OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir; 20 Şubat 2011
HARP OYUNLARI VE PLAN TATBİKATLARI HAKKINDA!
Bir ülkenin aydın geçinenlerinin de bu denli bilgisiz ve yanlı olması dehşet verici bir durumdur.
Harp oyunsuz ve plan tatbikatsız stratejik ve taktik eğitim olamaz.
Bu oyunlarda, karşılıklı iki güç vardır: Dost ve Düşman. Oyunun yapılacağı arazinin durumu ve mevsimine göre de hava durumu çok önemlidir.
İkinci Cephenin açılması sırasında, İngiliz Meteoroloji Uzmanı Yüzbaşı, Müttefik Orduları ve İkinci Cephenin Başkomutan Eisenhover’e meteorolojik bir rapor sunmuştu: ”4–5 ve 6 Haziran 1944’te güzel bir hava aralığı vardır.”
Oynanan harp oyunlarında da, normal savaş yapılıyormuş gibi hazırlıklar yapılır, Dost ve Düşmanın imkân ve kabiliyetleri değerlendirilir. Her iki taraf bir muharebedeki tüm askeri davranışları ortaya koyarlar. Bu oyunlar,”Çok gizli”gizlilik derecesiyle ve Hizmete Özel olarak icra edilir.
Düşman tarafın ekonomik ve sanayi hedefleri, köprüleri, hava meydanları, barajları, ulaşım şebekesi, muhabere şebekeleri, askeri hedefleri ve şehirleri bombalanır. Fransa’da bir harp oyununda, bir köprüye arabası ile gelen Bayana oradaki asker, selam verdikten sonra:
“Madam köprü yıkıldı, karşıya geçemeyeceksiniz, üzgünüm!” Der. Kadın hiddetle ve şiddetle:
“Bayım deli misiniz; yoksa benimle dalga mı geçiyorsunuz, işte koskoca köprü sapasağlam olarak karşımda durmakta!” Dediğinde de ol asker, kibarca bir selam vererek:
“Madam, aslında yarım saat önce bendeniz de ölmüştüm. Ama yerime bir asker gelmediği için, sizi ben ikaz etmek durumunda kaldım!”Der. Araziler mayınlanır; düşmanın yaklaşma yönleri tıkanır, yıkılacak köprüler tahribe hazırlanır. Enterne edilecek yabancılar ve şüpheli kişiler belirlenir. Boşaltılacak halkın gidecekleri yerler ve taşıyabilecekleri yükler ve gidiş masrafları da hazırlanır. İkinci Dünya savaşına Türkiye girseydi, İstanbul’dan Anadolu’ya gidecek her aile 50 kilo yük götürebileceklerdi, boşaltma devler araçları ile olacak ve aile başına da 50 TL. Verilecekti. Bir sivilin hele, hele yanlı bir Hukuk adamının düşünemeyeceği muharebe hazırlıkları yapılır. Düşmanın girme bölgelerinde görev alacaklar ve sabotaj yapacaklar ve onlarla irtibat sistemleri de hazırlanır. Rusya’nın İkinci Dünya Savaşında, Alman işgali altında sabotaj yapacak(600.000)’den fazla adamı vardı. Bunların Almanlara vermiş oldukları zararları içeren bir yazımı sizlere ulaştıracağım. Benim jandarma er eğitim taburu subaylarımla, oynanan bir plan tatbikatı sonucunda bir bölgenin savunma Konseptinin değiştirildiğini; bir arazinin kilidi durumunda bulunan bir ulaşım merkezine hücum edecek düşmanın yaklaşma istikametlerini doğru tayin ettiğimden dolayı da,i o bölgenin tıkandığını, alayımın yerleşme planının değiştirildiğini, yeni bir askeri birliğin de bölgeye intikal ettirildiğini anlatmak durumundayım. Harp oyunları ve plan tatbikatları vaz geçilmez en büyük birer okuldurlar. İşte bu gibi dosyalardan birisi ya da bir kaçı kötü niyetlilerin kullanımına verilirse, bu konuda konuşamayacak askerlerimizin yolları Silivri’de kesişir.
Bendeniz; senelerce tüm emrim altındakilere şu hususu önemle vurgulamıştım ve uygulatmıştım:
“Güvenlik güçleri şahıslara karşı zor kullanır. Eşyaya karşı asla zor kullanamaz. Kapıları kıramaz. Mahkeme kararı ile ve icra vasıtası ile alınacak çocuğu anasının elinden icra memuru alabilir. Güvenlik güçleri ananın ellerini tutarak icra memuruna yardım eder!”
Komutanlarımızı bir “Balyoz masalı” ile tutuklatanların şu hallerine bir bakar mısınız: Televizyonları iyice seyrediniz; başınızı biraz dizilerden kaldırarak, özel donanımlı güvenlik güçlerimizin ellerinde BALYOZLARIYLA çelik kapıları kendileri kırmaktadırlar. Hani, aramalar sonunda saptanacak zarar ve ziyan tespit tutanağı!
Sayın “Balyoz”Müddeihususilerine ihbar ediyorum: Türk Subaylarına yüklenen Balyoz dosyalarının bir türlü bulunamayan balyozları, Polislerimizin ellerinde, MESKEN MASUNİYETİNİN ANAYASAL BİR HAK OLMASINA KARŞIN MESKENLERİMİZİN ÇELİK KAPILARINI KIRMAKTA KULLANILMAKTADIR!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder