7 Nisan 2011 Perşembe

256-HÂLÂ ANLAYAMAMAK!

                                                               

                                   OSMAN TÜRKOĞUZ
                                   osmanturkoguz@hotmail.com
                                   İzmir;07 Nisan 2011.

                                                           HÂLÂ ANLAYAMAMAK!
“Biz Jandarmadan genel arama istedik, bunu değil!”
Rahşan affının mucidi Proff! Dr. Sayın Hikmet Sami Türk.
Biz de sizden hukuka dayalı af istemiştik böylesine rezaleti değil! Ostüzü.
Korkmayınız Sayın. S.Türk, Genel Sekreteriniz olan Baldızınız lehinizde ifade verir. Ostüzü.
        “…hal böyle iken 163 personelin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekiyoruz.”Orgeneral Sayın Işık Koşaner.
Karanlıklar ve ihanetler ülkemizi kaplamak üzere sizler de hâlâ Işığa mı koşuyorsunuz!
                        Rahmetli la Fontaine’nin “Kurt ile Kuzu” öyküsünü yeniden mi yazayım!
                        Kurt suyun baş tarafındadır.
                        Kuzu da suyun alt tarafındadır.
                        Kurt’a göre kuzu kasten Kurt’a bulanık su içirtmektedir!
                        Kuzu meseleye doğru tarafın yaklaşır:
                        “İyi amma kurt kardeş siz suyun üst kısmındasınız, su da aşağı doğru akmaktadır:”
                        Kurt çok sinirlenir:                                                                                                                      ”Altı ay önce de sen bana kirli su içirtmiştin!”Kuzu:
                        “iyi amma kurt kardeş ben daha beş aylığım!”Kurt daha da çok sinirlenir.
            “Dört ay önce de anan olacak o koyun bana kirli su içirtmişti! Kuzu doğruyu söylemekte ısrar eder:
                        “İyi amma Kurt kardeş benim anam beni doğururken ölmüştü.
                          Kurt sonunda baklayı ağzından çıkartır:
                        “Valla, der bahane bulamasam de ben seni yiyeceğim!” Ve Kuzuyu yer.
            Cezaevlerine devlet ve  o devletin kanunları giremezken,
            Cezaevleri tam bir terör ve işkence yuvası haline getirilmişken,
            Cezaevlerinin içersinde her türlü suç aletleri var iken,
            Siz, Sayın Menkup Bakan ve Sayın İktidar sahipleri ve sayın adalet mensupları içeriye nasıl girerek nasıl arama yapardınız ve devletin yasalarını nasıl cezaevlerinin içinde yeniden yürürlüğe koyardınız?
            O zaman, Ulusal Kurtuluş Savaşındaki Hainlerin neden öldürüldüğünü de sormak istemez misiniz?
            O zaman:”Yunanlıları Ülkemizden kov emri verilmişti. Neden onca düşman genci öldürülmüştü demez misiniz?
            Sizler, bölücü ve vatan haini çetelerinden ülkemizi temizleyin dediniz. Bunca teröristleri ölü olarak yakalmış olan Kahramanları cezaevlerine tıkmakta Haklı değil misiniz?
            Bir masal ile uyutamadıklarınıza başka masallar söylemeyiniz! Suyun başında uyutulmak istenen bu Milletin olduğunu da unutmayınız Sayın Orgeneralimiz!
            Rahmetli Avni Doğan’ın bir saptamasını unutmamız ne mümkün:”Bir ülkede her türlü sosyal problemlerin çözümünü bir jandarma onbaşısının sırtına yükleyerek, sonunda da:”Neden bu problemi çözemedin!” Diyerek O’NU mahkemelerde süründürmekle bir yere gelinemez, ancak bugünlere gelinir!”
            Bugünün Jandarma teşkilatında görevli tüm Jandarma mensupları yüksek bir vatandaşlık,            çağdaşlık ve Atatürkün ışıklı ilkeleri ile dopdolu Aydın kişilerdir. Bendeniz; açıklamak durumundayım: Emekli olduktan sonra; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiş bir JANDARMA SUBAYIYIM. Para kazanmak için değil, halkıma emeklilikte de doğru bildiğim yolu gösterebilmek ve Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in Yüksek huzurlarına:
            “Sizin açmış olduğunuz Ankara ÜNİVERSİTESİ Hukuk Fakültesini de bitirmiş ve O FAKÜLTEDE HUKUK OKUMUŞ OLARAK GELDİM !”DEMEK İÇİN. Sayın Madrabazlarımız!
           

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi