5 Mart 2012 Pazartesi

617/UYGARLIK= KADINDIR!

                                                                             

OSMAN TÜRKOĞUZ

İzmir; 23 Mart 2011.

UYGARLIĞIN SEVİYESİ KADINDIR!
İLETME YAZIM: Kadınını; analarını, bacılarını ve kızlarını bu dünyada ve dahi Cennette seks aracı sayan toplumların uluslar arasındaki yerleri ortaçağdır.PS:Dün ,beş kere uğraşmama karşın iş bu yazımı iletememiştim.Bilgisayarlar damı yobazlaştı dersiniz!Hayret,ne makam ne de para vadi var ortada!
“Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakınız!”        Stuart MİLLE          
“Türk Kadını, sen yerlerde süründürülmeye değil, başımın üzerinde göklere yükseltilmeye lâyıksın“
“Bir toplumun yarısının ayakları zincirlerle yere bağlıysa o toplum asla yükselemez.”
“Dünyada yapılan her güzel işte kadının eli vardır”.   MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
“Ah! Ah! Ne ben, ne de babam Atatürk’ün Türkiye’de yaptığını yapabildik!” Mısır’da ölüm döşeğinde    Rıza Şah Pehlevi
Şimdi de sorun şudur: Bizim Şeriatçılarımız, Humeyni’nin İran’ın sırtına giydirdiği çağ dışılık gömleğini ne yapacaklarıdır! Ostüzü.
Dünya tarihinde en çok çıkarlara kurban edilen tek varlık: KADINDIR! İnsanoğlu denilen çıkarlara tutsak kişilik, Kadının her şeyinden yararlanmışlardır.
En çokta DİŞİLİĞİNDEN yararlanmışlar; O’NU bir seks objesi olarak görmüşlerdir. Köle ve Cariye olarak sattıkları gibi Genel Kadın olarak ta çalıştırmışlardır.
Sümerlerde Dini Mabetlerde Kutsal Fahişe olarak çalıştırmışlar; sokaklara çıktıklarında, halkın kendilerini tanıyarak saygı göstermeleri için de başlarına türban takmalarını bir Kral fermanı ile kanunlaştırmışlardır.
Babil’de de, her Kadının senede bir defa olmak üzere mabetlerde kendilerini satarak elde ettikleri geliri ol mabedin din adamına vermelerini yasal bir gelenek yapmışlardır.
Mısır’da da kadınlar genelevlerde çalıştırılmışlardır.
Firavun Keops’un Ehram masrafını karşılamak için, kızını genelevde çalıştırdığı hususunda tarihe not düşülmüştür.
Roma’da da genel evler çok ünlü birer fuhuş yuvası olarak kullanılmıştır.
Vezüv yanardağının aniden patlaması Pompei şehrindeki genelevlerde grup seksi yapanların bazalt kitlelerden oluşmuş heykellerini günümüze taşımıştır.
Fahişe Kraliçelerin en ünlüsü olan ve günümüzde de kadınların cinsel doyumsuzluklarına adını veren Roma İmparatoriçesi Messelina’nın gecelerde, bir genel evde çalıştığını da biliyoruz.
Bir gece hovardalığa çıkan kocası Roma imparatoru Claudius , karanlıkta anlaştığı Fahişenin kendi karısı Ünlü Fahişe Valeria Messalina  olduğunu anlayınca: ”Görevini yap, bedelini ödedim!” dediği de insanlık tarihine işlenmiştir.
Antakya da—Antiyoş—Roma’nın fuhuş merkezi olarak kullanılmıştır.
Bir Fransız Mimar, Antiyoş genelevlerinin planlarını bendenize göstermişti.
Efes şehrinin genelevi de, 12.000 kitaplık ve üç katlı Selsus kitaplığının hemen arkasındaydı. Evli erkekler, kitap okumak bahanesini çok sık olarak kullanmışlardır. 
İslamiyetken önce Arabistan’da Orospuluk onur olarak kullanılırdı.
Beş yüz erkekle yatmış olan bir ARAP kadını bunun kanıtı olarak evinin önüne bir bayrak asardı.
Anadolu’da hatta kendi köyümde, kavga eden kadınların “Bayraklı Orospu” sıfatını kullandıklarına çok tanıklık etmişimdir.
Ortaçağda; bir Senyörün arazisinde çalışan Serfler evlendiklerinde ilk gece hakkı o arazinin sahibi Senyöre ait idi. Güvey, ilk gece hakkını satın alacak paradan yoksunsa gelin ile ilk geceyi senyör ile geçirirdi.
Ortaçağda ve Almanya’da bir borçlu borcunu ödeyemediği takdirde; karısı genç ve güzelse ol mahkemenin yargıcı ile yatmak zorundaydı.
Kadının güzellik ve yaşlılık durumuna göre bu görev Mahkeme başkâtibi ve mübaşire düşerdi.
Not: 1961 senesinde; bir akşamüzeri, bir gelinin ağanın evinde olduğunu bizzat görmüştüm ve durumu kavradığımda öleyazmıştım!
Bir zamanlar, eşi ile Eskimoları ziyaret edeni bir sürpriz beklerdi: Eskimo, bir saygı nişanesi olarak eşini konuğuna ikram eder, onun eşi ile de kendisi hemhal olurdu.
Bir zamanlar Çin’de; kocaların, müşterileri kendi evine getirerek eşlerini satmaları normal bir kazanç sayılırdı.
Gelelim Orta Asya Türk Ellerine: Türk Ellerinde, değil Orospuluk, Zina bile ölümcül bir suç olarak kabul edilmiştir. Bunu Arap gezginlerinin günümüze ulaşmış olan anılarından anlayacağız.
PS: Zındıka, Zınadıka ayrı bir yazımın konusu olacaktır.
Yalınız; İbn’iBatuta’ya göre, Denizli Müftüsü—14’üncü asırda—Hamamları Randevu yeri olarak kullanmıştır!
Bu kadar girizgâhtan sonra asıl konumuza dönebiliriz sanıyorum. Bendeniz; bu basit yazımı da TÜRK KADININA ADAMAKTAYIM. O HER TÜRLÜ ÖVGÜNÜN ÜSTÜNDEDİR. Mustafa Kemal Atatürk’ü yalınız o doğurur.
         İnsanlığın ve dinlerin gelişim çizelgesine baktığımız da şu sonuca varmamız kaçınılmazdır: Dünya’da enerji biter, petrol biter, her türlü kazanç yolları da bitebilir! Amma velâkin KADINLARIN SEKS OBJESİ OLARAK KULLANILMASI ASLA VE KATHA BİTMEZ VE BU İNANIŞ CENNETE KADAR DA UZANIR! Ostüzü.
Ünlü Arap Gezgini İbn’i Fazlan; Abbasiler döneminde Bağdat’ta yaşamış bir Arap’tır. Kuzey’de yaşayan ve Müslüman olan bir Türk Hükümdarına, kale yapımında harcanmak üzere, Ortaasya’daki bir çiftlikten alacağı (4.000) altını götürmekle görevlendirilmiştir. Hicri (11safer 309), (21 Haziran 922) tarihinde Bağdat’tan hareket ederek, Hicri 309 Şevval ayının ortalarında (16 Şubat 922) tarihinde Türk Ülkelerine girmiş. (22 Zilkade 309), (04Mart 622) tarihinde de Oğuzlar bölgesine vasıl olmuş.
Şimdi O’NU dinleyelim:
“...Bu dağdan geçtikten sonra, OĞUZLAR diye bilinen bir Türk kabilesinin bulunduğu yere ulaştık. Onlar, kıl çadırlarda oturan ve konup, göçen Yörüklerdi. Göçebelerde âdet olduğu gibi; sık, sık yer değiştirdikleri, yer, yer onlara ait çadırlar görülüyordu. Çok güç şartlar altında yaşıyorlardı. Bunlar, yolunu kaybetmiş eşekler gibidirler. Bir dine inanmazlar, İŞLERİNDE AKILLARINA BAŞVURURLAR. Hiçbir şeye ibadet etmezler. Aksine Büyüklerine RAB derler. İçlerinden birisi reislerine bir şey danışırsa, o’na:
Ey! Rabbim, şu hususta ne yapayım!” Der.  Aralarındaki işleri meşveretle hallederler.
Bununla beraber, bir şeyde ittifak edip, onu yapmaya karar verirlerse, içlerinden en aşağı ve en değersiz biri gelip, toplantıda bulunmadığı için-ittifaklarını bozabilir.” S.30-31.
“Bir toplumun başına yönetici olarak kadınlar geçtiğinde o toplum yıkılır!”Osmanlının ve dahi Diğer yıkılan İslam ülkelerinin başında hep başlarını düşünen erkekler vardı!Ulan Nevbekarlar!
                                      
                                                                                                                               
                    
                                                                                                                               



    

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi