16 Ocak 2016 Cumartesi

2061/SALAKLAR SEVİNMEDE!


          TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.İZMİR;16 Ocak 2016.

                 SALAKLAR ÇOK SEVİNÇLİ?!

        Tüm Dünya Dergisi, hâlâ gazetecimize gelmemiş. Canım bir hayli sıkkın eve dönerken, O yuvarlak sakallı AKEPE Hayranı Beşüş bir yüzle önüme çıktı!”Senin Akademisyenlerin PEKKAKA lehine bildiri yayınlamışlar, bu işe ne deyon? Dedi.

--Bebeler, Askerler, Polisler ve Masum insanlarımız vatan hainlerinin kurşunları ile öldürülürken;ülkem büyük bir ihaneti farkında olmaksızın yaşarken,  KİM SİKER  AKADEMİSYENLERİ VE SİZİN GİBİ MANKAFALARI?!Dedim  ve yolumu yürüdüm.

 

 

 

2060/KÜRT İSYANLARI.


                                                        TC.                                                                                                                            OSMAN TÜRKOĞUZ

              osmanturkoguz@gmail.com       

              TV.İZMİR;16 Ocak 2016. BİR VATAN HAİNİMİZ:”DEVLETİN YARATTIĞI KÜRT SORUNU!”DİYEREK ULUMUŞ! BİR HAİNİMİZ DE ATATÜRK’ÜN KAŞIDIĞI KÜRT SORUNU DEMİŞ?

            31 Aralık 2011.İHANETLER SÜRDÜKÇE                                             

                                   HİÇBİR VATAN HAİNİ, BİZİ APTAL YERİNE KOYAMAZ!
 

CEHALET İHANETLE BİRLEŞTİĞİNİDE,GÖZÜPARADAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY GÖREMEZ?!

Yeni Demokrasi Paketini Açıklayan AKP’Lİ Bay Mehmet Metiner: “Devletin yarattığı Kürt meselesini çözdük!” Buyurmuş! Çocuğuna ilaç alamazken,İstanbul Boğazında çok katlı Lüks bir villa satın almış?!

Hadi canım sen de!

Siz; kendiniz için ayarlamış olduğunuz ballı ve börek yasasını bile çözemediniz! Kürt meselesini Devlet yarattı buyurmuşsunuz!

Devlet, sürekli ve durmadan kendisini yenileyen ve yönü de ileriye yönelik bir tüzel kişiliktir.

Osmanlıdaki Kürt meselesine ne buyurulur? Bilmiyorsanız buyurunuz, öğreniniz! YOKSA HAVLAMAYA DA DEVAM EDİNİZ?!

Yoksa bizi de ebleh yerine koyamazsınız.

                   Osmanlı Ve Cumhuriyet Dönemi Kürt İsyanları.—Alıntıdır--

”Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık Kürt sorunu diye bir sorunu tanıdığını Başbakanının ağzından açıklamıştır. Bu, Batı emperyalizmi ve onun güdümündeki Kürt ayrılıkçıları için önemli bir başarıdır.

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcındaki Kürt isyanlarından bugüne Ankara’ya Kürt sorununu tanıması için baskı yapılmaktadır. 1920 yılından 1938’e kadar gerçekleşen ondokuz Kürt isyanının ve 1978’den bugüne yaşanan PKK terörünün hedefi aynıdır: Türk Devletine bir Kürt sorunu kabul ettirip, Türkiye Cumhuriyeti topraklarının parçalanması.

Atatürk döneminde Kürt isyanları en sert şekilde bastırıldı. Sorun Kürt sorunu olarak değil, İngiliz ve Fransızların Türk Milleti ve devletini parçalamak için yaptığı kışkırtmalar ve aşiret düzeni olarak ele alındı.

1980 sonrası yaşanan PKK terörü de Kürt sorunu olarak ele alınmadı ve sorun askerî açıdan çözüldü. Ancak AB ve ABD’NİN baskılarıyla zayıf düşen Türk Devleti artık terörden ayrı olarak bir Kürt sorunu tanımaktadır.

Mütareke döneminden bugüne kadar emperyalizmin Ortadoğu’da planı değişmemiştir: Bölgede ajan bir Kürt devleti kurdurarak Türk, Arap ve Fars uluslarını parçalamak. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Kürt isyanlarının ortak özelliği, yabancı devletlerin Türk Devletini zayıf düşürmek için bu isyanları desteklemesi ya da bizzat organize etmesidir. İkincisi, şehirleşememiş Kürt kitlelerin uluslaşma sürecine direnen aşiret şeyhleri ve beylerinin güdümüyle hareket etmeleridir.

Osmanlı Döneminde Kürt İsyanları:

1800’lerden itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda 30 civarında Kürt ayaklanması olmuştur. Bunların tamamına yakını aşiret beylerinin devlet otoritesiyle egemenlik paylaşımı mücadelesinin sonucudur. Bu yüzden isyanların milli bir karakterinin olduğunu söyleyemeyiz. Ancak Batılı dinî ve siyasî misyonerlerin 1850’lerden itibaren Kürtlerin yaşadığı bölgelerde yaptığı faaliyetler sonucu, bu hareketlerde Kürtlük öğesinin de kullanılmaya başlandığını görüyoruz.

Osmanlı İmparatorluğu Kürtlere bir çeşit özerk beylikler verilmişti. Aşiret düzeni içinde yaşayan bu topluluklar dinsel yönden Sünnî, Şafiî ve Alevî olmak üzere üçe ayrılmışlardı. Osmanlı, Sünnî ve Şafiî Kürtlerle ilişkileri iyi tutmaya gayret etmiştir. II. Abdülhamit, bu Kürtlerden Hamidiye Alaylarını kurarak Ermenilere karşı kullanmıştır. Bu alayları İstanbul’da açılan, beş yıllık hizmet veren “Aşiret Mektepleri” izlemiştir. II. Abdülhamit bu okullarda kendisine bağlı Kürt asker ve sivil bürokratları yetiştirmiştir. Buraya alınan çocukların tamamı aşiret reisi, bey ve ağaların çocuklarıydı. Buralarda yetişen çocuklar ileride Kürt isyanlarının başında yer alacaklardır.
1. Babanzade Abdurrahman Paşa İsyanı (1806–1808, Süleymaniye)
2. Babanzade Ahmet Paşa İsyanı (1812, Süleymaniye)
3. Zaza Aşiretleri İsyanı (1818–1820, Dersim)
4. Revaduz Yezidi İsyanı (1830–1833, Hakkari ve çevresi)
5. Mir Muhammet İsyanı (1832–1833, Soran)
6. Kör Mehmet Paşa İsyanı (1830–1833, Erbil, Musul, Şirvan)
7. Garzan İsyanı (1839, Diyarbakır)
8. Bedirhan Bey İsyanı (1843–1847, Hakkari ve çevresi)
9. Yezdan İzzettin Şer İsyanı (1855, Bitlis)
10. Bedirhan Osman Paşa İsyanı (1877–1878, Cizre ve Midyat)
11. Şeyh Ubeydullah İsyanı (1880, Hakkari, Şemdinli)
12. Emin Ali Bedirhan İsyanı (1889, Erzincan)
13. Bedirhani Halil ve Ali Remo İsyanı (1912, Mardin)
14. Molla Selim ve Şeyh Şehabettin İsyanı (1913–1914, Bitlis)
Cumhuriyet Döneminde İsyanlar: Lozan Antlaşmasında, Ülkemizde Üç Azınlık kabul edilmişti. Kürtler Azınlık statüsünü kabul etmemişler, Türk milleti tanımının içinde kalmayı ısrarla istemişlerdi. Azınlık olarak:1-Rumlar,2-Ermeniler,3-Yahudiler Azınlık olarak kabul edilmişti. Sonradan Bulgarlar da Azınlık statüsüne alınmıştı.4—Bulgarlar.
Cumhuriyetin ilanından 1984’e kadar 18 Kürt ayaklanması çıktı. Bu ayaklanmalar tarih sırasına göre şöyledir:
1. Nasturi (1924),
2. Şeyh Sait (1925),
3. Raçkıtan ve Raman (1925),
4. Sason (1925),
5. Ağrı (1926),
6. Koçuşağı (1926),
7. Mutki (1927),
8. İkinci Ağrı (1927),
9. Bicar (1927),
10. Asi Resul (1929),
11. Tendürük (1929),
12. Savur (1930),
13. Zeylan (1930),
14. Oramar (1930),
15. Üçüncü Ağrı (1930),
16. Pülümür (1930),
17. Dersim (1937–1938

18-PKK BÖLÜCÜ İHANETİ(1984--)2002’den sonra Devşirme ve Dönme dölleriyle daha da şiddetlenmiştir!

 

 

 

 


 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi