2 Kasım 2012 Cuma

848-USTANIN BÜYÜK OYUNUNU BOZMAK!


          OSMAN TÜRKOĞUZ
          Osmanturkoguz@gmail.com
           İzmir; 31 Ekim 2012

MÖ:491 senesinde; Pers kralı Kserkhes, 1.000.000 luk ordusu ile Bugünkü Yunanistan’a girdiğinde; Atinalılarla Ispartalılar, ortak hareket etmeyi planlarken,Ispartalı bir General Atinalı Amiral  Temistoklesin sırtına elindeki bastonu ile vurmaya başladığında,tarihe geçen şu karşılığı almıştı:"VUR! FAKAT DİNLE!" Sayın Recep Tayyib Erdoğan Beyimize bir önerim olacak: "Dinlemeden vur dedin! Dinleyen olmadı. Şimdi bari dinle!"

        USTANIN BÜYÜK OYUNUNU BOZMAK!
    İkinci Dünya Savaşında; Hitler Almanya’sının Fransa’yı ezip geçmesi üzerine İtalya’nın faşist Diktatörü Eski İlkokul Öğretmeni Benito Mussolini, İtalyan Genelkurmay Başkanını ve Dış İşleri Bakanı olan Damadı Kont Ciano’yu, çok uzun ve görkemli makamına çağırarak:
    “İtalya’nın ulusal çıkarlarını sağlamam için, bana birkaç yüz ölü yeter! Emrini vermişti.
Bunun üzerine Fransız Diplomatları ile acele bir toplantı düzenlenmişti. İtalyan delegesi Azametli bir tavırla, Fransız delegelerine dönerek:
    “İtalyanların istekleri yerine getirilmezse, İtalyan Ordularının Fransız sınırlarını açması emri derhal verilecektir!” Ültimatomunu savunması üzerine, derhal ayağa kalkan Fransız Başdelegesi, gayetle muzip bir tavırla:
“Bu asla mümkün değildir ekselansları; çünkü sınırlarımızda Fransız gümrükçüleri vardır!” Demişti.
29 Ekim 1923 Türk Ulusunun en büyük Ulusal Bayramı ve tüm bayramlarımızın da anasıdır.
İşgal altındaki Müslüman ülkelerinde kılınan Cuma namazları fasittir.
Çünkü, egemen olan Müslüman ülkede Hutbe Egemenin adına okunur.
Bosna-Hersek Avusturyalılar tarafından işgal edildiğinde aşağılık bir Müftü Avusturya İmparatoru adına Hutbe okumuştu.
Dini Bayramlarımızı huzur içersinde kutlayabiliyorsak bunu Türkiye Cumhuriyetine borçluyuz.
Ne acıklı ve ne akıl almaz hukuk dışı bir olaydır ki Türk Ulusunun Anıtkabir’e giderek Cumhuriyet Bayramını orada kutlamasına, bu halkın seçmiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti; Biber gazlı, lastik kaplı çelik coplu, zırhlı ve su püskürtücü araçlarla donatılmış, Bayram Kutlamasına gelmiş olan Türk Vatandaşları ile aralarına da çelik barikatlar  konulmuş Akpolisiyle kıyasıya ve acımasız müdahale etmiştir.
Fransızların Gümrükçüleri varsa Bay Recep Tayip Beyimizin de Polisleri var!
İtalyan Ordusu Fransız sınırını Fransız Gümrükçülerini püskürterek asla aşamaz.
Çin Seddini, tüm düşman barikatlarını aşmış bir ulusun çocukları olan Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri için dünyada aşılmayacak barikat yoktur.
Polisin Kutsal bayramımıza gidecek Türk Vatandaşlarını taşıyan araçları ala koymak için icat ettiği bahaneler utanç vericidir.
Hele, hele bir Polis yetkilisinin CÉCESET TORBASI YOK!” Bahanesi Büyük ustamızın  bir beklentisini de yansıtmaktadır.
”Ey! Kutsal Cumhuriyet Bayramlarına gidenler, sağ dönemeyeceğiniz için, ceset torbalarınızı da yanınızda götürünüz!” Mesajı ile seyahat hürriyetine engel olmanın bahanesinin Çok ötesinde anlam taşımaktadır.
Barikatların gerisinde, her türlü silahlarla ve yüksek Mercilerden gelen desteklerle destekli Recepkolarla ellerinde Türk Bayraklarından gayrı hiçbir silah olmayan yürekleri Atatürk sevgisi ile dolu Türk Vatandaşları; Barikatları aşmak için  cebelleşirken, taraflardan ölenler ve yaralananlar da olacaktır.
Ya da provokasyonlarla bu durum yaratılacaktır. İşte o zaman, Öldürülen katırın yasını tutan Sayın İdris Bey ve Sayın Recep Tayip Bey, bu olayla tüm bayrama gelenleri anarşist olarak mahkum edeceklerdi.
Yine de sıkılmadan, olmasını bekledikleri olay için önceden yazılmış bildirilerini okudular : ”Terörist, Holigan, Vs. Vs. Bir Güruh!”
Ellerinde Yalınız Türk Bayrağı olan, binalara ve Akpolise Molotof kokteyli ve dahi taş atmayan, yüzleri açık Terörist görülmüş müdür hiç!
Buna rağmen, yüzlerinde yaralarla ve kırıklarıyla yakalanan iki Teröristimizin fotoğrafları basınımıza yansımıştır.
Ulusal bayramlarını kutlamak için Anıtkabir yollarında dövülen, yaralanan suçlular için Ankara Başmüdeiumumisi soruşturma açmış, Bu fotoğrafı ona armağan ediyorum.

Bu masum ve hatır bilir insanlarımıza çamur atanlar için Büyük Neyzen Tevfik Kolaylımız bir şiir döktürmüş, bu şiiri de onlara ithaf ediyorum.
"Şu boka bok diyemem, boklar duysa ar eyler
Boka düşse zerresi, boku murdar eyler.
Utanma yok, yüz yok, bilgi yok,   
Ahlak yok, onur yok, kişilik sıfır.
Sırf herkese pislik atmak için icat edilmişler!







Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi