13 Mayıs 2013 Pazartesi

1037/ÖZGÜR SURİYE ORDUSU=PARALI ULUSLARARASI KATİLLER SÜRÜSÜ!

                   T.C.
         OSMAN TÜRKOĞUZ
         T.C.osmanturkoguz@gmail.com
         İzmir;13 Mayıs 2013

ÖZGÜR SURİYE ORDUSU=                                                                                   PARALI ULUSLAR ARASI KATİL SÜRÜSÜ!
             İngiltere Başbakanı Sir Winston Churchill’in Yenice İstasyonunda sabah rüyası?”Acaba;Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürmüş olduğu eski topraklarda bir Türk İmparatorluğu kuramaz mıyız!”Bu rüyanın gerçeğe yansıtılması düşüncesini Büyük Devlet Adamı Rahmetli  İsmet İnönü yutmamıştı.Ama,bu zokayı Bay Recep Tayyip Erdoğan bal gibi yutmuştur.Bir blöf ve bir tertip ile Suriye’nin yıkılacağına inandırılmıştır.Bir sürü vatan haini çeteye de ülkemizin kapılarını ve olanaklarını açmıştır.Javaharral Nehru’nun kızı İndira Gandi’ye hapishaneden yazdığı bir mektubu okumaya ne dersiniz?
         “Atatürk, günümüzün en büyük lideridir.Her tarafı düşmanla çevrili ,yıkık bir imparatorluktan,yepyeni bir cumhuriyet yarattı.En önemlisi,sınırlarında hiçbir düşman ülke bırakmadı,dost devletlerle çevrili bir Türkiye bıraktı.”Amerika’ya güvenerek komşularımla yaratacağımız düşmanlık Türkiye Cumhuriyetini Osmanlı devletinin içine düşmüş olduğu acınacak durumlara götürür.Amerika çıkarları gereği Ortadoğu’dan çekip gittiğinde etrafı düşman komşularla çevrili bir Türkiye kalır geride!Türkiye Cumhuriyetinin iğreti büyütülmesi parçalanmayı da birlikte getirir.Delikten süpürülme korkusu içersine düşürülen Sayın Bay Recep Beyimiz Enver Paşa ütopyasına dört elle sarılmıştır.Suriye’yi yıktıktan sonra,içeriye bir Fatih olarak dönme arzusu Türkiye Cumhuriyetini çok küçültücü durumlara düşürmüştür.Suriye uçağımızı düşürmüş,polisimize ve askerlerimize saldırılmış,bombalar patlatılmış,milli içkimiz olan ayranlarımız hâlâ kabarmamıştır.Bir devlet adamının ve ona akıl verenlerin biraz devletler hukukuna ve stratejiye vakıf olması gerekmektedir.Suriye devleti,Türkiye Cumhuriyetinden sonra Laik bir Arap ülkesidir.Rusya’nın da Akdenize açılan tek kapısıdır.Arkasında;Çin Halk Cumhuriyeti,İran ve Kuzey Kore vardır.Lazkiye limanında demirli bulunan üç Rus gemisi dünyanın en modern savaş gemileridir.Suriye Cumhurbaşkanı Esad son seçimlerde halkın ezici desteğini almıştır.Özgür Suriye Ordusu uluslar arası çetelerden oluşmaktadır.Türkiye Cumhuriyetine sığınan Suriyeliler,para ile vatanlarına ihanet eden hainlerdir.Sayın Bay Recep Beyimiz sayesinde,Türkiye çetelere kucak açmıştır.Dünya siyasetinde tökezleyen Amerika Türkiye’yi bir bataklığa çekme derdine düşmüştür.Amerika’nın ve İsrail’in teknik desteği ile Türk Silahlı Kuvvetleri iğdiş edilmiştir.Rus silahları ve teknik desteği ile donanımlı Suriye’de çok zor durumlara düşebilir.Suriye Devleti can havli ile Ülkemize karşı her türlü silahını kullanabilir.

1036/ANAYI VE BABAYI KURBAN ETMEK!

                        T.C.
    T.C.OSMAN TÜRKOĞUZ
     İzmir;12 Mayıs 2013

                        ANAYI VE BABAYI KURBAN ETMEK!
         Onbir yaşlarında,başı sımsıkı örtülü bir kız çocuğu elindeki bir pankart ile basınımıza poz vermiş:”Anam,babam sana kurban olsun ya Muhammet!”Resmin altında da bir sunum yazısı var:
         “Ey Türkler, Müslümanlık olmasaydı siz bir hiçtiniz!”Bu sunumu dinleyenlerde çıt yok! Bu yazılanda ve sunumda iki büyük yanlış var. Önce,Mustafa Kemal’in Türk öğretmenlerinden istediği bir ulusal isteğe bir göz atalım:
         “Öğretmenler;Cumhuriyet sizden Fikri Hür,Vicdanı Hür,İrfanı Hür yeni nesiller ister!”
         Müslümanlık ve Müslümanlığın dayanmış olduğu Ganimet/Yağma ve Talan/düzeni ve Türkler olmasaydı Araplar çölde kaybolan ırmaklar gibi eriyip gideceklerdi.Arap kırımları ve zulmü sayesinde Müslüman olan biz Türkler,Ümmetçilik batağında boğularak Araplaştırıldığımızın hâlâ farkına varmış değiliz.Müslüman olmadan önce;ütüyü ve kıymetli kumaşlarla duvar kaplamasını,kayak sporunu,ata rahat binmek için özengiyi,ağaç kalıplarla yazı çoğaltmayı biz Türkler bulmuştuk.Oğuz töresine göre de evli bir Türk erkeği eşinin Dokuz adım gerisinde yürümek zorundaydı.Türk kadın ve kızları askerlik dahil her türlü devlet işlerinde görev yapmaktaydılar ve tek eşlilik vardı.Kağan eşi ile birlikte,tüm kararnameleri imzalamak zorundaydı.Ebu Fazlan,Ebu Dülef ve İbni Batuta’nın anılarını okumamız yeterli olur sanırım.
         Biz Türklerde Ana ve baba çok kutsal varlıklardı. Sümerlerde Anasına ve Babasına hürmet etmeyen çocuklar köle olarak satılmaktaydı.
         İnsanların korktukları doğa olaylarından korunmakve metafizik güçlerden yardım dilemek için insanları kurban ettiklerini bilmekteyiz. Meksika’da Azteklerin her sene Yirmibin genç esiri Tüylü Yılan tanrısı Quatzeguatl’a kurban ettiği de tarihi bir gerçektir. Müslümanlıktan sonra bile;Nil nehrine genç kızların kurban edildiğini de bilmekteyiz.Yahudi ve İslam inancına göre de Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i tanrısına kurban ederken gökyüzünden gözleri bağlı bir koç indirildiğine inanılmaktadır.Neden gökyüzünden?Tanrımız gökte bir mekanda mı oturmaktadır!1732 senesinde;Fransız Papazı Rahmetli Jean Mesliere,Le bon Sens/Aklı Selim/adlı bir kitap yazarak,gökten inen nesneler yerden yükselenlerin geri dönüşüdür! Demekteydi. Hz.İbrahim/Abraham/oğlunu kurban edecekti.Ama anasını ve babasını ölmüş bir kişiye kurban olarak adayan tek kız çocuğu Laik Türkiye Cumhuriyetinden çıkmıştır.Ben,dehşet içersinde kaldım!Ya siz,Sayın Seyircilerimiz?

İzleyiciler

Blog Arşivi