27 Ocak 2011 Perşembe

268-BİR TEMEL FIKRASI.

OSMANTURKOGUZ

osmanturkoguz@hotmail.com

İzmir;27 Ocak 2011.

BİR TEMEL FIKRASI.

Loto’nun en büyük ikramiyesini kazanan Temel,21 yaşındaki Turmuş’un Güzel Kızı Fadime ile yıldırım nikâhı ile evlenerek, özel bir araçla Side’nin yolunu tutmuş. Denize bakan geniş bir daireye yerleşmişler. Yerli bir aşk dizisini seyrettikten sonra, sıra yatmağa geldiğinde; Temel Fadime’ye:

“Arkamızı dönerek soyunalım!” Demiş. Sırt, sırta dönerek soyunmaya başlamışlar. Temel, gömleğini ve donunu çıkartmış; Fadime bavulu açtığında Mor renkli kumaşlardan seçmiş olduğu tüm gece kıyafetlerinin ütülenmediğini görerek, Anasına çok sinirlenmiş ve yüksek sesle:

“Şunlara bak; Mosmor ve bumburuşuk!”Diye bağırınca; Temel daha yüksek bir sesle:

“Neye bakıyorsun, utanmaz karı!”Demiş ve yatak odasını da terk etmiş.

267-ULUSAL KONGRELERİMİZ KUTSALDIR.

         OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@hotmail.com
         Çeşmealtı; 19 Haziran 2010.

                   ULUSAL KONGRELERİMİZ,
         TOPLUMSAL SÖZLEŞMELERİMİZDİR;
                          KUTSALDIR!
         Ülkemizde Kara ses adıyla ünlenen ve bugün de Erzurum mezarlığında, görkemli mezarında yatmakta olan, Cemalettin Kaplan; 1970’li yıllarda, az kalsın Diyanet İşleri Başkanımız olacaktı.
         Yönetimin ve askerin gözüne girmek için, bir de Süleymancılar aleyhinde bildiri yayımlamıştı! Ama bir maddesi olduğu gibi bırakılmış ve yorumlanmamıştı!
         Süleymancıların 1967 senesinde yayımlamış oldukları ”İnanacağımız Esaslar!” adlı bildirinin en can alıcı noktasına dokunulmamıştı:” Bu önemli! Madde, Halife ile ilgiliydi:
         “HALİFESİ OLMAYAN ÜLKEDE CUMA NAMAZI KILINAMAZ!”
         Müslümanların kurmuş olduğu bağımsız devletlerde birer de Halife olduğunda siz seyreyleyin gümbürtüyü!
Tarih boyunca, uğruna en çok kan dökülen makam, ”HALİFELİK-HİLAFET”-makamı olmuştu.

266-BİRLİK VE BERABERLİK-2

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;29 Kasım 2009.
BİRLİK VE BERABERLİK!
AMA NEREDE?*2,
Efendim; Büyük Türk Büyüklerinin yaşamlarına ve yıllar boyu, bıkmadan ve dahi usanmadan ve ANAYASAMIZI DA yok farz ederek, vermiş oldukları beyanatlarından,sosyal yelpazedeki, sıra dışı, yerlerini gayetle de net bir şekilde biliyorum.Yalınız; son günlerde, krizden midir, yoksa keriz yerine konulmamızdan mıdır, nedir; aklım karıştı.Kendilerine danışmaya karar verdim!
Önce, Tanrı kelamı gibi kabul ettiğim Anayasamızın âmir hükümlerini vermek istiyorum:
*Cumhurbaşkanı Seçimi.
“Madde 102.Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır.”550Milletvekilinin2/3’ü=367 Milletvekili eder. Bu bir?
*8.Anayasa Mahkemesinin kararları.
“Madde 153-(Son fıkra)Anayasa Mahkemesi kararları resmi gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”Bir de Cumhurbaşkanı and içmesini okuyalım:

265- YİNE SANA TAPARDIM!

          OSMANTÜRKOĞUZ                                                                             osmanturkoguz@Hotmail.com                            
           Çeşmealtı; 03 Ağustos 2008

                          YİNE SANA TAPARDIM.
                   Yaşasaydım Karacaoğlan çağında,
                   Âşık olur, diyar, diyar gezerdim.
                   Yaşasaydın Cennet İrem Bağında,
                   Varlığını hisseder, yine seni severdim.
                   Çiçek olsan, arın olur gelirdim,
                   Ölüm olsan, seni yaşam bilirdim.
                   Tabip olsan, hastan olur gelirdim;
                   Göz kırpmadan bıçağına yatardım.
                   Balık olsan, sana deniz olurdum,
                   Yangın olsan, koynuna sokulurdum.
                   Yolcu olsan, yol olur serilirdim,
                   Çarmıh olsan üstüne gerilirdim.
                   Yağmur olsan, toprağına yağardım,
                   Yıldız olsam gözlerine ağardım.
                   Özleminle hep ağladım, sarardım,
                   Kıyamette yine sana gelirdim.
                   Irmak olsam yine sana akardım;
                   Orman olsan, ateş olur yakardım;
                   Güneş olsan göz kırpmadan bakardım;
                   Tanrı olsam, yine SANA tapardım.
                               
                            
                  
                  

                                                         

264-kul olmak.



                                 KUL, KÖLE OLMAK!

                   Beni aldın, götürdün, tanrıların katına;
                   İçimde ırmakları büyüttün deniz ettin.
                   BEN; Tanrıma tapardım, SENSİZ gecelerimde;
                   Sonunda beni buldun, BENİ kul, köle ettin.
                   Mutluluğu SENİNLE, yalnız SENİNLE buldum;
                   Tanrıma kul iken de BEN, SANA gizli tapardım.
                  
                  
                  
                  

263-SENDE YAŞAMAK

                  SENDE YAŞAMAK!

         Boğa burcumdur benim, mavi renkse huzurum;
         Diğer renkler de güzel, mavi renkse gururum!
         Deniz Mavi, Gök Mavi, duvarımda renk mavi;
         Denizde balıkları, Gökte kuşu kıskanırım.
         Ellerimde ellerin, elimi kıskanırım;
         Gözlerimde gözlerin, gözümü kıskanırım.
         Dudağından öperken, dudağı kıskanırım.
         Göğüslerin sübyende, sütyeni kıskanırım;
         Aynaya bakma sakın, aynayı kıskanırım.
         Seninle bir olunca, kendimi kıskanırım.
         Kendi kendimi vurup, yine SENDE yaşarım.
                                     
        
        
        

262--NE BİZANS'A MELEKLER İNDİ,NE DE BİZE İNER!

OSMAN TÜRKOĞUZ
osmanturkoguz@hotmail.com
İzmir;03 Ocak 2010.

NE BİZANSA MELEK GELDİ; NE DE SİZE GELİR!
“Hitler, çok sevilen iki Alman Generalini, eşleri ile birlikte öldürttü. Polonya sınırındaki bir kasabada; Polonya ordusu silah ve teçhizatını kuşandırmış olduğu mahkûmları öldürterek; Polonya’nın üzerine attı. Adı, Alman Genelkurmay başkanının adına benzeyen bir homoseksüel emekli yarbayı Göring’e öldürterek, Alman Genelkurmay Başkanını lekeleyip emekli etti ve bilinen sona ulaştı!” ”Alman polisinin üçte ikisini atarak Nazi yanlılarını polis ve Gestapo yaptı. Ernest Roem’ü de öldürdü, SA’lARI, SS’LERE KATTI. Orduyu kuzuya çevirdi!”William I.Shırer, Nazi İmparatorluğu,3 cilt.
Tarihten ders alınsaydı, ruh hastalarına iktidarlar teslim edilmezdi. Bendeniz; Amerikan özel Kuvvetlere mensup yeşil berelilerle komando kursu gördüm.Eski metotlarda beyin yıkamayı da öğretmişlerdi.Fiziksel işkencelerle dayalı komünist Çin metotlarını da öğrenmiştik.Amerika bu işi daha ince bir ayara sokmuştur..Stalin’in tavuklarına uyguladığı metotları kalkınamamış,Üniter yapıdaki devletlerin halkına, dahili bedhahların da yardımı ile uygulamaya koymuştur.Hayatın her evresinde ŞOK!Maymundan bir üst seviyeye getirilen, ne düşünebilen ne de eylem yapabilen bir toplum yaratılarak SONUCA ulaşabilmek!Hiç merak etmeyiniz, planlanan oyun budur.

260-LANET OLSUN,KARANLIĞA,YOBAZA!

OSMAN TÜRKOĞUZ
osmanturkoguz@hotmail.com
Çeşmealtı;13 Temmuz 2009.

LÂNET OLSUN KARANLIĞA, YOBAZA!
Çalar, çarpar ve de yer, BANKA ve KİT demeden,
Sonra kahraman olur, meydanlarda şahlanır,
Bu politik çıkardır, çağ dışılık demeden.
Baba yer, oğul da yer Torun, Torba çöplenir,
Çalmaya dağ dayanmaz, hazinemiz diplenir.
Yurt içinde ziyafet, yurt dışında ziyafet;
Gece ayrı kıyafet, gündüz ayrı kıyafet.
Potur, mintan üstüne varsak moda kravat,
CUMHURİYET’E söver, çağdışı birkaç gavvat.
Elinde yüzlük tespih, uluorta zikirler,
ATATÜRK’E düşmandır, bu kapkara fikirler.
Hırsızlık zincirinin bir ucu da Mecliste,
Zincirin baklaları, haram, maram her işte.
Bir tarafta oğullar, bir tarafta ENİŞTE,
Parmağı her çıkarda, aklı kirli her işte.
Altlarında BMV, kaçak giren MERSEDES,
Bu yolun yolcuları, yalan söyler kesinkes.
Kaşkol, kravat VERSAK, çıkar kirli bir zincir;
Her bakla kirli işte, bir ucu dışarıda,
Bir ucu içeride, bir ucu da Mecliste.
Yer babam yer, yer babam yer Enişte;
Bitecek Devletimiz, bitecek bu gidişle.
Kırkbir sene çalışır, sade emekli olur,
Gecenin kör böğründe, BANKALARIN önünde,
Maaş kuyruklarında ölürler birer, birer,
Sırtında çağ taşıyan YAŞLILAR, EMEKLİLER.
Bir saatin içinde, KIYAK EMEKLİ olur
Saltanata özenen BİZİM KIRK HARAMİLER!
Millet ekmek bulamaz, hac sayısı yirmi beş,
Yiyip, içmek bedava, uçak, araç hep beleş.
Kitap ile aldatır, her gün günaha girer,
Halkı kandırmak için bin bir yalanlar söyler,
Öyle alçak, düzenbaz bizim kırk Haramiler.
Avro ve Dolar toplarlar, TÜRK PARASINI yerler,
Ellere kâfir derler, her gün küfre girerler,
Ankara’da bezlenip, Ciddelere giderler,
Milleti aldatmaya, ORTAÇAĞ’A varmaya,
Ellerinde tespihle, yemin kasem ederler,
ÇAĞ DIŞINDA YAŞAYAN, BİZİM KIRK HARAMİLER!
Beyaz bezler sararlar, haram kokan tenine,
Hacılar dolandırır, fırsat geçse eline.
İhanet tespih olmuş, dua olmuş dilinde.
İran rüyası görür, Arabistan çölünde.
Geç kalmadan uyansak, çağdaş karara varsak,
Çağımızı kurtarsak, ATATÜRK’ÜN GÖNLÜNDE.
Ps:” Değişmez öfkeler, kinler, inanlar,
İnsan aynı,soyan aynı,düş aynı.
Ölsen de, kalsan da kim duyar, dinler?
Elde kitap,aldatanlar hep aynı”.

259-GUİNNES ADAYIMIZ!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
         osmanturkoguz@hotmail.com
         İzmir; 27 Ocak 2011.

GUİNNESS REKORLAR KİTABINA BENİM ADAYIM!

Dünya üzerindeki geçmiş ve günümüzdeki tüm liderlerin hayatlarını inceledim.
Zayıfı var, Korkağı, Hırsızı, Hırlısı, Cesuru, Haini, Merhametlisi, Gaddarı, Kadın ve başka şey düşkünleri de var.
Türkiye Cumhuriyetinin gününe geldim; durdum ve irkildim: Öyle bir Başbakanımız var ki, ”NEVİ ŞAHSINA MÜNHASIR!”
1*-Kendi Ordusu ve Tüm Komuta kademesiyle Kavgalı,
2*-Yargıtay la ve Yargıtay Başkanı ile de Kavgalı,
3*-Danıştay ile de baştan beri Kavgalı,
4*Askeri Yüksek İdari Mahkemesiyle de Kavgalı,
5*-Askeri Mahkemelerle de oldum olası Kavgalı,
6*-Siyasi Partilerimizle de Kavgalı ve de Dargın,
7*-Tüsiat, Müsait! Ve Sosyal yardım kuruluşları ile de Kavgalı-Allah için, Deniz Feneri, Kom basan ve Para basanlarla barışık-
8*-Araplarla, İran ile Hizbullah ile ve USA ile sürekli barışık,
9*-Yegâne Teknik ve Bilimsel güç İsrail ile de bazılarının hatırı için sürekli kavgalı,
10*-Türk ve Türkçe ile Atatürk devrimlerine ezelden beri kavgalı,
11*-Demokratik, laik ve Sosyal Hukuk Devletinin Atatürkçü anayasası ile de baştan beri kavgalı,
12*-Başı açık ve Çağdaş Hanımlarımızla Ezelden beri kavgalı,
13*-Atatürk’ün yaratmış olduğu eserlerin satılmasına karşı çıkanlarla da hatır için Kavgalı,
14*-Anayasamızın Kırmızıçizgili ilk maddelerinin ruhu ile de Kavgalı,
15*-Uzatmayalım; eski söylemlerine ters söylemleri Kızgın bir ruh hali ile söylediğinden kendisi ile bile kavgalı.
Son günlerde, uluslar arası ödüller almakta. Ve hatta Kavgalı ve de dargın olduğu Yahudilerden bile ödül almada. Bendeniz düşündüm ve dahi taşındım: Bu ödüller unutulur giderler.
Dünyamızda bir eşi bulunmayan bu Kavgalı halini tam teşekküllü bir asker hastanesinden tespit ettirerek, GUİNNESS REKORLAR KİTABINA KAYDETTİRMEK İÇİN SAYIN DAVUTOĞLU’NU GÖREVLENDİRSEK.
Yarının Türk insanı da bizleri kimler yönetmiş öğrenmiş olurdu, deyom da.



İzleyiciler

Blog Arşivi