1 Eylül 2012 Cumartesi

800/PAŞA UNVANINI KULLANMAK!

OSMAN TÜRKOĞUZ
Çeşmealtı;01 Eylül 2012.
                            PAŞA UNVANINI KULLANMAK YASAKLANMIŞTIR!
                            Sayın Kartaltepe’ye; İletimi iletme yazım:
PAŞALAR, KONUŞMAZLAR, AMİRLERİNE SADAKATLA HİZMET EDERLER.Amerika Birleşik Devletleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral olduğu halde, Başkomutan Barak Obama'nın politikası aleyhinde ver yansın eder.Çünkü o, Amerika Birleşik Devletlerine ve Amerikan halkına hizmet etmektedir.Barak Obama’ya ve Onun Eşek sembollü partisine hizmet etmemektedir.
         İlgi:1961 Anayasamızın 154’üncü;1982 anayasamızın da 174’üncü maddelerinin güvencesi altında olan Cumhuriyet Devrimi Kanunlarından;
         “26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey,Paşa Gibi Ünvanların Kaldırıldığına Dair Kanun” da yürürlüktedir.
         Sayın  yazgıdaşım; Paşa kelimesini duyduğumda,öncelikle çiğnenmiş olan bir Anayasa hükmü aklıma gelmektedir.Sonra;Rahmetli Zeki Müren’e Paşa denilmesinin nüktesine gülerim.Boşa niyazlar için,”derdini Makro Paşaya anlat!”Önerisi aklıma gelir.Sonra,YEDİ-SEKİZ Hasan Paşayı hatırlarım:Şehzade Murat Efendi,5’inci Murat Sanı ile Osmanlı tahtına oturduktan Üç ay sonra delilik arazları gösterdiğinden tahttan indirilmiş,Meşrutiyeti getirme vaadinde bulunan Şehzade Abdülhamit te 2’inciAbdülhamit olarak Osmanlı tahtına oturmuş,5’inci Murat ta Çırağan sarayına kapatılmıştı.Sene de 1876 idi.Etrafına 100 kişilik bir Rumeli Göçmeni toplayan Şinasi Üsküdar’dan kayıklarla Çırağan iskelesine çıkmıştı.Maksadı,5’inci Murat’ı tekrar Osmanlı tahtına oturtmaktı.Beşiktaş Muhafızı YEDİ-SEKİZ Hasan Paşa yıldırım gibi Çırağan sarayına yetişerek elindeki kalım sopa ile Şinasi’nin başına vurarak onu öldürmüştü.Hasan Paşa(1831/23 Ocak 1905),erlikten yetişerek Müşir(Mareşal) olmuştu.Okuma yazması olmadığından v ve ters v yazarak,bunlar eski yazı da 7 ve 8 idi.aralarını birleştirerek imza diye kullanırdı amma Paşa ve Müşir olmuştu.Diktatörlükte vatana ve millete hizmetin önemi yoktu,yeter ki diktatöre hizmette  sadakatle bağlı olunsun yeterliydi.Aklıma bir de çok güzel bir fıkra gelir:
Temel, Trabzon valisi Peşkirci  Hüsmen Paşa’nın konağında aşçıbaşı olarak çalışmaktadır.Bir öğle vakti;Trabzonlu aşçılarla Ordulu aşçılar arasında çok sert bir kavga çıkmış.Kavganın nedeni de öğle yemeği için kızartılacak Levreklerin erkek mi,dişi mi olduğunun belirlenmesiymiş.Temel,yıldırım gibi mutfağa iner ve:”Kavgaya ne gerek var?Levreklerin cinsiyetini Vali  Paşamıza soralım!”Der.Kavgacılar,hep bir ağızdan:”Ula Temel,Vali Paşamız balıktan ne anlar!”Deyu bağırırlar.Temel hepsini susturduktan sonra:”Bileyrum Vali Paşamız bi boktan anlamaz;ama dediğim,dediktir”!Hiçbir şeye karışmadan PAŞA gibi oturmak ve susmak Paşalığın doğasındadır.Onun için TSK’DA General ve Amiral vardı.Saygılarımla.

        
          

İzleyiciler

Blog Arşivi