31 Ekim 2012 Çarşamba

845/SUSMAK YA DA BİLEREK KONUŞMAK!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@gmail.com
            İzmir;31 Ekim 2012.

                                   YA BİLEREK KONUŞMALI
                                         YA DA SUSMALI!
                            Kİ, SİZİ BİLİYOR SANSINLAR!
         Sayın Recep Tayip Erdoğan Beyimiz; Almanya’ya giderken, ayaküstü ne inciler saçmış:”Bir ülkede Çift başlı yönetim olmaz. Kimin ne yapacağı belli.”Evet;Sizin Kemal Paşanın dinsiz! Laik rejimini kaldırarak Kur’ana dayalı Şeriat rejimi kuracağınız hususundaki Yemin ve kasemini bilmeyenimiz kalmadı, Ostüzü/ Kimse böyle bir durumun içine girmesin.Durumdan vazife çıkarmasın.O barikatların kaldırılması için bir talimatımın olmadığı doğrudur.Sayın Cumhurbaşkanı,Sayın VALİME! Öyle bir talimat verdi mi, haberim yok,ki ben böyle bir talimat vereceğine inanmıyorum.Çünkü bu ülkeyi çift başlı bir yönetimle bugüne getirmedik.Bundan sonra çift başlı bir yönetimle bu ülke bir yere varamaz.Eğer bu ülkede başkanlık sistemi arzu ediliyorsa ben bundan yanayım.Başkanlık sistemi gelir,o zaman bu adımları çok rahat atarız.Ama bunun dışında kimin ne yapacağı bellidir.Başbakan olarak benim görevim bellidir/Kesinlikle biliyoruz:Laik Cumhuriyeti ve Çağdaşlığı kaldırmak!Ostüzü/Sayın Cumhurbaşkanımızın görev alanı bellidir.Kimse böyle bir gayrete girmesin…”Sözlü ve dahi yazılı basın.
         Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e,”Barikatların kaldırılması için siz mi emir verdiniz!”diye sorulduğunda,gülerek:”Ahmet Bey’e sorun!”Demesi üzerine Cumhurbaşkanı köşkünün Başdanışmanı Bay Ahmet Sever:”Abdullah Gül’ün Ankara Valisine “Esnek davranın,olay çıkmasın,gerekirse yürümelerine izin verin”,dediğini Açıklamıştır!Yazılı basın.”
         Bay Bekir Bozdağ/Bekir Arapça deve demektir,Bozdağın devesi olmuyor mu!/Bay Recep Beyimiz de”Türk Bayrağını teröre araç yapanlar Terörist,Holigan ve İllegal örgüt mensuplarıdır!”Buyurmuşlar.Hoppala yavrum;aldı mı beni bir Mütelaşe!:Bu taktirde,Sayın Cumhurbaşkanı bilerek anarşistler ve  İllegal örgüt mensuplarının eylemlerini yapmaları için barikatları kaldırtma emrini vermesi ve bu kanunsuz!Emri uygulayanların da devlet aleyhinde  büyük bir suçun işlenmiş olmasıdır. Sevgi yürüyüşü için Soruşturma başlatan Ankara Baş Müddeiumumisinin bu durumu da gözden uzak tutmaması gerekmektedir.
         Büyük Medeni Hukuk bilginlerimizden Ordinaryüz Profesör Dr.Ebülula Mardin; bir tiren kompartımanında üç kişinin Medeni kanunumuz üzerindeki çok şiddetli tartışmalarını  sükunetle dinlemiş. Haklı olduğunu savunan birisi Merhuma dönerek:
         “Bu konuda siz ne diyorsunuz? Medeni Kanunumuzun tartışma konusu maddesi benim dediğim gibi değil midir?”Demiş.Profesörümüz:
         “Bendeniz yuvarlak olarak bu maddeyi açıklayabilirim.Amma,Medeni Kanunumuzun o maddesine bakmadan da o madde üzerinde tartışamam!”Deyince;bizim çok bilenlerimiz:”Sizin Mesleğiniz nedir Bey Amca?”Dediğinde;”Ben,İstanbul Üniversitesinde  Medeni Hukuk Ordinaryüs Profesörüyüm!”Demiş.Tartışmacılarımız da oy birliği ile bu Profesörümüzün Cehaletine karar vermişler!
 Bendeniz; bir defa,Sayın Recep Beyimizin  Başkanlık Sistemini de pek bilmediği kanısına vardım:Başkanlar,yasaların ve yetkilerinin dışına çıkamazlar.Oval Ofislerinde bir Kızı bile öpseler sığaya çekilirler.
  Profesör Dr.Maurise Duvarger’in “Seçimle gelen Kırallar” dediği Fransız cumhurbaşkanlarından Bataklık Şövalyesi N.Sarkozy’nin “İnkâr Yasasını” Dokuz Kişilik Fransız  Anayasasını  Denetleme Kurulu suratına çarpmıştır.”Efendim orada Yarı Başkanlık sistemi” var derseniz işte tam Başkanlık Sisteminin uygulandığı Amerika Birleşik Devletleri! Başkan Bill Clinton bir kızı oval ofisinde öptüğü için Amerikan yargı sistemi ve Amerikan Senatosu  kendisinden hesap sormadı mı?Pekiyi;Sayın Recep Beyimiz,sizin tüm ülkeyi polislerinize dinletmenizi normal saydığınız bu ileri demokrasiniz, Amerikan Başkanlık sisteminin Başkanına verdiği yetkilerini kaça katlar!Watergate’te /Su Deposu/  muhalefetin telefonunu dinleten Başkan R. Nixon neden bu masum suçundan Yirmi sene hapis cezası alarak,Sizin Rahle Hocanız; Cumhuriyetimizi 2.000.000.000.000 TL.Dolandırdığı Mahkeme kararı ile sabit olan Mücahitiniz’Necmettin Erbakan gibi tekerlekli sandalye numarası ile cezadan kurtulmadı mı? Dedelerimiz diye göklere çıkardığınız Osmanlı Tek başlılıklı bir yönetim tarzı yüzünden Viyana’dan Anadolu içlerine kadar/ üçyüz senede/ kaçmadı mı? Osmanlı,tek başlı bir yönetim yüzünden,Karlofça;Pasarofça ve Prut’tan sonra;  Sevr’de parçalanıp, Saltanat Şurasında Sevr’i kabul etmedi mi?Mustafa Kemal’in kurmuş olduğu    Türkiye Büyük Millet Meclisi;Meclis ve Devlet Başkanı ve Başkomutan olan  Mustafa Kemal’e çift başlılık etmedi miydi?Bakınız başkanlık sevdalısı Sayın Recep beyimiz;eşiniz Majeste Emine Hanımın takmış olduğu yüzük tek taşlı olabilir!ama,demokrasi çok başlılıklı bir yönetim biçimidir.Tek başlılıkla Demokrasi olamaz.Sayın Recep Beyimiz; üç Erki de şahsında topladığına,Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı olduğunu ilan ettiğine göre,Saddam Hüseyincilik,Enver Paşacılık ve Rafael Trujillojuluk  rolünü oynadığının farkında bile değil.Bakınız;bendeniz Basit bir emekliyim,tüm  Anayasalarımız kitaplığımda mevcut olduğu gibi 1982 anayasamız da, tüm değişiklikleriyle cebimdedir.
         Önce anayasamızı açalım ve Cumhurbaşkanı seçilen kimsenin Ant içme metnini görelim.
         C.Andiçmesi
         Madde 103-“Cumhurbaşkanı göreve başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde ant içer:
         “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını,vatan ve milletin bölünmez bütünlüğünü,milletikayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma ,Anayasaya ,hukukun üstünlüğüne,demokrasiye,Atatürk ilke ve inkılâplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma ,milletin huzur ve refahı ,milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde  herkesin insan haklarından  ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma,Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak,yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük türk Milleti ve tarih huzurunda namusun ve şerefim üzerine ant içerim”
         Anayasamızın 26’ıncı ve 27’inci maddelerini, gösteri ve yürüyüş hakları ile özel hayatın gizliliğini düzenleyen 20’inci maddesini yazmayayım,iş uzar ve gider.
         Sayın Recep Beyimiz; siz ,Kabine ve Büyük Kabine deyimlerini hiç duydunuz mu!Bir şey daha söyleyeyim mi?Noterlerin asıl meslekleri hukukçuluktur,onların da asıl mesleklerini kullanmalarına sinirlenmemeli ve  alışmalısınızı!29 Ekim 2012’deki,  tüm kutsal  Bayramlımızın anası olan Cumhuriyet Bayramını  Atası ile birlikte,ellerinde Türk Bayrakları, göğüslerinde Türk olmanın gururu ile Anıtkabire yürümek Toplantı ve gösteri yürüyüşü değildir.Bir bayramı o bayramı yaratanla birlikte kutlamak ve yeniden Kurtuluş Savaşına hazır olduğunu göstermek için  Türk Ulusunun onurlu bir  yürüyüşüdür.Size önerimiz Sayın Recep Beyimiz;başınızda bir somun ekmek kırarak, Şeriata dayalı Din  Devleti kurma yemininden vazgeçmelisiniz vakit erken iken!

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi