T.C.
OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;28 Nisan 2013
“Atatürk,günümüzün en büyük
lideridir.Her tarafı düşmanla çevrili yıkık bir imparatorluktan,yepyeni bir
cumhuriyet yarattı.En önemlisi,sınırlarında hiçbir düşman ülke bırakmadı.Dost
devletlerle çevrili bir Türkiye bıraktı.”Mustafa kemal’in ölümü
üzerine,Javaharral Nehru’nun cezaevinden kızı İndire Gandi’ye yazmış olduğu
mektup.
“Biz,Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en
güçlü devletlerini dize getiren bir büyük devlet olarak tanıdık.türk milletinin
emperyalistlere karşı verdi mücadeleden ilham aldık.Fakat Atatürk öldükten
sonra Türkiye küçük bir Balkan devleti derecesine düştü!”Mahatma Gandi,Ergün
Poyraz,İplikçi s.43.
“ABD’YE GÜVENİLMEZ”
“MUSUL’A GİRECEKTİ ÖZAL’I DURDURDUM!
Ahmet
Kenan Evren!
20Şubat 1998 tarihli Hürriyet
gazetesinde, Sayın Mustafa Sarıipek’in,
Marmaris’te oturan Bay Ahmet Kenan Evren ile yapmış olduğu bir söyleşisi
yayınlanmıştı.
“ABD’NİN 1890’lardan bu yana, bölgeden
bir Kürt devleti kurulmasını istediğini ileri süren Kenan Evren, şunları
söyledi:”Bugün Irak’ın bütünlüğüne sadığız. Kürt devleti kurulmasını
düşünmüyoruz.1991 körfez krizinden sonra pekâl3a 36.Paralelin yasaklanması ile
orada fiilen bir Kürt devletinin kurulmasını sağladılar. İsmen yok ama
fiiliyatta var.Bunun için büyük devletlere güven olmaz.İsmet İnönü’nün büyük
bir lafı vardır,her zaman onu söylerim:”Büyük devletlerle bir yerde olmak ,aynı
yatakta kurtla yatmaya benzer;”bu kadar tehlikelidir.”Evren 1991 yılındaki
Körfez krizi sırasında kendisi Cumhurbaşkanı olsa nasıl bir politika
izleyeceğine ilişkin soruya ise”Çekiç Güç’e karşı çıkardım.Hep
söyledim.Yapacaksak biz yaparız.biz o kadar güçsüz bir ülke miyiz?O zaman işte
böyle bir müsaadeyi verdiler.Bir kez verip bir de uzattınız mı,ondan sonraki
uzatmalara karşı çıkamazsınız.Kaç sene devam etti.Buna karşı çıkardım ama
engelleyebilir miydim ayrı mesele” yanıtını verdi.
“Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan evren,1991
yılındaki Körfez krizi sırasında Turgut Özal’ın Musul ve Kerkük’ü almayı
planladığını belirterek;”oraları bize vermezler”,dedim. Özal’ı ben durdurdum!”Dedi.
Marmaris’in Armutalan beldesindeki evinde,Kanal D’DE bu akşam saat 23,30’da yayınlanacak
durum programı yapımcılarını ağırlayan ve soruları yanıtlayan Evren,ilginç
açıklamalar yaptı.Körfez’de sıcak saatlerin yaşandığı 1991 yılında,Turgut
Özal’ın kendisine bayram ziyaretinde bulunduğunu belirten evren,şöyle dedi:”O
dönem Cumhurbaşkanı değildim.Ziyaretime gelen Özal’ın yanında bazı kişiler
vardı.”Efendim”,dedi.”biz Irak’a girsek nasıl olur? Musul ve Kerkük’ü
alabiliriz!”Ben de ona,”sakın ola ki böyle bir şey yapma. Böyle bir bataklığa girerseniz,
Arap âlemini de karşınıza alırsınız.dedim.Arap ülkeleri bizimle dost ama
karşımıza dikilirlerdi.Irak’ın yaptıklarını tasvip etmeyen ülkeler dahi bize
cephe alırlar.Kaldı ki orayı bize vermezler.Boşuna bir sürü kan akmış
olurdu.”Evren,Batı’nın Sevr’i hiç gündemden düşürmediği görüşüne genelde
katıldığını belirterek ,”Sevr’in hortlatılmak istendiğini ben de devlet
başkanlığım döneminde dile getirmiştim.Hem Kürt devletinin kurulmasını,hem de
kuzey bölgemizdeki üç vilayetimizin verilmesi konusunu zaman,zaman dile
getirmişlerdir.Şimdi de yine aynı şeyler gündemde.Fakat bunu gerçekleştiremezler.”Dedi.
Konuklar
Bu akşam yayınlanacak durum programında
ayrıca Saddam’ın eski İstihbarat Başkanı General Vefik Samarai de
katıldı.Samarai,Güneri Cıvaoğlu’nun sorularını Londra’da yanıtladı.
Programa dönemin
Başbakanı Yıldırım Akbulut,emekli
Büyükelçi Mustafa Akşin,emekli Korgeneral Hasan Kundakçı da katılacak.”
Sayın Bay Recep Beyimiz de heman
Suriye’ye girecekti. Irak’a ve Suriye’ye girersek ne olurdu?Bunun yanıtı Lozan
barış antlaşmasında saklıdır.Lozan barış Antlaşmasına kısa da olsa bir göz
atmakta yarar vardır:
Madde1-“İşbu andlaşmanın yürürlüğe
konulması ününden başlayarak,bir yandan Britanya
İmparatorluğu,Fransa,İtalya,Japonya,Yunanistan,Romanya,Sırp-Hırvat-Sloven
devletleri ve öte yandan Türkiye ve onların uyrukları arasında barış durumu
kesinlikle yeniden kurulmuş olacaktır.
Taraflar arasında resmi ilişkiler
kurulacak ve onların toprakları üzerinde diplomasi ve konsolosluk memurları, yapılacak
özel anlaşmalar bozulmaksızın
,devletler hukukunun
genel ilkeleriyle belirlenmiş haklara sahip olacaklardır.”
Bu andlaşma ile Türkiye Devletinin
sınırları belirtilerek garanti altına alınmış,Türk devletinin tüm haklarının
tapusu garantili olarak alınmıştır.Ve bu haklar ve sınırlarımız akit devletlerin
ve müşahit devletlerin garantisi altındadır.
Peki,Türkiye Cumhuriyeti bir emri vaki
yaratarak toprak kazanmak amacı ile bu andlaşmaya aykırı olarak tecavüzde
bulunursa,diğer devletlerin bu andlaşma nedeniyle askıya alınmış olan Türkiye
üzerindeki hakları da ileri sürülemez mi?Bu tecavüzler de hak kazanmış
olamazlar mı?Sırça köşkte oturanların komşularının evlerini taşlamaları
aptallığın ve uşaklığın eseridir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder