28 Ekim 2016 Cuma

2097/BMMECLİSİ BAŞKANLARI!


TC.                                                                                                                            OSMANTÜRKOĞUZ                                                                                 osmanturkoguz@gmail.com                                                           TV.İZMİR;27EKİM 2016.

             TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLARI?!

                “Benim en büyük eserim TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİDİR?!”CUMHURBAŞKANIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

                İhanetler, Cumhurbaşkanlarına, Meclise ve Meclis başkanlarına da sıçramıştır.”EĞER BİR MİLLET İKTİDARDA BULUNAN KİŞİLERİN ŞEREFTEN, ONURDAN, AHLAKTAN YOKSUN DAVRANIŞLARINI, HIRSIZLIĞINI YALNIZCA KENDİ SİYASİ GÖRÜŞÜNDEN OLDUĞU İÇİN GÖRMEZDEN GELİYORSA, O MİLLET ERDEMİNİ YİTİRMİŞTİR. ERDEMİNİ YİTİREN MİLLET, BİR GÜN VATANINI YİTİRİR.”NİCCOLA MACHİAVELLİ.03 Mayıs1469—21 Haziran 1527-Floransa.”iki şey sonsuzdur:Birincisi UZAY;İkincisi de CEHALETTİR.BİRİNCİSİNDEN OKADAR EMİN DEĞİLİM?!”ALBERT EİNSTEİN.

        YEMİNİNDEN DÖNEN,DİNİNDEN DE DÖNMÜŞTÜR,ONLARDAN ÜLKEMİZ VE ULUSUMUZ İÇİN HER TÜRLÜ FELAKET BEKLENMELİDİR?!!YEMİNİNDEN DÖNENLERİN VİCDANLARINDAKİ ALLAH TA ÖLMÜŞTÜR.ONLARDAN HER TÜRLÜ NAMUSSUZLUK VE İHANET BEKLENMELİDİR.?1

                Osmanlıda anayasa yapma fikri, Namık Kemalin ve jön Türklerin önerisi ve Sadrazam Mithat Paşanın girişimiyle gerçekleşmiştir. Rahmetli Mithat Paşanın genel sekreteri Krikor Odyan adlı bir Ermeni hukukçuydu. Fransız ve Belçika anayasalarından/1831 tarihli/ yararlanarak bir anayasa metni hazırlamıştır. Bu anayasa Padişah İkinci Abdülhamit’in onayıyla 23 Aralık 1876’da 101 pare top atışıyla ilan edilmiştir. Sonradan yapılan değişikliklerle Mebusların “Vatan ve Millete sadakatle hizmet edecekleri,”yemini getirilmiştir.21 maddelik 1921 anayasamız Osmanlı anayasasını yürürlükten kaldırmamıştır.1924 anayasamıza eklene bir madde ile 1876 anayasası ekleriyle birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. Bu anayasamızla Milletvekillerine ve Cumhurbaşkanlarına, göreve başlamadan önce yemin etme zorunluluğu getirilmiştir: Anayasalarımızdaki yeminleri bir görelim:1924 anayasamıza göre:

16--Özgün hali) Mebuslar Meclise iltihak ettiklerinde şu şekilde tahlif olunurlar:

(Vatan ve Milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma <<vallahi>>).

Madde 16.- (Değişik: 10.4.1928 – 1222 S. Kanun/md. 1)

Mebuslar Meclise iltihak ettiklerinde şu şekilde tahlif olunurlar:

<< Vatan ve milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydüşart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm.>>

Madde 38.- (Değişik : 10/4/1928 – 1222 S. Kanun/md. 1)

Reisicumhur intihabı akabinde ve Meclis huzurunda şu suretle yemin eder:

<<Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyetin, kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk Devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle meni, Türkiye'nin şanı şerefini vikaye ve ilâye ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrı nefs etmekten ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm.>>1961 Anayasamıza göre yeminler:

1961: Halkın mutluluğu için…
1924 Anayasası 27 Mayıs 1960 darbesiyle tarihe gömüldü. 1961 Anayasası'nda milletvekili yemini 77. maddede düzenlendi. "Andiçme" başlığını taşıyan bu maddede de kısa bir metinle yetinildi. Birlikte okuyalım:
MADDE 77 -
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri görevlerine başlarken şöyle and içerler:
"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm."
1982'de Anayasası'nın tartışılan metni :
Özgürlüklere karşı ideolojisi, "tekçi" saplantısı, bir anayasada bulunması asla gerekmeyen ayrıntılarla bunaltan uzunluğu ve berbat Türkçesiyle cumhuriyet tarihinin en kötü anayasası olan 1982 Anayasası'nın bu özellikleri yemin metninde de gözlenir.
Yürürlükteki anayasamızın "Andiçme" başlığını taşıyan 81. Maddesi, milletvekili yeminini şöyle belirliyor:

MADDE 81
. – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Danışma Meclisi: 1961'e bir şeyler ekledik:

Görüldüğü üzere, 1924 ile 1961 anayasalarında özetle "vatana, millete, cumhuriyete ve millet egemenliğine sadakat" sözü ile yetinilen milletvekili yeminleri 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar tarafından yeterli bulunmadı. 
1982 Anayasası'nın "Andiçme" başlığını taşıyan 81. maddesinin gerekçesine ilişkin olarak iki resmi metin bulunuyor. Birincisi, anayasa taslağını hazırlayan Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'na, ikincisi darbeci generallerin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi'ne bağlı Anayasa Komisyonu'na ait olan bu gerekçeleri peş peşe okuyalım. Danışma Meclisi komisyonunun gerekçesi aşağıdaki ifadeleri taşıyor. Metni, Türkçe hatalarıyla birlikte aynen aktarıyorum:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin göreve başlarken yapacakları and 1961 Anayasasının 77'inci maddesindeki esaslar göz önünde tutularak bazı kavramlarla genişletilmiştir. Milletvekillerinin and içmede bunlara da bağlı kalmalarının göreve başlarken uygun olacağı düşünülmüş ve bu nedenle bölünmez bütünlük, toplum huzuru, milli dayanışma, sosyal adalet, insan haklarına ve temel özgürlüklerden yararlanması ülküsü, hukukun üstünlüğü prensibi and metnine dâhil edilmiştir."
MGK: Atatürk ilkelerini ekledik.
Şimdi de, madde metnine son şeklini veren generallere bağlı Anayasa Komisyonu'nun gerekçesini okuyalım:
"Danışma Meclisince kabul edilen andiçme kenar başlıklı 89'uncu maddede yer alan 'Atatürk inkılâplarına' sözcükleri Atatürk'ün benimsediği ve uyguladığı ilkelere de yer verilmek ve bu ilkelere bağlı kılınmayı sağlamak amacıyla 'Atatürk ilke ve inkılaplarına' şeklinde değiştirilmek suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin göreve başlarken yapacakları andiçmeye daha etkin bir anlam verilmiştir."
59 kelime, 11 bağlaç!
1924  ve 1961 metinlerinden hemen her alanda radikal bir şekilde ayrılan 1982 Anayasası’nda, milletvekili yemininde de “aşırı” bir üslup benimsendi. Temeli “söz vermek” gibi bir gönüllü eyleme dayanan andiçmede bile toplumu ayrıştıran bir metin karşısındayız. 
Birbirine 11 adet “ve” bağlacı ve 7 virgül ile bağlanmış tam 59 kelimenin doldurulduğu tek cümlelik bu yemin, parlamentoya giren milletin kimi temsilcilerine “zorla” söz verdiren bir metin olarak yarın bir kez daha okunacak. 
O müstesna Türkçesiyle…
İhtimal çok sayıda milletvekilini tek ayağı üzerine dikerek! SENATO zamanında, yeni seçilen senatörler de Milletvekillerinin andını içmekteydiler…


        “29 Ekim 1923’te,1921 Anayası’nda değişiklik yapıldı, Cumhuriyet ilân edildi ve Gazi Mustafa Kemal Paşa,Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.Anayasa’da Cumhurbaşkanı seçilen kişinin yemin etmesiyle ilgili bir madde bulunmadığından yemin etmeden göreve başladı.
1924 Anayasası’nın 38. maddesine seçilen Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken meclis huzurunda edeceği yemin metni eklendi.
Eklenen yemin metni şu şekildeydi:”Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyet’in kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye ve ilâya ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrınefs etmekten ayrılmayacağıma, Vallahi.” (1)

11 Nisan 1928’de 1222 sayılı kanunla yemin metni şu şekilde değiştirildi:”Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyet’in kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye ve ilâya ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrınefs etmekten ayrılmayacağıma, namusum üzerine söz veririm.”(2)

1945 Anayasası’nda yemin metni şu şekilde değiştirildi:”Namusum üzerine söz veririm ki: Cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet kanunlarını, milli egemenlik esaslarını sayacağım ve bunları müdafaa edeceğim.Türk milletinin mutluluğuna bütün bağlılığımla, bütün kuvvetimle çalışacağım.
Türk milletine yönelecek her tehlikeyi en son şiddetle önleyeceğim. Türkiye’nin şanını, şerefini koruyup yükseltmek, üstüme aldığım görevin isterlerini yerine getirmek için olanca varlığımla çalışmaktan asla ayrılmayacağım.” (3)

1961 Anayasa’sıyla yeni metin şu şekilde değiştirildi:”Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Türk devletinin bağımsızlığına, vatanın ve milletin bütünlüğüne yönelecek her tehlikeye karşı koyacağıma, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini ve Anayasa’yı sayacağıma ve savunacağıma, insan haklarına dayanan demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden ve tarafsızlıktan ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini koruyup yüceltmek ve üzerime aldığım görevi yerine getirmek için bütün gücümle ve varlığımla çalışacağıma namusum üzerine söz veririm.” (4)

        1982’de yeni Anayasa yapıldı ve metin şu şekilde değiştirildi:”Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerim aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” (5).Roma İmparatorluğunda askere alınanlar, kaç kere hizmete çağırılsalar her seferinde yemin etmek zorundaydılar. Ünlü Fransız Filozofu Jean Jacgue Rousseau, “Toplumsal Sözleşme” adlı eserinde, bu olayın hukuki boyutunu tartışmıştır. Askerlerin yemin törenleri, her ulusun ordusunda yapılmaktadır. Bendeniz, vatanıma, ulusuma ve Atatürk ilkelerine bağlılığımı Karaharpokulundaki yemin töreninde tüm dünyaya ilan etmiştim. Jandarma subayı olarak, tanık ve uzman sıfatıyla çağırıldığım tüm mahkemelerde ettiğim o yemin hatırlattırılmıştır.Mustafa Kemal, Mustafa İsmet İnönü göreve gelirlerken etmiş oldukları yeminlerine sonuna kadar bağlı kalmışlardır.14 Mayıs 1950 tarihinde, İktidara gelen Celal Bayar, Adnan Menderes ve Refik Koraltan da yemin etmişlerdi?!İl yaptıkları iş,ezanı Arapça yapmak olmuştur.Rahmetli Osman Bölükbaşı’dan intikam almak için KIRŞEHİR’İ İLÇE YAPMIŞLARDIR.Adnan Menderes,Dr. Tahsin Tola’nın yardımıyla RİSALE’İ NURLARI YAYIMLATTIRMIŞTIR.”Orduyu yedek subaylarla yönetirim”,buyurmuş,İstanbul Üniversitesi profesörlerini de “Kara cübbeliler,”olarak adlandırmıştır.TBMECLİSİNİN KARARINI ALMADAN,KOREYE BİR TUGAY GÖNDERMİŞTİR.BİR UTANÇ BELGESİ OLARAK “ÖN TEDBİRLER KANUNUNU”ÇIKARTMIŞTIR… Asker kökenli Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay;”Hırsızlığı ve rüşveti önlemek için devlet memuriyetlerine İmam-Hatiplileri getireceğiz?!”Buyurduğun da ,Rahmetli İsmet İnönü,”eyvah!Bunda da hayır yokmuş?!”Diyerek dövünmüştü…Turgut Özal,”İHANET’İ VATANİYE KANUNU” İLE BİRLİKTE 1600 KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALDIRTMIŞ,”HABLULLAH’A/ALLAHIN İPİNE/SARILIN DİYEREK SAİDİ KÜRDİ’NİN  SÖZÜNE SARILMIŞTIR.”FİYATLARI ALLAH AYARLAR”,”BENİM MEMURUM İŞİNİ BİLİR?!Sözü de onundur…Ülkemizde hırsızlık , rüşvet ve gericilik onun zamanında tavanı aşmıştır.Süleyman Demirel,1965 genel seçimlerinde,aracılıkla,Adalet Partisinden 15 Nurcuyu Meclise sokmuştur…Süleymancıların Liderinin Torunu Ahmet Seydi Tunahan’ı ulaştırma bakanı yapmıştır.İnat üzerine Orgeneraller sırada iken bir Korgenerali Hava Kuvvetleri Komutanlığına getirmiştir.Orman bölge müdürlüğünü de Antalya’dan Isparta’ya getirtmiştir.Bay Abdullah Gül ve Bay Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye Cumhuriyetini,Türk ulusunu,Türk ulusal değerlerini yok ederek,ülkemizi parçalara bölmek için görevlendirilmişlerdir.Hâlâ kavrayamadınız mı?!Demokrat Partinin iktidarı boyunca TBMMECLİSİ BAŞKANLIĞINDA bulunan Refik Koraltan ile ilgili aydınlatılmamış bir konuda merakım var:Bir Parlamento heyetiyle Tokyo’ya giden Meclis başkanı Refik Koraltan,Türkiye’nin Japonya büyük elçiliği konutunda ağırlanmıştı.Uzun yıllar ATATÜRK’ÜN özel kalem müdürlüğünde bulunmuş olan Süreyya Anderiman,30 mayıs 1957’den beri büyük elçimiz olarak bulunmaktaydı.28 Eylül 1959 tarihinde,Rahmetli Süreyya Anderiman,eşini tabanca ile vurarak öldürdükten sonra intihar etmişti.Japon hükümeti,özel bir uçakla tabutlarını ülkemize göndermişti.Ertuğrul Firkateyni faciasından  felaketinden kurtulan denizcilerimize özel bir savaş gemisiyle İstanbul’a göndermişlerdi.Elçimizin bir notunun bulunduğu açıklanmış,intihar nedeni açıklanmamıştır.Olaya Refik Koraltan’ın neden olduğu fiskosu hâlâ açıklanmamıştır.Bilgilerinizi.

 




 

        

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi