OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;03 Nisan 2013.
TRAJİ KOMİK BİR HUKHUK!
Yeni yetme ve Fethulah’ın rahlesinden geçmiş bir Genç
Polis; bir delikanlının belindeki tabancayı fark ederek derhal el koymuş ve:
“Sizi, cinayete tam teşebbüs suçundan tutukluyorum.
Konuşmamakta serbestsiniz!”Deyince, pantalonunu fermuarını açan Genç:
“O zaman beni ırza geçmeye tam teşebbüs suçundan da
tutuklamalısınız!”Deyince,”ne alakası var?”Sorusuna.
“Görmüyor musunuz donumun içindeki ırza geçme
aygıtımı!”Demiş.
Bendeniz, haddim olmayarak, ne zaman Silivri Davalarının
adını duysam bu fıkrayı hatırlarım.Atatürk’ten Korkanlar Partisi 2002 genel
seçimlerinde iktidara gelmişti.Takiyye yapa,yapa,her yöne de sapa,sapa 2007 ve
diğer genel seçimi de
kazanmıştı.İftiraların ve bu iftiraların çatma delillerinin kabulünü sağlayacak
adli sistem oluşturulduğun da;Sayın Recep Beyimiz Başsavcılığa
soyunuvermişti.Bir gece ansızın Anayasamızın 145’inci maddesi değiştirilerek
askeri yargı sistemimiz çökertilmişti.Ve iddialar da bavullar dolusu gelmeye
başlamıştı.03 Kasım 2003’te İstanbul’da Birinci orduda icra edilen bir plan
tatbikatı Hükümet Darbesi provası olarak halkımıza sunulmuştu.Plan tatbikatını
icra edenlerin çoğu da emekliye ayrılmıştı.Silah olarak ta ellerinde yalınız
ruhsatlı zati tabancaları vardı.Türk Silahlı Kuvvetlerine emir verme yetkileri
de yoktu.Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerleşik geleneğine göre de emir üniforma
ile verilirdi.Hükümet darbesi için hiçbir maddi hazırlıkları ta yoktu.Yeni oluşturulan ve Recepko olarak
adlandırılan Polis taburları ile Türkiye Cumhuriyetine onurlu hizmet eden
komutanlarımızın evleri basılmış,kaçma şüphesi ile de tutuklanmışlar,vatan
haini muamelesine tabi tutulmuşlardı.Gizli tanık rezaleti hukuk sistemimize de
sokulmuştu.Normal hukuku uygulamak isteyen yargıçlarımız da tasfiyeye
uğramışlardı.Alman adaletinin dolandırıcılıktan hüküm verdiği suçlular da en
üst devlet memuriyetlerine getirilmiş,haklarında soruşturma açan Cumhuriyet
Savcıları da görevlerinden uzaklaştırılmışlardı.
Tüm bu Çatma eylemler Anayasamıza göre teşekkül
ettirilmiş olan “tüm irticanın öbeklendiği” bir hükümeti korumak içindi! Şimdi,
bakar mısınız asıl komediye! Sağcı iktidarların 17 seferde 111 maddesini
değiştirdikleri ve hâlâ askerin hazırladığı anayasa dediği anayasamız üzerine
ant içtikleri halde, yapmakta oldukları anayasal ihanete! Anayasamızın devrimci
niteliği bozulmuş,tüm maddeleri yok sayılmış,Türk bayrağı,Türkçe, Türkiyenin üniter yapısı ve ulusal birliği
aynı iktidar mensupları tarafından tecavüzlere uğramış!Türk ulusu kavramı inkâr
edilmiş;kırmızı çizgileri de aşılmış,Türkiye Cumhuriyetinin temel kavramları
çökertilmiş bir durumda yeni anayasa yapma telaşlarına!Her şeylerini Allah’tan
ve TSK’DAN bekleyen bu toplumun yiğitleri esir kampına alınanlardan ibaret
miymiş!Bir onurlu ulusu çökertmek bu kadar kolay mıdır!Sağcı iktidarın
sıkıştıkça korumasına ve nimetlerine sığındığı anayasamızın anayasal
kurumlarına ne oldu?Atmış üç S’Akil kimesne korumasına sığındığı anayasamız
aleyhinde nasıl vatandaşlarımızı kandırmakla görevlendirilirler?Bir anlayan
varsa beri gelsin,vakit geçmeden!
Bu çatma olayı başka bir biçimde de anlatmak istiyorum.
Çoğunluğu asker emeklisi olan Seksenbeş yaşının üstündeki
emekliler bir dernekte toplanmışlar. Uzun tartışmalardan sonra da derneklerinin
adını koyabilmişler:”Karşı Cinsle Ebedi Dostlar Derneği!”Bir yaz günü; Kadınlar
plajının bitişiğindeki sahili Maliyeden kiralamışlar. Atatürk’ten Korkanlar
Belediyesi Kadınlar plajını tahta perdelerle kapatmışlar.Üçyüze yakın yaşlı
emekli,kiralık plajlarına mayıs başında taşınmışlar.Köpek balıkları ve bitişik
dağdaki yırtıcı hayvanlar için de iki otomatik av tüfeği getirmişler.Bazı
emekliler de zati tabancalarını getirmişler.denizdeki hedeflere atış yarışı
düzenleyerek tabanca ile ateş etmişler.Ağustos başında da sahili maliyeye
teslim ederek şehir merkezindeki Dernek Lokaline dönmüşler.Eylül ayının başında
da ,dernek lokali ve emeklilerin evleri tam teçhizat polislerle basılarak her
şeylerine el konulmuş.Sorgulanmaları için çok sayıda Müddei Hususi tayin
edilmiş.Bavullar dolusu belgeler ortaya saçılmış.Boş tabanca ve av tüfeği
kovanları,ses kayıtları,Kadınlar plajının krokileri,kadınlar Plajının tahta
perdelerinde açılmış gözetleme deliklerinin fotoğrafları ve çok sayıda maskeli
tanık.Bir gece Kadınlar Plajını basarak kadınları rehin alarak ırzlarına geçmek
ve hükümete baskı yaparak darbe yapmaya tam teşebbüs suçundan tüm emekliler ve
yakınları tutuklanmışlar.Tutukluklarının kaldırılması için yapılan itirazlara
da kaçma şüphesi ve delillerin karartılması şüphesiyle olumlu yanıt verilmemiş.Müddei
Hususilerin ellerindeki çok sayıda baş
kovan ile tahta perdelerde açılmış gözetleme deliklerinin fotoğrafları ve
internet üzerinden yapılmış yazıları itiraflar basına da sızdırılmış.Halk,ayağa
kalkmış.”Ulan bu morukların gözleri mi kızmış!”mitingleri yapılmış.Savunma;
emeklilerden hiç birisinin bilgisayarı olmadığı gibi;tahta perdedeki deliklerin
ağaç özünden dolayı oluştuğunu uzman bilirkişilerce kanıtlamasının yanın da
adli tıp raporlarını da mahkemeye sunmuşlar:Adli Tıp Raporu şu şekilde
düzenlenmiş:
“Sanıkların takım ve taklavatlarının çok bakımlı ve
emeklilik uykusunda olduğu bi tetkik anlaşılmış olmasına karşın,
uyandırılabilirler. Tam duhül olmasa da sürtme ile ırza geçme filini
gerçekleştirebilirler!”Sanık avukatlarının, müvekkillerinin şekerden dolayı
uzun süredir sertleşme sorunları olduğunu belgelerle ortaya koymasına karşın
mahkeme kurulu ve bir üst mahkeme sanıkların suçun özelliği nedeniyle ölene
kadar içeride kalmalarına karar vermiş. Kadınlar plajındaki Hanımlardan hiç
birisi de şikâyetçi olmadığı halde, Başsavcımız:”Kadınlarımızın ırz ve
namusları hükümetimize emanettir. Partimiz bu olaydan da dersler çıkartmıştır.
Bu davanın Başsavcısı benim,bu dava nereye kadar giderse gitsin izlemekten
yorulmayacağız.Kadınlarımızın ırz ve namuslarını korumak için 3B satışı
gelirlerinden onlar için,gözetleme mazgallı kale gibi plajlar inşa edeceğiz!
Adalet bağımsızdır,karışamayız!”Demiş.İşte olay bundan ibarettir,ey
S’akillerimizin ağzına bakacak olanlarımız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder