21 Mayıs 2013 Salı

1042/PERHİZ VE LAHANA TURŞUSU!


                      T.C.
OSMAN TÜRKOĞUZ
İZMİR; 19 Mayıs 2013

         BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU!
         “Bir uygarlığın seviyesini öğrenmek isterseniz derhal kadınının statüsüne bakmalısınız!”John Stuart Mille./20 Mayıs 1806/08 Mayıs 1873/İngiliz Filozofu, Ekonomist ve Politikacı.
         “Müslümanlar neden güçsüz?”Cevap:
         “Eğitim yoksunluğu!”
         “Çok keskin biçimde söylersek; akılcı olmayan,din eksenli ve çağdışı eğitim!”Yahudi Müslüman Karşılaştırması,Dr.Faruk Saleem,Yazar,İslamabad/Pakistan.Osmanlı ve diğer Müslüman ülkeler bu nedenle battı!Türkiye Cumhuriyeti de Türk Halkının desteği ile bu bataklığa çekilmek istenmektedir.
Unutmayalım ki, Tanrı bir ülkeye bir defa Mustafa Kemal verir!
Devlet ve politik geleneği olmadan; Takiyye yaparak ve kendi devletini ve ulusunu Darülharp bölgesi ilan ederek, silahlı kuvvetlerini de iğdiş edip, iktidar olan gerici ve çağdışı bir siyasi iktidarın yapamayacağı çılgınlıklar ve numaralar yoktur! İnanmayanlarımız şu son senelere bir göz atsınlar. Dün,”Laiklik her türlü dinin ve inancın teminatıdır!”Diyorlardı.Sonra,bin takla atarak tam zıttını söylemeye başlamadılar mı?Dün,Ulusal bayramlarımızda Atatürk anıtlarına çelenk koymak yasaktı.Bugün,İzmir’deki 19 Mayıs,Atatürk’ü Anmak,Gençlik ve Spor Bayramı  törenlerinde Vali,Belediye reisi halay çekmekte,çelenkler de nizasız yerlerine konulmaktadır.Yurdumuzun diğer taraflarında da aynı yumuşak görüntüler ekranlarımıza yansımıştır.Yalınız Devlet Büyüklerimizden 19 Mayısın önemine dair bir söz çıkmamıştır.Ders kitaplarının değiştirileceği Halife Sultan Vahdetinin Vatan Haini olmadığı yazılacakmış!Vahdettin en büyük vatan hainimizdir.Dramalı Rıza’yı Galata Köprüsünde,Boğazlayan Kaymakamı Kemalettin Beyi Harbiye Nezareti önünde astırttığı gibi,Urfa Mutasarrıfı Mehmet Nusret Beyi de haksız yere astırtmış,İngiliz parası ve silahları ile de Hilafet Ordusunu kurdurtarak Ulusal Güçlerimize savaş açmıştır!Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının Gıyabi ölüm cezalarını da onaylamış bir vatan hainidir.Bir İngiliz savaş gemisi ile ülkesinden kaçmasına ne buyurulur!Vahdettin vatan Haini değilse,bu vatanı ve Türk Ulusunu kurtararak bizi çağ üstüne çıkaranlar vatan haini olmuyor mu!İktidar sahipleri nerelerinden konuşmaktadırlar!okullarından ödünç olarak alındığına inandığımız Gençlerimizle birlikte Anıtkabire giden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç,ağzına ve kapasitesine sığmayan sözler söylemiştir:”Devletin tekliğini” vurgulayarak:”19 Mayıs Türkiye için bir başlangıç ve yeniden doğuştur!”Demiştir.864 rakımlı tepenin AKP Noteri de ,baba ocağını özlediğinden, Kayseri’ye gitmiştir.Bay Bülent Arınç ve Bay Recep Tayyip Erdoğan da Amerikayı turlamaktadırlar.Yahudi devletinin kurucusu ve İsrail’in en büyük adamı Osmanlı İmparatorluğundan Filistini kopartmış olan Theodor Hertz’in anıtmezarında eşi ile birlikte sap gibi dikilen Bay Recep Beyimiz,türlü bahanelerle Anıtkabirden uzakta kalmaktadır!Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyimiz,varılması  mümkün olmayan hedefler ortaya koymuştur.Washington’dan San Fransisko’ya geçen 19 Mayıs Bayramı kaçkınımız,Silikon vadisini görerek aynısının tıpkısını İstanbul’a inşaa edeceğini muştulamıştır.Pakistanlı bir İslam Bilgininin hesabına göre;yüz Müslüman beyni bir Yahudi beynine ancak denk  gelmektedir.Yahudilerin 100’den fazla Nobel  ödülü almalarına karşın tüm İslam âlemi ÜÇ Nobel’de kalakalmışlardır.Elektronik ve mekanik sistemler bilgi ve araştırma ile yaratılmaktadır.Sayın Recep Beyimiz,Yahudilerin teknik buluşlarını yakalamak için,Atatürk devrimlerini terk ederek Arap’ın ortaçağını ulusal hedefimiz olarak göstermiştir!Bir de İslam ‘alemini içine düşürdükleri girdaptan kurtuluş formülü sunmuştur:
“İslam dünyasının ciddi bir muhasebeye, bir silkinişe ve uyanışa ihtiyacı vardır!”Buyurmuşlardır.Hoppala yavrum yaz geldi,gericiliğe niyaz geldi!Bir de 2014’te üç seçim sandığından dem vurmuştur.Öyle ya,O ne derse o olur,çünkü ve dahi çünkü her alanda tek seçicimiz odur.Suriye alanında kendiliğinden çözüm sözü verme hakkı ne yazık ki elinde değildir!
Bunlardaki mantık ve vicdan farkını iyi görmek gerekir: Samanpazarında, çocuklarına görkemli bir gelecek hazırlayan Bay Suat kılıç Bay Recep Beyimizin vekili olarak Anıtkabirde19 Mayıs Gençlik ve Spor ve Atatürk’ü anma Ulusal Bayramımızı Gençlerimizle  kutlayarak!Çok güzel sözler etmiştir:”Yarının gençliğine daha müreffeh ve daha güvenli bir gelecek bırakmak için çalışıyoruz!”Buyurmuştur.Lastik kaplı demir coplal,Biber gazı ve tazyikli Beykoz suyu ile hangi gençliğe güzel yarınlar bırakılmıştır!Başbakan Anıtkabirde bulunmamak ve “Dinsiz Kemal Paşa rejimini! Mutlaka yıkmakla yeminli olarak politika bataklığında boy gösteren Başbakan bu hırsı ile yeniden USA’YA giderken Bakanı tam zıttına konuşmaktadır. Sakın ola ki bunların söylediklerine inanmamalısınız.Politikada buna gaz almak denir.Mustafa Kemal’in Gençliğe güvenerek Türkiye Cumhuriyetini onlara emanet etmesi ve Türk Gençliğinin de şahlanması onları böyle bir Takiyyeye itmiştir.
         Masalına bir göz atalım:”İslam âleminin ciddi bir muhasebeye,silkinişe ve uyanışa ihtiyacı vardır!”
         İslam düşüncesinin ümmetçilik,Araplık ve hurafeler batağından çıkışının muhasebesini Mustafa Kemal yaparak ülkemizi bin sene ileri götürmüştü.623 senede %3 okur oranına sahip olan Osmanlıya karşı,en kısa sürede %90 oranındaokur-Yazarak kavuşan Türkiye Cumhuriyetinde her güzel,çağdaş ve ileri atılımlar O’NUN eseridir.Belçikalı yazar Daniel Doumolin boş yere”TURQUİE,TU DOİS ATATÜRK A DİEU ET LE RESTE A ATATÜRK!”TÜRKİYE,ATATÜRK’Ü TANRIYA BORÇLUSUN,GERİ KALAN HER ŞEYİ ATATÜRK’E”!Yazılı yılbaşı kartları göndermemişti.Mustafa kemal öldüğünde de Tahranlı bir yazar:”Allah,bir ülkeye yardım etmeye karar verince o ülkeye MUSTAFA KEMALLER GÖNDERİR!”Dememişti.Mısır’a kaçan Mehmet Akif Ersoy,ülkemize döndüğünde:”Onbir sene kaldığım bu ülkede Onbir saat daha kalsaydım ölürdüm.Müslümanlık ta,insanlık ta Türkiye Cumhuriyetinde var.Allah benim geri kalan ömrümü ona bağışlasın!”Demişti.
İslam dünyasında ciddi bir silkinişi,muhasebeyi ve uyandırışı yapan Yalınız Mustafa Kemal Atatürk olmasına karşın,neden onun devrimlerini ortadan kaldırarak,Türkiye Cumhuriyetini ve Türk ulusunu din batağına çekmek istiyorsunuz?Ezberci hayatımızın hiçbir kolunda faydasını göremediğimiz,dine dayalı eğitim ile nereden nereye geldiğimizi neden hesaplamıyorsunuz?Dünya yüzüne dağılmış 14.000.000-/Ondört Milyon/Yahudinin şahlanış nedeni ve tüm buluşlara Yahudilerin imza atmaları akılcı ve pozitif bir eğitim sistemi nedeniyledir.Yerim dar olmasaydı size ve yalakalarınıza bir devrim örneğini uzun,uzadıya anlatmak isterdim.Atatürk;uzun konuşmaları bizi anlamayan ve anlamak istemeyenlere karşı yapmalıyız!”Buyurmuştu da!İyi okumalısınız;
“Anayasa da,Osmanlı İmparatorluğunun,Osmanlı devletinin öldüğünü algı ve deyiş ve onun yerine Yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini duyuran ve bu devletin yaşamının da kayıtsız,koşulsuz egemenliğin ulusun elinde kalmasıyla mümkün olduğunu anlatan bir yasadır!”07Şubat 1923,İzmir İktisat Kongresini açış konuşması.
“Bugünkü çabamızın amacı,tam bağımsızlıktır.Bağımsızlığın tamamı ise ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.Bir devletin maliyesi bağımsız olmayınca,o devletin bütün yaşamsal kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur.Çünkü devletin her organı ,ancak parasal/mali/ kuvvet ile yaşar.”Mart 1922 TBMM.
“Bilim ve Fen nerede olursa oraları alacağız ve her ulus kişisinin kafasına koyacağız.bilim için,Fen için kayıt ve şart yoktur!”27 Ekim 1922 Bursa Öğretmenlerine.
“Dünya’da her şey için,uygarlık için,hayat için,başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir,fendir.İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak Gaflettir,Cehalettir,Dalalettir/Doğru yoldan sapmaktır/Yalınız,ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının sonuçlarını idrak etmek  ve gelişmesini zamanında takip etmek şarttır.Memleketi,ulusu kurtarmak isteyenler için;çalışkanlık,iyi niyet,özveri gerekli olan niteliklerdir.Fakat bu toplumdaki hastalığı görmek,onu tedavi etmek,toplumsal yaşamı çağın gereklerine göre geliştirmek için bu nitelikler yeterli gelmez.bu niteliklerin yanında bilim ve fen lâzımdır!”
“Ulusu kendi benliğine sahip yapmayan,ulusu asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir.Hükümdarların,şunun ,bunun ulusu köle gibi kullanmaları ,bütün vatanı kendi mülkleri gibi düşünmeleri,hep ulusun bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi.Gerçek kurtuluşu istiyorsak ,her şeyden önce,bütün kuvvetimiz,bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya zorunluyuz.”21 Mart 1923,Konya,Lise Öğretmen ve Öğrencilerine.
         “Cumhuriyet,ahlaki erdeme  dayalı bir idaredir.Cumhuriyet erdemdir.Sultanlık,korku ve tehdide dayalı bir idaredir.Cumhuriyet.erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir.Sultanlık,korku ve tehdide dayalı olduğu için korkak,alçak,sefil,rezil insanlar yetiştirir.Aralarındaki fark bundan ibarettir.14 Ekim 1925,İzmir kız Öğretmen Okulu.
         “Uçurumun kenarında  yıkık bir ülke…Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar…Yıllarca süren savaş….Ondan sonra;içerde ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan,yeni sosyete,yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler.İşte Türk genel  devriminin kısa bir deyimi!”1935.
         “Bir ulusun kültürü yükseldikçe kişisel özgürlüğün uygulama alanları genişler. Afet İnan Medeni Bilgiler.
         “Bizi yanlış yola sevkeden habisler, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir!”1923 Adana.
         “Evet,din gerekli bir kurumdur.Dinsiz ulusların sürekliliğe olanak yoktur.Yalınız şurası vardır ki din,Tanrı ile Kul arasında bağlılıktır.Softa sınıfın din simsarlığına izin verilmemelidir.Dinden maddi çıkara sağlayanlar iğrenç kimselerdir.İşte biz bu duruma karşıyız ve buna izin vermiyoruz.Bu gibi din ticareti yapan insanlar,saf ve masum halkımızı aldatmışlardır.Bizim ve sizlerin asıl mücadele ettiğimiz ve edeceğimiz bu kimselerdir.Atatürk ve Çevresindekiler,Kemal ArıburnuT İş Bankası yayınları.s.134/135.                                                                                                                              
         “Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki,her faydalı,her yeni şeye karşı mutlaka yeni bir kuvvet çıkar.Buna bizim dinimizde Gericilik/İrtica/derler.İşte bu gericiliğin yok edilmesi için gerekli önlemeleri önceden almış olmak gerekir!18 Ocak 1923,İzmit.  
         “Unutulmamalıdır ki,ulusun egemenliği bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta çıkar bekleyen Cahil ve Gafil insanlar vardır.Hükümdarlar,kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar.Fakat onların etrafındaki çıkarcılar,bunu din kisvesine büründürerek  ulusu kandırmaya ,küçük görmeye çalışırlar.Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır.Nihayet ulusun kulağı bu söylentilerle dolar,ve o telkinleri dinin   gereği ve gerçeklerin anlatımı olarak kabul ederler.Bu gibilere gerici ve hareketlerine gericilik/İrtica/derler.”31 Ocak 1923 İzmir. 
         “Diyarbakırlı,Vanlı,Erzurumlu,Trabzonlu,İstanbullu,Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları,hep aynı cevherin damarlarıdır!”04 Nisan 1932,Diyarbakır Gazetesinin Sahibine Dolmabahçe’de demeç.   
         “Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi,kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır!”1923
         “Ey Kahraman Türk Kadını,sen yerde sürünmeye değil,omuzlar üzerinde göklere yükselmeye değersin.”
         “İnsan topluluğu  bir ulus,erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır.Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin?Şüphe yok ilerleme adımları dediğim gibi iki cins tarafından beraber,arkadaşça  atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikte birlikte mesafe almaları lâzımdır!”1925,Kastamonu.
         “Şuna inanmak lâzımdır ki,dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir!”1923.    
         “Öğretmenler;Cumhuriyet sizden Fikri Hür,Vicdanı Hür,İrfanı hür  nesiller ister!”
”25 ağustos,1924,Öğretmenler Birliği Kongre üyelerine.
         “Arkadaşlar,Efendiler ve ey Millet!    İyi biliniz ki ;Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,müritler ve meczuplar ülkesi olamaz.En doğru,en geçek tarikat uygarlık tarikatıdır.” 
         “İnanıp bağlanmakla mutlu olduğumuz İslam dinini yüzyıllardan beri alışılageldiği gibi siyaset aracı haline düşmekten  kurtarıp yüceltmenin pek gerekli olduğu gerçeğini de görüyor ve biliyoruz.Kutsal ve tanrısal olan inançlarımızı ,inan ve vicdan işlerimizi,karışık ve değişik olup her türlü çıkarlarla hırsların belirlediği yer demek olan siyasetin bütün kıpırdanışlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak,ulusun bu dünyada olduğu gibi öteki dünyadaki mutluluğunun da gerektirdiği bir zorunluluktur.Ancak böylelikle İslam dininin yüceliği belirmiş olur!” Profesör Dr.Neda Armaner’in 10 Kasım 1971 tarihinde Ankara İlahiyat Fakültesindeki konuşmasından.  
         “Benim manevi mirasım Akıl ve Bilimdir!”Milli Eğitim Bakanı Büyük devrimci Dr.Reşit Galip’in bir sorusu üzerine;Mustafa Kemal’in yanıtı:
         “Ben,manevi miras olarak hiçbir ayet,hiçbir dogma,hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.Benim manevi mirasım Bilim ve Akıldır.Zaman süratle ilerliyor;milletlerin,toplumların,kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları  bile değişiyor.Böyle bir dünyada ,asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek ,aklın ve ilmin gelişmesini inkâr etmek olur.Benim,Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır.Benden sonra beni benimsemek isteyenler,bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse,manevi mirasçım olurlar!”
         Ulusal Kurtuluş savaşı sonunda;Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal’in Mustafa İsmet Paşa’ya başbakanlığı teklifi çok ilginçtir:Tüm ülkemizde 334 Doktor ve  350 Ebe ve Hemşire mevcuttur.13 mayıs 2013 günü itibariyle de;Ülkemizde 124 982 Hemşire,51905 Ebe görev yapmaktadır.
         Başkomutan Mareşal MUSTAFA Kemal’in 06 Mart 1922 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki Türk Ulusuna vermiş olduğu ilk mesajını okumamıza ne buyurulur?
                   “Efendiler!”
         “Avrupa’nın bütün ilerlemesine,yükselmesine ve medenileşmesine karşılık,Türkiye tam tersi gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur..Artık vaziyeti düzeltmek için  mutlaka Avrupa’dan nasihat almak,bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yapmak,bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.Halbuki,hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle,ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?Tarih,böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!”
         Sizin ve derviş Mehmed’in torununun,19 Mayıs’ta  Taa!Amerika’ya kaçmanızı anlayabilmekteyim:Vekaleten Bay Arıncı,ilkokul mezunu ve CİA uşağı Fethullah Gülen’in  ayağına göndermenizdeki endişelerinizi de anlamaktayım.Hasırın kenarının tutuştuğuna sizler de ikna oldunuz demek.Aklınız var ise,şu yemininizden tövbe ederek Bu Büyük türk Ulusunun bir ferdi olmayı sürdürmenizi önermekteyim.


                                                                                                                                    

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi