7 Ocak 2013 Pazartesi

897/MAZANNEİ SUİ EŞHASIN TEDİBİNE DAİR KANUN!

OSMAN TÜRKOĞUZ osmanturkoguz@gmail.com
İzmir;07 Ocak 2013 MAZANNE'İSUİ EŞHASIN TEDİBİNE DAİR KANUN!
"SUÇ İŞLEME ŞÜPHESİ ALTINDAKİ KİŞİLERİN CEZALANDIRILMASINA DAİR YASA!"26Nsan 1909! Meclis'iMebusan!Serseri Nizamnamesi:“Hiçbir vasıta-i maişeti bulunmadığı ve çalışma kudreti olduğu halde laakal iki aydan beri bir güna kar ve kisb veya sanatla meşgul olmayan ve bu müddet zarfında iş bulmak için teşebbüsat-ı lazımede bulunduğunu ispat edemeyip şurada ,burada dolaşan kimselere serseri itlak olunur. Çalışmaya muktedir iken tese’ülü vesile-i maişet ittihaz edenler dahi serseri addolunur.” (“Serseri Mazanna-i Sü’ Olan Eşhas Hakkında Kanun”;1909, 1. Madde) .Osmanlı Döneminde;cezaevlerinin boşaltılması ve ülkemizin dört bir tarafından İstanbul'a akın eden işsiz,güçsüz,yersiz ve tufeyli sayısının On bini bulması nedeniyle halk arasında büyük bir huzursuzluk başlamıştı.Osmanlı Hükümeti 18 Şubat 1909 tarihiğnde,Mebusan Meclisi'ne"Serseri Nizamnamesi Lahihası sunmuştur.Uzun tartışmalardan sonra;26 Nisan 1909 tarihindeSerseri ve Mazanne'i Sui Eşhas Hakkında Kanun" kabul edilmiştir.Fransızça serseri tanımı gözönüne alınmıştır:Vocaband ve "Sans DomicleFixe"=Yeri,yurdu olmayan.Bu kanun değişikliği ile 11Temmuz 1963 senesine kadar uygulanmıştır."Ağırcezayı gerektiren suçlarla,hırsızlık,yankesicilik,gasıplık suçlarından en az iki defa hüküm giyenler bu yasanın kapsamına alınmışlardır.Benim gençliğimde de bu yasa uygulanmaktaydı.Hergün karakola uğramak zorunda kalan hüküm sahibi,karakoldaki defterine imza verdiği gibi kendi üzerinde taşıdığı defteri de imzalattırırdı.İzin alarak,kazası dışına çıkacak olan hükümlü,gittiği yerin karakollarına da imza vermek zorundaydı.Mazennei sui=suç işleyeceği kuşkusu altındaki kimse. Bu konuda bir yasal norm ne 1961 ayasamızda,ne de eski Medeni Kanunumuzda bulunmamaktaydı.Milli Güvenlik Konseyi'nin hazırlatmış olduğu 1982 Anayasamızın, ııı.Kişi hürriyeti ve güvenliği başlığı altındaki, 19'uncu maddesineSerseri sıfatı da eklenmniştir.Ayrıca,4721 sayılı Yeni Türk Medeni Kanunu'nun ;Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kıısıtlanması başlığı altında;A.Koşulları başlığı ile Madde 432 düzenlenmiş;Osmanlı'dan beri günümüze gelen SERSERİLİK sıfatı da bu maddeye eklenmiştir.Ama,Serseriliğin tanımı da yapılmamıştır!Rahmetli Neyzen Tevfik Kolaylı'nın iitirafı gibi
bir kavram mıdır bu Serserilik:
"Serserinim düştüm aşlınla meye;
Nasıl girdin elimdeki bu neye*
Hem seversin beni Neyzenim diye;
Hem de sarhoş diye destan edersin!"Vatandaşlarını hem işsiz bırak,hem de işsiz diyerek Serseri sınıfına sok ve 5 ila 20 sopa cezası uygula!Vatandaşını askere al,bir hayal uğruna öldürterek kemiklerini başka iklimlerde bırak;ekmek,aş ve mesken verme,sonra da Serseri diye döğ!Roma'da hiç bir geliri olmayanlara;günlük Üç gram tuz ve Zeytinyağı verilirdi.Sosyal devlet olmanın görevi bilinirdi.Osmanlı da,falaka,sürgün ve dayak bilirdi.İşte o gelenek günümüze kadar geldi.Hırsızlar ve dolandırıcılar yüksek mevkilere,kahramanlar da karakollara imza kuyruklarına.Bu mu açılım?Bu mu ileri demokrasi?Hadi canım sendeler.
Madde432:"Akıl hastalığı,akıl zayıflığı,alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı,ağır tehlike arzeden hastalık veya serserilik sebeblerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi,kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde,tedavisi,eğitim veya ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonulur."Rahmetli Mithat Paşa,Avrupalıların baskısından kurtulmak için;23 Aralık 1876 tarihinde ilan ettiği Belçika'nın 1831 tarihli anayasasına 113'üncü maddeyi eklliyerek Padişah'a sürgün etme yetkisini vermişti ve bu madde ile boğularak öldürüleceği Taif'e sürülmüştü.Adnan Menderes, 146'ıncı madde ile siyaset yapmayı sürdümüş bu madde ile idam edilmişti.Türkiye Cumhuriyetinin,astlarına ve halkımıza karşı Büyük Generalleri ve Aydınları da Mazannei Sui Eşhastan sayılarak karakollara gitmek zorunda bırakılmışlardır!Ama,ötekiler de11 temmuz 1963'ten sonra karakollara gitmek utancından kurtarılmışlardır!Yoksa,Alman Adaletinin mahkûm ettikleri de, günün birinde, karakolllara imzaya gidebilirlerdi.

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi