9 Aralık 2010 Perşembe

210- GAZABI HUMAYUN!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@hotmail.com
            İzmir; 09 Aralık 2010.

                                                            GAZAB’I HUMAYUN!

“Sanki o öğrencileri Dolmabahçe’ye biz mi davet ettik!”Sayın RTE.
“Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı.” Madde 34:” Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.
Medyaya olan kınamamı tekrar ediyorum. Medya bu konudaki tavırlarında, aynen terör örgütünün yaptıklarını ekranlara taşıması gibi, bunlar da günlerce ekranlara taşımasını sanki ülkenin bütününde bu olaylar oluyormuş gibi yansıtılmasını doğru bulmuyorum.”Sayın RTE.
“Basın, ulusun ortak sesidir. Bir ulusu aydınlatmada ve uyarmada, bir ulusu muhtaç olduğu düşünsel gıdayı vermekte, özet olarak bir ulusun mutluluk hedefi olan ortak yönde yürümesini sağlamada başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, (1922).
“Türkiye basını, milletin ses ve iradesinin doğduğu yer olan CUMHURİYETİN etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi. Banın görevlilerinden bunu istemek, CUMHURİYETİN HAKKIDIR.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, 05 Şubat 1924 ,İzmir’de Gazetecilere.
“CUMHURİYET DEVRİNİN kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basının yine, ancak basınını kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları ulusun gözünde belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve Soylu ulusumuzun yeni çalışma ve uygarlık yaşamını kolaylaştırıp özendirecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır!”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, 10Kasım 1925 TBMM.
“Türkiye basını, CUMHURİYETİN etrafında çelikten bir kale vücuda getirecektir. Bir düşünce kalesi, zihniyet kalesi. Basım mensuplarından bunu istemek CUMHURİYETİN HAKKIDIR.”Mareşal Gazi Mustafa Kemal, 05 Şubat 1924, İzmir.
“Basın MİLLET’İN ortak sesidir.1922.TBMM:
Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi çok kızmışlar. Bu sinirliliğe, bu asabiyete de bir ad koyarak basit asabiyetten ayırt etmemiz lâzım diye düşünüyorum. Neden mi? Arz edeyim: Davos’tan
Dasitaneye geldikleri akşam;” Son Osmanlı Padişahı!” Diye Tebaası pankart açmamış mıydı?
            Lübnan’a gittiklerinde de; Türk Telekom’un yeni sahibinin birer komanya ve 25 Dolar ile toplamış olduğu Arap asıllı alkışçılar da”Sultan Tayyip!” Diye bayrak açmadılar mıydı? Bu asabiyet, sizin ve benim asabiyetim gibi sıradan ve basit bir asabiyet olamaz ve dahi olmamalı da! Mademki asabiyeti tescil ve tasdik edilmiştir; ”ASABİYET’İHÜMAYUN!” ”GAZAB’I HUMAYUN!” ve ÖFKEYİ ŞAHANE. Denilmelidir!
            “Gazab’ı Hümayunumdan ve dahi Öfkeyi Şahanemden korkula; yoksa gidersiniz Silivri’ye kol kola!”
            “Bu tür adımlar atıldığı sürece polis gerekli tavrını ortaya koyacaktır!”Sayın RTE:”Kapalı yerlerde bile BİBER gazını sıkınız, gebe bile olsalar, kasıklarına tekmeleri indiriniz, karakola sağlam aldıklarınızın bile bir gözlerini morartınız!” Bu polise verilmiş açık talimat değil midir?
             Sayın Erdoğan’ı kuzu, kuzu dinleyen bir Kuzu:
            “Bu kadar BEYİNSİZ bir öğrenci grubunu ilk kez burada görüyorum!” Buyurmuştur.       Ve eydirmiştir:
            “Dekan istifa etmeli, böyle yönetimi babam da yapar!”
            Adama sormazlar mı, hangi yönetimi?
İmzasız mektuplarla, maskeli tanıklarla, hiçbir hukuk kuralına uymayan kararlarla namuslu insanları hapislere atarak hainleri baş tacı etme yönetimini mi!
Taş ve bomba ve Molotof kokteyli atanlara “Taş Atan Çocuklar Yasasını uygulayıp, Anayasal haklarını kullandırtmadığınız için, slogan atanlara BİBER GAZI, COP ve hamile karınlara tekme atma ve karakola sağlam alarak bir gözünü morartma yönetimini mi “babanız bile yaparmış!”
Son biberleme ve coplama ve bebe düşürtme olayında, İç İşleri Bakanına, Emniyet Genel Müdürüne İstanbul Valisine ve Manisa’dan mimli İstanbul il Emniyet Müdürüne ses yok .
Siyasal Bilgiler Dekanı istifa etmeliymiş!
Sevsinler böyle hukukçu mantığını. Türkiye Büyük Millet Meclisinde (700) adet suç dosyası, Sayın RTE’DEN azar işiten Meclis Başkanının kılı bile kıpırdamaz iken sevsinler balkonlardan halı dövenleri.
            Mustafa Kemal Atatürk döneminde bir “Wagone Lit”olayı vardır. Wagone Lit’de Türkçe konuşmalara müdahale edilmesi üzerine, gösteri düzenleyen Türk Gençlerini Atatürk’e suç işliyorlar diyerek gammazlamışlar. Olayı seyreden Mareşal Gazi Mustafa Kemal:
            “Onların her birisi birer Mustafa Kemal!” Demiştir.
            Bir zamanlar; Güney Kore Üniversite Gençliği koyun gibi oldukları için, tüm yöneticilerce en uysal ve bilinçli gençlik olarak imrenilerek anlatılırdı. Ülkelerinin yöneticilerce soyulduğunu gören aynı gençlik ayağa kalkarak, ortalığı savaş alanına çevirmesi sonunda iki Güney Kore Cumhurbaşkanı Rüşvet suçundan ağır hapisle cezalandırılmışlardı. Otobüslere bomba atanlara kızılmaz, Fener soyguncularına ve Meclisteki dosyalılara kızılmaz, Gençliğe kızılır, hadi canım sende. Devlet adamları kızar mı? Rahmetli Köprülü Mehmet Paşa’nın, ölüme yolladığı kimselere bile iyi davranmasının sebebini soran Kethüdasına verdiği yanıttan bizim öfkeli Mustafa’nın haberi yoktur sanırım:
            “Sen ne dersin Kethüda başı? Devletlûya kızmak yakışır mı?”
Cemaatine kızan İmam da olurmuymuş!
O gençlerden birisi de şöyle seslenseydi: Rahmetli Neyzen Tevfik Kolaylının bir şiirini okusaydı Sayın Kuzu, bu şiiri de Kuzu, Kuzu dinleyecek miydiniz?
            “Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
             Kimi alçak, kimi deyyus, kimi hırsız dediler.
            “Künyeni almak için Partiye ettim telefon;
             Bizdeki kayda göre şimdi o Mebus dediler.”
Akıllı olmaktan murat Almanya’daki camilerde, Müslümanları kazasız ve dahi belasız soymaksa bir “boş kafalı” sayılırız.

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi