11 Mart 2012 Pazar

628/BİR GÖLGESİZ SUBAY!

                                                                   
         OSMAN TÜRKOĞUZ
                   osmanturkoguz@gmail.com
                   İzmir;13 Şubat 2012.

                            BENİ KANSER EDEN İÇ YARALARIM!
         Aslında bu başlık altında,27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980’de uğramış olduğum ve beni çok derinden yaralayan olguları anlatmak istiyor, içimi dökerek rahatlamak ta istiyordum. Bu konuyu en yakınım olan Sayın E.J.Kd. ALB. Ahmet Avcıya bile açamadım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine düştüğü utanç verici durum,beni bildiklerimi yazmamaya itti.5 Mayıs 1960—555K- günü Başbakanlık Jandarma Koruma Bölüğü nöbetçi subayıydım.26/27 Mayıs 1960 günü de sıram olmadığı halde nöbetçi subaylığını devralmıştım.KaraHarpokulu öğrencileri panik içersinde Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığını yaylım ateşine tutmuşlar,Başbakanlığın iç bahçesinde nöbet tutan Çankırılı Mehmet Bozkurt  adlı jandarma erimi sırtından vurmuşlardı.Parolalarımız biribirini tutmuyordu.Anlaşmak için koridor penceresine yöneldiğimde,önüme düşen gölgemin başından piyade mermisi ile vurdular.İzmirli bölük boyacısı Jandarma Eri Fethi, gölgemi önüme düşüren yanık ampülü o akşam  yenilemişti.Bölüğümde ne ağır ne de hafif makineli tüfek yok iken 18—Onsekiz—makineli tüfekle BİRBUÇUK SAAT ateş ettiğimizi iddia ettiler.Yapılan pislikleri hatırladıkça üzülüyorum.Tüm olayları belgelemiş olduğum 1960/544/545/546 Hazırlık numaralı dosyalar da değiştirilmişler.1960/113 sayılı af kanunun 13’üncü maddesine de:”27 Mayısta işlenmiş olan şahsi suçlar affedilmiştir!”maddesi konulmuştu.Her şeyi yazacağım amma şimdi değil.Yalınız o anı anlatan bir şiirimi buldum onu yayımlayacağım:
                   GÖLGESİNİ YİTİREN SUBAY!
         Her tehlikeli görevde,
Önümde gölgem vardı.
         Eşkiyayla çarpışırken dağlarda
         Önümde tırmanırdı yarlara gölgem.
         27 Mayıs 1960,saat üçotuzda,
         Harbiyeliler bastı Başbakanlığı;
         Mehmet Bozkurt vuruldu nöbetinde
         İç avluda sırtından,
         Tabancasında mermi bile yoktu.
         Gölgem en önde,Başbakanlık sığınağından
         Fırladım ileri.
         Gölgemin başından vurdu beni
         Genç bir Harbiyeli;
         Elinde bir Amerikan tüfeği.
         Gölgem öldü oracıkta ben kurtuldum,
         Yerlere upuzun serişmiş gölgem
         Karşımda Amerikan silahlı bir Harbiyeli.
         Şimdi,sağa yükleniyorum,
         Sola ve geriye yükleniyorum,
         Ne gölgem geliyor peşimden
         Ne de benden ileri.
         Bir gölgesiz subayım ben
         Gölgem vurulduğundan beri.
         Daha sonra ve de şimdi;
         Ülkemizi örttü baştanbaşa,
         Küçük adamların gölgeleri.
                                   ps:BENDENİZİ, HİÇ YOKTAN ESİR ALARAK11  GÜN HARPOKULU ESİR KAMPINDA TUTMALARI ÜZERİNE,11 GÜN,OĞLUMUZ CANSIN İLE  UN BULAMACI İÇEN EŞİM SAYIN HAMRET TÜRKOĞUZ VE İZMİR'DEN ACELE İMDADIMA GELEN SÜLEYMAN SAMİ TÜRKOĞUZ İLE AZAT EDİLDİKTEN SONRA! ÇEKTİRDİĞİMİZ RESİMDİR.
        
        

        

        
        

1 yorum:

GÜLSEV EYÜBOĞLU dedi ki...

Sayın Değerli Komutanım,
En derin Hürmetlerimle,
En derin Saygılarımla efendim..
Sözün bittiği yerde,söyleyecek söz bulamadım...

İzleyiciler

Blog Arşivi