20 Ağustos 2011 Cumartesi

427-HER İKİ DÜNYADA DA AŞK ÜZERİNE SERENAT!

                                                     

            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@hotmail.com
            Çeşmealtı; 19 Ağustos 2011
                       
                                               HER İKİ DÜNYADA DA
                                                AŞK ÜZERİNE SERENAT!
            İnsanlar, cinselliğin evrenselliğini keşfederek onu yaşamlarının baş tacı haline getirmişlerdir. Pompei harabelerinde, lavların günümüze taşımış olduğu heykelleşmiş insan figürleri çok ilginçtir. Yanardağın lavları grup seksi yapanları çok habersiz ve kendilerinden geçmiş olarak yakalamış ve günümüze taşımıştır.
            Roma İmparatoru Augustus zamanında; Puplius Ovidius Nasa—Ovide-Ovid—adlı büyük bir ozan yaşamış ve “Aşk Sanatı” adıyla ünlü bir eser yaratmıştır. Bu büyük Latin Ozanına kızan İmparator Ogüst; O’NU Köstence’ye sürgüne yollamıştır ve orada da ölmüştür. 
         Ünlü Emerson,”buğdaylar başak verdiği sürece Aşk sanatı da okunacaktır!”Diyerek tarihe not düşmüştür.
            Rahmetli Ovid, aklımda kaldığına göre 64 çeşit birleşme pozisyonu tarif etmişti!  
           Babil’de; ister güzel olsun, isterse çirkin olsun, her kadın tapınağa giderek kendisi ile para karşılığı seks yapacak erkeği bekler ve kazanmış olduğu parayı da tapınakta görevli rahiplere verirdi, ibadetini yapmış ve de cennetini de garantilemiş olurdu!
            İslamiyet’ten önce de, Arabistan’da beş yüz erkekle yatan kadın övünmek ve şereflenmek için evinin önüne bayrak çekerdi. Sıffın çarpışmasını ve Hz. Ali’ye karşı Muaviye’nin kazanmasını sağlamış olan Amr ibn’ül As ta böyle evi bayraklı bir kadının oğluydu.
            Efes’te 12.000 ciltlik Selsus kitaplığının arkasında da bir genelevi vardı. Antakya’daki genelevlerin planlarını bir Fransız mimar arkadaşım bana göstermişti. Bir daire biçimindeki salonda genel Kadınlar oturmakta, salona iki kapıdan girilmekte, salona açılmış olan koridorun iki tarafında birleşme odaları bulunmaktaymış.
            Roma genelevleri de çok ünlüymüş. Tarihin en büyük fahişelerinden birisi olan Roma İmparatoriçesi Valeria Messalina geceleri genelevlerde çalışmakla da ünlüdür. Kadınlardaki doyumsuzluk hastalığına O’NUN adı verilmiştir. 
        Messelinacı.
       Roma İmparatoru Claudius bir sokak başında anlaşmış olduğu bir fahişe ile bir hanın odasına girdiğinde, mum ışığında gördüğü kadının Üçüncü Karısı İmparatoriçe Valeria Meselina olduğunu anlayınca:
            “Yat, görevini yap, bedelini peşin olarak ödedim!” Diyerek tarihe not düşürmüştür.
            Ünlü Bizans Kraliçesi Theodora da ünlü bir fahişedir.
         Macaristan Kralı Zigismunt, Mukaddes Roma Germen İmparatoru seçildiğinde 800 kişilik koruma süvari alayı ile Strasburg şehrinin genelevine iner ve buradaki masraflarını da Strasburg şehri belediyesi öder. 
     Ünlü Papa Aleksandr Borjiya’nın kızı Lükres Borjiya’nın günah çıkartmasının 6,5 saat sürdüğü söylenmektedir. 
            Bu Kadının Ağabeysi ve Cem Sultan ile de aşk yaşadığı söylenmektedir.
            Neuchatel Belediyesi arşivinde bulunmuş olan bir fahişeye ait dilekçe de çok ilginçtir:
            “Evli kadınlar ve kızlar nedeniyle para kazanmamız mümkün değildir. 
             Neuchatel şehrinde üç yaşından yukarı kızlar arasında bakire de yoktur!”
            Ulusal Kurtuluş Savaşında; Miralay Bekir Sami’nin—Günsav-- 56’ıncı fırkası Bursa şehrini boşaltarak geriye doğru çekilirken; Bursa genelevindeki hayat kadınları da Türk askeri ile birlikte Bursa şehrini terk etmiştir.
            Turgut Özal; Amerikalılara mihmandar iken, Amerikalılarla Malatya kerhanesine gelirler.. Amerikalılar, Keziban adlı bir Hayat Kadınını beğenirler. Keziban Amerikalılarla bir olmak istemez, olay büyür ve polise intikal eder! Keziban’ın sesi hâlâ Malatya Kerhanesinin duvarlarında çınlamaktadır:
            “Ben Türk Orospusuyum Komiser Bey! Ben, Gâvur Orospusu değilimm!
           Kadın ve erkek ilişkilerinin cehennemlik sayıldığı dönemlerde; Leyla ile Mecnun; Kerem ile Aslı; Ferhat ile Şirin; Arzu ile Kamber aşkları edebiyatımıza kazandırılmış; Ferhat’a da dağlar deldirilmiştir!
         Günümüzde büyük aşklar, ünlüler arasında birkaç günlüğüne yaşanmakta ve basınımıza da çerez olmaktadır. Aşklar, iki cins arasındaki yerini de İktidar aşkına, Para aşkına, Ünlü olabilmek aşkına, Din ve Allah ile aldatma aşkına ve Zavallı halkımızı aldatarak soyma aşkına dönüşmüştür.
            İlk Eurevizyon şarkı yarışmasına; Sayın Semiha Yankı’nın okumuş olduğu bir şarkı ile katılmıştık—1975-- ve de sonuncu olmuştuk: ”Seninle Bir Dakika!” Sevmek bir ömür boyu/Sevişmek bir dakika!” 
   Hadi canım sende! Bu işe sevişmek değil de “A toute vitese!” Denilir. ŞIPIDANAK!   
              Arkası yırtmaçlı etekleri Napoli’de iş yapan sokak kadınlarının icat ettiği söylenmektedir. Napoli’ye görevle gelen Nato askerleri ile köşe başlarında şıpıdanak yapılan seks ticareti için yaratılmış bir kolaylık modeli!
         Paris’te, Folie Berjerdeki—Deli Çoban--alelade fahişelere :”Voulez Vous faire l’amoure avec mois?” Denilirmiş. Champe Elize’deki yüksek fahişelere de, daha kibarca teklif yapmak gerekirmiş:”Voudriyez vous faire l’amur avec mois?” Gibiymiş!
            Emekli Topçu Miralay’ı Nizamettin Bey ise başka türlü konuşmaktaydı:
           “Aşk; topçuluğa benzer, ikisinin de üç safhası vardır:
        1-Hazırlık safhası,
        2-Dolduruş safahası,
        3-Ateşleme safhası.
        En önemli safha da “hazırlık safhasıdır”
       Bu safha ne kadar uzun tutulursa sonuç ta o kadar muhteşem olur! Aksi halde sonuç utanç verici olur!” Diye Topçu subaylarına ders verirmiş!
       Bendeniz; Sakalı H.Ahmet Süslü Hocanın Tanrımız ve Dinimiz adına, Cennette Tüm Müslüman Erkeklerimize tevzi etmiş olduğu Nikâhlı Eşlerle ve dahi her seferinde bakire olan 100—Yüz—Huri ile nasıl sevişeceklerinin hesabını yaparken, bu defa da anılan din Bilginimizden! 
            Müslüman erkekler için yeni bir müjdeli haber geldi:
            “Allah adını ne kadar sık zikrederseniz o kadar fazla Huri ile mükafaatlandırılsınız!”
            Bu video’yu seyredince aklıma eski bir fıkra geldi: Bir adam,15 güzel kadınla bir adaya düşmüş! Ol kadınlar bu fukara adamın hışırını çıkarmışlar. Adam sürekli dualar etmeye başlamış:
            “Ulu Tanrım; hiç olmazsa beş adam daha gönder!” En sonunda da bir yardımcı adama razı olmuş. Adanın ufkunda bir sandal belirmiş, sandalda da genç bir adam varmış. Ol biçare adam, sevinmiş:
            “Hiç olmazsa bu adama tebelleş olurlar, ben de kendimi toplarım!” Diye düşünürken, sandaldaki adam sahile çıkmış ve:
            “Merhabalarrrrr!” Diyerek, kumlara düşerek bayıldığın da, ol biçare adam da:
            “Eyvah! Onaltı oldular!”Diye bağırarak bayılmış.
            Önce mekân sorunu var ortada; bunca Kadın ve dahi Huri nerede kalırlar ve Şanslı Mümin kulumuzla nerede ve nasıl halvet olurlar! Halvet için her Kadın ve Huriye kaç dakika zaman ayrılmıştır! 
           Sayın Sakallımızı dinlerken aldı mı beni bir düşünce! Acaba Ol şanslı Mümin Kulumuz bir odada kalıp ta, Kadınlar ve Huriler upuzun kuyruklar oluşturarak sıraya mı girerler! Suret mühürletmek için!
            Sonracıma efendim; bir de Gusül abdesti sorunu var! Her kadın ve Huri ile çiftleştikten sonra gusül abdesti alınması gerekmez mi! Dünyamızda böyle oluyor da. 
            Bir Kadın ya da Huri ile kirlenen Müslim, temizlenerek ötekini sıraya çekmeli değil mi! Yoksa borcuna kahve ve çay dağıtan kahveci Veli’nin yaptığı gibimi yapılıyor. Kahveci Veli’nin kulağının arkasında bir tebeşir vardı. Hangi esnaf çay ya da kahve istese onun kapısının sövesine özel işaretini hemen çizerek, akşamüzeri hesabını tahsil ederdi!     
               Sonra; dünyamızda çiftleşmek neslin devamını sağlamak içindir, her iki tarafa bu işlem sırasında zevk vermekte eylemi cazip hale getirmek içindir. 
            Ama cennetteki durum çok farklı! Erkeğin Kadın ve de Hurileri sevmesinin tüm zevki Ol Şanslı Mümin Kulumuza aittir. Gebe kalma ve Çocuk doğurma riski de olmadığına göre, bu yaratıklar şişirme olmasınlar!
            Şimdi gelelim bu Hediye Kadın ve Hurilerle sevişme sürelerinin hesabına:
            Her kadına 20 dakika ayrılsa,72x20=1540 dakika eder. Her kadının hazırlanarak odaya girmesi ve iş bittikten sonra sırayı öteki Kadına vermesi için de 10 dakikalık bir süre verirsek, 70x10=700 dakika eder, 1540+700= 2200 dakikaeder. Bu da=37 saat ve 2 dakika eder.
            Gelelim Hurilerle sevişmenin zaman hesabına:100x20dk=2000dakika eder. Her Hurinin sıraya girmesine de 10’ar dakika versek: 98x10=980 dakika eder. Toplam alarak Hurilerle geçen zaman: 2000+980=2980 dakika eder. Bu da,2980/60=49 saat 04 dakika eder.
            3702+4904=86 saat 06 dakika eder. Haydi, süreleri yarıya indirelim: 86.06.2= 43 saat 03 dakika eder. 
           Bir gün 24 saat olduğuna göre, bu Müminler başka bir şey yapmaları; yakınları ile toplanmaları, sohbet etmeleri için nasıl zaman bulurlar! 
          Bunu da Sayın Fatih Altaylı yardımı ile Sakallı H.Ahmet Süslü Hocadan bir öğrensek. 
          Avrupalılara maskara olmaktan da kurtulsak!
 

İzleyiciler

Blog Arşivi