10 Aralık 2013 Salı

1192/İÇ DÜŞMANLARIMIZ!


            TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.İZMİR,10 Aralık 2013


                                      “ İÇ DÜŞMANLAR”

         “İçimizde çok iç düşman var.İç düşmanlar dış düşmanlardan çok daha tehlikelidir!...”Sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan Beyimizin aynaya bakarak halkımıza hitabıdır!

Romalı Ünlü Hukukçu ve devlet adamı Marcus Tullius Cicero’nın –MÖ:106/MÖ:43/İç Düşmanlar tanımını okuyalım:

“Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerdeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve bayraklarını açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanla konuşur, onların çehresine bürünür ve onların tartışmalarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer,sesi en üst düzey hükümet koridorlarından duyulur,ulusun ruhunu çürütür,politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır.Bir katil daha az korkutucudur!”Bu çeviri alıntıdır!”

“Amerika Birleşik Devletleri çok büyük ve çok ta güçlüdür. Çünkü biz, vatan hainlerini hemen öldürürüz. Başka ülkelerin başına da o ülkelerin vatan hainlerini getiririz.”Amerika Birleşik Devletlerinin ünlü Dış İşleri Bakanlarından Alman Yahudi’si Henry Ksınger!

Ünlü ve Rahmetli Marcus Tullius Çiçero’nun Hain tanımı, ulusal onur ve ulusal çıkar açısından yapılmış bir tanımdır. Başka ulusların çıkar/arı için ulusuna ve ülkesine zarar verenleri anlatmaktadır. Sayın Her Şeyimiz Bay Recep Beyimizin hain tanımı ise;ulusunu,ülkesini ve ilkesini savunanlara yöneliktir.Lozan Antlaşmasını yapan,Vatan hainlerini yok eden,Çağdaş devrimleri yapan,Arap Meddahlığına son veren,kadınlarımızı başımızın tacı yapan,cenneti genelevi durumundan kurtaran,Türk tarihinin görkemini ortaya koyan,Türkçemizi layık olduğu yere çıkaran,Kadınlarımızı cariyelikten,erkeklerimizi de kul ve kölelikten kurtaran,Tam Bağımsız ve onurlu bir devlet kuranlar içindir.Belçika’dan Yılbaşı tebriki atan Daniel Doumolin de bir haindir!:

“TURQUİE, TU DOİS ATATÜRK a DİEU ET LE RESTE a ATAÜRK!”(Türkiye; ATATÜRK’Ü Tanrıya borçlusun, geri kalan her şeyi ATATÜK’E!”Bu adam da Sayın Recep Beyimize göre haindir: Mademki Mustafa Kemal Atatürk’ü Allah gönderdi O’NUN yaptığı her eylem de Tanrısaldır. Böyle olunca da Sayın Recep Beyimizin her eylemi ve her sözü de Amerikansal ve Tarikatsaldır! Biz Kemalistlere göre de Hain; Anayasamızın 81’inci maddesine göre, kendilerini en yüksek mevkilere getiren, bu anayasamızı koruyup, kollayacaklarına dair yemin edip te yetkileri olmadığı halde anayasamızı değiştirmeye kalkan, kahramanlarımızı hain,hainlerimizi de kahraman yapan,çakma bir hukuki sistem yaratarak insan haklarını hiçe sayanlar,Türk’ü,Türklüğü ve Türk tarihini inkâr edenlerdir. Buyurunuz da okuyunuz ve isterseniz uyumayı sürdürünüz:

               “ BAY RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN YEMİNİ:”
  Türklüğü ve Türkü inkâr ederek Ulusalcılığa ayakları altına aldığını söyleyen Bay Recep Beyimiz, Kürt’ü ulus yaparak ülkemizin ve ulusumuzun üniter yapısını dağıtma savaşında. Şu iki belgeyi okuyalım da aklımızı dizi filimler den VE MEYDANLARDA, TARAF TELEVİZYONLARDA SÖYLENEN  YALANLARDAN  ayırıp, birazcık geleceğimizin felaketlerle dolu olduğunu düşünelim!    “Ben, Muhammet ümmetindenim. Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı, Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.”
    DÜNYA üzerinde bulunan her devletin Milli Menfaatlerini gerçekleştirmek için Milli Hedefleri VE Milli Stratejileri vardır. Bu hedefler, Milli Güvenlik siyaset Belgelerinde açıklanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, Ümmetçiliğe ve dış devletlerin önerilerine kilitlenmiş durumdadır. Bizi ilgilendiren ve bugünkü durumumuzu ve yarınımızı etkileyecek olan Tek şey, Amerika Birleşik Devletlerinin Milli Siyaset Belgesindeki 21’inci Yüzyıl Hedefleridir. Amerika Birleşik Devletlerinin Milli Güvenlik Belgesinde iki önemli konu vardır, bizleri bugünkü karmaşaya ve dağınıklığa iten. Burasını iyi okuyup, aklımızı da başımıza almazsak yarın için de çok geç kalmış olacağımızı şimdiden söyleyebilirim:
1*“21’inci yüz yılda; hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğuna STRATEJİK GÜÇ OLMA İZNİ VERİLMEYECEKTİR!”
2*”Bu hedefin sağlanması için önleyici güç kullanımı da dâhil her yola başvurulacaktır.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Türkiye toprakları üzerinde ÜÇ temel, ÜÇ’Ü DE mümkünse ulaşılabilir nitelikte hedefleri vardır:
“1-Büyük İsrail’in oluşturulması,
“2-Büyük Ermenistan’ın oluşturulması,
“3-Büyük Kürdistan’ın oluşturulması.
Daha uzun vadede:
A-İstanbul merkezli Büyük Ortodoks devletinin kurulması,
B-Pontus Rum ve Yunan devletinin kurulması,
C-Konya merkezli HİLAFET devletinin kurulması!

Çok önemli bir haber: “Ankara-Cumhuriyet Bürosu.”
“Vali ve kaymakamlar Amerika Birleşik Devletlerine eyalet uygulaması stajına gittiler.”
“İş İşleri Bakanlığı Strateji geliştirme Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla 35 Kaymakam ve Vali Muavini, 1,5 aylık kurs için Amerika Birleşik Devletlerine gittiler.”
Gezi heyetinin başkanı Kadir Çakır:”Öğrendiklerimizi en iyi şekilde uygulayacağız!” Dedi.
Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in,06 Mart 1922 tarihinde Türkiye büyük Millet Meclisi Kürsüsünden tüm dünyaya seslenmişti:
“Efendiler,”
“Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlandırılmıştır. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Hâlbuki hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.”Gazi Mustafa Kemal.


                   TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI

                  MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN

         01KASIM 1922 TARİHLİ TBMMECLİSİNDEKİ KONUŞMASI

                   Sayın Ahmet Avcı iletti.

         Bir insanlık dünyasında en az Yüzeli Milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük Türk ulusu vardır. Ve bu ulusun kapsadığı toprakların alanı oranında da tarih alanında da bir derinliği vardır.

         Efendiler!

         Bu derinliği isterseniz ölçüte vuralım. Tarih öncesi çağlara ait ölçütüdür.Bu ölçüte göre Türk Milletinin en yüksek adları,Türk adındaki insan,insanların ikinci babası Nuh Peygamberin oğlu  YASEF’İN oğlu olan kişidir.Tarih döneminin belge toplama konusu,pek umursamadığı ilk evrelerine biz de anlayış gösterelim.Fakat en belirgin nesnelere ve en kesin tarihi kanıtlara dayanarak diyebiliriz ki,Türkler  Asya’nın göbeğinde çok büyük devletler kurmuş ve insanlığın her türlü yeteneklerine ortam yaratmış bir varlıktır!”Nutuk 264 sayılı ek belgeden.

M.T. Cıcero’nun Devlet Anlayışı ve Yönetim biçimi:

Devleti her şeyden üstün tutan Cicero, “Kişinin kendini kamu hizmetine adaması” şeklindeki eski Roma geleneğini canlandırmak amacıyla politikanın devlet adamlığının en üstün uğraş olduğunu savunur. Yurttaş kişisel çıkar ile kamusal çıkarın bir olduğu bilincine varmalı ve gerektiğinde kendini devlet için feda edebilmelidir

Devletin amacının toplumsal düzeni koruyup yurttaşların mutlu ve iyi bir yaşam sürmesini sağlamak olduğunu belirten Cicero, yine Platon-Aristoteles çizgisini izleyerek siyasal rejimleri yönetimde bulunanlara göre sınıflandırmaya gider: 

Yönetimin tek kişinin elinde olması Krallık (Monarşi); seçkin bir azınlığın yönetmesi Aristokrasi; kamusal işlerin halkın elinde bulunması ise halk yönetimi ya da Demokrasi adını alır. Bu yönetim biçimleri arasında Cicero’nun en az beğendiği demokrasi’dir. Çünkü ona göre yönetimi elinde bulunduran halk, özgürlüğü gerçekleştirmesine rağmen, bilgisizliğinden dolayı bunun sınırlarını bilemeyip adaletli ve disiplinli davranamaz. Dahası bu rejimde, eşitlik adına yukarı olana da aşağı olana da aynı önemin verilmesiyle eşitsizlik yaratılır. Eşitsizliğin, özgürlüğün aşırı boyutlar kazanması ile Demokrasi yozlaşır ve yığınların tiranlığına dönüşür. EK: Aynı görüşü MÖ.522 yılında Büyük Darius te dile getirmişti: “Timokrasi ayakların baş olması sonucunu doğurur!”Demişti. Aristokrasi’de bilge bir azınlığın ”Doğru-Orta” ilkesi doğrultusunda ılımlı bir yol izleyerek kamusal işleri yürütmesi bu rejimin olumlu yönünü oluşturur. Üçünün arasında en iyisi olan Monarşi’de ise Kral bir Baba gibi uyruklarını koruyup kollamaktadır. Ancak Demokrasi gibi diğer iki yönetim biçimi de olumsuz özellikler içermektedir. Nasıl ki Demokrasi yığınların tiranlığına dönüşüyorsa, Aristokrasi de Atina’nın yaşamış olduğu Otuzlar Tiranlığı gibi bir Oligarşi’ye, Krallık ise tek kişinin kan dökücü Tiranlığına dönüşebilir. Bu noktada Cicero, Platon gibi siyasetin mutlak özerkliği anlayışını benimseyerek “ Her devletin durumu onu yöneten kişi ya da kişilerin eğilimine ya da istencine bağlıdır.” diyerek, Siyasal değişim-dönüşümlerde belirleyici olanın yönetim kademesi olduğunu ileri sürmektedir…”

 

1191/VATAN HAİNLERİMÖİZE SERENAT!


             TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İZMİR;10 Aralık 2013

TÜRK’Ü VE TÜRKLÜĞÜ İNKÂR EDEN VATAN HAİNLERİMİZE!

Sayın vatan hainlerimiz;bakınız GİANNİ DE Michelis sizlere nasıl nasihatte bulunuyor;okuyunuz da tuttuğunuz sonu felaketli yoldan dönünüz!”TÜRKLERELE DOST OL AMA DÜŞMAN OLMA!”

ALINTIDIR:

         ''İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir lakin mağlup edilemezler"
Napoleon Bonaparte - Fransız İmparatoru

"Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur."
Tasso - İtalyan Şair

"Bütün milletler arasında en namuslu ve dostluk kurmada tereddüt edilmeyecek olan yalnızca Türklerdir. Henüz yabancı tesiri altında kalmamış olan bir köye gidecek olursanız; gerçek misafirperverliğin ne demek olduğunu orada görüp öğrenirsiniz."
William Martin

"Irk ve millet olarak Türkler bence geniş imparatorluklar içinde yaşayan kavimlerin en asili ve başta gelenedir. Dini sosyal ve örfi faziletleri tarafsız kimseler için birer takdir ve hayranlık kaynağıdır."
Lamartine-Fransız Yazar şair ve Devlet adamı.
Tarihin kaydetmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik (en aşağı), bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir!”İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk’ü tanımlaması!  Ostüzü.                                                                       Ünlü Fransız Türkolog  Jean Paul Roux “Türklerin Tarihi” kitabında,

Son 5 bin yıllık İnsanlık Tarihi ‘Türkler olmadan yazılamaz diyor. Meraklı olanlarımız; bu ünlü Fransız Türkolog’unun dilimize çevrilmiş bulunan “Türklerin Tarihi” adlı kitabını okuyabilirler. Bakınız bu Ünlü Türkolog ne diyor:

            “Kuzey ormanlarından çıkıp geldiler. Cesur, dağınık, marifetli ve henüz yolun başındaydılar. Önce Bozkır’a, sonra Çin’in içlerine ve sonra da sonu, başı belli olmayan bir sel gibi batıya doğru yöneldiler. TÜRKLER adıyla  Tarihe geçen bu boylar, aileler  ve kavimler, bütün Batılıların gözüyle çoğunlukla barbarlığın simgesi oldular  ve Ortaasyanın yüksek uygarlıklarından birisini ve bazen küçük devletlerinin bazen de devasa imparatorlukların sınırları dahilinde kültürler arası barışı ve huzuru tesis ettiler. Bazen Memluk,bazen efendi ve bazen de birbirlerinin en amansız düşmanıydılar.En baştan beri inandıkları dinlerinden hiç vazgeçtiler mi?Ne kadar Budist,ne kadar Hıristiyan  ve ne kadar Yahudi  ve ne kadar Müslüman oldular?Tüm bu yüzyıllar boyunca tek arzuları,tavrı  savaşlar,yağmalar,fetihler,din değiştirmeler ve sergilenen bilgelikler sadece barışa ve huzura kavuşmak için miydi?Altay Türklerinde ölüm,Ortaasya  Kutsal Bitkiler ve hayvanlar.Moğol İmparatorluğu Tarihi,Orta Asya;Tarih ve Uygarlık Türklerin ve  Moğolların eski dininden sonra Ünlü Türkolog Jean Paul Roux sizi 2000 yıllık tarih içinde bir yolculuğa,bildiğinizi sandığınız ya da hiçbir fikriniz olmayan olaylara,insanlara  ve inançlara tanıklık etmeye davet eder.”
"Poltava'da esir oluyordum. Bu benim için bir ölümdü kurtuldum. Buğ nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi; önümde su ardımda düşman tepemde cehennemler püsküren güneş... Su beni boğmak düşman beni parçalamak güneş beni eritmek istiyordu; yine kurtuldum. Fakat bugün esirim Türklerin esiriyim. Demirin ateşin ve suyun yapamadığını onlar bana yaptılar esir ettiler. Yalnız ayağımda zincir yok zindanda da değilim; istediğimi yapıyorum. Fakat bu defa da şefkatin asaletin nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. Bu kadar âlicenap bu kadar asil bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak bilsen ne kadar tatlı."
Demirbaş Şarl -İsveç Kralı (Ruslardan kaçıp Osmanlıya sığınmıştır)
"Türkler ölmeyi biliyorlar hem de iyi biliyorlar. Ben de ölmeyi bilen bir milletin yenilmeyeceğini bilecek kadar tecrübeliyim. Burada hiç yoktan ordular kurmak ve bu orduları ölüme sürüklemek mümkün. Bu imkânlardan bol, bol faydalanıyorum. Fakat meydana getirdiğim orduları sendeleten bir engel var: Türklerin yaşayan hatıraları!
Üç-dört yüzyıl önce her kudreti ve her milleti yenen Türkler şimdi de silinmez hatıralarıyla her teşebbüsü sendeletiyorlar. Hemen her yürekte bu korkuyu seziyorum. Demek ki yalnız Türkleri değil onların tarihini de yenmek lazım. Bu durumda ben Türklerin düzinelerle milleti idare etmelerindeki sırrı da anlıyorum. Onlar milletleri bir kere yeniyor fakat kazandıkları zaferleri ruhlara ve nesillere nakşedebiliyorlar."
M. Montecuccoli (Avusturyalı Komutan)
"Seceat ve cesaret bakımından Türklerden üstün; büyük hedeflere ulaşmak bakımından da onlardan dirayetli hiç bir kavim yoktur. Cenab-ı Hak onları aslan sıfatında yaratmıştır."
İbn-i Hassul
''Türk asillerin asilidir. Yapma olmayan gösterişi bulunmayan bu pek yüce asalet ona tabiatın hediyesidir.''
Pierre Loti
''Türklerin yalnız sonsuz bir cesareti değil iradeleri sersemleştiren bir sihirbaz zekâsı vardır. İşte Türk bu zekâsıyla zafer kazanır uygarlıklar yaratır ve insanlık dünyasında en şerefli hizmeti başarır. Zaten Avrupa'nın yarısını yüzyıllarca boyunduruk altına almak başka türlü mümkün olamazdı.''
Çarnayev(Rus Komutan)
''Silahlı milletin en canlı örneği Türklerdir. Bu diyar köylüsünün orak kâtibinin kalem ve hatta kadınlarının etek tutuşunda silaha sarılmış bir pençe kıvraklığı vardır. Türk ata biner gibi oturur keşfe yollanan asker gibi uyanık yürür.''
Moltke
''Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır.''
 ALPHONSE de La Martine(1790/1869/Sultan Abdülmecit’ten bir çiftlik isteği kabul edilerek mülkiyeti Mustafa Paşanın üzerine geçirilen ve kirası da Osmanlı devleti tarafından ödenen 38.000 dönümlük bir çiftliğin zilyetliği ona verilmesine karşın sekiz ciltlik Histoire de la Turguie yazarak 1859’da Pariste yayınlattı.
''Savaşın zevkini almak isteyen herkes Türklerle savaşmalıdır.''
Towsend (İngiliz Komutan)Kütülemera’da 13 general,450 subay ve 13.000 askerle Halil Kut paşaya esir düşen İngiliz generali,
''Doğulu önderler milletlerinin başından ayrılmayarak her hükümetin temeli olan şu iki kanunu hakkıyla yapıyorlar: iyi yola gotürmek ve kötülüklerden korumak. Bu asil hareket Ruslardan fazla özellikle Türklerde göze çarpıyor.''
Auguste Comte
''Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.''
Lady Mary Wortley Montagu
''Türk'ün güzel yüzünü kuvvetli endamını pırıltılı kostümünü zarif tavırlarını kibar gülüşünü aslanca kükreyişini fırçayla göstermek mümkündür. Fakat pek güç olan Türk'ün özünü göstermektir. Bu öz ayışığı gibi görülür fakat gösterilemez.''
Decamps (fransız ressam)
''Türkler yaman binicidirler. Türkler hücumunda düşmanı bir yaprak gibi çevirip bozarlar.''
Câhiz (Arap Bilgini)
''Türklerin yürekleri temizdir. Onlarda batıl fikirler basit düşünceler yoktur.''
Semame İbn-i Eşreş (Arap Bilgini)
''Türkler kahramandırlar. Dostlarına zarar vermezler. Fakat kazanç getirirler.''
Comenius (Çek Bilgini)
''Türklerin biricik sevdikleri şey hak ve hakikattir. Ve hiçbir haksızlık yapmadıkları halde haksızlığa uğramışlardır.''
William Pitt (İngiliz Devlet Adamı),
''Türk Heredot'tan Tevrat'tan çok eski yüzyılların tanıdığı bir ulustur.
Sadelik içinde görkemi sükûnet içinde ihtişamı tahakküm kabul etmeyen bir
yüreklilik alabildiğine geniş bir fetih aşkı sonsuz bir teşebbüs kabiliyeti bölgelere uymaktan çok bölgeleri kendine uydurma zevki ve alışkanlığı Türk milletinin asırlar dolduran tarihinde açıkça görülür.''
(Ünlü Tarihçi) Hammer
''Türkler kahramadırlar dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti tuttuğu eli bırakmaz sözünden dönmez iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz. Böyle bir ulusla el ele vermek yeryüzünde her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir.''
Comenius (Çek Bilgini)
''Türkler muhakkak ki Avrupa tarihinin ve yakın Asya tarihinin bildiği en halis efendi millettir.''
Kayzerling
''Her Türk'ün bakışında silahın ruha verdiği güveni görmek mümkündür. O hayata ve olaylara güvenle bakmayı öğrenmiştir.''
Molkte
''Kılıcı insafsız bir beceriyle kullanan Türk'ün eli yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır.''
Lord Byron
''Türk korkmaz korkutur. Bir şey isterse onu yapmadıkça vazgeçmez. Hangi işe el atarsa başarır.''
Semame İbn-i Eşreş
''Türkçeyi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü Türk'ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman ışığı örten zevksiz bir perde oluyor.''
Gelland (Fransız Bilgini)

''Türk askeri cesurdur. Anavatanını sever ve onun için gerekirse çekinmeden canını feda eder.''
Albert Einstein
''Artık Türklerle savaşmam. Onlar çok cesur ve iyi insanlar.''
Andreas Phitiades
''Dünyada iki bilinmeyen vardır. Biri kutuplar diğeri Türkler.''
Albert Sorel
''Türk toplumunda kişisel nitelik ve değer dışında hiçbir şeye önem verilmez.''
Baron Büsbek Avusturya’nın İstanbul  Büyük Elçisi 1555/1562
''On ulusun on yiğit adamının gücü tek bir kimsede toplansa yine bir Türk'e bedel olmaz. Türklerin en çok konuştuğu şey savaştır zaferdir. Eğlenceleri ise attır silahtır. Türklerin doğrulukları ve namuslulukları ne kadar övülse yeridir.''
Charles Mcfarlene
''Türk milleti ikibin yıldır profesyonel askerdir. Bütün Türklerin mesleği askerliktir.''
Donaldson
''Dünyanın hangi ordusuna sorarsanız sorun Türk askerinin karşısında düşünmenin hiç de kolay olmadığını veya olamayacağını size söyler.''
Donaldson
''Türklerle dost ol ama düşman olma.''
Gianni de Michelis
''Dünyada Türklerden başka hiçbir ordu bu kadar süre ayakta duramaz.''
Hamilton
''Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker yoktur.''
Hamilton
''Türkler devlet yıkmakta ve devlet kurmakta birinci sınıf ustadır. Ülkeleri değil kıtaları altüst etmişler ve korkunç saldırışlar arasında sarsılması hiç de kolay olmayan egemenliklerini yaratmışlardır.
Tarih Türklerden çok şey öğrendi. Onların elinden çıkma öyle eserler vardır ki uygarlık için birer süs olmaktadır.''
Hammer
''Çanakkale'de başarılı olamadık. Nasıl başarılı olurduk ki? Zira Türkler yuvasına girilmiş aslanların hiddetiyle cüret ve cesaret kahramanlığı ile savaşıyorlardı. Böyle bir millet görmedim.''
Sir Julien Corbet
''Türk gibi ölüme gülerek bakan bir eri başka hiçbir ulusta bulamazsınız.
Yalnız ona iyi bir komutan gerektir.''
Mulman
''Toplumsal düzenin Türkler arasında kurmuş olduğu ilişkilerin hepsinde temiz yüreklilik ve iyi niyet hakimdir. Vatandaşların birbirlerine karşı borçlu oldukları işlemleri yapma ve yerine getirmeleri için başka ülkelerde olduğu gibi senetleşmeye yani yazılı belgeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü onların övülmeye değer hallerinden biri de verdikleri söze genellikle sadık kalmaları ve karşılarındakini aldatmaktan güveni suiistimal etmekten çekinmeleridir.''
Monradgea D'ohsson
''Kendi ulusuna karşı bu kadar dürüst ve cömert olan müslüman Türkler hangi mezhebe bağlı olursa olsun aynı dürüstlüğü yabancılara karşı da yapar ve yerine getirirler. Bu noktada müslümanla Müslüman olmayan arasında hiçbir fark gözetmezler.''
Monradgea D'ohsson
''Türk'ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk'ün vakur kalışı kuşku yok ki körlerin gerçeği eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor.''
Pierre Loti,Aziyade romanının yazarı Fransız deniz subayı.
''Türk'ün ahlaki seciyesi çocukluğunda aldığı iyilik telkinleriyle değil çevrelerinde fenalık görmemek suretiyle oluşur.''
Thomas Thorsten
"Türklerin ruhu yeniden parlayacak ve silah kullanmak için doğan bu kahraman milletin tarihi eski ışığını bulacaktır."
Feldmareşal von Moltke -Alman Genelkurmay Başkanı
"TÜRKLER SİZE DOKUNMADIKÇA SİZ DE ONLARA SAKIN DOKUNMAYIN."
Hz. Muhammed
"Hz. Peygamber Miraca çıktığında yeryüzünde sonsuz atlılar görür ve Cebrail 'a sorar;
Ey Cebrail bunlar kimlerdir?
Cebrail cevap verir:Bunlar Türklerdir , sizlerden sonra Müslümanlığı koruyup kollayacak millet işte bunlardır......."







 

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi