11 Temmuz 2012 Çarşamba

761/DİLİME SAHİP TÜRKOĞLU TÜRKÜM BEN!

OSMAN TÜRKOĞUZ
Çeşmealtı;11 Temmuz 2012.
                   DİLİME SAHİBİM VE TÜRKOĞLU TÜRK’ÜM!
Polis Akademisine başkan seçilmiş olan bir Bilim adamı! Profff.Dr. Sayın Remzi Fındıklı,Akademi kantininde  metazori satılmaya çalışılan;aklı ile müsemma  bir masal kitabı yazmış!”Sözün özü!”
         “Dinine sahip ol ki hangi milletten olduğun belli olsun!”
         Bu bilim adamımızın! Din ile Milliyet kavramlarından da haberi olmadığı anlaşılmıştır.Din;inanca dayalı,kişinin iradesiyle,şiddet ve  baskı ile her an değiştirilebilen bir “Toplum Düzeni Kuralıdır!”
         Milliyet ise, Kana ve soya dayalı maddi ve moral değerleri olan bir kimlik olayıdır.Ben;Ali Oğlu Yörük Kızı Alime Kadından doğma Osman Zeki Türkoğuz olarak hep Türk’üm.
         İslam dininde Milliyetçilik küfür sayılmasına karşı Kureyşlilik ve Araplık habire övülmüştür. Ümmetçilik esastır. Bendeniz,Müslüman bir aileye mensup olmama karşın hiç ümmet olmadım.Bir Türk  bireyi olarak Allah’ıma sonsuz inancım ve dahi saygım vardır.
         “Dilde başlayan çözülmenin ulusal çözülmeyle sonuçlanacağını “da bilmekteyim. Büyük İnsan ve Büyük Bilim Kadınımız Profesör Dr. Muazzez İlmiye Çığ’ın”Sümerli Lüdingirra’nın Anıları” eserini tüm hainlerimizin ve Türkçe düşmanlarımızın okumalarını öneririm. Bütün canlılar kendi dilleri ile şakırken vatan hainlerimiz ana dillerinin dışında şakımaktadırlar.Öteki âlemde,nerede Türkçe konuşulur,nerede Türkçe Türküler söylenirse ben oradayım anadilimin konuşulduğu yer benim cennetimdir.
         “Savaşta ölmek, kişiyi şehit yapmaz.Şehidi şehit yapan inancı ve ölüş sebebidir!”Bu İlim Adamımızın!  Cılk Yumurtalarından birisi daha! Büyük Döneklerimizden Necip fazıl Kısakürek te böylesine haince bir söz etmişti:”Bu memleket 500 senedir şehit vermemiştir.Şehit olmak için din için savaşta ölmek lâzımdır!”Demişti.Ebu Süfyan Komutasında,Şamdan Mekke’ye gelmekte olan deve kervanını soymak uğruna ölenler şehit! Vatanı ve milleti için ölenler de Niyazi mi oluyor!”Eşkıya karşısı,düşman karşısıdır!”Vatan Haini bölücülerle çarpışarak ölenlerimiz şehit sayılmıyor mu?Ulusal Kurtuluş savaşında ve Şeyh Sait isyanında ölenlerimiz ne oluyor?Bu toplum tüm bu ihanetleri nasıl taşıyor?Hayret. Büyük Türk Şairi Nazım Hikmet’in  Şehitlerimiz için yazmış olduğu alttaki şiiri ihanet içindeki aymazlarımızın cibilliyetsiz suratlarına çarpıyorum:

“Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
Ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz,
Yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Siz toprak altında derin uykudayken
Düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!”Vatan hainlerimizin suratlarına tükürmenin de tam vaktidir!
         Kadının cihadı kocasına itaat etmektir!”Özlü Sözler!”Pırr.Dırr.R.F.
         Bendeniz evlendiğim gün; eşimi kiralık evimizin odalarında gezdirerek iki yeri göstererek şöyle demiştim:
         “Sizi,eş olarak kendime seçtim.Köle olarak almadım.Şu iki yer dışında benimle,zamanın gözeterek, münakaşa ve kavga edebilirsiniz.Siz bir Mustafa Kemal Kızısınız. Ben, bir Yörük Genciyim. Bizim köyde her erkek tek eşlidir. Tanrımızı tanık göstererek dört eş masalına da sakın inanma.Buğdayın ve bulgurun çöpü iki parmakla ayıklanır!”Mutlak itaat kölelere özgü bir davranış isteğidir.”Taaddüt’ü Zevcat/Taaddüd’ü Ezvaç/ Ne Mümkün? Bu yazımı da ileteceğim.Çok kadınla evlenmek masalına inanırsak Tanrımızın da doğa altı olduğuna inanmış oluruz.Tüm canlıların dişi ve erkekleri eşit sayıdadır.Koyunları,keçileri,tavukları ve inekleri bir erkek cinsine kurban etmek insanların eseridir.Allah’ımızı ve Dinimizi kullanınız bakalım!


 





Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi