8 Nisan 2013 Pazartesi

1023/TRAJI KOMİK BİR HUKHUK!



                     OSMAN TÜRKOĞUZ
                        osmanturkoguz@gmail.com
                        İzmir;03 Nisan 2013.

                                   TRAJİ KOMİK BİR HUKHUK!
            Yeni yetme ve Fethulah’ın rahlesinden geçmiş bir Genç Polis; bir delikanlının belindeki tabancayı fark ederek derhal el koymuş ve:
            “Sizi, cinayete tam teşebbüs suçundan tutukluyorum. Konuşmamakta serbestsiniz!”Deyince, pantalonunu fermuarını açan Genç:
            “O zaman beni ırza geçmeye tam teşebbüs suçundan da tutuklamalısınız!”Deyince,”ne alakası var?”Sorusuna.
            “Görmüyor musunuz donumun içindeki ırza geçme aygıtımı!”Demiş.
            Bendeniz, haddim olmayarak, ne zaman Silivri Davalarının adını duysam bu fıkrayı hatırlarım.Atatürk’ten Korkanlar Partisi 2002 genel seçimlerinde iktidara gelmişti.Takiyye yapa,yapa,her yöne de sapa,sapa 2007 ve diğer  genel seçimi de kazanmıştı.İftiraların ve bu iftiraların çatma delillerinin kabulünü sağlayacak adli sistem oluşturulduğun da;Sayın Recep Beyimiz Başsavcılığa soyunuvermişti.Bir gece ansızın Anayasamızın 145’inci maddesi değiştirilerek askeri yargı sistemimiz çökertilmişti.Ve iddialar da bavullar dolusu gelmeye başlamıştı.03 Kasım 2003’te İstanbul’da Birinci orduda icra edilen bir plan tatbikatı Hükümet Darbesi provası olarak halkımıza sunulmuştu.Plan tatbikatını icra edenlerin çoğu da emekliye ayrılmıştı.Silah olarak ta ellerinde yalınız ruhsatlı zati tabancaları vardı.Türk Silahlı Kuvvetlerine emir verme yetkileri de yoktu.Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerleşik geleneğine göre de emir üniforma ile verilirdi.Hükümet darbesi için hiçbir maddi hazırlıkları  ta yoktu.Yeni oluşturulan ve Recepko olarak adlandırılan Polis taburları ile Türkiye Cumhuriyetine onurlu hizmet eden komutanlarımızın evleri basılmış,kaçma şüphesi ile de tutuklanmışlar,vatan haini muamelesine tabi tutulmuşlardı.Gizli tanık rezaleti hukuk sistemimize de sokulmuştu.Normal hukuku uygulamak isteyen yargıçlarımız da tasfiyeye uğramışlardı.Alman adaletinin dolandırıcılıktan hüküm verdiği suçlular da en üst devlet memuriyetlerine getirilmiş,haklarında soruşturma açan Cumhuriyet Savcıları da görevlerinden uzaklaştırılmışlardı.
            Tüm bu Çatma eylemler Anayasamıza göre teşekkül ettirilmiş olan “tüm irticanın öbeklendiği” bir hükümeti korumak içindi! Şimdi, bakar mısınız asıl komediye! Sağcı iktidarların 17 seferde 111 maddesini değiştirdikleri ve hâlâ askerin hazırladığı anayasa dediği anayasamız üzerine ant içtikleri halde, yapmakta oldukları anayasal ihanete! Anayasamızın devrimci niteliği bozulmuş,tüm maddeleri yok sayılmış,Türk bayrağı,Türkçe,  Türkiyenin üniter yapısı ve ulusal birliği aynı iktidar mensupları tarafından tecavüzlere uğramış!Türk ulusu kavramı inkâr edilmiş;kırmızı çizgileri de aşılmış,Türkiye Cumhuriyetinin temel kavramları çökertilmiş bir durumda yeni anayasa yapma telaşlarına!Her şeylerini Allah’tan ve TSK’DAN bekleyen bu toplumun yiğitleri esir kampına alınanlardan ibaret miymiş!Bir onurlu ulusu çökertmek bu kadar kolay mıdır!Sağcı iktidarın sıkıştıkça korumasına ve nimetlerine sığındığı anayasamızın anayasal kurumlarına ne oldu?Atmış üç S’Akil kimesne korumasına sığındığı anayasamız aleyhinde nasıl vatandaşlarımızı kandırmakla görevlendirilirler?Bir anlayan varsa beri gelsin,vakit geçmeden!
            Bu çatma olayı başka bir biçimde de anlatmak istiyorum.
            Çoğunluğu asker emeklisi olan Seksenbeş yaşının üstündeki emekliler bir dernekte toplanmışlar. Uzun tartışmalardan sonra da derneklerinin adını koyabilmişler:”Karşı Cinsle Ebedi Dostlar Derneği!”Bir yaz günü; Kadınlar plajının bitişiğindeki sahili Maliyeden kiralamışlar. Atatürk’ten Korkanlar Belediyesi Kadınlar plajını tahta perdelerle kapatmışlar.Üçyüze yakın yaşlı emekli,kiralık plajlarına mayıs başında taşınmışlar.Köpek balıkları ve bitişik dağdaki yırtıcı hayvanlar için de iki otomatik av tüfeği getirmişler.Bazı emekliler de zati tabancalarını getirmişler.denizdeki hedeflere atış yarışı düzenleyerek tabanca ile ateş etmişler.Ağustos başında da sahili maliyeye teslim ederek şehir merkezindeki Dernek Lokaline dönmüşler.Eylül ayının başında da ,dernek lokali ve emeklilerin evleri tam teçhizat polislerle basılarak her şeylerine el konulmuş.Sorgulanmaları için çok sayıda Müddei Hususi tayin edilmiş.Bavullar dolusu belgeler ortaya saçılmış.Boş tabanca ve av tüfeği kovanları,ses kayıtları,Kadınlar plajının krokileri,kadınlar Plajının tahta perdelerinde açılmış gözetleme deliklerinin fotoğrafları ve çok sayıda maskeli tanık.Bir gece Kadınlar Plajını basarak kadınları rehin alarak ırzlarına geçmek ve hükümete baskı yaparak darbe yapmaya tam teşebbüs suçundan tüm emekliler ve yakınları tutuklanmışlar.Tutukluklarının kaldırılması için yapılan itirazlara da kaçma şüphesi ve delillerin karartılması şüphesiyle olumlu yanıt verilmemiş.Müddei Hususilerin ellerindeki  çok sayıda baş kovan ile tahta perdelerde açılmış gözetleme deliklerinin fotoğrafları ve internet üzerinden yapılmış yazıları itiraflar basına da sızdırılmış.Halk,ayağa kalkmış.”Ulan bu morukların gözleri mi kızmış!”mitingleri yapılmış.Savunma; emeklilerden hiç birisinin bilgisayarı olmadığı gibi;tahta perdedeki deliklerin ağaç özünden dolayı oluştuğunu uzman bilirkişilerce kanıtlamasının yanın da adli tıp raporlarını da mahkemeye sunmuşlar:Adli Tıp Raporu şu şekilde düzenlenmiş:
            “Sanıkların takım ve taklavatlarının çok bakımlı ve emeklilik uykusunda olduğu bi tetkik anlaşılmış olmasına karşın, uyandırılabilirler. Tam duhül olmasa da sürtme ile ırza geçme filini gerçekleştirebilirler!”Sanık avukatlarının, müvekkillerinin şekerden dolayı uzun süredir sertleşme sorunları olduğunu belgelerle ortaya koymasına karşın mahkeme kurulu ve bir üst mahkeme sanıkların suçun özelliği nedeniyle ölene kadar içeride kalmalarına karar vermiş. Kadınlar plajındaki Hanımlardan hiç birisi de şikâyetçi olmadığı halde, Başsavcımız:”Kadınlarımızın ırz ve namusları hükümetimize emanettir. Partimiz bu olaydan da dersler çıkartmıştır. Bu davanın Başsavcısı benim,bu dava nereye kadar giderse gitsin izlemekten yorulmayacağız.Kadınlarımızın ırz ve namuslarını korumak için 3B satışı gelirlerinden onlar için,gözetleme mazgallı kale gibi plajlar inşa edeceğiz! Adalet bağımsızdır,karışamayız!”Demiş.İşte olay bundan ibarettir,ey S’akillerimizin ağzına bakacak olanlarımız!

                                   

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi