7 Ağustos 2013 Çarşamba

1096/RAHMETLİ BİRİNCİ PAPA EFTİM!


               OSMAN TÜRKOĞUZ

         osmanturkoguz@hotmail.com                                      Çeşmealtı;27.Temmuz.2008/ İzmir;05.Ocak,2009/07 Ağustos 2013

Yazıda önemli bir ek vardır! RAHMETLİ PAPA EFTİM! 

Sayın ve Rahmetli Büyük Türk Papa Eftim; Torununuz Türk Ortodoks Patriği Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol,Cebren  ve şiddet kullanarak Hükümet darbesi suçundan müebbet hapse mahkûm oldu!  Bizi affet!      

                                                                  “Ben, TÜRKOĞLU TÜRKÜM!”

Pavlos karahisarlıoğlu-Papa 1’inci Papa EFTİM–1920,Türk Ortodoks Patriği.

         *Ben, bu yazımı, en üsteki tarihte yazıp, yayımlamıştım. Ergenekon savcısının, SAYIN SEVGİ ERENEROL’U, ATATÜRK ADINI SIK KULLANDIĞI İÇİN AZARLAMASI NEDENİYLE, iş bu yazımı onlara ithaf ediyorum!

         “Türk Ortodoks kilisesi Basın Sözcüsü, Sayın SEVGİ ERENEROL, Ergenekon Davasında,   SANIK SIFATI İLE GÖZETİM ALTINA ALINMIŞ!

         İri yuvarlak gözlü, kaygılı suratlı bir TÜRK KIZI. Tanımayanlar için, küfürle yâd edilecek bir olay! Tanıyanlar için, hüzün ve mücadele dolu bir geçmişin ARMAĞANI! Bu nasıl iş derken, Ergenekon iddianamesi yayımlandı. Tamamının elimize geçme olanağı da yok. Körlerin fili tanımlaması gibi, bölük, pörçük öğreneceğiz. İlk algıladığım şey: Murtabitlik-Suç ve suçluların irtibatlandırılması –durumu. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, bu kavramı Türkçeleştirmiş: ÜÇÜNCÜ BÖLÜM; Bağlantılı davalar, bağlantı kavram.

         Madde8-bu kavramı düzenlemiş. Karara bağlanmış Danıştay Baskını ile de bağlantı kurulmuş! Ergenekon ile bağlantı kurulmadan, Danıştay Baskınında, HÜKME GİDİLMESİ, benim çok garibime gitti! Ama benim konum bu değil.

         KUVAYI MİLLİYECİ, Muharip Gazi maaşlı, İSTİKLAL MADALYASI SAHİBİ,TÜRK ORTODOKS KİLİSESİ’NİN KURUCUSU, CENNET MEKÂN PAPA 1’İNCİ EFTİM’İ hatırlayanımız var mı?

         Benim araştırmama göre yok! PAPA EFTM, Pavlos Karahisarlıoğlu,-Pavli, Pavri-ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA, Ankara’nın yanında savaşa girmiştir.

         Cephelerde, yaralı askerlerimizle; cephe gerisinde KIZILAY Hizmetlerinde ve askerlerimizin her türlü dert ve problemleriyle ilgilenmiş;”BEN, TÜRKOĞLU TÜRKÜM!” DİYE BAĞIRABİLMİŞ BİR ULUSAL KAHRAMANIMIZDIR!

         Dürrizade Abdullah ve Sait Molla Köpekleri, İngilizlere hizmet ederlerken; O, bir cepheden, diğer cepheye koşmuştur. Türk milleti de, O’NU lâyık olduğu yere oturtmuştur.

         Türk Ortodoks Patriği Papa1’inci EFTİM, Yozgat ilimizin Akdağmadeni ilçesinde doğmuş;1965 yılında da; İstanbul’da ölmüştür.30 Ekim 1921, ya da,21 Ekim 1922 tarihinde, BAĞIMSIZ TÜRK ORTODOKS PATRİKHANESİNİ KURARAK; Fener Rum Patrikhanesi’nin oyunlarını bozmuştur.

         ÜÇ KİLİSE VE 23 KİŞİLİK CEMAATIYLA, TÜRK DÜŞMANI HIRİSTİYAN DİN ADAMLARINA MEYDAN OKUMUŞ, cepheden, cepheye de koşmuştu. İstanbul’da; PANAYİA Kilisesinde, Patrikhanesini kurmuştur.

         Ölümü üzerine; Oğlu Dr. Turgut Erenerol,2’inci Papa Eftim Unvanı ile TÜRK ORTODOKS PATRİĞİ OLMUŞTUR. SEVGİ ERENEROL O’NUN KIZI; Rahmetli Papa Eftimin de torunudur.Patrik Dr. Turgut Erenerol’un ölümü üzerine de; Selçuk Erenerol, TÜRK ORTODOKS PATRİĞİ OLMUŞTUR. O’NUN 2002’de ölümü üzerine de, PAŞA ÜMİT ERENEROL, bu makama geçmiştir.  

         Papa Eftim, hayatını mahkeme kapılarında tüketmiştir.

         Bendeniz; ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLARINA DUA EDERKEN, PAPA EFTİMİ DE, GÖĞSÜMÜ GERE, GERE DULARIMIN İÇERSİNE KATARIM! 

         MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL; Büyük Taarruz’dan önce,

         “PAPA EFTİM, BİR ORDU KADAR BİZE HİZMET ETTİ,” demiştir. 

         FENER RUM Ortodoks Patriği Bartelemeos, GÖKÇE ADALIDIR. Askerliğini yedek subay olarak GELİBOLU’DA, E.Korgeneral SELAHATTİN ÇETİNER’İN EMRİNDE yapmıştır. Bu günlerde, Rusya’yı karıştırmakla meşguldür! Boşuna EGÜMENLİK Sıfatı peşinde de değildir!

         Ergenekon’un Muhbiri, Kanada’da yaşayan,  Haham yardımcısı olduğunu söyleyen birisidir! Patrik Bartelemeos’un gücünün, Amerikan Ortodoks âleminin üstünde olduğuna göre; bu işte USA kokusu geliyor burnuma!

BEN, izninizle, Prof. Dr.Güstav le Bon’un bir sözünü hatırlatmak istiyorum:

         “MİLLETLER, MADDİ VE MANEVİ DEĞERLERİNİ YİTİRMEKLE YIKILMAZLAR. MİLLETLERİ YOK EDEN İLLET, HAFIZALARINI YİTİRMİŞ OLMALARIDIR!”

                  

            “ATATÜRK’ÜN EMNİYET MÜDÜRÜ” Korgeneral Ekrem Baydar,hazırlayan Orhan Erinç.Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında;Üçbuçuk sene Felah adlı istihbarat grubunun başkanlığını yapmış,cesur,atılgan ve vatansever bir kurmay subayımızdır.İşgalden sonra İstanbul’un asayişi çok bozulduğundan polislerin karakollardan dışarı çıkamaz bir duruma gelmiş olmaları sonucunca,Kurmay Yarbay Ekrem Baydar,bizzat Cumhurbaşkanımız Mustafa kemal tarafından,ordu ile bağlantısı sabit kalmak üzere İstanbul’a emniyet müdürü olarak atanmıştı./12Aralık 1924-21 Haziran 1927/Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal,Kurmay Yarbay Ekrem Baydar’a:”Ekrem İstanbul’u sana teslim ediyorum!”Demiştir.Emekli Korgeneral Ekrem Baydar’ın  anıları 1970/1971 yıllarında Cumhuriyet gazetesinde de yayınlanmıştı.Bu kitabın 46 ve 47inci sahifesini okuyalım derim:

         “Patrikhane, Türklük Aleyhine Çalışan Bir Fesat Yuvası Olmuştu!”

           “Milli Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’daki Rumların Ruhani Lideri olan Papa Eftim Efendi,Mustafa Kemal Paşa’yı desteklemiş ve yardımda bulunmuştu.Bu yüzden Gazi’nin taktir ve himayesine(korunmasına) mazhar olmuştu(ulaşmıştı).

        İstanbul’un kurtuluşunu takiben Hükümetin izni ile İstanbul’a gelen Papa Eftim’e,işgal sırasında davranışlarından korkup kaçan  Rumların bıraktığı Panaya Kilisesi verilmiş ve o zamanki rayice göre iyi bir satın alma gücü olan 100 Lira maaş bağlanmıştı.

        İstanbul’daki Rumlar ikiye ayrılmış durumdaydı.Papa Eftim’e bağlı olanlar kendilerini “Türk Ortodoks” olarak tanıtıyor,Patrikhaneye bağlı olanların büyük bir kısmı ise İstanbul’un “Rumlara ait olması gerektiği” görüşünü savunuyordu.Çekişme gittikçe artıyor,zaman,zaman olaylar bile çıkıyordu.”

                     “Papa Eftim Diyor ki”

        ”Papa Eftim, kendisine bağlı olanların görüşünü açıklayan bir makale neşretmişti(yazmıştı).İleri Gazetesinde çıkan yazıda şöyle diyordu:

        “Biz iptida(en önce)Milletimizi, yani Türklüğümüzü biliriz ve ondan sonra mezhebimizi, yani Ortodoksluğumuzu. Milliyet her şeyden önce gelir. Mesela siz Romanya’ya veya İtalya’ya gitseniz de sorsanız o kimselere “siz nesiniz?”Diye, Size evvela  (Romen’iz) veya (İtalyan’ız) derler.Bu böyledir.Hıristiyanlık,Ortodoksluk sonra gelir.Biz de;evvela Türk’üz sonra Ortodoks.Biz kuvvetli Türk kitleleri arasında Türk neslinden gelme ufak bir Hıristiyan cemaatiz.Yani bizsütbesüt/özbeöz,su katılmamış/ sizdeniz.zaten siz de demiyorsunuz ki(bizden değilsiniz).Bizim öz dilimiz Türkçedir,dilimiz ne etsek Yunancaya kıvrılmaz.Bu dili Allah’ımız Türkçeyi söylemek için yaratmıştır.Ama bundan 25 sene evvel bizim sabık Patrikhane bizi ifsat etmek(devirmek,bozmak)istedi.Bizim yalınız dinimizi tanır,Milliyetimizi tanımazdı.Bundan 25 sene evvel,biz,im Türk uşağı Ortodokslara dediler ki,(siz Yunan’sınız) İnanallahe meassabirin/Allah’ım sabır ver/ biz nasıl Yunan olurduk?Dedim ya öz dilimiz bile Türkçedir.Ama çokları zannederler ki.biz sıkıştıkta onun için kendimize Hıristiyan Türk diyoruz.bu doğru değildir.Ben,dünya şahittir ki ezelden Patrikhane ile kavgalıyım,cemaatimiz de öyledir.bunu isterseniz Kırşehir Mebusu Rıza bey’e sorunuz.Türk Ortodoksluğu bugün uydurulmuş bir şey değildir.”

       “Bizans Varisi”

       “papa  Eftimin bu içten temiz duygularına karşı, Patrikhane hâlâ kendisini”Bizans varisi” sayıyor ve vicdan hürriyetini politikaya,hem de Yunan politikasına  aracı olarak kullanıyordu.Yunan ordusu İstanbul’a girdiği gün,

Ayasofya’ya asılmak üzere hazırlanan bir bayrak Patrikhanede saklanıyordu.Bunların en büyü

K emelleri ve tabii en büyük hülyaları için hazırladıkları bayrak,yaklaşık olarak Dört metre boyunda ve İki buçuk metre enindeydi.Kenarları Siyah,Mavi,Beyaz ve Kırmızı şeritlerle çevriliydi.Mavi,Beyaz zeminli bayrağın tam ortasında Sarı ipekle işlenmiş Bizans Arması/Çift başlı Kartal/ ve üzerinde de bir taç bulunuyordu.Zamanını Patriği Grigoryos tarafından hazırlattırılan bu bayrakla bir de mektup bırakılmıştı.Metellüs’e bıraktığı mektupta Grigoryos:”İstanbul’un halas/kurtuluş/günü olan mukaddes günde bayrağı mübarek elinizle asınız!”Diyordu.”Rahmetli Cennetmekan Birinci Papa Eftimin tüm varisleri de aynı ruhu ve Dedelerinin İstiklal madalyasını gururla taşıyorlardı. .Şimdi anladınız mı Rum Ortodoks Patrikhanesinin sinsi hesaplarını?”Geçmişlerini unutan toplumlar, onu yeniden yaşamak zorundadırlar!”

 

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi