLERİNE  85.00O HELA YAPTIRTMIŞTI.

Kadın ise, namaz esnasında akla farklı şeyler gelebileceği için namaz bozulur demiştir. Bu da gayet normaldir ki insan namaz esnasında şeytanla mücadele eder ve akla herşey gelebilir.

(Uğursuzluk üç şeyde vardır: Kadında, evde ve atta.)Ebu Davud, Tıb, 24/3922; Müslim, Selam, 34/115 Buhari, Nikâh, 17/4805.

İmamlar hakkında çelişkili hadislerin varlığı hakkında.

4 İMAM KURANIN HARAM DEDİĞİNE HELAL DEMEDİLER ÇELİŞKİLİ HADİSLERE BU HADİS-İ ŞERİF-İCE FETVA VERDİLER BU DA ZATEN EFENDİMİZ OLABİLİR DEMİŞ(!) İSABETLİYSE 2 SEVAP DEĞİLSE 1 SEVAP OLACAK

2- (Zekerine dokunanın abdesti bozulur.) [Ebu Davud, Tirmizi, Nesai] (Tek Hanefi’de bozmaz.)

3- (Zekere dokunmak abdesti bozmaz.) [Ebu Davud, Tirmizi, Nesai] (Tek Hanefi’de bozmaz.)

5- (Kan aldırmak abdesti bozmaz.) [Beyheki] (Yalnız Hanefî’de bozar.)

6- (Akar kan abdesti bozar.) [Beyheki, Dâre Kutnî] (Tek Hanefî’de bozar.)

        HANBELÎ, MALİKİ, ŞAFİ, HANEFİ! Şimdi bu 4 mezhep imamı kuranın haram dediğine helal, helal dediğine haram diye fetva vermemişlerdir. Neye göre vermişler? Kuranda olmayan, Hadis-i Şerif-i de olmayan bir konu karşısında fetva verirler… Peki, hadis’de bir konuda hem var hem yok derse ne yapmalıyız?”YANIT MI? İLMİN VE AKLIN DEDİĞİNE UYMALIYIZ. Revenons a nos Moutons.

        Manisa şehir merkezine yolu düşen bir kimse, Spil dağına çıkmak isterse, NİYOBE’NİN/AĞLAYAN KAYANIN/ önünden geçer. Siyah, bulutumsu, insan başına benzeyen bir kaya ağlayıp, durur. Rahmetli Abdi İpekçi adına bir uzun şiir yazmıştım:”Bize Dostluk Yaraşır”;orada Niyobe’yi, Truva savaşı  için ağlatmıştım:”Ağlar Niyobe ağalar, Truva’daki savaşa”,demiştim.Ne zaman Anadolu Kadının çileli yaşantısı ve uğramış olduğu zulümler ortaya konulsa;gözümün önüne hep bu NİYOBE gelir…Niyobe,Tanrıça Leton’un arkadaşı ve Baştanrı Zeus’un da eşlerinden birisidir.Mitolojiye göre,Altısı Kız,Altısı Oğlan oniki çocuğu olmuştur.Zeus’un Leto’dan olan oğlu Apollon  ve Artemis tarafından öldürülmüşlerdir.İzmirli Kör Ozan,Hemşerimiz Homeros bu öyküyü Akhilleus’un/Aşil’in/ ağzından şöyle anlatmaktadır:

                “Tanrılar, yeraltına gizlemiş besinleri,

                Yoksa insan bir gün çalışıp rızkını sağlar,

                Sonra da sırtüstü yatardı.

                Asar, bırakırdı sabanını ocağının başında,

                Çözerdi çiftini, çubuğunu, öküzlerini.

                Zeus kızınca Promethus’a,

                Kendini aldatan o sivri akıllıya,

                Sakladı varını, yoğunu insanlardan.

                O gündür, bu gündür, dertlere boğdu insanoğlunu.

                Zeus gizledi besini insandan.

                Ama İapetos’un güçlü oğlu Promethus,

                Çaldı Zeus’un ateşini insanlar için.

                Sakladı onu marthex kamışının içine.

                Kızdı bulut devşiren Zeus, dedi ki ona,

                “İapetos oğlu, sivri akıllı kişi,

                Seviniyorsun ateşi çaldın, beni aldattın diye,

                Ama bil ki dert açtın kendi başına da bir bela.

                Aldığın ateşe karşı bir bela.

                Öyle bir bela saracağım ki insanlara,

                Sevmeye, okşamaya doyamayacaklar bu belayı.

                Böyle dedi; kah, kah güldü insanların ve tanrıların babası.

                Namlı, şanlı Hephaistos’u çağırdı hemen:

                “Bir parça toprak al, suyla karıştır”,dedi,

                İçine insan sesi koy, insan gücü koy;

                Bir varlık yap ki, yüzü ölümsüz tanrıçalara benzesin,

                Bedeni güzelim genç kızlara.

                Athena, sen de ona el işlerini öğret,”dedi.

                Renk, renk kumaşlar dokumasını öğret.

                Nurtopu gibi Afrodit, sen de büyülerle kuşat onu,

                İstekler, arzularla tutuştur gönlünü.

                Yüz gözlü devi öldüren Herdmeias, sen de

                Bir köpek yüreği, bir tilki koy içine.”

                Böyle dedi Zeus, onlar da yaptılar dediğini:”                                                                                           Bakınız Kadınlar hakkındaki Muhammed’in hadisine:” Kadın Sekiz sıfatlıdır: “Giyim kuşam hevesinden MAYMUN. Fakir düşmeye razı olmadığından KÖPEK. Kocasına ve diğer insanlara kibrinden YILAN . Gece gündüz koğuculuk yaptığından AKREP. Evden eşya sattığından FARE. Erkeklere hile kurduğundan TİLKİ. Kocasına itaat ettiğinden dolayı KOYUN’DUR?!EK:Erkekler için de Üç sıfat kalmıştır:Keçi,Öküz ve dahi EŞEK?!

                Koca Hephaistos, Topal Tanrı hemen

                Bir kız biçimine soktu toprağı.

                Gökgözlü Athena süslü kuşağını sarıverdi beline.

                O canım Kharitler ve güzelim Peitho

                Altın gerdanlıklar taktı boynuna.

                Horalar bahar çiçekleriyle donattılar saçlarını.

                Hermeias doldurdu göğsüne yalanı, dolanı.

                Uzaktan gürleyen Zeus’un oluyordu isteği.    

                Ses koydu içine o tanrılar kılavuzu

                Ve Pandora adını taktı.

                Pandora demek, bütün tanrıların armağanı demekti.

                Çünkü bütün Olimposlular insanların başına bela etmişti onu.

                Tanrıların babası kurunca bu düzeni,

                Epimetheus’a gönderdi Pandora’yı

                Kılavuz tanrı Hermeiasla.

                Epimetheus unuttu Prometheus’un dediğini:

                Zeus’tan armağan alma demişti ona Prometheus,

                Alırsan ölümlüleri derde sokarsın demişti.

                Armağanı aldı ve alınca anladı

                Başına bela aldığını…

                Eskiden insanoğulları bu dünyada

                Dertlerden, kaygılardan uzak yaşarlardı,

                Bilmezlerdi ölüm getiren hastalıkları.

                Pandora açınca kutunun kapağını,

                Dağıttı insanlara acılarları, dertleri.

                Bir tek umut kaldı dışarı çıkmadık,

                Kapağı açılan dert kutusundan.

                Umut tam çıkacakken Pandora kapamıştı kapağı;

                Böyle istemişti bulutları devşiren Zeus.

                O gündür, bu gündür insanların başı dertte;

                Toprak bela doludur, deniz bela dolu;

                Geceler dert doludur, gündüzler dert dolu.

                Belalar başıboş dolaşır sessizce,

                Ölümlülerin peşinde…”

        Tuva savaşının en büyük kavgası başlar: Aşil, Truva surlarının dibine giderek, Hektor’u çarpışmaya çağırır. Silahlarını kuşanan Hektor, kale kapısının dışında kendisini beklemekte olan Aşil’e saldırır. Çarpışmayı her iki taraf merakla izler. Sonunda, Aşil, kargısıyla Hektor’u öldürür, Hektor’un cesedini atının terkisine bağlayarak Truva surları önünde sürükler ve barakasına götürür. Kıral Priamos, Oğlu Yiğit Hektor’un cesedini almak için Aşil’in çadırına gider. Aşil, Kıral Priamos’u akşam yemeğine davet eder ve şu şiiri de okur:

                “Güzel saçlı Niyobe’nin de yemek geldi  aklına,

                Oysa Oniki çocuğu ölmüştü sarayında.

                Altı Kızı,Ergen Altı Oğlu;

                Apollon öfkelenmişti Niyobe’ye.

                Öldürmüştü oğullarını gümüş yayla,

                Kızlarını da Okçu Artemis öldürmüştü.

                Niyobe, güzel yanaklı Leto ile bir tutuyordu kendini:

                Diyordu:”Leto iki çocuk doğurdu,bense bir düzine.

                İki kişi, Apollon, Artemis öldürdü hepsini.

                Akheos ırmağı kenarında oynaşan su perilerinin

                Yatakları var derler, işte oralarda,

                                                                                                                              Tanrı buyruğuyla taş olmuştur Niyobe,

                Yüreğine indirir durur acılarını… “                                                                                 ”Niyobe Efsanesi, Anadolu Kadının dramıdır. Çağlar boyunca doğurdukları hep öldürürülmektedir, GÜNÜMÜZDE BİLE…

                        BEŞİNCİ BÖLÜMÜN SONU.

               

 

 

 

       

 

29 Kasım 2016 Salı

2119/ELBETTE SEÇENLER ÖLECEKLER.


    TC.                                                                                                                                                                                                      OSMANTÜRKOĞUZ                   osmanturkoguz@gmail.com                                                                                          TV.İzmir;29 Kasım 2016.

      “ ALMANLAR BENİ SEÇTİKLERİ İÇİN ,ELBETTE ÖLECEKLER?!

                        FÜHRER, ONBAŞI ADOLF HİTLER. 1933--1945

        Nazi Orduları, Polonya’yı çökerttiğin de Nazi Almanyası adına teslim şartlarını dikte eden mağrur Alman Mareşaline, Yenik Polonyalı general bir laf etmiştir ki anlayanlar anlamalıdır:

                “Tekerlek daima tam bir devir yapar?!

       Stalingrad yenilgisinden, Normandiya çıkarmasından, Fransa’nın ve Polonya’nın kurtarılmasından ve dahi Afrika’nın boşaltılmasından sonra, Almanlar İtalya’da tutunamamışlardı.Hamburg bombardımanında 800.000 Alman evsiz kalmıştır.Ölüm listeleriyle Führer Onbaşı Adolf Hitler’in huzuruna çıkan bir görevli:”Führerim,her tarafta Almanlar ölüyor?!”Dediğin de başlıktaki yanıtı almıştı…

        Türkiye Cumhuriyetinin, Türkleri yok saya Cumhurbaşkanı Bay Recep Tayyip Erdoğan da Onbaşı Adolf Hitler gibi üst, üste genel seçimleri kazanarak iktidar olmuştur… Hergün Türk askerlerinin, polislerinin diğer görevlilerinin ve halkımızın cenazeleri gelmektedir. Sayın Bay Recep Beyimiz, masal okumasını sürdürmektedir… Cenazelerin gelmesi tabii ki devam edecektir. ÇÜNKÜ TÜRK HALKI ONU İKTİDAR YAPMIŞTIR…

        Mustafa Kemal Atatürk’ün Dört tarafımızı dost ülkelerle çevrili bir vatan yaptığı Türkiye Cumhuriyetinin her tarafı düşman ülkelerle çevrilmiştir. Çevrilmesi doğaldır*! Çünkü Türk Halkı Bay Recep Tayyip Erdoğanı iktidar yapmıştır… Türk lirasının ırzına Dolar durmadan geçmektedir. Geçer tabii; çünkü Türk Halkı Bay Erdoğan’ı iktidar yapmıştır. Yunanlılar,17 adamıza ve 153 kayalığımıza el koymuşlardır. Kıbrıs’a bile elkoyarlar tabii; çünkü Türk Halkı Bay Recebi iktidar yapmıştır. Bay Recep Beyimiz; Türk bayrağını ve TC. Harflerinin kullanılmasını yasaklamış; askeri okullarımızın kâffesini Sevr’in 168’inci maddesini uygulayarak kapatmıştır. Çünkü Türk Toplumu onu seçmiştir…Bay Recebimiz,oylarına güvenerek şeriatı getirecekmiş,NAH GETİRİR GARİ?! ÇÜNKÜ TEKERLEK DEVRİNİ TAMAMLAMAKTADIR…

 

26 Kasım 2016 Cumartesi

2118/GRÇ KALAN SEVDA.


                 TC.                                                                                                                                                                                    OSMAN TÜRKOĞUZ

             GEÇ KALAN SEVDA!

         Söylenmemiş şarkılar okunur gözlerinde;

         Dudakların koklanmaz baharın çiçekleri,

         Ne acıklı rüyalar saklıdır sözlerinde,

         Sen geç kalan sevdamın biricik gerçekleri…

         Cennet denilen yerler meğer sensiz bir hiçmiş;

         Gönlüm mutluluk diye nice zehirler içmiş.

         Seni bulduktan sonra, sensiz yaşam bir hiçmiş;

         Kim bilir hayalinden ne sevdalılar geçmiş…

         Upuzun dal boyunla gönlümde tek fidansın,

         Melek soylu huyunla canıma canlar kattın.

         Gören seni anlatsın, duyan seni anlatsın;

         Hergün gel o sahile, canıma canlar katsın.

         Ellerin ellerimde ölü kuşlara örnek;

         Gözlerim gözlerinde, bir sevip bin kez ölmek,

         Dal fidan, dal boyunla çıkıp ta bana gelmek,

         Ömrümün tek dileği, seninle olabilmek;

         Dizlerine uzanıp cennete gidebilmek…

         Kışımın tek baharı buğday tenlim, bal sözlüm;

         Gönlümle hep sevdalım, duygularımla sözlüm;

         Seni görmediğim gün, yaşanmamış günümdür,

         Beraber olmak ta her an upuzun bir günümdür…

İzleyiciler

Blog Arşivi