1 Nisan 2015 Çarşamba

2013/UYUYALIM BAKALIM!



          TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ

BABASI GÖĞE YÜKSELTİLİNCE, KIZI DA KADIN NEBİ OLDU VE TÜRK MİRAS HUKUKUNUYENİDENDÜZENLEDİ. ENNETTE KAZANILMIŞ HAKLARI NAH GERİ ALIRSINIZ! CENNETE, YETMİŞİKİNİZ BİR ERKEĞİN MASLAHATINA BAĞLANMAYA BİLE RAZISINIZ?!AR ARABİSTANA YALLAH!

TV. İZMİR,01Nisan2015. 39 sene önce, iki hukukçumuzun uyarması?!                                                                                                         

       Cumhurbaşkanı olarak seçilen; Anayasamızın Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanı antlarını da SU gibi içen, kendinden menkul Başkanımızın Kızı da gericilik kervanına katıldı: İnternet’te,KADINLAR,Mirasta ERKEKLERDEN DAHA AZ pay alsınlar buyurdu?!”İslam Miras hukuku Tanrısaldı!Babası göğe çıkartıldığından kızı da miras  dağılımı üzerine serenada başladı.Bu konuşmalar ve geriye dönük uygulamalar “Siret Konferansında” alınan kararların ve Sn: Bay Tayyip Beyin ünlü andının uygulanmasıdır.Uyuyalım bakalım?!

         “Olaylar ve Görüşler,”SİRET Konferansı ve Anayasa”.Selçuk C.Bengü—Sahir Yörük, Cumhuriyet Savcısı—Ağır Ceza Yargıcı. Bir memlekette, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, gericiliğe karşı Cumhuriyet Savcılarını uyarır, bu memlekette, şeriatçılık üzerine konferans tertiplenmeye kalkışılır ve bu memleket Atatürk’ün kurtarmış olduğu Türkiye Cumhuriyeti olduğu halde, tüm Aydınlar ve Hukukçular, sus ve pus olurlarsa; artık o memleketin geleceğine güvenle bakılamaz.30 Aralık 1976 tarihli bir İstanbul gazetesinde,”Şeriatçılık Konferansı Türkiye’de!”Başlığını taşıyan akıl almaz bir haber yayınlandı. Toplanacak konferansın konusu şöyle sıralanıyordu:

“”Şeriatın tüm Müslüman ülkelerde derhal yürürlüğe girmesini ve Arapçanın da bu ülkelerde resmi dil olmasını kararlaştıran Siret konferansı, Türk Hükümetinin davetlisi olarak İstanbul’da toplanacaktır. Geçen Mart ayında Pakistan’da toplanan bu konferansa Türkiye’den bir devlet bakanı katılmış ve bir süre konferansın konuk başkanlığını da yapmıştır. Konferansta oy birliği ile alınan ve dünya kamuoyuna da açıklanan kararların bazıları şöyledir:

        1-Bütün Müslüman ülkelerde derhal şeriatın uygulanmasına geçilmeli ve ülkeler mevzuatını şeriata göre yeniden düzenlenmelidir.

         2-Müslüman ülkelerde Arapça öğrenim geliştirilmeli ve Kuran dili, İslam ülkelerinde evrensel bir dil haline getirilmelidir.

         3-Hazreti peygamberi son peygamberi son peygamber olarak tanımayanları Kâfir ilan etmek şarttır.EK:Ülkemizde,Eski bir İmam, önce ALLAH,sonra da peygamber olarak ilan edilmiştir.Oysa,akıl hastanelerimizde bol miktarda Allah ve peygamber mevcuttu!?Ostüzü.

                  4-Konferans, Siret’i Nebi’yi bütün okul ve kolejlerde zorunlu ders olarak okutmayı kabul ve tavsiye eder.                                        

                 5-Bütün İslam ülkelerinde, Cuma günü resmi tatil günü olmalıdır.  6- Kadınlar daha dikkatli olmalı ve Müslümanlığın şartlarına riayet etmelidir.”

               Haberde, İstanbul’da toplanacak olan bu konferansa, Türk Hükümeti adına katılacak olan bir hükümet üyesinin başkanlık yapacağı da belirtiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışma konusu olduğu bildirilen bu konferansı toplayan kim olursa olsun; ister hükümet üyesi, ister dernek, isterse bir kişi, sonuç hukuki yönden hiç değişmez. Onun için anayasanın şu maddelerini hatırlatmakta yarar görüyoruz:

                  --Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.(m.1)

           ---Türkiye Cumhuriyeti, laik bir hukuk devletidir.(M.2).

                  ---Resmi dil Türkçedir.(m.3/2).

                  ----Bu Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbirisi, insan hak v e hürriyetlerini veya Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrımına dayanmak nitelikleri Anayasa’da belirtilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak kastı ile kullanılamaz.(M.11/3).

                  --Herkes vicdan ve dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

                  ---Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere atılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kimse, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz. Dini eğitim ve öğretim, ancak kişilerin kendi isteğine ve küçüklerin de yasal temsilcisinin isteğine bağlıdır.

                  -Kimse, Devletin sosyal ve tutumsal(İktisadi),siyasal veya hukuksal temel düzenini, kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya şahsi çıkar veya nüfuz sağlama amacıyla, her ne surette olursa olsun dini veya din duygularını ya da dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu yasak dışına çıkan veya başkalarını bu yolda kışkırtan gerçek ve tüzel kişiler hakkında, kanunun gösterdiği hükümler uygulanır ve siyasi partiler Anayasa Mahkemesince temelli kapatılır.”(M.18/1.2.3.4.5).

                  Anayasamızın öngördüğü Laik, demokratik hukuk devletimizi yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmez, Anayasamızın yukarıda açıkladığımız hükümleri karşısında başka söz söylememize gerek yoktur, ancak toplumumuz sürüleşmesin yeter!?Türkiye Cumhuriyetini,laik ve demokratik hukuk devletimizi yıkarak,şeriata dayalı teokratik bir düzen getirmeyi amaçlayan “Siret Konferansı,”Anayasamıza aykırı,Anayasayı ihlal suçudur.Çok önceden bunun hazırlıkları yapılmış Türk Ceza Kanununun ünlü 163’üncü maddesi,Özal döneminde,yürürlükten kaldırılmıştır.”Bir yargıç ile bir Cumhuriyet Savcısının birlikte kaleme aldıkları yukarıdaki yazıda sembolik bir anlam vardır.Şeriat hükümleri ile anayasal hükümleri karıştıranlar,İnançla-Aklın yerlerinin farklı olduğunu,anayasanın da her şeyin üzerinde olduğunu hatırlatarak,”YETER!?”Demenin zamanının geçtiğini…”Meşru Savunma hakkını kullanmaya çağırıyoruz…”Ostüzü.

 

 

 

                 

 

                 

 

                 

                 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi