27 Nisan 2012 Cuma

703/AH!O AĞAÇLARIN ALTI,AH!

                                                                               

                        OSMAN TÜRKOĞUZ
                        osmanturkoguz@gmail.com
                        İzmir; 27 Nisan 2012.

                                   AH! O AĞAÇLARIN ALTI!
         “Her ağacın altı, yatak odasına döndü!Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman kahya
,evinin yanında bulunan parkta samimi şekilde oturan gençler için:”Benim de kanıma dokunuyor ama yapılacak bir şey yok. Yasa bunlara izin veriyor!”Demiştir. Hem de mahalle muhtarları toplantısında! Merak etmedim değil; bu Ali Osman Kâhya, Hüdevendigar sancağının ahlak kâhyası ASESBAŞI mıdır? Milli iradenin çıkarmış olduğu yasaların uygulayıcısı ve o yasalara halkımızın saygı duymasının  sağlayıcı mısıdır; yoksa Mecalis üstü bir gerici midir!Aynı günlerde de,Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu içki satışını ve içki içilmesini bir valilik fermanı ile yasakladı!Şimdi bekleyelim Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisinin kararını! Bunlar, Adaleti Kullananlar Partisinin taktikleridir.Bir milletvekili Mecliste bulunan Meclis Muhafaza Taburunun kalkmasını söyler,O Tabur hemen kaldırılır.Yalova valisi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı aleyhinde konuşur ve Milli Eğitim Nazırı hemen gereğini yapar.
         Karısını, kızını ve sevgilisini ve Küçücük kız çocuğunu  cadde ortalarında doğrayan doğrayana; hiçbir valimizin ve hatta Bursa Valisi Ali Osman Kahyanın bu olaylar kanına dokunmamaktadır. Kadına şiddetin kaynağının dinden kaynaklandığı gün gibi ortadayken, yarının kadınlarına şiddet uygulayacak nesiller yetiştirilmesi gerçekleştirilmiştir.
         Paris’in Lyon Garına indiğimde hiç görmediğim bir olayla karşılaşmıştım. Garda trenlerini bekleyen çok sayıda yüksek rütbeli Fransız generallerini yakınında bulunan Fransız askerleri, pervasızca ve hiçbir şeyi umursamadan sevgilileriyle  öpüşmektedirler. Bu manzaralara dönüp te bakan Fransız Generallerini ve Fransız halkından kimsecikleri de göremedim.
         Zonguldak-Bakacakkadı beldesinde bulunan 293 dönümlük Atatürk hizmet Köyüne Müdür olarak atanmıştım. Ormanlık içersinde ve her tarafı açık olan bu hizmet Köyünün güvenliğini sağlamak için dokuz kişilik bir güvenlik timi oluşturarak gerekli eğitimlerini de bizzat kendim vermiştim. Bir Pazar günüydü; güvenlik timinden birisi genç bir kızla bir oğlanı yanıma getirdi ve tekmilini de verdi:”Komutanım,bunlar,girişin altındaki ağaçlıkta öpüşüyorlardı!” dedi.Çocuklar korkmuşlardı.Hizmet Köyünün bitişiğinde de bir jandarma karakolu vardı.Gençlerin ellerinde alyansları da vardı.O güvenlik görevlisine döndüm ve yüksek bir sesle:”Sen ahlak polisi misin?O güzelim cennet köşesinde öpüşmesinler de biribirini mi boğazlasınlar?Orada öpüşülür oğlum,orasını Tanrımız öpüşmek için yaratmıştır.Senin göevin,Hizmet köyünün ve bu gençlerin güvenliğini sağlamaktır.Bu gençleri kıskandığını sanıyorum.Çünkü senin ve senin gibilerin hayatında böyle bir anı yoktur.Hangimiz,”O ağacın Altı”şarkısını dinlerken duygulanmayız.Hayatlarında bir ağacın altı anısı olmayanlar hep o özlemle yaşarlar.Ben,İsviçre televizyonunda sık,sık tekrarlanan bir cümleyi ezberlemiştim:”les Gens Heureux ont une histoire—Bir öyküsü olan insanlar mutludurlar—Gençlerden özür diledim ve Güvenlik timinin başına çok zeki ve görgülü bir genci getirdim:Koray,lise mezunu idi ve liseden arkadaşı Elif ile de evliydi.Koray’ın ilk işi güvenlik timinin kaldığı bölümün camına:”Görevimiz sorun çıkarmak değil,sorunları çözmektir!”Yazmak olmuştu.
         Devlet otoritesini kullanan ve iktidar partilileri tarafından seçilenler hep sorun çıkarmaktadırlar.bir zamanlar,Zonguldak valisi ile devlet tiyatroları adına Atatürk anıtına çelenk koyma yüzünden çıkan utanç verici tartışmayı  unutmuş ta değilim.Bir kadın öldürüldüğünde içimdeki tüm sevgi pınarları kurumaktadır.BİR KADIN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE İÇİMDEKİ TÜM KADINLAR DA YARALANMMAKTADIR.KADINLARI BU HALLERE DÜŞÜREN HER ŞEY VE HERKEZ YERİN DİBiNE BATSIN.

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi