16 Temmuz 2015 Perşembe

2065/OK .DOĞRU OLDUĞUNDAN DÜŞMANA ATILIR.....



              TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


OK DÜZGÜN OLDUĞU İÇİN DÜŞMANA ATILIR,YAY EĞRİ OLDUĞUNDAN SIRTTA TAŞINIR!?

TV. İzmir;02 Ekim 2013/Osmanlı Marşlı ve “ALLAHUEKBERLİ” YEMİN töreni yaptıran hemen yükselir elbet!?KIZI İLE DANSEDENLERİ SUBAY YAPAN, ESKİ HAYVAN HIRSIZI ,DOMİNİK DİKTATÖRÜ RAFAEL TRUJİLLO,BİR SEFER DE KIZI İLE DANS EDEN BEYNELMİLEL HOVARDA PORFİROZA RUBEİROZA’YI ÜLKESİNİN PARİS BÜYÜK ELÇİSİ YAPMIŞTI.BEREKET,BİZİMKİLERİN KERİMELERİ DANS BİLMİYORLAR.16Temmuz 2015.

30 AĞUSTOS RESEPSİYONU:
ÇANKAYA'DA GARDEN PARTİ...

                                           .


                                 

Babası eğilir, oğlu eğilir,

Askerlik böylece köle bilinir.

Eğilince Türk ordusu paşası,

Atatürk tarihten elbet silinir.

Gerdan kırıp, bel bükmek

Osmanlıdan mirastır.

Devrimlere ters düşmek

Yükselmeye esastır.

28 Şubatı kötüle, dört ay sonra paşa ol,

Gerdan kırıp, bük belini,

Yükselmede BU TEK YOL!?

Kim ne söylerse söylesin,

Komutanın eğiktir.

Atatürk askerinin başı daima diktir.

Sakal bırak, biat et şeriat gelse bile,

Sana ne zararı var ülkem soyulsa bile.

Çalışmaya ne gerek, anında yükselirsin

Ne dilersen Tayyip’ten, yalınız Tayyip’ten dile.

 

03.09.2013 03:19 03.09.2013 03:19 AYDIN BİR TÜRK KIZINDAN ÇOK ACIKLI BİR YORUM?BUNLAR VARKEN BU ÜLKE BİLLAH BATMAZ DİYORUM!?

OSMANLIDA PAŞALAR, BEL BÜKEREK DEVLETİ YİTİRDİLER/KEMALİSTLER DİKİLEREK İHANETİ  BİTİRDİLER.

İlk kez Çankaya Köşkü’nde düzenlenen 30 Ağustos kabul töreninde bir Paşa’nın Gül çiftini beline kadar eğilerek, selamlaması TSK’YI karıştırdı. Paşa’ya gösterilen tepkinin, yöneltilen eleştirilerin haddi hesabı yok.  

Tepkilerin odağındaki isim Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü, EK: KÜRKÜN VARKEN BİR SAMUR KÜRK İÇİN EĞİLİNİR Mİ A OSMANLI PAŞASI? OSTÜZÜ. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı.

O selâmın ve Özkürkçü’nün özelliğini anlatmadan önce, sıcak bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. Tarihi selâmın fotoğrafı Hürriyet Gazetesi başta olmak üzere birçok gazete ve internet sitesinde yayınlandığı halde, şu an itibarıyla adeta buharlaşmış durumda. Genelkurmay İletişim Daire Başkanı olmanın fazileti olsa gerek. Fazilete ne gerek,EĞİLİP,BÜKÜLMÜŞLÜĞÜ VAR.
Bugün Ankara’da 28 Şubat davası başladı. Selâmcı Paşa ile davanın ne ilgisi mi var

Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü de 28 Şubat davasının sanıklarından, ama tutuksuz yargılanıyor.

Düşünebiliyor musunuz; 28 Şubat’çı bir Paşa... Aynı görevi yapan bir çok arkadaşı yaklaşık 2 yıldır çok ağır şartlarda tutuklu. Ama o Genelkurmay İletişim Daire Başkanı!

Biraz daha açayım:

28 Şubat sürecinde Genelkurmay’daki her daireden bir sorumlu Batı Çalışma Grubu toplantılarına katılıyordu. Ve sadece bu kişiler BÇG Kriz Masası Kurulu’na giriş kartına sahipti.

O dönemde Genelkurmay Plan-Prensipler Dairesi’nden bu toplantılara katılmaya yetkili olan isim Ertuğrul Gazi Özkürkçü’ydü. Nitekim Balyoz soruşturmasını yürüten Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 28 Şubat soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen ve basına yansıyan Batı Çalışma Grubu Kriz Masası Kurulu listelerinde onun da adı vardı.

Bu listelere istinaden Nisan 2012’de bir operasyon daha yapıldı. Listede adı olan, hatta olmayan, BÇG toplantılarına hiç katılmayan isimler dahi gözaltına alınıp, tutuklanırken, o günlerde Topçu Kurmay Albay olan Ertuğrul Gazi Özkürkçü’yle ilgili uygulama iddialara göre, şöyle oldu:

Özkürkçü Savcılığa özel olarak davet edildi ve ifadesi de özel bir oturumda alındı. İfadesinde, “28 Şubat konusunda ben de sizin gibi düşünüyorum dediği öne sürülen Özkürkçü’nün tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

Peki, bundan sonra Özkürkçü kızağa veya pasif göreve mi alındı?

Aksine, 4 ay sonraki YAŞ toplantısında Tuğgeneralliğe terfi etti. Hemen ardından da Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı’na getirildi.

Önemli bir not daha:

Bugün başlayan 28 Şubat davasında, tutuksuz sanıkların tamamına yakını hazır olduğu halde Özkürkçü Paşa gelmedi, rapor gönderdi. Bu demektir ki, İletişim Daire Başkanlığı’ndan da raporlu. Duruşma kulislerinde gün boyu Özkürkçü’nün davadaki konumunun ötesinde, Çankaya Köşkü’ndeki "özel" selâmına gelen tepkilerden rahatsız olduğu için rapor aldığı konuşuldu.

Herhalde şu olay bile 28 Şubat davası ve AKP iktidarının bu davadaki duruşu hakkında bir fikir vermeye yeter!

Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler.

Müyesser Yıldız/.Odatv.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

             

 

2064/ANTİGONE



                           TC .                                                                                                                                                           OSMAN TÜRKOĞUZ

            osmanturkoguz@hotmail.com

            TV. Çeşmealtı;13,Temmuz.2009/Bir soytarı MUSTAFA Kemal ve MUSTAFA ismet İnönü için,”yediler, içtiler ve kustular!”Diyerek içinin lağımını boşaltmıştır. Bay Recep te,Mustafa Kemal için ”ölü inek”,dediği gibi,”iki sarhoş”ta demişti.Rahmetli Kenan Evren’in ve Rahmetli Tahsin Şahinkaya’nın cenaze törenlerine de iştirak etmemişlerdi.Yunan casusu ve vatan haini İskilipli Atıf için devlet bütçesinden yapılan ve adı verilen kurum binalarının açılış törenine gitmiş,hamasi nutuklar atmıştı.Hocası Türkiye Cumhuriyetinin İKİ Milyar lirasını dolandıran Necmettin Erbakan sahtekârı da MSP genel başkanı iken İskilipli Atıf Hoca!İçin mevlit okutmuştu.BİR TRAJEDİ KAHRAMANI OLAN Rahmetli Antigone ile bu keleşleri karşılaştırınız.BUNLAR Müslüman, Rahmetli Antigone de çok tanrılı dinlerin kadınıdır:16TEMMUZ 2015.

 

ANTİGONE.

                                               “Ben, dünyaya kin değil, SEVGİ paylaşmaya geldim!”

                                                                       ANTİGONE-SOFOKLES. MÖ.496-406.

 

                                   “Kitaplar, bir toplumun kâğıttan hafızasıdır!” Arap atasözü.

 

            Rahmetli İsmet İnönü’nün en büyük eserlerinden birisi de, KÖY ENSTİTÜLERİ ve KLASİK ESERLERİN TÜRKÇEMİZE kazandırılmasıdır.

Bir Reşat Şemsettin Sirer; Maarif Vekili olmuş; bir Celal Bayar ve Adnan Menderes iktidar olmuş; sayelerinde de T.C.Bugünlere gelip, dayanmıştır.

Her ikisi de Rahmete kavuşan; Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ile O’NUN Genelkurmay Başkanı, ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANI Orgeneral Abdurrahman Nafiz GÜRMAN; Savaştepe Köy Enstitüsüne ziyarete gelirlerken; yolda, bir kız öğrenciye rastlarlar. Kızın adı Hatice’dir.

Araçtan inerler,  ol mübarek kızımız ile konuşurlar. Kızcağız, tavuk çiftliği nöbetine gidiyormuş. Torbasına bakarlar; günlük nevalesi ile ANTİGONE adlı, yeni yayımlanan bir kitap vardır, ol mübarek torbada.

Sofokles’in çağlar eskiten bu ölümsüz eseri, M.E. B. yayımlarındandır.

Ölümsüz İsmet İnönü:

            “-Abdurrahman Paşa; der; bu kitabı henüz, Ankara’da bile okuyan yok iken, bu KIZIMIZIN EKMEK TORBASINDA bulunması yarınlara güvenle bakabileceğimizin işaretidir.

Bütün Türk halkı, böyle kitapları okuduğu zaman her şey farklı olacaktır!

”Babasız ve Şekersiz Bırakmak!”, ”Silahlı Kuvvetlere Müdahale, Ulusal Felâketlerin habercisi midir?” konulu yazılarımız okunmasını isterim.

Bendeniz; bütün kültürümü, uzun süre Halkevi olarak kullanılan, Menemen Kubilay okulu yanındaki kitaplıktan edinmişimdir. Ezberimi değil, KÜLTÜRÜMÜ!

Benim de; bir zamanlar, yazılarımdan ve şiirlerimden örneklerin yayımlandığı bir site’de ANTİGONE adına rastlamam, hayatımın en mutlu anlarından birisidir.

Bilimsel olarak; yukarıdaki cümleyi söyleyerek, kendisini asan Rahmetli ANTİGONE’NİN mağarası kanıtlansa; hiç durmadan, BENDENİZ DE KENDİMİ, orada ipe çekerim.

Bu iki MUHTEŞEM KADININ ÖNÜNDE ve kendisini hiç görmediğim HATİCE’NİN önünde, saygılarımla eğilmeyi, ulusal bir gurur sayarım. Kimmiş bu ANTİGONE!

ANTİGONE.

Bilmeden ve tanımadığı için, yanlışlıkla babasını öldüren Oidipus, öz annesi İokaste ile evlenir.

Bu evlilikten birisi kız, ikisi de oğlan olmak üzere üç çocuğu olur.

Kâhin Teiresias’ın açıklamasından anası ile evlendiğini öğrenerek, anasının dikiş iğnesi ile gözlerini kör etmiştir.

Kızı Antigone; Kör babasının elinden tutarak, şehir, şehir ve köy, köy onun dilenmesini sağlamıştır.

Thebai Krallığı sakinleri ve oğulları Eteokles ve Polineikes Kör Kralı lanetlemişlerdir.

Kör Kral Oidipus öldükten sonra; Antigone Thebai’ye döner. Thebai krallığında, iki kardeş ve dayıları Kreon arasında, şiddetli bit iktidar savaşı başlar. İki düşman kardeş, birbirleri ile dövüşürken ölürler.

Kreon iktidarı ele geçirir. Kendisine yardım eden Eteokles’in dini törenle gömülmesini diğer kardeşin Polynekes’in gömülmeyerek, kuşlara ve kurtlara yem olmasını ister.

Ölünün üzerine toprak serpmeyi bile yasaklar. Buna girişecek kimselerin ölümle cezalandırılacağını da ilan eder.

Sofokles’in /ANTİGONE’Yİ 82 YAŞINDA YAZMIŞTIR/ünlü Antigone Tragedyasında, bu Emire karşı gelen Antigone ile Kral Kreon’un tartışması, görkemli bir şekilde verilir. Antigone, Kreon’un emrine karşı gelmekle kalmaz, kardeşini gömmenin suç olmayıp, bir borç olduğunu savunarak, onu gömer ve yönetime baş kaldırır.

Kral Kreon’un karşısına çıkarak, SUÇ ve DEVLET konularında, onunla tartışır. Tartışmanın işlendiği bazı bölümlerden parçalar vermekle yetineceğim:

“-Antigone: Ben yaptığımı itiraf ediyorum, hiçbir şeyi inkâr etmiyorum.

  -Kreon: Bu işi yasak eden emrimi bilmiyor muydun?

  -Antigone: Biliyordum, nasıl bilmem? Herkese ilân edildi.

  -Kreon: Demek buna rağmen benim emrime karşı gelmeye cüret ettin?

   -Antigone: Fakat bana bu emri veren Zeus değildi, Hades’te hüküm süren Dike de biz fanilere böyle bir nizam yüklememiştir. Ve senin emirlerinde, insan sözlerini tanrıların yazılmamış, değişmez kanunlardan daha üstün yapacak bir kudret bulunduğunu zannetmiyorum. Çünkü bu kanunlar yalınız dün ve bugün yaşamıyorlar, bunlar, ebediyen yürürlüktedirler ve ne zamandan beri mevcut olduklarını bilen yoktur.

-Kreon: Thebai’liler arasında, bunu böyle gören yalnız sensin.

-Antigone: Hepsi böyle görüyorlar, fakat korkudan dillerini tutuyorlar.

-Kreon: Bunlardan ayrı düşündüğün için utanmıyor musun?

-Antigone: Öz kardeşime saygı göstermekte utanacak ne var?

-Kreon: Onunla dövüşüp ölen de bir kardeşin değil miydi?

-Antigone: Aynı ananın ve aynı babanın oğluydu.

-Kreon:  Ötekine karşı alaka göstermekle, buna karşı günaha girmiyor musun?

-Antigone: Mezarında yatan ölü, böyle bir hüküm vermeyecektir.

-Kreon: Fakat sen bir günahkâra karşı aynı hürmeti gösteriyorsun.

-Antigone: Onunla beraber, ölen bir kardeşti, bir köle değil.

-Kreon: Birinin koruduğu bu memleketi bu memleketi öbürü harap ediyordu.

-Antigone: Olsun, Hades ikisi için de aynı mezar hakkını tanır.

-Kreon: Ama orada da iyi adam, kötü adamla eşit muamele görmeyi istemez.

-Antigone: ölüm diyarında da böyle bir kaide olduğunu bana, kim söyleyebilir?

-Kreon: Düşmanımız bizim için hiçbir zaman, hatta ölümünden sonra bile, dost değildir.

-ANTİGONE: BEN, DÜNYA’YA KİN DEĞİL, SEVGİ PAYLAŞMAYA GELDİM.”

Kreon; Antigone’yi kayalıklarla çevrili bir mağaraya, ayaklarından zincirleterek kapatır.

Kreon’un oğlu ve Antigone’nin nişanlısı Haimon, babasına isyan ederek, mağaraya koşar.

Ne var ki, Antigone, kendisini asarak ölmüştür.

Bu acıya dayanamayan Haimon da kendisini öldürür.

Anası Eurydike de intihar eder.

NOT: DÜNYAMIZDA; BÜTÜN İYİLER CEZALANDIRILMAKTADIR. Ostüzü.

Kaynakça

1-    Antigone, M.E. B’lığı yayınları, Sabahattin Ali çevirisi,

2-    Azra Erhat, Mitolojik Sözlük, S.43-44

 

 

 

 

 

 

 

 

           

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi