17 Mart 2010 Çarşamba

31- NE BİZANS'A MELEK GELDİ; NE DE BİZE GELİR!

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;

03 Ocak 2010



31- NE BİZANSA MELEK GELDİ; NE DE SİZE GELİR!


“Hitler, çok sevilen iki Alman Generalini, eşleri ile birlikte öldürttü. Polonya sınırındaki bir kasabada; Polonya ordusu silah ve teçhizatını kuşandırmış olduğu mahkûmları öldürterek; Polonya’nın üzerine attı.
Adı, Alman Genelkurmay başkanının adına benzeyen bir homoseksüel emekli yarbayı Göring’e öldürterek, Alman Genelkurmay Başkanını lekeleyip emekli etti ve bilinen sona ulaştı!”
”Alman polisinin üçte ikisini atarak Nazi yanlılarını polis ve Gestapo yaptı. Ernest Roem’ü de öldürdü, SA’lARI, SS’LERE KATTI kattı.
Orduyu kuzuya çevirdi! ”William l.Shırer, Nazi İmparatorluğu, 3 cilt.


Tarihten ders alınsaydı, ruh hastalarına iktidarlar teslim edilmezdi.
Bendeniz; Amerikan özel Kuvvetlere mensup yeşil berelilerle komando kursu gördüm. Eski metotlarda beyin yıkamayı da öğretmişlerdi. Fiziksel işkencelerle dayalı komünist Çin metotlarını da öğrenmiştik. Amerika bu işi daha ince bir ayara sokmuştur.
Stalin’in tavuklarına uyguladığı metotları kalkınamamış, üniter yapıdaki devletlerin halkına, dâhili bedhahların da yardımı ile uygulamaya koymuştur. Hayatın her evresinde ŞOK!
Maymundan bir üst seviyeye getirilen, ne düşünebilen ne de eylem yapabilen bir toplum yaratılarak SONUCA ulaşabilmek!
Hiç merak etmeyiniz, planlanan oyun budur.
Şimdi burada, ilk defa bir istihbaratı açıklayacağım:1968 Kara Harp Okulu çıkışlı bir P. Binbaşısı, Amerik’da sivil olarak bir Profesör’ün konferansını dinler.
Ol Profesör:
“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri dağılma sürecine girdi ve mutlaka dağılacaktır. Amerika için asıl tehlike; dağılma ile boşalan bu yere daha yetenekli bir ulusun girmesi endişesidir. Şimdi; bu oluşumu engellemek Amerika’nın başlıca politikası olmalıdır!” Der.
Kahraman Türk subayı; ol Profesörün yakasına yapışır:
“Dağılacak olan Rusya’nın yerini dolduracak olan hangi ulustur? Söyle!” Der.
Ol Profesör: ”Sizsiniz; Türk ulusudur !” Demek zorunda kalır.
Emekli Deniz Kurmay Albay VURAL VURAL; Silivri’ye de çekilmiştir. Güneydoğuda 3500 CİA ajanının görev yaptığını net olarak yazmıştı. Bir zaman önce de; MİT, Güneydoğu’da 3500 ajan olduğunu beyan etmişti. Ne yaparlarsa yapsınlar, oyunu bilmemizin zamanı geçmek üzeredir:
*Afganistan’da; siyasi ve sosyal amaçları ne olursa olsun; vatanları için dövüşenler ANARŞİST! Türk Silahlı Kuvvetleri, Amerikanın çıkarları için bu kahramanlarla savaşmalı! Türk Genelkurmay Başkanları olmaz mı? Dediler.
*Önce; Türk askerlerinin başlarına çuval geçirerek, Türk silahlı kuvvetlerini küçük düşürmek ve Amerikanın işine gelmeyen generallerimizi saf dışı bırakmak!
*Bu olmayınca da; Ergenekon masalına sarılarak, Türk Silahlı Kuvvetlerini küçük düşürecek eylemleri devreye sokmak. Apoletlerin üzerine polis botunu bastırtmak. Hukuk dışı uygulamalarda, polisi ön plana çıkarmak.
*Sürekli, mağduru oynamak.
*Suikast masalları uydurarak, maskeli tanıklar yaratarak, dünya hukuk tarihinde görülmedik bir biçimde; ”koy dosyaya!” Metodu ile yargılamalar yapmak.
*Sözlü ve yazılı basın ile insan onurunu, delilsiz ve mahkeme kararı olmadan yaralamak.
* Amerika ve Batı Âlemi Türk vatanını ve Türk ulusunu bölmek isteyerek, her türlü silahı kullanan teröristlere himaye ve destek sağlamayı; göz göre, göre sürdürmektedir.
“CÜNEYT ZAPSU’NUN TELKİNİNE UYARAK, DELİKTEN AŞAĞIYA SÜPÜRÜLMEMEK!
*Bütün dünyanın korkulu rüyası olan Türk Silahlı Kuvvetlerini polis altı bir statüye sokarak, BORDO BERELİLERİ SAF DIŞINA İTMEK!
Fatih Sultan Mehmed’in topları Bizans surlarından gedikler açarken, Bizanslılar; AYASOFYA Kilisesine dolarak; gökten gelecekler melaikeleri dua ile beklemişlerdi. NAFİLE bir bekleyişti.
Şimdi de; din, iman, cami, Allah, Bulgur Ergenekon, Deniz feneri, imzasız ihbarlar, ucu açık yargılamalar, dış destekler, aklı başında olanları katıla, katıla güldüren hayali suikast masalları, DEVLETLERİN OLMAZSA OLMAZI OLAN DEVLET SIRLARININ SAKLANDIĞI YERLERİ MÜZE YAPMAK ÇILGINLIĞ!
Ey! Atatürk’ten Korkanlar Partisi, ne yaparsanız yapınız; yardımınıza ne melekler gelir ne de HARİCİ BEDHAHLARIMIZ gelirler.
Geliniz; tüm değerlerimizi yere sermeden, gelmiş olduğunuz gibi de gidiniz.
Getirmek istediğiniz karanlıkları, Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in ışık topları dövmektedir.
Kadınlarımız, bin sene önce kaptırmış oldukları kadınlık ve insan olma gururlarını vermemek savaşındadır.
Aklı başındaki erkeklerimiz de tekrar tebaalığa dönmeme kararındadır.
Türk Silahlı Kuvvetlerini iftiralarla karalamaktan da vaz geçiniz.
Mustafa Kemal’in ışıklı yolu dururken, tutmuş olduğunuz Büyük Ağabey denemesinden vaz geçiniz!

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi