TC. OSMAN TÜRKOĞUZ
TV.İZMİR;16 Ocak 2016. BİR VATAN HAİNİMİZ:”DEVLETİN
YARATTIĞI KÜRT SORUNU!”DİYEREK ULUMUŞ! BİR HAİNİMİZ DE ATATÜRK’ÜN KAŞIDIĞI KÜRT SORUNU DEMİŞ?
31 Aralık 2011.İHANETLER SÜRDÜKÇE
HİÇBİR VATAN HAİNİ, BİZİ APTAL YERİNE KOYAMAZ!
CEHALET İHANETLE BİRLEŞTİĞİNİDE,GÖZÜPARADAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY GÖREMEZ?!
Yeni
Demokrasi Paketini Açıklayan AKP’Lİ Bay Mehmet Metiner: “Devletin yarattığı
Kürt meselesini çözdük!” Buyurmuş! Çocuğuna
ilaç alamazken,İstanbul Boğazında çok katlı Lüks bir villa satın almış?!
Hadi canım sen de!
Siz; kendiniz için
ayarlamış olduğunuz ballı ve börek yasasını bile çözemediniz! Kürt meselesini Devlet yarattı buyurmuşsunuz!
Devlet, sürekli ve
durmadan kendisini yenileyen ve yönü de ileriye yönelik bir tüzel kişiliktir.
Osmanlıdaki Kürt
meselesine ne buyurulur? Bilmiyorsanız buyurunuz, öğreniniz! YOKSA HAVLAMAYA DA
DEVAM EDİNİZ?!
Yoksa bizi de ebleh yerine
koyamazsınız.
Osmanlı Ve
Cumhuriyet Dönemi Kürt İsyanları.—Alıntıdır--
”Türkiye
Cumhuriyeti Devleti, artık Kürt sorunu diye bir sorunu tanıdığını Başbakanının
ağzından açıklamıştır. Bu, Batı emperyalizmi ve onun güdümündeki Kürt
ayrılıkçıları için önemli bir başarıdır.
Ulusal
Kurtuluş Savaşımızın başlangıcındaki Kürt isyanlarından bugüne Ankara’ya Kürt
sorununu tanıması için baskı yapılmaktadır. 1920 yılından 1938’e kadar
gerçekleşen ondokuz Kürt isyanının ve 1978’den bugüne yaşanan PKK terörünün
hedefi aynıdır: Türk Devletine bir Kürt sorunu kabul ettirip, Türkiye Cumhuriyeti
topraklarının parçalanması.
Atatürk
döneminde Kürt isyanları en sert şekilde bastırıldı. Sorun Kürt sorunu olarak
değil, İngiliz ve Fransızların Türk Milleti ve devletini parçalamak için
yaptığı kışkırtmalar ve aşiret düzeni olarak ele alındı.
1980
sonrası yaşanan PKK terörü de Kürt sorunu olarak ele alınmadı ve sorun askerî
açıdan çözüldü. Ancak AB ve ABD’NİN baskılarıyla zayıf düşen Türk Devleti artık
terörden ayrı olarak bir Kürt sorunu tanımaktadır.
Mütareke
döneminden bugüne kadar emperyalizmin Ortadoğu’da planı değişmemiştir: Bölgede
ajan bir Kürt devleti kurdurarak Türk, Arap ve Fars uluslarını parçalamak.
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Kürt isyanlarının ortak özelliği, yabancı
devletlerin Türk Devletini zayıf düşürmek için bu isyanları desteklemesi ya da
bizzat organize etmesidir. İkincisi, şehirleşememiş Kürt kitlelerin uluslaşma
sürecine direnen aşiret şeyhleri ve beylerinin güdümüyle hareket etmeleridir.
Osmanlı
Döneminde Kürt İsyanları:
1800’lerden
itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda 30 civarında Kürt ayaklanması olmuştur.
Bunların tamamına yakını aşiret beylerinin devlet otoritesiyle egemenlik
paylaşımı mücadelesinin sonucudur. Bu yüzden isyanların milli bir karakterinin
olduğunu söyleyemeyiz. Ancak Batılı dinî ve siyasî misyonerlerin 1850’lerden
itibaren Kürtlerin yaşadığı bölgelerde yaptığı faaliyetler sonucu, bu
hareketlerde Kürtlük öğesinin de kullanılmaya başlandığını görüyoruz.
Osmanlı
İmparatorluğu Kürtlere bir çeşit özerk beylikler verilmişti. Aşiret düzeni
içinde yaşayan bu topluluklar dinsel yönden Sünnî, Şafiî ve Alevî olmak üzere
üçe ayrılmışlardı. Osmanlı, Sünnî ve Şafiî Kürtlerle ilişkileri iyi tutmaya
gayret etmiştir. II. Abdülhamit, bu Kürtlerden Hamidiye Alaylarını kurarak
Ermenilere karşı kullanmıştır. Bu alayları İstanbul’da açılan, beş yıllık
hizmet veren “Aşiret Mektepleri” izlemiştir. II. Abdülhamit bu okullarda
kendisine bağlı Kürt asker ve sivil bürokratları yetiştirmiştir. Buraya alınan
çocukların tamamı aşiret reisi, bey ve ağaların çocuklarıydı. Buralarda yetişen
çocuklar ileride Kürt isyanlarının başında yer alacaklardır.
1. Babanzade Abdurrahman Paşa İsyanı (1806–1808, Süleymaniye)
2. Babanzade Ahmet Paşa İsyanı (1812, Süleymaniye)
3. Zaza Aşiretleri İsyanı (1818–1820, Dersim)
4. Revaduz Yezidi İsyanı (1830–1833, Hakkari ve çevresi)
5. Mir Muhammet İsyanı (1832–1833, Soran)
6. Kör Mehmet Paşa İsyanı (1830–1833, Erbil, Musul, Şirvan)
7. Garzan İsyanı (1839, Diyarbakır)
8. Bedirhan Bey İsyanı (1843–1847, Hakkari ve çevresi)
9. Yezdan İzzettin Şer İsyanı (1855, Bitlis)
10. Bedirhan Osman Paşa İsyanı (1877–1878, Cizre ve Midyat)
11. Şeyh Ubeydullah İsyanı (1880, Hakkari, Şemdinli)
12. Emin Ali Bedirhan İsyanı (1889, Erzincan)
13. Bedirhani Halil ve Ali Remo İsyanı (1912, Mardin)
14. Molla Selim ve Şeyh Şehabettin İsyanı (1913–1914, Bitlis)
Cumhuriyet Döneminde İsyanlar: Lozan Antlaşmasında, Ülkemizde Üç Azınlık kabul edilmişti.
Kürtler Azınlık statüsünü kabul etmemişler, Türk milleti tanımının içinde
kalmayı ısrarla istemişlerdi. Azınlık olarak:1-Rumlar,2-Ermeniler,3-Yahudiler
Azınlık olarak kabul edilmişti. Sonradan Bulgarlar da Azınlık statüsüne
alınmıştı.4—Bulgarlar.
Cumhuriyetin ilanından 1984’e kadar 18 Kürt ayaklanması çıktı. Bu ayaklanmalar
tarih sırasına göre şöyledir:
1. Nasturi (1924),
2. Şeyh Sait (1925),
3. Raçkıtan ve Raman (1925),
4. Sason (1925),
5. Ağrı (1926),
6. Koçuşağı (1926),
7. Mutki (1927),
8. İkinci Ağrı (1927),
9. Bicar (1927),
10. Asi Resul (1929),
11. Tendürük (1929),
12. Savur (1930),
13. Zeylan (1930),
14. Oramar (1930),
15. Üçüncü Ağrı (1930),
16. Pülümür (1930),
17. Dersim (1937–1938
18-PKK BÖLÜCÜ
İHANETİ(1984--)2002’den sonra Devşirme ve Dönme dölleriyle daha da şiddetlenmiştir!