15 Ağustos 2015 Cumartesi

2077/ÇİN'DE 35.000CAMİ VE 40.000 İMAM VARMIŞ?!



                    TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. Çeşmealtı,15 Ağustos 2015.

    Çin’in Uygur Özerk bölgesinde 35000 Cami ve 40.000 İmam varmış!?Bay Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye Cumhurbaşkanı?!

Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Doğu Türkistan ve Çin Türkistan’ı olarak ta adlandırılır. DEMOGRAFİK YAPISI AŞAĞIYA ÇIKARTILMIŞTIR.Yüzölçümü 1.664.900Kilometre karedir.Halkının %60’ı okuma yazma bilmemektedir.Bunun nedenini Cami ve imam sayısına bakarak çıkartabilirsiniz?!

Sayın Recep Tayyip Erdoğan,Çin’e de bir resmi ziyarette bulunmuştu?!YALAKA BASINI,Uygur Türklerine uygulanmakta olan Çin mezalimini konuşmak üzere Çin’e gittiklerini ilan etmişti?!Mezalime uğrayanlar UYGUR TÜRKLERİDİR?!Sayın Bay Erdoğan’ın bunların haklarını savunmaları beklenemezdi;buyurunuz,Posta Gazetesinde,31 Temmuz 2015 tarihinde yayımlanan habere bir göz atalım;sonra da hâlâ uyuyanlarımıza boşuna laf atmayalım:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan ,Çin İslam Cemiyeti Üyeleriyle görüştü?!”

ÇİN’DE 35 BİN CAMİ,40 BİN İMAM VAR!”Dedi.

“Çin İslam Cemiyeti’ni kabul ettik.Çin’de şu anda 35 bin cami olduğunu söylediler,40 bin din adamı olduğunu belirttiler.Kendileri olumlu cevaplar verdiler.İbadetleri konusunda rahat olduklarını söylediler.Onlara,aralarındaki birlik ve beraberliği korumalarını tavsiye ettim.Güçlü bir Çin Devleti’nin içinde güçlü bir toplum olarak durumlarını güçlendirmeleri gerektiğini söyledim.Görüşmede onlara bunları anlattım..”

               “Uygurlarla ilgili bir konu gündeme geldi mi?”

“Evet. Sincan Uygur Özerk Bölgesi de gündeme geldi. Türkiye olarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin birliğine, beraberliğine kastedecek her türlü harekete biz de karşıyız. Bu hususta Çin Halk Cumhuriyeti’yle farklı bir düşünceye sahip olmadığımızı belirttik. Terörle mücadele konusunda hem fikiriz. Bunu kendilerine ifade ettik.”Dediler.

Hamit G.Ç inliler: 16 890 000 Uygurlar: 12 500 000 Huiler: 600 000 Kazaklar : 1 100 000 Mançular : 90 000 Kırgızlar : 150 000 Dongkianglar : 40 000 Tacikler : 33 000 Tibetliler : 5 000 Özbekler : 15 000 Davaniler : 5 000 Sarı Uygurlar : 11 000 Salar : 3 000 Tatarlar : 5 000 Ruslar : 3 000 Boanlar : 300 EKONOMİ Doğu Türkistan; petrol, volfram, altın, kömür, uranyum gibi stratejik hammaddelere ve sayısız yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip bir ülkedir. Çin’de mevcut 148 madenin 118 çeşidi Doğu Türkistan’dan çıkarılmaktadır. Doğu Türkistan’da şimdiye kadar 5000 yerde maden ocağı işletmeye açılmış olup; Çin’deki toplam maden ocaklarının %85’ini teşkil eder. Yaklaşık 500 bölgeden “petrol”, 30 bölge’ den “doğalgaz” çıkarılmaktadır. Petrol rezervi 8 milyar ton olarak tespit edilmiştir. Her yıl 10 milyon ton petrol Çin’e taşınmaktadır. Çin’in kömür rezervinin yarısı Doğu Türkistan’dadır. Yıllık “altın” üretimi 360 kg. civarındadır. Uranyum, volfram gibi stratejik madenlerle tuz ve renkli kristal taşları Doğu Türkistan’ın başlıca yeraltı ürünlerindendir. 150 bin km2 tarım arazisine, bir o kadar ekilebilen toprağa ve 12 bin km2 genişliğinde ormanlık alana sahip Doğu Türkistan yaylalarında 60 milyona yakın küçük ve büyükbaş hayvan beslenmektedir. Sanayi kuruluşlarında çalışanların %90’ını ve petrol tesislerinde çalışanların %99’unu bölgeye yerleştirilen Çinliler oluşturmaktadır. “

Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetimince geçen Kasım ayında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bilim adamı ve Uygur Türklerinin vicdanı olarak anılan Doç.Dr. İlham Tohtı’nin Ekim/2013’de Pekin’de Çince olarak kaleme aldığı “Uygur Bölgesindeki Milletler Sorunu ve Önerilerim” isimli makalesi tutuklanmasından hemen sonra “Fillerin Sohbeti” adlı bir internet sitesinde yayınlanmıştı. Bu makalenin İngilizce versiyonu 22 Nisan’dan itibaren “ Çin’de Değişim = China.Change.Org” adlı sitede yayınlanmış bulunuyor. Bu makale yayınlandıktan sonra facebook, twetter başta bütün sosyal medya ağlarına yayıldı ve büyük yankı yapmış bulunuyor.
Dr.Tohti bu makalesinde Doğu Türkistan’daki etnik yapı, Yönetimin etnik Uygur devlet memurlarına karşı tutumu ve onlara güven duygusu, Sözde Üretim ve İnşaat Ordusu(Bing Tüen)’in Doğu Türkistan’daki varlığı ve faaliyetleri, Çift dilli eğitim uygulaması, Uygur Gençlerin istihdamı ve Uygur bölgesinde mevcut genel sorunlar ile Uygur Türklerine karşı uygulanan etnik ayırımcılık ve baskıcı uygulamaları ana başlık altında toplamış ve bu sorunlar hakkında ayrıntılı bilgiler vermekte ve kişisel görüşlerini ortaya koymaktadır. Ayrıca Bu ağır etnik, ekonomik, sosyal ve ulusal sorunların nasıl çözüleceği hakkında fikirlerini de ifade etmektedir.
Özgür Asya Radyosu İnternet Sitesinde yer alan bilgilere göre; Dr. İlham Tohti bu makalesinde şu görüşleri dile getiriyor ; ”  05 Temmuz 2009 Urumçi katliamından sonra Pekin Merkez yönetiminin Doğu Türkistan’a “Hizmet Gurupları” göndererek bu olayları çeşitli yönleri ile araştıracaklarını ilan etti. Ben de hazırladığım bir teklifi Merkezi Çin hükümetine sundum. Daha sonra Çin’de mevcut 19 idari belgenin tamamından(Eyaletlerden) Uygur bölgesine sözde yardım programları başlatıldığı açıklandı. Gidenlerin tamamı etnik Çinlilerden oluşuyordu. Halbuki bu hususta bölgede yaşayan Uygur aydınların de görüşü alınmalı idi.Merkezi hükümet ilk önce Uygurları dinlemeli ve onların fikirlerini öğrenmeli ve onların sesini duymalı ve taleplerini almalı idi,diye düşünüyorum.
Çin medyasında Uygur Bölgesine yardım kampanyaları başlatıldığı haberleri yayıldı.Bölgeye Çin’den giden uzmanlar,gazeteciler ve ekonomistler gittiği söylendi.Bu gruplan mikro planda neler yaptılar ? Uygurların sorunlarını halledecek hangi uygulamaları yürürlüğe koydular? Bunları önemli buluyorum. Uygurların gündelik hayatı, ekonomik olarak refah düzeylerinin yükseltilmesi, eğitim, istihdam, çevrenin korunması ve bölgede yaşayan etnik unsurların bir arada barış içinde yaşamalarını temin edecek şartların oluşumu ve benzeri hususlarda önceden iyi hazırlık yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün bunlardan Uygur Aydınları ne kadar haberdar edilmiştir? Bölgeye gelen bu Araştırma guruplarının içinde Uygurlara yer verilmiş midir? Bunu şu anda bilemiyoruz.
Bu tür çalışmalar birkaç yıl öncesi benim Memleketim Artuş’ta(Kızılsı Kırgiz Özerk İlçesi’nde) yapılmıştı. Şimdi ise Tarbağatay Vilayetinde benzer çalışmalar yapıldığı söyleniyor. Çin’de hayat pahalılığı artıyor. Çevre felaketi hayatı tehdit ediyor. Bu nedenle Fabrikalar ve imalat sektörü batı bölgelerine kaydırılıyor.
Pekin Belediye Başkanı geçenlerde bir açıklama yaptı. Bölgede sosyal barışın temini ve milletlerin bir ve beraberliğinin temini için başta halkın ekonomik ve sosyal yaşantısı yükseltilmelidir, açıklamasında bulundu. Bunun çok doğru ve yerli halklarına başta Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar, Tatarlar ve diğer azınlık tabir edilen halklara öncelik tanınmalıdır. Uygur Özerk Bölgesi’nde yerleşik Bingtüen’in durumu tekrar gözden geçirilmelidir. Uygurların mutlak çoğunluğu teşkil ettiği güney bölgeleri Çin’in en fakir ve gelişmemiş bölgesi olarak ilan edilmiştir. Buna karşılık bu bölge aynı zamanda Çin’in en büyük  
petrol   ve doğal gaz bölgesidir. Burada kurulan Petro-Kimya Tesislerinde yerli halk de istihdam edilmelidir. Bölgeye yardım olarak gelen  yatırımlardan ve sermayeden yerli halk de istifade ettirilmelidir.
Bunun yanında bölge’de eğitim-öğretim çevre ve doğanın karunması çok önemli ve elzem  hale gelmiştir. İnşaat ve diğer faaliyetlerde milli üslup, etnik özelliklere özen gösterilmelidir. Uygur Bölgesinde gelişimin yanında bölgenin ve bu bölgenin sakinleri olan Uygurların  arzu ve taleplerinin de çok önemsenmesi gerektiğine inanıyorum. Zaten bu hususlarda görüşlerimi sürekli olarak her mahfilde dile getirmekteyim. Doğu-Batı ve güney-güney arasında farklılıklar nelerdir? Buna özellikle dikkat edilmelidir. Son yıllarda Çinililer ile Uygurlar başta diğer azınlıklar arasındaki farklılığın gün geçtikçe arttığını hepimiz hissediyor ve hep birlikte görüyoruz. Bu konuda yaklaşımların ve değişimlerin tez elden yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”  cümleleri ile yazısını  sonlandırıyor.ŞİMDİ ANLADINIZ MI SAYIN TAYYİBİN KİMİN LEHİNE KONUŞTUĞUNU?!

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi