OSMAN TÜRKOĞUZ
Çeşmealtı;09 Haziran 2011.
SAYIN HAN’IMEFENDİM;
Üç adres isminizin hangisi öz isminiz olduğunu bilemediğimden böyle seslendiğim için kusurumu bağışlayınız.
Dün geceki sorunuza hemen yanıt verebilirdim. Sizi biraz dolaştırarak yormak istedim. Siz; itikat ve bir inanca ibadeti evrensel inanç yerine kullanıyorsunuz. Felsefe pozitif ilmin yokluğundan dolayı yaratılmış bir mantık kuralları manzumesidir. Din de öyle, aklın dışında akıl ölçüleriyle kanıtlanamayacak argümanlar kullanılarak insanlar tarafından, içinden çıktığı toplumun kurallarına ve inanışlarına göre düzenlenmiş, silah zoru ile de evrensellik kazandırılmış bir sistemin adıdır.
Akıl tektir ve evrenseldir. ”Aklı olanın dini vardır!”, ”Fetvayı müftüden değil aklından al!”, ”Zaman değiştikçe hükümler de değişir!” Bunlar islamın ana kurallarıdır.
Akıl tektir ve evrenseldir. ”Aklı olanın dini vardır!”, ”Fetvayı müftüden değil aklından al!”, ”Zaman değiştikçe hükümler de değişir!” Bunlar islamın ana kurallarıdır.
Din; kaskatı ve değiştirilip, esnetilemez kurallara bağlı tutulduğundan,toplumlar ve onların ihtiyaçları geliştikçe patlatılmış; önce mezhepler sonra da tarikatlar ortaya çıkmıştır. Her toplumun mezhebi ve tarikatı o toplumun kültür ve ihtiyaç düzeyindedir. Hepisi de ana kitap Kur’andan söz etse de Kur’anı Kerim ile hiçbir alakaları da yoktur.
Sonsuz ve sınırsız olan inanç toplumları bir daha bütünleşmemek üzere bölmüş ve o halde de dondurmuştur.
Akıl kelime olarak, ”devenin ayağına takılan bukağı" demektir. İnsanları kötülüklerden, felaketlerden ve şerlerden alıkoymak demektir.
İnanç ise onun uğruna diğer inanç sahiplerini yok etmek temeline dayandırılmıştır.
Bendeniz; NURCULUK “adlı kitabıma şöyle başlamıştım: ”Bu kitabımı, inançlarını da aklın erdemli emrine veren insanlarımıza adıyorum!”
Sonsuz ve sınırsız olan inanç toplumları bir daha bütünleşmemek üzere bölmüş ve o halde de dondurmuştur.
Akıl kelime olarak, ”devenin ayağına takılan bukağı" demektir. İnsanları kötülüklerden, felaketlerden ve şerlerden alıkoymak demektir.
İnanç ise onun uğruna diğer inanç sahiplerini yok etmek temeline dayandırılmıştır.
Bendeniz; NURCULUK “adlı kitabıma şöyle başlamıştım: ”Bu kitabımı, inançlarını da aklın erdemli emrine veren insanlarımıza adıyorum!”
Evrensel akıl, bir milletin yönetimi için sandığa gitmeyi emretmiştir. Tüm bireyler seçim sandığına aklın emrine uyarak giderler. İnançları doğrultusunda atmış oldukları oylarla koskocaman üniter bir ulusu paramparça ederler. İnançlar aklın emrine verilirse, Mustafa Kemal başarısı olur. İnancın kaynağı sınırsızdır. Söz konusu inancı aklın emrine verirseniz, Ulusal Kurtuluş Savaşını da kazanmış olursunuz. İtikat ve ibadet etmekten geçen ve sıradan bir hale gelen inanış ise, köle ve müstemleke olmaya hazır sürüler yaratır. Buyurunuz bakınız İslam âlemine. Petrol onlarda, zenginlik onlarda, aklın yeri onlarda değil ve ondan da köleler. Uzatmaya değmez. Hele, hele tartışmaya bile gerek yoktur. Görünen köyler ortada. Akıllarını kullanan milletler, inanç masalları ile uyutulan milletleri gütmektedirler. Sayın RTE’nin itikadı vardır, amma Elif sucuklarına eşek eti katar, itikadı vardır, ülkemizi beş paraya satar, İtikadı vardır, seçimlere yalanlar katar.
Onun aklı inanmış olduğu sakatlıkların emrindedir.
Benden bu kadar, biribirimiz de yormayalım.
Benden bu kadar, biribirimiz de yormayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder