24 Şubat 2016 Çarşamba

2080/EŞİNİ İHBAR VE ŞİKAYET ETMEK!


         TC.                                                                                                                                                                                                                  OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.İZMİR;24 Şubat 2016.

                      EŞİNİ İHBAR VE ŞİKAYET ETMEK?!

         Maalesef; İzmirli bir tır şoförü,Başkanlık sevdalımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, evinde televizyon izlerken, hakaret eden nikâhlı eşini şikayet ve ihbar etmiş?!Ne günlere kaldık?!Bir sözün suç teşkil edebilmesi aleniyet ilkesine göre belirlenmektedir.Dolmuşta ve takside hakaretamiz sözler suç oluşturmaz.Çünkü aleniyet yoktur.Otobüste olsaydı o sözler suç oluştururdu,çünkü aleniyetlik söz konusuydu.Ben,evimde kızdığıma sövemezsem,ıssız bir  deniz kenarında mı söveyim?!Bizim Sapık Yobazlar,kızdığınız zaman stres atmak için karınızı dövün,Kuranda yeri var diyorlar?!Bendeki Kuranda kadınları dövmenin yeri yoktur.O zaman da evimde;salonda,mutfakta,helada Kapalı balkonumda kızdıklarıma hiç kimsenin aklına bile gelemeyecek küfürler ve hakaretler etmekteyim.Aha bu Yalaka tırcıya bile.Onları seyrederken bile, içimden yüzlerine karşı ana ve avrat sövmekteyim Sayın Müddei hususiler?!

22 Şubat 2016 Pazartesi

2079/NAMAZ ÜZERİNE!


            TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İZMİR;22 Şubat 2016.

                              NAMAZ ÜZERİNE,

Namaz:Farsça,Ta’zim/büyük bir saygı ile eğilmek/kulluk,ibadet,anlamındadır.Salat karşılığında dilimize çevrilmiştir.DUA ETMEK,HAYIR DUADA BULUNMAK *!9-Tevbe/103.”ONLAR İÇİN DUA ET?!”

      1-“Ey Resul, sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O’NUN elçiliğini yapmamış olursun.”Maide5/47.

      2-“Ben sizin üzerinize vekil değilim, sadece tebliğ etmekle memurum.”Yunus 10/108.

      3-“Artık sana düşen ancak açık tebliğden ibarettir.”El-Nahl 16/82.

      4-“Peygambere düşen, sadece açık, seçik duyurmaktır.”Nur24/54.

      5-“Sizin vazifeniz, açık bir şekilde Allah’ın duyurduklarını tebliğ etmekten başka bir şey değildir…”Yasin36/17.

      6-“Resulüm, biz seni örnek müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.”Furkan 25/50.Embiye 21/109,Haç22,67,Furkan 25.53.25.56,Şuara26/3,26-115.26.208-209-214,Sumer 26/216,Neml27/91,Ankebut 29/18,Ahzap 33/39,Fatr 35/23,Kaf50/45,Zaariyat51/55,Tar 52/29,TEGABÜN 64/12,Mülk 67/26,Cin 72/23,Ankaf 46/23.Duvarda ASILI DURAN KURANI İNDİRİP TE BU AYETLERİ DE OKUMALISINIZ*!NOT: KURANDA GEÇEN PEYGAMBER ADLARININ ÖNÜNDE VE SONUNDA SAYGI KELİMELERİ DE YOKTUR.UYDURMADIR?!”Şimdi de gelelim Yahudi Zekeriya ile Oğlu Yahudi Yahya’ya:

3/39:“Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler."Diye ünlediler.” Kur’an’da:
·         (Allah şöyle dedi:) “Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik.” (19, 7).
(Yahya dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) “Ey Yahya kitaba sımsıkı sarıl,”dedik. Biz ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah’tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi. (19, 12-13-14). Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya’yı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (Gazabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi. ( islamda inanç böyledir.Zekeriya ve onun İmran kızı ELİSA’DAN olma oğlunun adı da YAHYA’DIR.Yahudi’dirler;öyküleri Tevrat’tan ve İncillerden alınmıştır?!Roma İmparatorluğu adına Filistin’de hüküm süren Kıral Birinci HEROD/HİRODES ANTİPA/ zamanında yaşamışlardır.kardeşinin karısı ile evlenen Kıral Herod,bu evliliğe Yahudi  Kanunlarına aykırıdır diyerek karşı çıkan Vaizci Yahya’yı önce bir kaleye hapsetmiş,Üvey kızı SALOME’NİN huzurunda dans etmesi için  öldürülmesini şart koştuğu Vaftizci Yahya’nın başını kestirtmiştir.Vaftizci Yahya Yeğeni İsa’dan ALTI AY büyüktü.İsa’yı Şeria nehrinde vaftiz ettiği İncillerde anlatılmaktadır.Ünlü SALOME filminde ,Rahmetli Rita Hayworth, SALOME rolünde Yedi tül dansını ,Üvey babası ve amcası Kıral Herod’un huzurunda oynamıştı.orada bir kap içersinde Vaftizci Yahya’nın kesik başı kendisine sunulmuştu.Zekeriya,Meryem için MESCİD’İ AKSA’DA/BEYTÜLMAKTİS/ özel bir oda yaptırtmıştı.Meryem Allahtan gebe kaldığını kendisine söylemişti.Zekeriya da öldürülmüştü?!Zekeriya’nın mucizeleri Hıristiyanların ve Yahudilerin din kitaplarında anlatılmaktadır:Kalemsiz ve mürekkepsiz Tevrat’tan sureler yazmak,ağaçlarla konuşmak,ağaçlara el ettiğin de ağaçlar topraktan çıkarak yanına gelirlermiş.Yahudilerden kaçarken,bir ağaç  kendisine adı ile seslenerek;”kaçacağına gel benim içimde saklan demiş,karnını yararak Zekeriya’yı içine alıp,tekrar eski haline dönmüştür?!Çok ilginçtir;Allah’ın kendilerine kendi sesi ile seslenerek peygamberlik verdiği,Zekeriya,Oğlu Yahya ve yeğeni İsa öldürülürken Allah ortalarda gözükmemiştir.Yalınız İsa,çarmıhta,Tevrat’tan bir ayet okumuştur: Hz.Davudun Mezmurları,22’inci Mezmur,Tevrat,s.555. “Helois! Helois Lama sabaktani?”Allahım,Allahım beni neden terk ettin/Yalınız bıraktın/?! Yakalanacağını ve çarmıha gerileceğini  bildiği halde bu isyan biraz garip değil mi?!
Zekeriya’ya Tevrat’ı Allahın bizzat Allahın öğrettiği yazılmaktadır.Zekeriya Mabette NAMAZ KILARKEN?!ALLAH ARAÇSIZ ONA YAHYA’YI MÜJDELEMİŞTİR.”EY YAHYA,KİTABA İYİ SARIL”?!BUYRUĞUNU DA VERMİŞTİR?!Mabet,MESCİD’İ AKSA/BEYTÜL MAKTİS’TİR?!Yahya’nın sıkı sarılacağı kitap ta TEVRATTIR?!Peki Allah Tevrat’a neden sıkı sarılmayarak KURANI İNDİRMİŞTİR?!Sonra;kitapsız peygamberlere NEBİ denilmekteyken Zekeriya’ya,Yahya’ya neden peygamber denilmektedir?!”Namazları Hz. Muhammed’in kıldığı gibi kıldık?!”İtiraflarını da okumaktayız?!Allahımız,namazları en ince detaylarına kadar anlatmamıştır.O zaman Namazları Hz. Muhammed ihdas etmiş olmuyor mu?Sünnetlere itibar etmeyen mezhepler haksız mı?!Soruna şöylece yaklaşalım: Önce,Veda hutbesinden bir bölüm alalım:”Ey Mu'minler !
Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah kitabı Kur'an'dir. Ey Mu'minler!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir; böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğerki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun. Ey Ashabım!
Kendinize de zulmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakki vardır…”

                                                                                                        Farzedelim ki,Grönland halkı Müslüman olmak istedi.Kendi dillerinden  herkese yetecek kadar Kuran gönderdik.İmamları  bildikleri için de imam ve hadis kitaplarını da  istemediler.Kuranı ezberlediler,namazları nasıl kılacaklar?!O Zaman da Kuranın özüne yapışmış olmayacaklar mı?Şimdi gelelim Profesör Dr. Sayın YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’ÜN İSYANINA:”MÜSLÜMANLARIN BAŞINA NAMAZ BELASINI MUSALLAT ETTİLER?!NAMAZ, islamın özünü unutturarak islamın başına şekilciliği musallat etmiştir.CAMİLERE GİRİP ÇIKANLAR,NE NAMUSSUZLUKLAR YAPARLARSA YAPSINLAR YALINIZ ONLAR MÜSLÜMANDIR?!
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 

18 Şubat 2016 Perşembe

2078/NAMAZ ÜZERİNE SERENAD?


             TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.İZMİR;18 Şubat 2016.

BAŞKALARINI DİNSİZLİKLE SUÇLAYAN ŞARLATANLAR,HANGİNİZ YAZIMDA BELİRTTİĞİM İSLAMIN  ŞARLARINI  YERİNE GETİRİYORSUNUZ?ŞARLATANLIKLARI BIRAKINIZ,CUMHURİYETİMİZİ DE BATIRMAK ÜZERESİNİZ.

                      NAMAZ ÜZERİNE SERENAD?!

MÜSLÜMANLARIN BAŞINA BİR DE NAMAZ BELASINI MUSALLAT ETTİLER?!PROFESÖR DR.YAŞAR NURİ ÖZTÜRK.BUBİR SONUÇTUR!GELELİM GEREKÇESİNE:

“Bu Yaşar Nuri Öztürk,kafayı üşütmüş mü?!HİRA DAĞINDAN BİR TÜRÜK?!Bendeniz bu konuda bir şeyler yazdığım da,köpek amblemli Hiralı  bir TÜRK  Kızımız bana çatmıştı.Bakınız WİLLIAM DRUMMOND  bunlar için ne söylemiş:Sonra da beni dinleyebilirsiniz!

“Bir insanın ahlaki davranışları anlayışına, eğitimine ve sosyal bağlarına dayanmalıdır, dini dayatmalara gerek yoktur.  Ölümden sonra ceza korkusu ve ödül iştahı ile hareket eden kişi bir zavallıdır!” (Albert Einstein).”MANTIK YÜRÜTMEYEN İNSAN BAĞNAZDIR,YÜRÜTMEKTEN KORKAN İSE KÖLEDİR.WİLLİAMDRUMMOND.

“DİN, KÖLELER İÇİNDİR: ONLARA HAYATIN VEREMEDİĞİ TESELLİYİ VERİR.”ELBERT HUBBBARD.DİN;İNSANLARI ÖTEKİ DÜNYA MASALLARI İLE ESİR ALARAK SOYMAKTIR?!.OSTÜZÜ.

İslamda bir MİRAC MASALI VARDIR. Bazı önemli Din bilginlerimiz, MİRAC OLAYININ HZ.MUHAMMED’İN RÜYASINDA OLDUĞUNA İNANMAKTADIRLAR. RÜYA, Hz.Muhammet, Medineli çocuklar tarafından taşlanmasından hemen sonra görülmüştür.Hz.Muhammet,BURAK adlı,tek boynuzlu bir ata binerek, SİDRETİMÜNTEHADAKİ ALLAH’IN KÖŞKÜNE VARMIŞ,ATINI DA TUBA adlı bir ağaca bağlamış.ALLAHIN KAPICISI OLAN HZ.MUSA,HZ.MUHAMMEDİN ALLAHIN HUZURUNA ÇIKMASINA İZİN VERMİŞ.ALLAH,HZ.MUHAMMED’E ÜMMETİ İÇİN ELLİ REKAT NAMAZ FARZ ETMİŞ.HZ.MUSA:”ÜMMETİN BUNA DAYANAMAZ?1DİYEREK,ALLAH İLE NAMAZ PAZARLIĞI YAPMASI İÇİN HZ.MUHAMMED’İ BEŞ KEZ ALLAHIN HUZURUNA YOLLAMIŞ.SONUNDA GÜNLÜK BEŞ VAKİT FARZ NAMAZINDA KARAR KILINMIŞ?!MANTIĞIMIZI DEVREYE SOKALIM:

      I-Her yerde hazır ve nazır olan ALLAH BİR MEKÂNA BAĞLANMIŞTIR.

      2-Hz.Musa, MÖ.14’üncü asırda yaşamıştır. Ondan önce ALLAHIN KAPICISI KİMDİR? Hz. Musa bu kadar önemliyse, TEVRAT NEDEN ÖNEMİNİ KURANA BIRAKMIŞTIR?

      3-Hz. Musa;Allah’tan daha mı akıllı ve vicdanlıdır?!ALLAH,MUSA’NIN ÖNERİLERİNİ NEDEN KABUL EDER?NEDEN KARASIZDIR?!

      4-Namaz, Kuranda isim olarak geçmektedir. KAÇ VAKİT VE HER Vaktin de kaç rekât olacağı vahyedilmemiştir. Hz. Musa’nın çok bulduğu günlük farz namazlarına Hz.Muhammet nasıl  daha çok rekatlı günlük namaz ekleyebilir?!O zaman ALLAHA ŞİRK  KOŞMAK OLMAZ MI?!Şu ayetlerin hükmüne neden Hz.Muhammet uymaz da FARZ OLDUĞUNU BEYAN ETTİĞİ NAMAZA EK REKAT EKLER?!

      1-“Ey Resul, sana indirileni tebliğ et.Eğer bunu yapmazsan O’NUN elçiliğini yapmamış olursun.”Maide5/47.

      2-“Ben sizin üzerinize vekil değilim, sadece tebliğ etmekle memurum.”Yunus 10/108.

      3-“Artık sana düşen ancak açık tebliğden ibarettir.”El-Nahl 16/82.

      4-“Peygambere düşen, sadece açık, seçik duyurmaktır.”Nur24/54.

      5-“Sizin vazifeniz, açık bir şekilde Allah’ın duyurduklarını tebliğ etmekten başka bir şey değildir…”Yasin36/17.

      6-“Resulüm, biz seni örnek müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.”Furkan 25/50.Embiye 21/109,Haç22,67,Furkan 25.53.25.56,Şuara26/3,26-115.26.208-209-214,Sumer 26/216,Neml27/91,Ankebut 29/18,Ahzap 33/39,Fatr 35/23,Kaf50/45,Zaariyat51/55,Tar 52/29,TEGABÜN 64/12,Mülk 67/26,Cin 72/23,Ankaf 46/23.Duvarda ASILI DURAN KURANI İNDİRİP TE BU AYETLERİ DE OKUMALISINIZ*!NOT: KURANDA GEÇEN PEYGAMBER ADLARININ ÖNÜNDE VE SONUNDA SAYGI KELİMELERİ DE YOKTUR.UYDURMADIR?!

                      NAMAZ NEDİR?

        “Namaz dinin direği, ibadetlerin en üstünüdür. Yüce Allah’a karşı en önemli ibadet görevimiz, günde beş defa kıldığımız namazlarımızdır. Ergenlik çağına gelen, akıllı her Müslüman’a günde beş vakit namaz kılmak farzdır.

Namaz, bizi yaratan, yaşatan, sayısız nimetleri veren Yüce Allah’a karşı bir kulluk görevimizdir.

Namaz kılanlar, Allah (c.c.)’ın emrini yerine getirmiş, kulluk borçlarını ödemiş ve Allah (c.c.)’ın hoşnutluğunu kazanmış, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmuş olurlar…”Sünnet namazlarına ne buyurulur?!OSTÜZÜ.

NAMAZINÇEŞİTLERİ:
Namazın Farz, Vacib ve Nafile çeşitleri vardır.

1-) Farz Namazlar: Beş vakit namaz, cuma namazı ve cenaze namazları dır.

2-) Vacip Namazlar: Vitir ve bayram namazları, bozulan nafile namazların kazasıdır.

3-) Nafile Namazlar: Farz ve vacip namazlardan başka kılınan diğer namazlardır.

NAMAZ VAKİTLERİ

Her işin belirli bir zamanı vardır. Günde beş defa kılınan farz namazla rın kılınması için Yüce Allah belli vakitler tespit etmiştir. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı günde beş defa kılınan namazların vakitleridir.

Sabah Namazının Vakti: Sabaha karşı tan yerinin ağarmaya başlamasından, güneşin doğmasına kadar olan zamandır.

Öğle Namazının Vakti: Güneş tam tepemize gelip, gölge doğu tarafına uzanmaya başladığı vakitten itibaren her şeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır.

İkindi Namazının Vakti: Öğle namazı vaktinin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır.

Akşam Namazının Vakti: Güneş battıktan sonra başlayıp, güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık kayboluncaya kadar olan zamandır.

Yatsı Namazının Vakti: Akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlayıp, sabah namazının vakti girinceye kadar devam eden zamandır.

Vitir Namazının Vakti: Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır.

Cuma Namazının Vakti: Öğle namazının vaktidir.

Teravih Namazının Vakti: Yatsı namazının vaktidir.

Sehiv Secdesi,

Cenaze Namazı,

Teravih Namazı:”Ramazan ayına mahsus, Yirmi Rekâttan ibaret bir SÜNNET NAMAZIDIR.CEMAATLE KILINMASI GEREKMEKTEDİR.EVLERDE KILMAK,SÜNNETİ TERKETMİŞ OLMAK OLUR?!Allah bu namazı neden unutmuş?!Hani Muhammet,yalınız tebliğ ediciydi?!Aşağıdaki namazlar SÜNNET NAMAZLARIDIR,SONRADAN UYDURULMUŞTUR.

Teheccüd Namazı,

İşrak Namazı, 

Kuşluk Namazı,

Evvabin(Tövbeler)Namazı,

AbostŞükürNamazı, 

Tahiyyeti’l Mescid namazı,Sünnet Namazı?!

Güneş ve Ay tutulması namazı,Sünnet Namazı?!

Şükür Namazı,

Tespih Namazı,

İstihare Namazı,

Tövbe namazı

Hacet Namazı,

Zelzele Namazı,Sünnet Namazı?!

Yolcu Namazı,

Mesbak,

Lahik,       

MÜBAREK GÜNLER VE GECELER:

1-Kadir Gecesi,

2-Berat Gecesi,

3-Miraç Gecesi,

4-Regaipgecesi.                                                                                                            Bayram Namazının Vakti: Bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika geçtikten sonra başlayıp, güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır.

Her namaz, kendi vakti girdikten sonra kılınır. Vakti girmeyen namaz kılınmaz. Her namazın kılınma vakti, kendi vakti girdikten sonra başlar, bir sonraki namazın giriş vaktine kadar devam eder. En iyisi her namazı vaktin ilk giriş zamanında kılmaktır.
Güneş doğarken, tepe noktasında iken, batarken hiç bir namaz kılınmaz…”

“Demokrasi amaç değil bir araçtır?!”Gayeye varmak için kullanılacaktır!Bay Recep Tayyip Erdoğan.

“GAYEYE VARMAK İÇİN TUTULAN HER YOL MEŞRUDUR?!”NİKOLO MAKYAVELL./NİCCOLO MACHİAVEELLİ 1469-1527/.Demokrat gözükerek ,demokrasinin nimetlerinden yararlanarak toplumu ele geçirerek saltanat sürmektir amaç.Sürü  ele geçirilince ağıla koymak çok basittir.Kösemen koyunları ve köpekleri gözeterek sürü ağıla sokulur. NAMAZ DA AMAÇ DEĞİL, TOPLUMU UYUTARAK BEYNİNİ YIKAMA ARACIDIR. Mutsuz ve aç insanlar, bir mabede günün belirli saatlerinde toplatılarak, manasını bilmediği aynı sözlerin tekrarı ile aynı hareketler yaptırılır. CEHENNEM VE ALLAH KORKUSU, CENNETTE KADIN, SEKS, ŞARAP VE HER TÜRLÜ NİMET BOLLUĞUNU ANLATANLAR BAŞTA TAŞINIRLAR. BUNUN İÇİN DE BOL MABET İNŞAATI VE ÇOK SAYIDA DİN ADAMI GEREKİR. AKIL VE DENEYSEL BİLİMLER BİR KENARA ATILARAK, İŞE ÇOCUKLARDAN BAŞLANILIR. GERÇEK İNANÇ SAHİPLERİNİ KANDIRABİLMEK İÇİN ALLAH, DİN, CENNET VE CEHENNEM; GÜNAH VE SEVAP, DİN ADAMLARI TARAFINDAN NAMAZLARDA BİR POLİTİKA OLARAK VE METOTLU BİR ŞEKİLDE KULLANILIR.

Almanya’da Müslüman olmak isteyen Hıristiyan bir Alman Kadınına, Ömer Nasuhu Bilmen’in, İSLAM İLMİHALİ” KİTABINI VERMİŞLER. KADIN BİR HAFTA SONRA KİTABI GERİ GETİREREK:”BEN ESKİ DİNİMDE KALIYORUM İSLAMİYET SİZE KALSIN?”!Demiş. Bir Alman araştırmacı, üşenmeden

 Karşılaştığı tüm Müslümanlara, Müslümanlığın günlük gereklerini yerine getirip, getirmediklerini sormuş: Bir tek Müslümanın bile gerçek Müslümanlıktan haberi olmadığını dehşetle görmüş.”NAMAZ DİNİN DİREĞİYMİŞ?!”DOĞRULUK, DÜRÜSTLÜK, VATANSEVERLİK, HİLE YAPMAMAK, ALDATMAMAK, YALAN SÖYLEMEMEK, SÖZÜNDE DURMAK, CİNAYET İŞLEMEMEK, DOĞAYI VE CANLILARI KORUMAK, KADINLARIN DA İNSAN OLDUKLARINA İNANARAK TÜM İNSANLARI EĞİTMEK,HERKEZİN VE HER ULUSUN İNANÇLARINA VE YASALARINA  UYMAK NEDEN DİNİN DİREĞİ OLMUYOR?!EY ŞARLATANLARIMIZ?!

 

 

2077/MYAMMAR'DA AĞLAMAK,EKLİ!


            TC.                                                                                                                                                                              OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. Çeşmealtı;14 Ağustos 2012.

Mısır’da;SEKİZ SAAT İÇİNDE ÖLEN KARILARINI DÜZME HAKKI VEREN; KADINLARIN PATLICAN,HAVUÇ, MUZ SATINALMASINI YASAKLAYAN BİR SAPIK İÇİN YAPILAN GÖSTERİLERDE ÖLDÜRÜLEN RABİA İÇİN AİLECEK AĞLAYAN,TAA MYAMMAR’DA, ÖLDÜRÜLER İÇİN DE GÖZ YAŞI DÖKEN ERDOĞAN ALİESİ;ANKARA KATLİAMLARINDA ÖLDÜRÜLEN VE ŞEHİT ASKERLERİMİZ İÇİN NEDEN AĞLAMAZLAR?!PEKAKA KÜSER DE OYLARIMIZ DÜŞER HESABI MI YAPARLAR!ÜÇBUÇUK SENE ÖNCEKİ YAZIMI OKUR MUSUNUZ?ZAHMET OLMAZSA EĞER! 18 Şubat 2016,

                            MYANMAR’DA AĞLAMAK!

“Sait’i Nursi’nin/Türklük, Din ve İlim düşmanı Norslu Sait! Ostüzü/ dediklerine uyulsaydı, bugünlere gelinmezdi!”MEB.Hüseyin Çelik!

“Birkaç Mehmetçik şehit oldu diye Meclis’i toplayamayız!”AKP. Genel Başkan Yrd.Hüseyin Çelik.Basından.

Alman Şansölyesi Sayın Angele Merker,Alman Devlet’e ait uçakla uzak doğuya giderken,Kocası sefer sayılı bir uçakla,bilet parası cebinden, aynı yere uçmuştur!”Basın.

“Asker ve polis’in her zaman şehit olması kaderlerindendir!””O katırın hesabı mutlaka sorulacaktır!”Dâhiliye Vekili Sayın İdris Şahin!

         Aynı Yetkilimizin bu iki beyanatı da Kürtleri ve PKK’YI okşamaya,oy avcılığına  yöneliktir.

         Sayın Majeste Emine Hatunun, sırf ağlamak için, Myanmara Türkiye Cumhuriyetine ait bir uçakla gitmesi de aynı amaca yöneliktir.”Birkaç Mehmedimizin şehit düşmesine” Türkiye’de ve cenaze törenlerinde ağlamak,Kürtleri ,Bedhahlarımızı ve  Vatan Haini PKKLILARI kızdırarak oy kaybına neden olabilirdi?!Ama,Uzakdoğu’daki Müslüman bir azınlık için oralara,Türkiye Cumhuriyetinin uçağı ile cümbür cemaat giderek,TV.Kameraları önünde ağlamak ,Müslümanlığı politikalarına amaç olarak kullanmakta olan emperyalistlerin desteğini sağlardı.Bir de,kendi ağlanacak hallerine bakmadan görüntülere ağlayan Aymazları da mutlu   ederdi.PS:Vatan Hainleri ile çarpışırken yaralanan Gazilerimiz, nasıl olsa şehirlerarası otobüslerle,bilet paralarını teğmenleri vererek  ve bastonlarına dayanarak baba evlerine dönebilmektedir.Ambülans uçaklarımız da;emperyalizmin emrinde ve para karşılığında kendi devletleri ile çarpışırken yaralanan Müslüman Arapları,tedavilerini sağlamak maksadı ile ülkemize getirmeleri için hazır bekletilmektedir.

17 Şubat 2016 Çarşamba

2076/AÇIK MEKTUP!


    TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@mail com

TV.İZMİR;17 Şubat 2016

SAYIN MEHMET GÖRMEZ, PROF.DR.DİBAŞKANI,

                                                           ANKARA,

      Müzik dinlemenin insanları tahrik edeceğini fetvalayarak CEHALETİMİZİ  yüzümüze vurmanıza rağmen yinede sağ ölesiniz?!Bunu daha önce fetvalasanızda,Mekke’de VİAGRA içerek Şehit olan  bir ATATÜRK VE CUMHURİYET DÜŞMANINA OYUN HAVALARIMIZI YA DA BİR KÖÇEKÇE ÖNERSEYDİNİZ OLMAZ MIYDI?!Dün Yaşlı Bir Bey  önüme çıktı ve hoşbeşten sonra:

      “Komutanım, ayıptır söylemesi, bendeniz Doktor raporu ile Viagra kullanıyorum. Emekli olduğum için de parasını Sosyal Sigorta Kurumumuz karşılıyor.Büyük ulemamız Ayıntaplı Mehmet Görmez Beyefendimiz,Oynak Müziğin insanları tahrik ettiğine dair fetva yayınlamış.Bizler de insan olduğumuza göre,Devletimizin parasının sarfını keyif için Recep Beyimiz ve Büyüklerimiz gibi kullanacağımıza; Büyük Ulemamız ve DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ Mehmet Görmez Beyefendimiz,oynak müziğin insanları tahrik ettiğine dair fetva yayınlamış.Sizin bilgisayarınız var:Biz Viagra kullananların Hini hacette dinlememiz ve tahrik olabilmemiz için TAHRİK EDİCİ ŞARKILARIN LİSTESİNİ SİZİN ARACILIĞIZLA BİR FETVA İLE DUYURSA?!BENİM VE EŞİMİN DUASINI ALMIŞ OLUR”?!NOT:BUFETVA YABANCI MÜZİK İÇİN DE GEÇERLİ Mİ?!

 

13 Şubat 2016 Cumartesi

2075/ABDÜLHAMİDİSANİ*


          TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV.İZMİR;13 Şubat 2016.

                  ABDÜLHAMİDİSANİ?

UTANMAYI KALDIRIRSAN AR İLE/NE KÖPEKLERÇIKAR ORTAYA ULEMAYIM DİYE.

        TRT kanallarının birisini tesadüfen açtığım da, birisi kadın diğerleri de Ulema!Dört kişinin utanç verici sohbetlerini dinledim:İkinci ve Kinci Abdülhamit’i göklere çıkartıyorlardı?”Ülkeyi demir ağlarla ördüğü halde “Demir ağlarla ördüm!?”Marşını söyletmemiş?!Onuncu yıl marşımıza taş atıyorlardı.Cumhuriyet döneminde ,demiryollarımız kazma ve kürekle dağları aşarak Anadolu’muzu bir baştan bir başa bağlamıştı.Almanya’ya, yaptıkları demiryollarının iki tarafındaki arazilerin yirmişer kilometrelik şeritlerindeki ekonomik değerleri vererek değil?!ARŞİVİMDEN BU KONUDAKİ YAZIMI BULARAK O,OSMANLI HAYRANI  ŞARLATANLARA  CEVAP OLARAK SUNMAKTAYIM.LÜTFEN OKUYALIM:

1271/İKİNCİ ABDÜLHAMİT Mİ?ARAP UŞAĞI!


         TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İZMİR.10 Aralık 2014.

OLACAKLARI YAZDIM, ÜLKEMİZDE TÜRKLÜĞÜ SİLMENİN ÇOK ALÇAKÇA BİR AMERİKAN VE DÖNMELER OYUNU TEZGÂHLANMAKTADIR. BÖYLE BİLİNE!

                     İKİNCİ ABDÜLHAMİT Mİ? ARAP UŞAĞI!

            “Sait Paşa, ELİMDE OLSA BU MİLLETİN DİLİNİ ARAPÇA YAPARDIM!”Osmanlının 34’üncü Padişahı ve İslamların Halifesi Zilullah’ı fil arz. Abdülhamit’i Sani.

            “O zaman da Padişahım küçük bir Arap Kabilesinin Reisi olurdunuz!”Eğinli/Kemaliyeli/ Sait Paşa.

                        "HAYATTA YEGÂNE VARLIĞIM VE SERVETİM, TÜRK OLARAK DOĞMAMDIR."
“BU MEMLEKET TARİHTE TÜRKTÜ, HÂLDE TÜRKTÜR VE EBEDİYEN TÜRK OLARAK YAŞAYACAKTIR.” NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! MUSTAFA KEMAL                                                       

“Bir ulus, unsuru aslinin içinden çıkan kimseler tarafından idare edilmiyorsa, izmihlal(çöküntü, yok olma)mukadder ve yakındır!”Mustafa Kemal Atatürk.

“Amerika Birleşik devletleri neden mi dünyanın en güçlü devletidir? Çünkü biz, vatan hainlerini hemen öldürürüz; diğer ülkelerin vatan hainlerini de onları yönetmesi için başlarına yönetici olarak koyarız!”Henry Ksinger, Yahudi  asıllı Amerika Birleşik Devletlerini Eski Dışişleri Bakanı.

            İKİNCİ ABDÜLHAMİT HAN, EMANETİN EMİN ELLERDE!”Türk, Türklük ve Atatürk düşmanlarımız! Aklı başında ve Türklük bilincine ve Türk tarihi bilgisine sahip olanlar, bu sözün anlamını hemen kavramışlardır: İKİNCİ Abdülhamit, Kürt hayranı olarak Kürt aşiretlerinden Hamidiye Alayları kurmuş, bu alayların başına da aşiret reislerini Mirliva ve Miralay olarak atamıştı. Ve Kürdistan deyimini de bir bölge anlamında, EGE BÖLGESİ GİBİ, kullanmıştı. Abdülhamit döneminde eyalet sistemi vardı. Büyük elçiliklerde de hep Türkten gayrı unsurlar vardı. İktidar, PKK’LILARI Aşayiş Birlikleri olarak Jandarmanın ve polisin yerine atayacak ve Kürdistan eyaletini de kuracaktır. Uyuyalım Bakalım!

1.KAŞKARLI MAHMUT ATA; Divan’ı lügat’it Türk’ün yazarı ve1072 yılında; Bağdat Abbasi Halifesi’ne :”Tanrımız; dünya’yı yönetmek için, Türk Ulusunu yarattı; TÜRKÇE ÖĞRENMEK, FARZ VE AYINDIR! Diyebilen Büyük Türk Bilgini.

2.“TÜRKLÜĞÜ YÜCELTMEK İÇİN YAŞA! TÜRK’E KILIÇ KALDIRAN ELİ KIR!”EMİR TİMUR.


BİZ Kİ MELİKİ TURANIZ, EMİRİ TÜRKİSTANIZ. BİZ Kİ, TÜRKOĞLU TÜRKÜZ. BİZ Kİ, ULUSLARIN EN KADİMİ VE EN ULUSU TÜRK’ÜN BAŞBUĞUYUZ!” EMİR TİMUR. İMZASINI TÜRKOĞLU TÜRK EMİR TİMUR!” YAZARAK ATARDI. ”KALK, KALK TA HER SATIRINDA KÖTÜLEDİĞİN MAĞLUP TÜRK’Ü GÖR!”

                                  Firdevsi’nin mezarında Emir Timur.

3.“Türk olarak doğmuş olmam her türlü övgüden üstündür ”EBU’LGAZİ BAHADIR HAN, Secereyi Terakime(Türk Şeceresi).

                       “SORMA BANA OYMAĞIMI, BOYUMU;

      BEŞ BİN YILDIR MİLLET GİBİ YAŞARIM.

                        DEME BANA OĞUZ, KAYI OSMANLI;

                  TÜRK’ÜM BU DA HER UNVANDAN ÜSTÜNDÜR!”

Ziya Gökalp(-1924) Diyarbakırlı.

            İkinci Abdülhamid, Abdülmecit oğlu Ermeni asıllı Virjin’den /TİRİMÜJGAN/olma,22 Eylül 1842 doğumlu OSMANLI PADİŞAHI. Ölümü: 10 Şubat 1918. Ölümü üzerine şu dörtlük yazılmıştı:” NE KENDİ EYLEDİ RAHAT/NE HALKA EYLEDİ HUZUR/YIKILDI GİTTİ CİHANDAN/DAYANSIN EHLİ KUBUR!”Büyük kardeşi Beşinci Murat’ın aklını yitirmesi üzerine!? 31 Ağustos 1876 tarihinde Padişah oldu. Mithat Paşayı Sadrazamlığa getirdi./22 Nisan 1909’da halledildi/ Avrupalıların müdahalesinden kurtulmak için alelacele tercüme edilen Belçika’nın 1831 tarihli anayasası 26 Aralık 1876 tarihinde içten pazarlıklı, Arnavut, Kürt ve KENDİSİNE SUİKAST YAPAN VE İSYAN EDEN ERMENİLERİ, ANASI DANSÖZ VİRJİN’İN HATIRI İÇİNTEBAAYI SADIKA OLARAK ANAN AZILI BİR Ermeni hayranı, Yahudileri de sever ve takdir ederdi. Muhafız alayı, Arnavut, Kürt ve Ermenilerden oluşmuştur. Akıl hocası ve sır kâtibi Arap izzet Paşadır… İkinci Meşrutiyetin ilanı üzerine, edinmiş olduğu kara serveti ile Avrupa’ya kaçmıştır. Bahçıvanı olan Arnavut Müşir maaşı almaktaydı. Bir Osmanlı Müşirinin tayın bedeli Bir süvari bölüğün aylık masrafı kadardı. Altı-Yedi yaşındaki şehzadeler Mirliva/Tuğgeneral/yapılırdı.20 Mayıs 1876’BEŞİNCİ Murat’ı tahta geçirmek için,Yüzelli kişi ile  Çırağan Sarayı baskınını gerçekleştiren ALİ Süavi’yi , sopa ile öldüren Beşiktaş Muhafızı ZIR  CAHİL YEDİ-SEKİZ   HASAN Paşayı  MÜŞİR YAPMIŞTI.İMZASINI ARAPÇA YEDİ VE SEKİZ HARFLERİNİ ÜSTTEN BİR ÇİZGİ İLE BİRLEŞTİRDİĞİNDEN TARİHİMİZE YEDİ-SEKİZ HASAN PAŞA OLARAK GEÇMİŞTİ. VE Dini kitap basmamak koşulu ile 1727 senesinde Macar İbrahim Müteferrika tarafından açılan matbaada 1927 senesine kadar sadece 417 kitap yayınlanmıştı.1521 senesinde Köln’de100 özel matbaa vardı.1521’de Almancaya tercüme edilen İncil’den 5000 adet basılmıştı. OSMANLI’DAN DEVRALDIĞIMIZ 40.000 KÖYÜN 38.000’İNDE İLKOKUL YOKTU. ÜLKEMİZİN TÜMÜNDE 337 DOKTOR,136 EBE,52 TANE AZINLIK ECZANESİ VE 8 Türklere ait eczane vardı. MUSTAFA KEMAL’İN İSMET PAŞAYA ANLATIMINDAN. Yıldız sarayında günde 300 horoz kesilir, bunların billurlarından İkinci Abdülhamit’e yemek yapılırdı. Prusya Kıralı  İkinci Wilhelm, ABDÜLHAMİTİN   AŞÇIBAŞISI Mengenli Hakkı Efendiye:”Benim sarayıma gel, o iri fasulyelerden bana yemek yap!”Dediğinde, Hakkı Efendi:”Senin sarayında günde üç horoz kesilir, onlardan da altı horoz taşağı çıkar,benim Hünkârımın sarayında günde üç yüz horoz kesilir,onlardan da altı yüz taşak çıkar,fasulye dediğin şey horoz taşaklarıdır Ekselans!”Demişti.

 İstanbul gümrüğünün haftalık hâsılatı olan 17.000 altın Yıldız Sarayını masraflarını karşılamak için kullanılırdı. Bağdat demiryolunun yapımı sözleşmesi Almanların lehine hazırlanmıştı. Aslında, 1872 senesinde, Alman Mühendisi W.Pesel, Asya Osmanlı Demiryolları Genel Müdürlüğüne atanmış VE HEMEN ALMANLARIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA PLANLAMALARA BAŞLAMIŞTI.

, Senelik kâr garantisi ile birlikte demiryolunun sağ ve solundaki askari 20-45 km.lik şeritte her türlü madenlerin, ormanların ve taş ve kum ocaklarının işletme hakkı ve devlet arazisi de şirketlere verilmişti:

     Demiryolu imtiyazları kilometre garantisi ile sınırlı değildi, Kilometre garantisi yanında hattın geçeceği devlet arazisi şirkete bedelsiz devrediliyordu. Şirket hat boyundaki devlet ormanlarını ve taş ocakların hiç bir bedel ödemeden kullanabiliyordu. Yine demiryolu yapımı, bakımı ve işletilmesi için gereken malzeme gümrüksüz olarak ithal ediliyordu. Demiryolunun kenarlarında bazen 40, 43 ve bazen 45 kilometrelik şeritler içindeki petrol de dâhil bütün madenleri işletme hakkına sahip oluyordu. Görüldüğü gibi Osmanlı Devleti’nden demiryolu imtiyazı almak çok karlı ve avantajlı bir iş olmanın da ötesindedir.”Karabük Üniversitesi Senatosu, BU Abdülhamit’e Doktorluk unvanını vermişti! İkinci Abdülhamit, iktidara gelir, gelmez İstanbul, İzmir; Bursa ve Erzurum gibi büyük şehirlerde bir ispiyoncu örgütü kurmuştu. İspiyoncuların ihbarları sarayın Tütüncü başının adresine gönderilirdi, mektubun içeriği incelenmeden işleme konulurdu. Fehim Paşa Hafiyelerinin başı yapılmıştı. Gezici gösteri yapan bir İngiliz topluluğundan Margareth adlı bir kadını zorla evine kapattığından adı da Margaret Fehim Paşaya çıkmışltı. Halkın nefretin kazanan bu hain, İkinci Meşrutiyetin ilanı üzerine kaçmış olduğu Bursa’da halk tarafından linç edilmiştir.

. “İkinci ve de Kinci Sultan Hamit; bir Ermeni Rakkasenin—Virjin’in-- oğluydu. Osmanlı-Rus Savaşını bahane eden Abdülhamit, Anayasayı yürürlükten kaldırarak Osmanlı Meclisini de kapattı. Mithat Paşayı Hicaz Eyaletinin Taif kalesi zindanına attırdı. Mithat Paşa’nın Sultan Aziz’in katili olduğunu iddia ederek bir yüksek mahkeme kurdurdu. Mahkemenin başkanlığına da bir İngiliz ajanı olan Rum Hıristoforidis’i getirdi. Ünlü Müşir Osman Paşa da bu mahkemenin üyelerinden birisiydi. Oğullarını saraya damat ettirmenin yollarına ünün de kurban ettirmişti. Ve Rahmetli Mithat Paşa Taif zindanında Abdülhamit köpeği subaylarca boğdurulmuştur.

    “Daha 1800’lerde,Üçüncü Selim döneminden başlayarak, Londra Elçilerimiz,şu adamlardı:Yanko Aziropuda(1800-1802),Antonaki Ramadani(1818-1821),Mavroyani Efendi(1832-1843),Kalimaki Bey(1846-1848),Kostaki Musurus paşa(1851-1856),Kostaki Antopule Paşa(1895-1903),Stefani Musurus Paşa(1903-1908),

   Paris Elçileri: Panoyataki Efendi(1814-1817)Nikolaki Mano Efendi(1817-1821),Kalimaki Bey(1848-1852),Naum Paşa(1908-1911),

   Berlin Elçileri: Kostaki Bey(1850-1854) Aristaki Bey(1858-1876).Petersburg Elçileri: Komnimus Bey(1868-1870),Roma Elçileri: Yanko Potayadis(1870-1873),Serkis Efendi(1872-1874),Aleksandr karatodori Efendi(1874-1876),İstefaniki Musurus Bey(1881-1886),Yanko Potoyadis-ikinci defa—(1886-1889).Viyana Elçileri: Dibolto(1800-1808),Todoroviç Efendi(1826-1831), Mavroyani Efendi(1831-1835),Kostaki Paşa(1848-1850),Kalimaki Bey(1855-1865),Aleko Vagorides Paşa(1876-1877).Washington Elçileri: Blak Bey(1867-1873),Ligoraki Aristaki Bey(1873-1883),Mavroyani Bey(1886-1896).Madrid Elçileri: Vikont Kreckhore de Varent(1858-1862), Atina Elçileri: Musurus Paşa(1840-1848), Yanko Fotidis Paşa (1861-1879).Gayrimüslim Nazırları ve diğer Osmanlının devlet görevlilerini de ayrıca yazacağım.

             Ünlü bir Romalı:”Geçmişlerini doğru, dürüst bilmeyenler, yaşamları boyunca, hep çocuk kalırlar.”Demiş, doğru söze ne denir

               “Yıkı luptur bu cihan, sanma ki bizde düzele;

                Devleti, cerhi deni, virdi kamu müptezele,

İşimiz kaldı heman merhameti lemyezele,                                                                                                                                                yıkıluptur bu cihan sanma ki biz de düzele…”

Kuranı kerime göre, her Müslüman erkekin dört kadınla evlenmek hakkı iken, Hz. Muhammed’in 24 karısını, padişahlarımızın saysız Kadın, Cariye ve Civanlarını nasıl Halka yutturacağız? Cennet masalı ile. Bu dünyada şarap haram, ötede şarap ırmakları beleş.ömeri hayam,sormuş:ORASI MEYHANEMİDİR/YOKSA ORASI KERHANE MİDİ,R?!DEYU.

              ABDÜLHAMİT’İSANİNİNYATAKARKADAŞLARI:
 “Kızı Ayşe Sultan'a göre, babası II. Abdülhamid'in 13 eşi olmuştur.[25] Kabul gören diğer kaynaklara göre ise, bu sayı 16'dır.

Kadın Efendileri.

1.      Nazik-eda Baş Kadın Efendi

2.     Bedr-i Felek Baş Kadın Efendi

3.     Safi-naz Nur-Efsun İkinci Kadın Efendi

4.     Bidar İkinci Kadın Efendi

5.     Dilpesend Üçüncü Kadın Efendi

6.     Mezide Mestan Üçüncü Kadın Efendi

7.     Emsal-i Nur Üçüncü Kadın Efendi

8.     Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Dördüncü Kadın Efendi.

İkballeri:

1.      Saz-kar Hanımefendi: Baş İkbal

2.     Peyveste Hanımefendi: İkinci İkbal

3.     Fatma Pesend Hanımefendi: Üçüncü İkbal

4.     Behice (Maan) Hanımefendi: Dördüncü İkbal

5.     Saliha Naciye Hanımefendi: Dördüncü İkbal.

Gözdeler:

1.      Dürdane Hanım: Baş Gözde,

2.     Calibos Hanım: 2’inci Gözde,

3.     Nazlıyar Hanım: 3’üncü Gözde.

Erkek çocukları:

1.      Mehmet Selim Efendi, Bedr-i Felek Kadın Efendi'nin oğlu

2.     Ahmet Nuri Efendi

3.     Mehmed Abdülkadir Efendi




7.     Mehmet Bedrettin Efendi

8.     Mehmet Abid Efendi, Saliha Naciye Hanımefendi'nin oğlu.

Kız çocukları:

1.      Refia Sultan

2.     Ayşe Sultan, Ayşe Dest-i Zer Müşfika (Kayıhan) Kadın Efendi'nin kızı

3.     Şadiye Sultan

4.     Naile Sultan

5.     Fatma Naime Sultan

6.     Zekiye Sultan

7.     Ulviye Sultan


9.     Aliye Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.

10. Cemile Sultan (y.1900). Bebekken ölmüştür.

11.   Saliha Sultan.

12.  Ahlaki yönden de incelenmeye değer. Anası Ermeni Virjin öldüğün de on yaşında olan Abdülhamit, Abdülmecit’in Yirmi iki karısından birisi olan çocuksuz Pirisu Kadın tarafından büyütülmüştü. Delikanlı çağında, Amcası Abdülaziz’in cariyesi iki kız kardeşi Pirisu Kadının yardımı ile elde ederek dairesine kapatmış, Amcasına bu iki cariyenin öldükleri yalanını yutturmuştu.

“Osmanlı devleti zamanında İstanbul’da kurulan (65) yabancı okulun bir kısmı, Lozan Antlaşması ile Cumhuriyet dönemine intikal etmiştir:”1893 tarihinde, Zühtü Paşa tarafından, padişah’a sunulan bir raporda Osmanlı ülkesi içinde bulunan Protestan okullarının durumuna dair köklü bilgiler verilmiştir. Ülke içinde (392) Protestan ve Amerikan okulunun bulunduğu; bunlardan(108) tanesinin 17 yıllık süre içersinde açıldığı, buna göre de her yıl, yaklaşık olarak 7 okul’un açılmış olduğu anlaşılmıştır.33 okulun açılış ruhsatının Padişah tarafından, 7 okulun açılış ruhsatının Sadrazam tarafından, 11 okulun da Maarif Nezareti tarafından ruhsatlandırıldığı anlaşılmıştır. Buna göre; (341 okulun ruhsatsız ve mevzuat hükümlerine aykırı olarak açılmış olduğu anlaşılmıştır:”BU KONUDA, SAYIN DR.M. HİDAYET VAHAPOĞLU’NUN “OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE AZINLIK VE YABANCI OKULLARI”ADLI ESERİNİ OKUMALARINI ÖNERİRİM.

1903 tarihli Maarif Salnamesi ile ve Amerikan milli arşivinde bulunan bir belgeye göre, çeşitli okullardan(1039 tanesi Osmanlı ülkesinin dört bir tarafında faaliyet göstermektedirler. Çeşitli devletlerin destek ve kontrolündeki okulları şöylece sıralayabiliriz:

1-Fransız okulları           72,

2-İngiliz okulları              83,

3-Amerikan okulları 465,

4-Avusturya okulları 7,

5-Alman okulları              7,

6-İtalyan okulları            24,

7-Rus okulları(Beyrut 44,

8-İran okulları                    2,

9-Yunan okulları(İzmir) 3.

Amerikan okullarının çokluğu, Ulusal Kurtuluş Savaşında, AMERİKAN MANDACILIK FİKRİNİN SİVAS’TA ORTAYA ATILMA NEDENİNİ DE BELİRLEMEKTEDİR.

OSMANLI NE YAPIYORDU?
1838 TARİHLİ Balta limanı Anlaşması, Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanmıştı. İngiliz Dış İşleri Bakan’ı:”Tatlı iş,” diyerek, bu anlaşmayı değerlendirmişti. Bu anlaşma ile; Osmanlı İmparatorluğu, hem kendi ekonomisini hem de Mısır ekonomisini çökertmişti.1854 Kırım savaşı, ayakta zar, zor duran Osmanlı Maliyesini iflasa götürmüştü. Avrupa’nın seri üretimli fabrika ürünleri, Osmanlı’nın el tezgâhlarını da silip, süpürmüştü. Rusya'nın Balkanlar'da ıslahat için verdiği tekliflerin 12 Nisan 1877'de İbrahim Ethem Paşa hükümeti tarafından reddedilmesi üzerine 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı patlak verdi. Abdülhamid'in karşı olmasına rağmen[6] Mithat Paşa, Damat Mahmud Paşa ve Redif Paşa gibi devlet adamlarının ısrarlarıyla girilen savaşta Rus orduları Balkan ve Kafkas cephelerinde Osmanlı kuvvetlerini bir dizi yenilgiye uğratarak doğuda Erzurum'u, batıda ise Bulgaristan'ın tamamı ile Trakya'nın İstanbul surlarına kadarki kısmını işgal ettiler. Meclis-i Mebusan'da hükümetin savaş politikalarına yöneltilen ağır eleştiriler üzerine Abdülhamit, meclisi 18 Şubat 1878'de tatil etti. Takip eden 30 yıl boyunca meclisi bir daha toplantıya çağırmadı ve bu süre zarfında meşrutiyet anayasası olan Kanun-ı Esasî'yi kağıt üzerinde de olsa muhafaza ederek, aldığı kararları yine bu anayasaya göre yürürlüğe koydu.

93 Harbi, 3 Mart 1878'de İstanbul surları dışındaki Ayastefanos'ta/Yeşilköy/ karargâh kuran Rus kuvvetlerinin dikte ettiği Ayastefanos Antlaşması ile sona erdi. Anlaşmaya göre; Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı, sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak bağımsız bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek, Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek, Kars, Ardahan, Batum ve Doğubayazıt Rusya'ya verilecek, Teselya Yunanistan'a bırakılacak, Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak, Osmanlı İmparatorluğu Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti. Oldukça ağır şartlar içeren bu antlaşmaya, Rusya'nın aşırı derecede güçlenmesinden kaygı duyan diğer Avrupa devletleri karşı çıktılar. 13 Temmuz 1878'de Ayastefanos Antlaşması'nın yerine geçen Berlin Antlaşması imzalandı. Yeni antlaşmayla Rusya'nın toprak kazanımları geri alındıysa da, Romanya ve Karadağ'a bağımsızlık verilirken, Bulgaristan'da Almanya ve Avusturya-Macaristan himayesinde özerk bir prenslik oluşturuldu.”Abdülhamit, bu savaşı Yıldız sarayından yönetmişti. Donanmayı da halice kapatarak çürütmüştü.4 Haziran 1878’DE Berlin Kongresi sırasında Kıbrıs’ı İngilizlere bırakmıştı.31 AĞUSTOS 1876/22 NİSAN 1909 Tarihleri arasında hüküm sürdüğü sürede 243.000 kilometre kare Osmanlı toprağını düşmanlara terk etmiştir.

 

İzleyiciler

Blog Arşivi