TC.
OSMAN
TÜRKOĞUZ
İzmir;10
Haziran 2013
PEÇEVİİBRAHİMEFENDİTARİHİNDEN DAMAT
RÜSTEM PAŞA!
İbrahim Peçevi Efendi ya da
Peçuyli İbrahim Efendi 1672 tarihinde Macaristan’da doğmuş bir Türkmendir. Anne
tarafından Sokoloviç ailesine mensuptur.1620–1640 tarihleri arasındaki olayları
diğer tarih kitaplarını da
karıştırarak yazmıştır. GENÇ Osman olayını da bunun tarihinden öğrenmekteyiz.” “Gerçekte,Türklerin yanına
gitmek isteyen bir adam,
sınırı geçer, geçmez, rüşvet kesesinin ağzını açmağa ve
memleketlerini terk edene kadar da onu hiç kapatmamaya hazır bulunmalıdır.
ORADA BULUNDUĞU SÜRECE ETRAFINA PARA SERPEREK VE BUNLARIN BOŞA GİTMİŞ OLMASI
İÇİN DUA EDECEKTİR!Bousbeg’in Anıları S.38,Hüseyin Cahit Yalçın tercümesi,1555-1562
tarihleri arasında Avusturya İmparatorluğunun İstanbul Büyük Elçisi.
“Geçmişini bilmeyen hep çocuk kalır!”Marcus Tullius ÇİÇERO,
Romalı Bilgin, Devlet adamı, Hatip ve Filozof.”Bir paket makarnaya ve masallara
hemen inanır ve sürekli aldanır! Ostüzü.
Belgelere ve tarihi
gerçeklere bakmadan Osmanlıyı geri getirerek Türkü ve Türklüğü yeniden
ezdirmeye çalışanlara ne desek ve ne yazsak hükümsüzdür;çünkü arkalarında
ulusal bilinçten yoksun çok cahil bir güruh vardır!Bir kere emir
almışlardır;Mustafa Kemal Atatürk ile güzelliğin ve aklın zirvesine çıkan Türk
Ulusu, köleleştirilen Müslüman uluslara örnek olmasın isteği var.Bir Osmanlı
tarihçisinin Kanuni denilen Evlat ve Torun katilinin Damadı ve Sadrazamı olan
Hırvat Rüstem Paşa için yazdıklarını aynen sizlere aktaracağım. Peçevi
Tarihinden Rüstem Paşa:
“Osmanlının mutlu
devrinde rüşvetin adı, sanı yoktu.Rahmetli Rüstem Paşa Sadrazam iken,kamuda bu
suç ile töhmet altında kalmıştı.Ama aldığı da Anadolu,Şam ve Mısır eyaletleri
gibi yüksek beyliklerden Dört-Beş altın
kadar bir paradan ibaretti. Onbeş yıl boyunca Beylerbeyliği elinde bulundursa da
kendisinden bir şey istenmez, azledilmekten de korkmazdı. Çünkü aldığı bir
rüşvet değil,ancak bir armağandı.hatta Rahmetli, Ali Efendi tarihinde(Künhü’l-Ahbar)bunu hoşgörü yollu”bir
kez Erzurum Beylerbeyi ona Beş bin altın hediye göndermişti,”Erzurum’un buna
gücü yetmez” diye bu paranın Üçte birini geri gönderdi.” Sözlerini yazmış!
S.13.
“Rüstem paşa,
Kölelikten gelmiş olup Hırvat soyundandır. Gerçi vücut yapısı bakımından o kadar gösterişli değildi; ama akıl, düşünce
ve hizmetleri,olgunluğu,ince terbiyesi,dindarlığı ve haramdan kaçmasıyla
Padişah katında saygı ve sevgi kazanmıştı!”
“Bu
devlette rüşvetçiliği başlatan kendisi
olduğu halde,hediyesi
deftere bir kez kaydolunan mansıp sahipleri
artık bir daha işten çıkarılmazdı.Kendisi rüşvetçiler arasında en çok insaf sahibi olanlardandı.Anlatıldığına
göre,bir gün,Erzurum Beylerbeyi,at parası olarak ,Beş bin altın armağan
gönderir.Rüstem Paşa ise bu paranın üç binini alıp,iki binini geri çevirir:”O
mansıbın bundan fazlasına gücü yetmez!”Der.
“Rüstem Paşa hayrat ve hayır işleri için yaptığı bağışları, savaş
zamanı harcamaları,Sultan Mihrimah için verdiği paralar sayılamayacak kadar
çoktur”.EK:Bazı tarihçiler Mihrimah Sultana günde 2000 Duka altını verildiğini
yazmaktadırlar.
“Bununla
beraber,öldüğü zaman hiç te azımsanmayacak bir servet bırakmıştır ki,bu
malların defterini Tarihçi ali Efendi; Kıbrıs’ta ölen Rahmetli Sinan paşa
mecmuasından, o da Uzun Mehmet Paşa Cöngünden almıştır.”S.17/18.
“Rahmetli
Rüstem Paşa’nın Muhallefatı(Terekesi)”
1-Güzel
yazı ile Mushaf 8000,
2-Değerli
taşlarla bezenmiş, ciltli Mushaf 130,
3-Türlü
kitaplar 5000,
4-Memluk
köle(Oğuz, Çerkez) 170,
5-Atlas
2900,
6-Deve
1160,
7-Tülbent
80.000,
8-Sağlam
para 780.000 Akçe,
9-Türlü
Kaftan 5000,
9-Altın
Üsküf 1100,
10-Kebe(Yük)
2009,
11-Sayı
290,
12-Cebe
ve zırh 2000,
13-Gümüş
eyer 600,
14-Altın
işlemeli eyer 500,
15-Gümüş
özengi 130,
16-Altın
kakmalı kılıç 860,
17-Altın
kakmalı tolga 1500,
18-Altıntopuz(soğancık)
100,
19-Kepçili
mücevher, dane 30,
20-El
astarı 476,
21-Nakit
ve külçe altın ve Ham para(yaklaşık olarak)1000 yük,
22-Anadolu
ve Rumeli’de çiftlik 1000 adet,
23-Gümüş
kütük 11.300.000 Akçelik.
Rüstem
Paşanın türlü halı,kilim ve ufak tefek
eşyası
İle daha başka hediye kap
kacak gibi şeylerinin hesabı tutulmamıştır. Ulu Tanrı, ona Rahmet
eyleye!”S.G.E.S.17-8/19
Bazı kaynaklarda
halılar deve yükü olarak gösterilmişti!
Bazı
politikacıların eden Osmanlılığın özlemi içinde olduklarını buradan anlamak
mümkündür.Hata bir Cumhuriyet yargıcının:”Şeriat gelirse bana göre hava
hoş.Kadı olarak ta görevime devam ederim!”Dediği basınımıza yansımıştı.Osmanlı
adaletinde sopa cezası da vardı.En çok 39 sopa cezası verilirdi.Her sopa
İçin de hükümlü sopa cezasını veren kadıya bir akçe ödemek
zorundaydı!Bu Rüstem Paşa Hırsızı bugünkülerle karşılaştırılsa çok zavallı
kalır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder