9 Eylül 2015 Çarşamba

2083-DİN ADAMLARININ YERİ?!



TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. Çeşmealtı,04 Eylül 2015.

                   DİN ADAMLARININ YERİ,SARAYLARIN SOFRALARIDIR?!


“Emeksiz zengin olanın / Kitapsız bilgin olanın,

Sermayesi din olanın/ Rehberi şeytan olmuştur!”Yunus Emre(1240-1320,Eskişehir-Mihalıççık).

“Son Haham,son Papaz ve son İmam öldüğün de insanlık sonsuz barışa kavuşacaktır?!Lev Tolstoy/1808-1910/.”Sadelik,iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur?!”Herkes,insanlığı değiştirmeyi düşünür,amma hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez!?”Bir insan bulunduğu yerle değil,göz koyduğu mevki ile ölçmek gerekir!?” Lev. Tolstoy.

Üsküdar Müftüsü İhsan Özkes’i herkes bir cenaze töreninde tanıdı, hemen çağdaş olduğuna hükmetti.İstanbul’dan,Cumhuriyet Halk Partisi  milletvekili bile seçildi?!Bir zamanlar da,Mardin’de şehit düşen Jandarma albayımızın şizofrenik eşini Cumhuriyet Halk Partisi başına taç yaparak parti meclisine seçmenin  acısını çok yaşamıştı.İhsan Özkes,bir çıkışla daha yükseklere çıkma girişimini başarısızlıkla kapatınca Kapağı KAÇ—AK Sarayda aldı.Nisan 2015’te,Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisinde pankart açmıştı:”Hz.Muhammet kaçak saraya girmez?!”Gibisinden.Sonra da gerçek karakterini ve çağdışı kişiliğini sergilemekte gecikmedi:

        “Hz.Muhammet ve Atatürk yaşasalardı ,bugün SARAYA giderlerdi?!30 AĞUSTOS 2015.

Burada çok önemli bir sosyal gerçeği ortaya koymuştur:”BAŞKALARININ KÖLELİĞİNDEN KURTARILAN KÖLELER,YENİ EFENDİLERİNİN EMİRLERİNİ UYGULARALAR?!Mustafa Kemal’in  bir paşa kızından 20.000TL’YE satın aldığı ve Türk ulusuna devrettiği mülküne tecavüz eden mi,Onları oraya davet edecek?!Şimdi neden Hz.Muhammet ve Atatürk,KAÇ—AK SARAYA girerlermiş?Çünkü orada artık dönek İhsan Özkes vardır,onun hatırını kırmazlar!Osmanlı saraylarında,Şamar Oğlanları ve Şaklabanlar vardı,bunların görevleri padişahları  rahatlatmaktı?!Bunlar,uğradıkları padişah saldırısına göre önceden kararlaştırılan  hak ediş paralarını Osmanlının devlet hazinesinden alırlardı!?Bu gün için değişen bir şey yoktur,örtülü ödenekte de bu gibiler için para çoktur.

    Acem kıralları, KİSRALAR saraylarda otururlardı. Tüm yöneticiler de saraylarda otururdu. Hz.Muhammet ise, kerpiçten yapılmış, üzeri hurma dalları ile örtülü, penceresinde cam olmayan tek odalı  bir kulübede yaşardı. “Peygamberimizin doğduğu binanın yerinde bugün bir 'halk kitaplığı' bulunuyor. Suudi Arabistan yönetimi Hazreti Muhammed SAV'İN dünyaya geldiği mekânın ziyaret yeri yapılmaması için buraya işte bu kitaplığı inşa ettirdi.

Peygamberimizin dünyaya geldiği evin bulunduğu arazi, 20’inci yüzyılın ilk çeyreğine kadar muhafaza edildi ve herkesin büyük saygı gösterdiği bir mekân oldu. Arazinin bakımıyla 'Mekke Şerifleri' denilen ve Hazreti Muhammed SAV'İN soyundan gelen Mekke'nin idarecileri sorumluydular. EK: Hz. Ali’nin oğlu Hasan ile İran şahının kızından inenlere ŞERİF--ŞERİFE, Hüseyinin soyundan inenlere de SEYİT/SEYYİDE denilir. Ostüzü. Bu mekân hemen her hac ve umrede mutlaka ziyaret edilir, hacılar Mekke'den Medine'ye geçmeden önce buraya mutlaka uğrarlardı.

Arap yarımadasının 1925'te Abdülaziz bin Saud'un eline geçmesinden ve Vahhabi geleneklerine uyularak Mekke'deki Cennetu'l-Muallâ ve Medine'deki Cennetul-Baki mezarlıklarında bulunan türbelerin yıkılmasından sonra sıra İslâmiyet'in ilk günlerinden kalan diğer mekânların da ortadan kaldırılmasına geldi. Hazreti Muhammed SAV'NİN doğduğu evin arazisi dümdüz edildi ve üzerinde eski devirlerden kalma ne varsa kaldırıldı. Sonraki senelerde buraya bir bina inşa edildi ve yapılan bu yeni bina halk kütüphanesi haline getirildi.

İşte, Hazreti Muhammed SAV'İN doğduğu evin bugünkü hali. Bu ev şimdi Mekkelilerin günlük gazetelere göz gezdirmelerine ve arada bir, bir kitabın sayfalarını çevirmelerine yarıyor. “

Suudiler, tüm kutsal yerleri, mezarları ve Hz. Muhammed’din doğduğu Evi yerle bir etmişlerdi. Hz.Muhammedin mezarının yıkılmasını da Mustafa Kemal önlemişti. Hz.Muhammedin doğduğu evin arsasına resmini verdiğim halk kütüphanesi yapılmıştı. Hz.Muhammedin evleri tek odadan ibaretti. Üzeri de hurma dalları ile örtülüydü. Mutfağı, banyosu olmadığı gibi helâsı bile yoktu. Hadislere ve anlatılanlar göre yeniden düzenlenen Hz.Muhammedin evinin içi görüldüğü gibiydi. Herkes aptesini dışarıda yapardı, Üç&Beş taşla da temizlenirlerdi. BU konuda hadis te vardır. Ostüzü.


“12 Sene kirada oturdum, sesini çıkaran olmadı!”Sayın Recep Beyimiz         MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,19 SENE Bağevinde oturdu, şikâyetini duyan olmadı!”OSTÜZÜ.

          İLK YAPILAN MESCİD.

“Resulullah (s.a.s)'in ilk işi devesinin çöktüğü arsayı sahiplerinden satın alarak buraya bir mescit inşa etmek olmuştur. Mescid-i Nebî adı ile anılan bu mekânın İslâm devletinin oluşumu ve yönetilmesinde gördüğü fonksiyon oldukça büyüktür.

                                                        MESCİDU'N-NEBEVİ

Resulullah (s.a.s)'ın Medine'ye hicretinden hemen sonra ashabıyla birlikte bina ettiği mescit. Bu mescit, Mescid-i Resul, Mescid-i Şerîf, Mescid-i Saadet ve Mescid-i Nebevî adlarıyla da anılmaktadır. Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'dan sonra yeryüzündeki mescitlerin en faziletlisidir.

Resulullah (s.a.s), Hicret yolculuğunda kısa bir müddet Medine'nin dışında bulunan Kuba köyünde kalmıştı. Bu esnada Kuba mescidi adıyla bilenen mescidi inşa ettirmişti. Buradan yola çıkıp, Medine'ye girdiği zaman, Resulullah (s.a.s), misafir edip ağırlama şerefine nail olabilmek için herkes birbiriyle yarışa girmişti. Kendisini davet edenlere Resulullah (s.a.s); "Bırakın deve serbestçe yürüsün. O bizi Allahın razı olacağı bir yere kadar götürecektir" diyordu. Deve bir süre yürüdükten sonra, iki yetim kardeşe ait boş bir arsaya çöktü. Buraya evi en yakın olan Ebu Eyyub el-Ensarî, Resulullah (s.a.s)'ın eşyalarını alıp sevinçli bir halde evine taşıdı (bk. Hicret mad.).

Resulullah (s.a.s)'ın devesinin çöktüğü bu arsa sahipleri olan Neccaroğullarından Sehl ve Suheyl hibe etmek için ısrar ettilerse de Resulullah (s.a.s) bunu kabul etmedi ve on dinar gibi sembolik bir meblağ karşılığında burayı satın aldı. Bu bedeli Hz. Ebu Bekir (r.a) ödedi.”Şimdi,dönek Müftü eskilerinden birisi:”Kaçak sarayın camisinde namaz kılmak şerefine eriştim!?Buyurmuştu.Ulusun arsasına izin alınmadan Ulusun parası ile yaptırılan KAÇAK camide namaz kılmak mı şerefli;kerpiçten,arsa bedeli ödenmiş ve elbirliği ile inşaa edilmiş,üstü hurma dalları ile örtülmüş camide namaz kılmak mı şerefli ey şerefini dışarılarda arayan Fırıldaklar?!

           Yunan kıralları Atina’daki Tatoi sarayında yaşarlarken, Mustafa Kemal Ankara garındaki yönetim binasındaydı. İngiliz Kıralı Buckingham sarayında keyif çatarken, Mustafa Kemal yine de Çankaya’daki Bağ evindeydi. İtalya kıralı Roma’daki sarayındayken, Mustafa Kemal yine Çankaya’daydı. Yunan ve İtalyan kıralları memleketlerinden kovuldular; İngiltere’de sorumlu olan Başbakan Lloyd George da iktidardan düşürüldü.

           Vahdettin Dolmabahçe’de, Damat Ferit Paşa da Balta limanındaki sarayında ihanet çetelerini yönetirken; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başkomutan Müşir Gazi Mustafa Kemal yine de Bağ evindeydi. Padişah Mehmet Mahvettin ve diğer saray sahibi hainler, ülkemizi sessizce terk ettiler.

           Saraylara sığınmak yıkılmanın işaretleridir. Bir devlet adamının onuru içinde yaşadığı sarayın heybeti ile ölçülmemektedir.”Öküzü saraya soksan,öküz hükümdar olmaz,saray ahır olur?!”DÜNYANIN TÜM DEVLET ADAMLARI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü ÇANKAYADAKİ BAĞ EVİNDE ZİYARET ETMİŞTİR.BAY RECEP BEYİMİZ DE TÜM DÜNYA DEVLET ADAMLARINI AYAKLARINA KADAR GİTMEK SURETİYYLE ZİYARET ETMİŞTİR.İŞTE,BAĞ EVİNDE YAŞAYAN   İLE KAÇ—AK SARAY’DA OTURANIN  ONUR FARKI?!


         BAĞEVİNDEN DÜNYAYA DİZ ÇÖKERTMEK!

“Binayı bina yapan içindeki adamdır. İçinde adam yoksa saray bile bir damdır!”OZAN ARİF.Muhafız Tugayından kaçmak mıdır!?

“Cumhurbaşkanı/Şerdoğan/, yeni ‘saray’la ‘tüm merasimlerin artık concepts içerisinde gerçekleşeceğini, ‘söyledi. “Biz, dünyanın her tarafını dolaşıyoruz, geziyoruz, buralar itibar makamları” diyen Erdoğan, sarayın görkemli halini de “Herkes buralara bakarak kararını verir,” diyerek olağan göstermeye çalıştı.”Ek: Size bakıp ta olumlu karar veremeyenler, Görkemli KAÇ-AK VE İZİNSİZ binanıza bakarak, Alman basınının yazdığı gibi size “Megalomaniac” derler. Ostüzü.

Büyük zaferden ve Cumhuriyetin ilanından sonra, Bağevi, basit bir değişime uğratılmıştır.Sonraki değişikliler sağ iktidarların Cumhurbaşkanlarınca gerçekleştirilmiştir.Buyurunuz resmine bakınız:

 

SONRAKİ H b

BAĞ EVİNİN ZAFERDEN SONRAKI HALİ?!

      

 

İzleyiciler

Blog Arşivi