16 Eylül 2013 Pazartesi

/1131/L0ZAN'I HEZİİMET SAYAN HAİNLERİMİZE1


          OSMAN TÜRKOĞUZ

         osmanturkoguz@gmail.com

         Çeşmealtı;28 Temmuz 2012./Tüm ihanetlere yanıttır!

         Lozan Garının tam karşısındaki saatçiye girdik. Bendeniz ve Rahmetli Lv.Yzb. Vasfi Lafçı. Bizi güler yüzlü yaşlıca bir Bey karşıladı. Birer saat seçtik. O çok Kibar Bey: Siz Türk müsünüz? Dediğinde “Grace a Mustafa Kemal Atatürk’”/Atatürk sayesinde/dedim.”İsmet Paşayı neden söylemiyorsunuz? Ben O’NU Uşi Şatosunda dinledim. Aslanlar gibi ülkenizi savundu. Şimdi de demokrasiyi ve Atatürk Devrimini savunuyor! Sizin İsmet Paşanız var, buyurunuz parasını sonradan ödemek koşulu ile ne alırsanız alınız!”Dedi. Bedellerini Fransa’dan Besançon Postanesinden gönderdiğimiz ikişer saat daha almıştık.                                 Besançon üniversitesinde yaşlı bir Han’ım  Profesörün elindeki kitap dikkatimi çekmişti.Fransız Dr.Fisinger’in Atatürk’e uyguladığı tedavi yöntemi.Aramızda diyalog başladı:”Atatürk’ü ve İnönü’yü anlat,ama sakın mukayese etme.Sizde bir lider geldiğinde öteki liderin adı okunmaz. Günümüzde Atatürk  ve Atatürk devrimi  bugün yaşıyorsa İnönü sayesindedir” demeyi de ihmal etmedi.Benim ukalalık yapacağımı sanmıştı. Kısaca olarak:”İsmet İnönü Atatürk devrinde İkinci adamdı.En karmaşık uzunca süren bir  dönemde de Birinci adam oldu.Ne yazık ki İkinci adamı da yoktu!”Dedim.İyi bir alkış almamla beraber ol Han’ım tarafından iki yanağımdan da öpüldüm.Elini öptüm ve çok hoşuna giden bir de söz söyledim:”Beni yüzümü yıkamaktan feragat ettirdiniz.Dudaklarınızın izini silemem!”Dedimdi.

                   LOZAN’I HEZİMET SAYAN HAİNLERİMİZE!

         “Kahramanı olduğu kadar; Gafili de, Haini de çok milletiz. Mareşal Gazi Mustafa Kemal,Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı,40derece hasta yatağında,Turgut Özakman,Şu Çılgın Türkler,s.555.,

         “Hiçbir millet bizimki kadar Hain çıkarmamıştır!” Başbakan İsmet İnönü.

         “Sevr anlaşması Lozan’dan daha iyidir!”Anası Kürt, Babası Ermeni dönmesi Hasan’ın Büyük oğlu.

            Kahvehanenin önünden geçerken; tanımadığım bir Bey önüme çıktı ve:

         “Affedersiniz Albayım, sizi çok iyi tanıyorum ve size haddim olmayarak bir sorum da var:”Dedi ve devam etti:”Bizler, şimdiye kadar Lozan antlaşmasını bir zafer olarak bilmekteydik. Türkiye’nin tapusunun da Lozan’da alındığına inanmaktaydık. Son günlerde, Lozan’ın bir hezimet olduğu anlatılmaya başlandı. Hatta Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı iken:”Sevres, Lozan’dan iyiydi!”Dediği bile anlatılmaktadır. Size göre hangisi iyi,hangisi zafer ve hangisi hezimettir?Lütfen anlatır mısınız?”Dedi.”Bunun yanıtı  kişiye göre değişir:Vatanseverler için Lozan büyük bir zaferdir.Osmanlının miskinliğini ve müstemleke durumunu ortadan kaldırmıştır.Vatanımızın ve Türk ulusunun bütünlüğünü sağlamıştır. Batıya köle olan Müslüman ve Türk insanını eşit haklara sahip vatandaşlar olarak yaratmıştır.

         Vatan hainleri ve düşman taraf için de Sevr anlaşması çok iyidir; çünkü Türk vatanını parçalatmış ve Türklüğü de tarihin çöplüğüneatmıştır.                                                                                        Bilgisayarıma giriniz de sizin için yazacağım yazıyı bir zahmet okuyunuz.”Dedim ve iş bu yazıyı yazdım.

            Osmanlı devleti Bütçe Kanun tasarısı İngiliz, Fransız ve İtalyan delegelerinden oluşacak bir komisyon tarafından onaylanacak; bütçe kanunlaşmış olsa bile bu komisyon bütçeyi uygulatmayabilecektir!”Sevr Anlaşmasının mali hüküm maddesi.

ALINTIDIR!

“Sevr Barış Antlaşması’nın maddeleri

1- İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti olarak kalacak; ancak Osmanlı Devleti anlaşma koşullarına uymazsa İstanbul Türk’lerden alınacaktı.

2- Boğazlar her zaman bütün devletlerin gemilerine açık tutulacaktı. Uluslar arası bir komisyon Boğazları yönetecek ancak komisyonda Türk üye bulunmayacaktı. Bu komisyonun ayrı bir bütçesi ve bayrağı olacaktı.

3- Anadolu’nun doğusunda iki yeni devlet kurulacaktı.

4- Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümü ile İzmir Yunanlılara verilecekti. Ayrıca, Midye-Büyükçekmece çizgisinin batısında kalan Trakya bölümü de Yunanlıların olacaktı.

5- Arabistan ve Irak İngiltere’ye verilecekti.

6- Urfa, Antep, Mardin ve Suriye Fransa’ya verilecek, Adana’dan Kayseri ve Sivas’ın kuzeyine kadar uzanan bölge, Fransa’nın nüfuzu altında bulunacaktı.

7- İzmir bölgesi dışında tüm Batı Anadolu, Afyon’dan Kayseri’ye kadar uzanan çizginin güneyinde kalan topraklar İtalyan nüfuz bölgesi olacaktı.

8- Osmanlı Devleti’nin askeri gücü 50.700 kişiden ibaret olacak, Ordunun ağır silah ve uçakları bulunmayacak, Deniz Kuvveti,ufak boyda  13 savaş gemisini geçemeyecekti.

9- Azınlıklara geniş haklar verilecekti.

10-Mali ve adli kapitülasyonlar (ayrıcalıklar) en ağır şekilde müttefik devletlere açık olacaktır.                                                                                                                                                      . Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan en son antlaşma ve Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalandığı halde uygulanamayan tek antlaşmadır (Ayastefanos gibi).2. Misak-ı Milli kararlarına uygun değildi ve böylece işgal kuvvetlerine güvenilmeyeceği son kez anlaşışmış olundu.3. Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en son antlaşmadır ve Osmanlı Devleti sömürge durumuna getirildi           

4. Milli Mücadele azmini arttırmıştır.5. Mustafa Kemal Atatürk'ün haklılığı ortaya çıkmış, Milli Mücadele azmi güçlenmiştir.

Sevr Antlaşmasının Hükümleri (Maddeleri)

1. Sınırlar (madde 27–36): Edirne ve Kırklareli dâhil olmak üzere Trakya'nın büyük bölümü Yunanistan'a, Ceyhan-Antep-Urfa-Mardin-Cizre kent merkezleri Suriye'ye bırakılacak, İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak;

2. Boğazlar (madde 37-61): İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi silahtan arındırılacak, savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak; Boğazlarda deniz trafiği on ülkeden oluşan uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecek; komisyon gerekli gördüğü zaman Müttefik Devletlerin donanmalarını yardıma çağırabilecek;

3. Kürt Bölgesi (madde 62–64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek;

4. İzmir (madde 65–83): Yaklaşık olarak bugünkü İzmir ili ile sınırlı alanda Osmanlı devleti egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan'a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan'a katılması için plebisit yapılacak;

5. Ermenistan (madde 88–93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyetini tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.)

6. Arap ülkeleri ve Adalar (madde 94–122): Osmanlı savaşta veya daha önce kaybettiği Arap ülkeleri, Kıbrıs ve Ege Adaları üzerinde hiçbir hak iddia etmeyecek;

7. Azınlık Hakları (madde 140-151): Osmanlı din ve dil ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarına eşit haklar verecek, tehcir edilen gayrimüslimlerin malları iade edilecek, azınlıklar her seviyede okullar ve dini kurumlar kurmakta serbest olacak, Osmanlı'nın bu konulardaki uygulamaları gerekirse Müttefik Devletler tarafından denetlenecek;

8. Askeri Konular (madde 152-207): Osmanlı'nın askeri kuvveti, 15.000'i jandarma olmak üzere 50.000 personelle sınırlı olacak, Türk donanması tasfiye edilecek, Marmara Bölgesinde askeri tesis bulunduramayacak, askerlik gönüllü ve paralı olacak, azınlıklar orduya katılabilecek, ordu ve jandarma Müttefik Kontrol Komisyonu tarafından denetlenecek;

9. Savaş Suçları (madde 226–230): Savaş döneminde katliam ve tehcir suçları işlemekle suçlananlar yargılanacak;

10. Borçlar ve Savaş Tazminatı (madde 231–260): Osmanlı'nın mali durumundan ötürü savaş tazminatı istenmeyecek, Türkiye'nin Almanya ve müttefiklerine olan borçları silinecek; ancak Türk maliyesi müttefikler arası mali komisyonun denetimine alınacak;

11. Kapitülasyonlar (madde 260–268): Osmanlı'nın 1914'te tek taraflı olarak feshettiği kapitülasyonlar müttefik devletler vatandaşları lehine yeniden kurulacak;

12. Ticaret ve Özel Hukuk (269–414): Türk hukuku ve idari düzeni hemen her alanda Müttefikler tarafından belirlenen kurallara uygun hale getirilecek; sivil deniz ve demiryolu trafiği Müttefik devletlerarasında yapılan işbölümü çerçevesinde yönetilecek; iş ve işçi hakları düzenlenecek; eski eserler kanunu çıkarılacak vb.”

         Bilim adamı geçinen Yalakalar, bunlardan neden söz etmiyorsunuz? Bugün uygulanan bunlar değil mi? Ey! Refi Cevat Ulunaylar! Ey Alemdar gazetecileri!Ey Sait Mollalar,Ey Dönme ve Devşirme dölleri!

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi