21 Şubat 2014 Cuma

1230/AKIL VE RUH HASTALIKLARI

TC. OSMANTÜRKOĞUZ osmanturkoguz@gmail.com TV. İZMİR;30 Aralık 2013/BENİM BU KONUDA 47 SAHİFELİK BİR ÇALIŞMAM VARDIR. NURCULUK ADLI KİTABIMA EKLEDİĞİM. MERAK EDENLERE TAMAMINI İLETİRİM. BÜYÜK ADAM OLDUKLARINI SANANLARIN RUH YAPISINI ÖĞRENMEK BAKIMINDAN FAYDALI OLUR KANISINDAYIM GARİ. FACEBOOKS’TA BİR ARKADAŞIMIZ, Sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan’ımız için”Mitoman”dedi.Ruh. Ruh. Ruh. Ruh. Ruh. Ruh hastalıklarını biraz olsun inceleyenlerimiz, onda daha neler olduğunun farkına varabilirler. LordJim! Akıl ve RUH Hastalıklarının Bölümleri: 1. Psikoz manyak - depressif (mani - melankoli ya da siklofreni) 2. Şizofreni (demans prekos) 3. Paranoya - parafrenya - sistematiğe vehim deliliği 4. Organik (uzvi) reaksiyon tipleri: • Sifilis • Alkol • İhtiyarlık bunaması • Dejenerasyon prenesil 5. Sar’a (epilepsi) 6. Psikoz-nöroz-histeri-şahsiyetin kaybolması-nevrasteni 7. Aklı muvazenesizlik-ensefalitis letarjik Bunların en önemlilerini kısaca inceleyelim: ŞİZOFRENİ: Erken bunama (Kreapelin) erken bunamayı 4 bölüme ayırmıştır: 1. Basit şekil (simple) 2. Hebefrenik şekil 3. Katatonik şekil 4. Paranoid şekil Bu şekilleri birbirinden ayıran tam ve kesin bir sınır yoktur. Karışık şekilleri de görülür. Biz burada ortak arazları kısaca adli tıp bakımından belirtmekle yetineceğiz. A. Zekâ Bozuklukları: 1. İdrak: Başlangıçta sakindir. Zamanla bozulur ve hallusinasyonlar görülmeye başlar. A. İşitme hallusinasyonlar çok görülür. Hasta daima fena sözler, gürültüler, tehditler işittiğinden bahseder. B. Görme hallusinasyonlar: Fena ve korkunç şeyler görür. C. Hissi hallusinasyonlar D. Tad ve koku hallusinasyonlar 2. Şuur ve intibak en son devir olan bunama devrinde bozulur. 3. Hafıza: Genel olarak bunama devrine kadar salim kalır. 4. Muhakeme kusurları fazladır. Daha başlangıçta kendini gösterir. İti safi, hipokondriak ve büyüklük hezeyanları sık görülür. 5.Tedai-i efkâr (Assaciation des ideas): Çok erken olarak bozulur. Sözler kelime salatası (Salade de mot) halindedir. B. Teessüriyet bozuklukları: 1. Başlangıçtan itibaren Teessüriyet azalır. 2. Neşelenmesinde ve kızmasında sebat yoktur. 3. Utanma hissi yok olmuştur. 4. Sevinecek yerde üzülür, üzülecek yerde sevinirler 5. Ruhlarındaki zıtlık yüzlerinde görülür. C. Hareketlerinde bozukluk: 1. Ağırlaşırlar. 2. Başkalarının hareketlerini taklit ederler 3. Menfiyet (Negativizm) vardır. 4. Durup dururken ani bir akım hareketler yaparlar. 5. Bazen de devamlı olarak aynı hareketleri yaparlar ve aynı sözleri söylerler. 6. Kendi kendilerine konuşup, dururlar. D. Konuşma Bozuklukları: 2. Bir şey sorulunca, tamamen başka bir cevap verirler. 2. Manasız şeyler söylerler. E. Yazı bozuklukları: Yazıları intizamlı değildir. Garip işaretler koyarlar. Çok pistirler, pabuçsuz helâya giderler. F. Organik bozukluklar: 1. Refleksler canlıdır. 2. Son devirlerinde bütün akli melekeleri ve Teessüriyet bozulur. Bu hastalıkta düşüncelerle hareketler arasında açık bir uygunsuzluk, ani ve ilgisiz bir hareket temayülü vardır. PARANOYA: Bu, müzmin sistematize bir vehim halinin tedricen inkişafıdır. Başlıca karakteristiği hezeyanın değişmez olmasıdır. Hüküm yanlıştır. Fakat bunun dışında bütün akli melekeler normaldir. Hastalık daha ziyade kâhillerde meydana çıkar. İrsiyet yüklülüğünün büyük rolü vardır. Ruhi şok ve hapishane hayatının tesiri muhakkaktır. Hastalık yavaş ,yavaş ve gizli bir biçimde gelişir. Etrafındakilere karşı devamlı bir şüphe ve emniyetsizlik hissederler. Korkak, mütereddit ve çekingendirler. Ufak bir sebep hastalığın çiçek açmasına sebep olur. Tefsiri hezeyanlarda şahıs sabit fikirlerin tesiri altındadır. Zekâ melekesi bu sabit fikirler için çalışır. Muhakeme tamamıyla sabit fikir etrafında döner. Herkes ve her şey kendi aleyhlerine tertip ve tasnif edilmiştir. Muhitlerinde kendileri için iyi niyet ve ilgi mevcut değildir. Komplolar hazırlanmakta, şeref, haysiyetine, sıhhatine hatta hayatına yöneltilmiş tertipler belirmektedir. Şahıs, önceleri bu kadar itisaf karşısında pek şikâyet etmez, sadece muhitle olan temasını tehdit eder, kuşkusu yüzünden ve hareketlerinden bellidir. Daha sonra şikâyete ve himaye aramaya başlar. Fakat her teşebbüsünde hep kinle ve tertiple karşılaştığına inanır. Bu durumda üç türlü reaksiyon yapabilir. 1. Bütün âlem kendisine düşman olduğuna göre buna nasıl mukavemet edebilir? En muvafık olan intihar edip, bu acıdan kurtulmaktadır. 2. Niçin kendisini öldürsün? Gerekli olan düşmanlarıyla savaşmasıdır. Asıl düşmanı teşhis etmeye çalışır ve yavaş, yavaş beliren bir çehre üzerinde dikkatini toplar. Ondan sonra bu şahsa karşı tedbirler almaya yönelir. 3. Yahut da hasta; herkesin aleyhinde yaptığı çalışmalardan bir zarar görmediğine bakarak bir gurur duymaya başlar, kişiliği irileşir, kabarır, kendini önemli bir insan, bazen hükümdar, bazen bir peygamber, hatta bir tanrı saymaya başlar. PARAFRENYA: İtisaflı hezayının ikinci bir şekli olup, bunda hallüsünasyonlar vardır. Kişi birtakım sesler duyar, birtakım lezzetler ve kokular hisseder. Yediği gıdalarda birtakım şüpheli lezzetler duyar ve bunların zehirli olduğuna inanır. PSİKOPATLAR YÜKSEK DEJENERELER: Bunlar ilk yaşlarından beri geçimsiz, anti sosyal insanlardır. Zekâ kıtlığı göstermezler; fakat kayıtsız egoist, minnet hislerinden yoksun, çok defa atılgan ve mücadeleci olurlar. Birçokları marazi yalancıdırlar. Atılgan ve tedbirlidirler. Cinsi bakımdan soğuk, tersliğe dönüktürler. Sırasında son derece mütehevvir ve kindar, sırasında fevkalade korkak ve riyakârdırlar. İçlerinde adeta ruhi ve teessüri bir enerji vardır. MİTOMANİ: Yalan deliliği demektir. Bunlar, yalan söylemeden rahat ve huzur göremezler. Bunlar yaptıkları işin fenalığını biler; fakat kendilerini o işi yapmaktan alıkoyamayan kimselerdir. Zamanla, bunlar kendi yalanlarına da marazi olarak inanırlar.”Politika yalan sanatıdır!”Onbaşı ve dahi Führer Adolf Hitler. Yalan ne kadar büyük olursa inananı da çok büyük olur!”A.H.”Sık tekrar edilen bir yalanı halk doğru gibi algılar!”Paul N.Goobbels. Camide bira içtiler!”,”Yüz kişilik bir çapulcu Grubu, Kabataş iskelesinde altı aylık yavrusu ile bir kadına yarım saat tecavüz ettiler!”.”Terörist ile konuşan namussuz ve şerefsizdir!” Sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan. “Aldanma cahilin kuru lafına; Kültürsüz insanın külü yalandır. Hükmetse dünyanın her tarafına; Arzusu hedefi yolu yalandır!. (Âşık Veysel) FOBİ’LER: Bunlar, ya her şeyden korkarlar (Pano fobi), ya da bir şeyden korkarlar (Mono fobi). Hasta tarafından manasızlığı bilindiği halde defedilemezler. (Dr. Şükrü Biostancıoğlu; Adli Tıp Notu, 1957, s. 94-102) MEGALOMANİ: Megalomani, başlıca özellikleri zenginlik, güç ya da her şeye gücü yeter olan, kuruntusal fanteziler içeren psiko-patolojik bir durumdur. “Megalomanlık = Kişinin gerçekle bağlantısı olmayan, gerçek dışı üstün niteliklere sahip olduğunu sanmasıdır. Megalomani, realiteyle kesinlikle ilgisi olmayan davranışlar sergileyen kompleksli ve belli boyutlarda ruhsal sorunları olan kişilerde görülen psikolojik bir durum olup 3 ayrı şekilde açığa çıkar.1. ve 2. davranış şekli mani ve şizofreni olarak belirir. Üçüncü tip megalomani ise beyin hasarından kaynaklanır. Mani ve şizofreni ilaç ve psikoterapiyle kontrol edilebilir. Bu şekilde kesin bir iyileşme sağlanamasa da belli ölçüde bir düzelme görülebilir. Beyin hasarı kaynaklı megalomanide ise penisilin tedavisi uygulanarak kalıcı bir düzelme sağlanabilir”Bir vatandaşımız,”tevazuu tabutunda unutan kişi” olarak ta tanımlamıştır. Bütün diktatör bozuntularında GÖZLENEN NARSİST BİRBİR SAPLANTIDIR. HER TAŞIN ALTINDA DAİMA O VARDIR, HİÇ KİMSENİN FİKRİNİ BEĞENMEZ VE KABUL ETMEZ, HER FİKRE KARŞI MUTLAKA SÖYLEYEBİLECEĞİ BİR FİKRİ VARDIR. Sistematize bir vehim deliliğidir. Yalan dünyasındadırlar. Tüm insanların kendisi gibi düşünmesini istemek gibi bir saplantıları da vardır. Utanma duygularını yitirmişlerdir. Her söyledikleri ve her yaptıkları tanrısaldır. Diktatör bozuntusu narsist mitomanların söyledikleri hep yalan, yedikleri içtikleri de hep haramdır.

İzleyiciler

Blog Arşivi