OSMAN
TÜRKOĞUZ
İzmir; 15 Mart 2012
İHANETE GİDEN YOL!
Sayın
S.Demirel ve B.Ecevit’in Eserleri!
“Bu ülkeye komünizm
gelecekse; onu da biz getiririz!” DP’Lİ Bastonlu Büyüğümüz!
Rahmetli
Büyüğümüz, el birliği ile vatan hainlerimizin heykellerinin diktiniz, vatan
hainlerimizi kahraman olarak geri getirdiniz!
Bir Hukuki soru: ”Yunan
askerlerine Halifenin askerleri diyen
vatan haini Atıf Hoca aklandığına göre, Mareşal Gazi Mustafa kemal ve O’NUN
Vatansever askerlerinin sıfatları ne oldu! Fetva!
NUR
RİSALELERİ, HANGİ DİLDE YAZILMIŞTIR.
". Nur Risalelerinin Türkçe, Arapça, Farsça
dillerinin hiç birini tam bilmeyen, kulak dolgunluğu ile elde edilmiş
kelimelerin, yanlış tertip edilmiş örneklerinden ibaret olduğu, bunların
mucize, keramet ve Allah tarafından gönderilmiş olduğu yolundaki iddiaların, ya
iddia sahibinin kuruntusu veya iddia sahibince bile, bile uydurulmuş bir düzen
olduğu, Halkın bu risalelerin Kuran’dan sonra, hatta bazen ondan daha önemli
olduğu görüşüne saptırıldığı, bu uğurda hapse girmenin ibadet yerine geçeceği,
ölenlerin şehit olup gideceği, nurcu olmayanların imansızlardan, dinsizlerden
meydana gelmiş bir kalabalık teşkil edeceği..." 22–7–1971
BİLİRKİŞİLER
Rüştü Şardağ, Mehmet Oruç
—“Eskişehir
Sıkıyönetim Komutanlığı As. Mahkemesinin 92 Nurcu hakkında gerekçeli kararı, s.45–46.Arşivimde
ve Nurculuk kitabımda vardır! Risalelerinin "Semavi",
"Kuran'ı" olduğunu savunan Sait’in risalelerinin dili de Semavi
Kitapların uyması zorunlu olduğu, Tanrısal kurala uymaz. Çünkü: bir milletin
çökertilip, dağıtılması dağıtılmasının en kestirme yolu o milletin dilini
bozmakla mümkündür. Şehnameyi bitirdiğinde, Firdevsi: "Artık, Fars ırkına
ölüm yoktur. Çünkü o diline kavuşmuştur." Demişti. Böyle olunca da, Atatürk'ün
diline kavuşturduğu Türk'ü öldürmenin tek yolu, O'nu dilinden ayırmakla
mümkündür. "Milletim Kürttür." "Milletçe Türk unsurundan
sayılmam", "islam milletindenim" diyen Sait’e, Farsça, Arapça,
Osmanlıca ve Türkçe vahiyler geldiğini Risalelerinde okuyoruz.
Sait’e
kadar, her peygamber ve nebi, mensup olduğu kavmin dilini ve o dilin gramer
kurallarını kullandığı halde o, Fransızca kelimeleri bile kullanmıştır. Şimdi, Kısaca,
Nur Risalelerinde kullanılan yabancı dil kurallarını ve yabancı kelimeleri
görelim:” NURCULUK adlı kitabımda geniş bir biçimde açıklanmıştır. Ostüzü.
ATATÜRK’ÜM DE, BİZE...
Atatürk’üm,
de bize: “bu ne iki yüzlülük?”
10 Kasım’da saygılı; 11 Kasım’da, küçük.
Adına, eserine bağlı gibi gözüküp,
Nicelerinin sırtı, aslında sana dönük,
Hani kardeşliğimiz; kalmışız, bölük pörçük.
10 Kasım’da saygılı; 11 Kasım’da, küçük.*
Nurcu, yobaz, komünist; hepsi nefes
nefese,
O kör baltalarıyla vuruyorlar
temel.
“Demokrasi” diyerek kıyılır
devrimlere.
Bir de 10 Kasım’lar da adını
anmak, yok mu?
En acısı, gülüncü, işte Atam, bu sahne.*
Atatürk’üm, de bize: “bu ne iki
yüzlülük?”
10 Kasım’da saygılı; 11 Kasım’da,
küçük.*
Vatan dene kavramı, bilince
vardıran, sen!
Gerçek dini yobazın elinden
ayıran, sen!
Namuslu zengin ile üretici
halkımı
Vatan denen teknede
yoğuran, kardıran sen!*
Hani kardeşliğimiz; kalmışız, bölük
pörçük.
10 Kasım’da saygılı; 11 Kasım’da, küçük.*
Onbin yıl öncesinin Göktürk
kağanı gibi
Bırakın genç kuşağa, o kutsal emaneti.
Her alçakça davranış boğulmaya
mahkûmken
Cehennem olsun niçin, Türkiye’nin
cenneti?*
Atatürk’üm, de bize: “bu ne iki
yüzlülük?”
10 Kasım’da saygılı; 11 Kasım’da,
küçük.
Rüştü ŞARDAĞ
Gümüşhane Baro Başkanı Avukat Ali Günday, Türbanlı Avukatların duruşmaya
girmesine engel olduğu için, bir fanatik tetikçi tarafından vurularak
öldürülmüştü. Onun iki kızının yazdığı güzelim şiir, tüm yorgunluğumu
unutturdu:
“Kızlarının
intikam yemini”
Ali Günday’ın
kızları 13 yaşındaki Melike ile 10 yaşındaki Merve’nin babaları için yazdığı
intikam şiiri, okuyanları duygulandırdı.
“AYDINLIK
uğruna vurulan baba,
Bıraktığın
meşaleyi biz aldık.
Karanlıklar
çıkacak aydınlığa,
Yıldızlardan
ve güneşten söz aldık.
Büyüdük
de izinden geliyoruz.
Korkacaklar
bizden kanlı yobazlar.
Önümüzde
sen varsın biliyoruz,
Onun
için bizi durduramazlar.
Vazgeçmedik,
vazgeçmeyiz
Cumhuriyetten,
Fikrimizde
ne şiddet var ne de kan.
Sana
kurşun sıkan kör zihniyetten,
Kalemlerle
alacağız İNTİKAM.”
“Biz, Mustafa Kemal'in Çocuklarız”
Başları dik, alınları AK.
Gözlerinde ÖZGÜRLÜĞÜN sevinci,
Yüreklerinde, bayrak, bayrak.
Geleceğe yöneliktir gönlümüz,
Geçmişimizle ÖVÜNÜRÜZ biz,
Geçmiş bize çok ırak.
Aydınlık düşümüz karanlıklara
Yayılır çağlar boyu yayılır şafak, şafak.
Biz, Mustafa Kemal'in Çocuklarıyız,
Düşleri AK, Düşünceleri AK, yolları APAK.
Biz, Mustafa Kemal'in oğullarıyız, kızlarıyız;
Ölürüz O'nun aydınlığında,
Karanlığın kör Kurşunları’yla, ŞAFAK, ŞAFAK.
Eritiriz kör karanlıklarını, kör kurşunları’nı CEHLİN.
On binlerce Mustafa Kemal’ler fışkırır
Bir damla kanımızdan.
Vazgeçmeyiz yine de ESERİNDEN,
Vazgeçeriz canımızdan.” Bize Dostluk Yaraşır, Osman Türkoğuz
Köprü Dergisi'nin Mart 1986, Bediüzzaman Said Nursi
özel sayısında, ilginç açıklamalar yayımlanmıştır.
Süleyman Demirel'in çok ilginç açıklamaları,
Nurcuların göğüslerini kabartmış; (92 Sanıklı Nurculuk Davası) olayının üstüne
ılık sular serpmiştir. Nurculuk olayına can ve gönülden bağlı bulunan ve bu
yüzden, 1981 yılında, ağır bir trafik kazası geçirerek, Nurculuk lisanıyla,
hafif bir şefkat tokadı yiyen Necmettin Şahiner sormuş, Demirel de
yanıtlamıştır.
Sual: "Bediüzzaman Said
Nursi hakkında kanaat ve düşünceleriniz nelerdir?"
Elcevap: "Merhum Bediüzzaman Said Nursi, üzerinde
çok tartışma yapılmış bir zattır. Birçok kimse, kendisi hakkında peşin
hükümlere sahip olmuşlardır."
"...Nur Talebeleri, yüzlerce defa mahkemeye
çıkarılmıştır. Türk Ceza Kanunlarına göre -aynen böyle diyor- bunların hiç birinde
suç bulunmamıştır... Kimsenin önünde eğilmemiştir. Devirlerle hoş geçirmek gibi
bir yola sapmamıştır."
"Gerek eserlerinde, gerek bu nasihatlerinde,
hep iyiliği tavsiye etmiştir. İnsanların kötülükten uzak durmalarını tavsiye
etmiştir." S. 7–8
"...930'lu
yıllarda -ki bu yıllar çok kötü yıllardı-. İktisaden perişan yıllardı.
Laikliğin he men hemen dinsizlik şeklinde anlaşılıp, tatbik edildiği
yıllardı-."
"Tabii merhum
Bediüzzaman'ın lisanı fevkalade kudretlidir. Üslubu çok tesirlidir" S.9
Sual: "ismet İnönü,
Süleyman Demirel, Said Nursi'nin halifesidir" sözünü neden söyledi? Siz,
bu sözü, dün ve bugün nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Elcevap: "Merhum ismet İnönü, bu sözü 1966 yazında
söylemişti. Konuşmasını Uşak civarında, yolda öğrenmiştim. Maksadı, beni irtica
ile malul göstermekti. Merhum Bediüzzaman, babamı ve kayınpederimi severdi,
onların duacısıydı; onlar da kendisine hürmet gösterirlerdi. Anlaşılan, birisi
bunları kendisine söylemiştir. Beni, bilhassa entelektüelin gözünden düşürmek
istiyordu. Ben, 1965 yılında "Herkes göğsünü gere, gere" Ben Müslüman’ım
diyecektir" diyen kişiyim. Söyleşi bu minval üzere sürer!”Ve Zübeyir Yetik
imzalı bir yazı dizisinde açıklandığı gibi; Nurcuların 25’lik kontenjan
isteklerine karşın, Hacı Ali Demirel’in aracılığı ile1965 Genel Seçimlerinde
Adalet Partisi kontenjanından Nurculara 15 milletvekilliği verilmiştir!20 Mart
1977 tarihli 1530 tarihli Milli Gazetede Zübeyir Yetik imzalı PAZARLIK başlıklı
yazı dizisi.
BENİM
ÇIKARDIĞIM SONUÇ!
OHRANA
(ÇARLIK RUSYA GİZLİ POLİSİ)+İNG. İNTELLİGENCE SERVİSİ+İRANLI
ARHUNTLAR+BAHAÎLER.
BAHAİLİK+SAİDİ
NORSİ+DIŞ İSTİHBARAT GÜÇLERİ.
SAİDİ NORSİ+NUR
SURESİ= SAİDİ NURSİ.
SAİDİ
NURSİ+BATİNİLİK+HURUFİLİK+KÜRTÇÜLÜK+DIŞ GÜÇLER VE İÇ DESTEK= RİSALEYİ NUR
KÜLLİYATI.
R.NK+SAİDİ NURSİ+
ADNAN MENDERS+TAHSİN TOLA+SÜLEYMAN DEMİREL+SAĞ POLİTİKACILAR VE DAHİ BÜLENT
ECEVİT.=NURCULUK.
NURCULUK+ÇİA+ÇIKAR
ÇEVRELERİ+İÇ BUDALALALR=TÜRKLÜĞE VE DAHİ İSLAMA YÖNELİK; AKLA, İNSAN ONURUNA,
ÇAĞDAŞLIĞA VE BİLİME AYKIRI YENİ BİR DİN.
OSMAN TÜRKOĞUZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder