25 Ekim 2010 Pazartesi

192- HERKES SERSEM, ALEM APTAL, YALNIZ SİZ AKILLI!


                        OSMAN TÜRKOĞUZ
                        osmanturkoguz@hotmail.com
                   İzmir; 22 Ekim 2010.

                                      HERKES SERSEM, ÂLEM APTAL,
                                       YALINIZ SİZ AKILLI!

Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı Meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü Meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.”
                                     ATATÜRK.
“Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.”
                                     Abraham Lıncolyn.

         Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Abdurrahman Yalçınkaya, son Türban Meydan Savaşı üzerine tamamen, Anayasayamıza, yasalarımıza ve yerleşmiş içtihatlara ve dahi yetkilerine ve Devrim Yasalarımıza uygun bir açıklama yapmıştı.
Ne demişti:
         “Üniversitede, dinsel inanca dayalı türbanla öğrenim görmeye izin veren düzenlemeler ”LAİKLİK VE EŞİTLİK” ilkelerine açıkça aykırılık oluşturulur. Devrim yasalarını da ilgilendirir. Bu, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarında vardır. Kararlar değiştirilemez. Siyasilerin aksi beyanları devletimizin temel ilkeleriyle bağdaşamaz…”
        MHP. Genel Başkanı hemen konuştu: ”Cumhuriyet Başsavcısı TBMilletvekilleri Meclisinin görevine müdahale ederek Meclise talimat vermiştir.
Hoppala yavrum yaz geldi, Ülkemize TÜRBAN AZ bile geldi.
         Meclis Başkanımız İmam-Hatip kökenli ve dahi bedava, orman helikopteri ile seçim bölgesine hava atmaya meraklı Sayın Mehmet Ali Şahinin bu sefer Şahinliği tutarak bedava helikoptersiz, bedava bir çıkış yaptı:
         “Bu bildiriyi yayınlayan makamın bildiriyi derhal geri çekmesini Türk Milleti’nden ve onun temsilcisi TBMM’DEN özür dilemesini bekliyorum. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu bildiri ile TBMM’ye adeta talimat vermiştir. TBMM’ye adeta bir MUHTRA verme girişiminde bulunuldu. Bu kabul edilemez!”                                        Buna bir tek yanıt verilebilir: Hadi canım sende!
Sayın Başsavcımız bakınız kimlerin haklarını ve onurlarını savunmuştur.
         *Anayasamızı yaratarak Türk Ulusuna emanet eden TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİ VE BU ANAYASAMIZI %92,07 GİBİ BİR DESTEKLE ONAYLAYAN Yüce Türk ulusunun onurunu korumuştur.
         *Danıştay’ımızın, Yargıtay’ımızın ve Anayasa Mahkememizin evrensel hukuka dayanan onurlu kararlarını da korumuştur.
         *Ele güne karşı da; AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNİN ONURUNU KORUMUŞTUR. Burada; bir bez parçasından medet umarak tüm geçmişimizi hiçe sayanlara bir hatırlatma yapılmıştır. Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisinin adı bile geçmemiştir.
         Sayın Şahin Beyefendi, hangi yasal yetkiye dayanarak bu çıkışı yapmıştır! Bu, bedava helikoptere binerek Karabüklülere hava atmaya benzemez. Bendeniz bazı Anayasa maddelerimizi hatırlatmak istiyorum Zira ihtimaldir ki bu maddeler ileride canlanarak adamlara hesap sorabilirler:
Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası.                           
X1. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
         “Madde 11. ”Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organları, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
         Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”
         Genelgeler, yasalara ve Anayasaya aykırı olabilir mi! Darül Harp bölgesinde olur mu?

                            ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
                                      YARGI
         1-Genel hükümler
         A-Mahkemenin bağımsızlığı
         MADDE 138- Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
         Hiçbir organ, makam ve merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
         Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
         Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”
         Ey Türk insanı, bunlar anayasamızın ırzına geçilen hükümleri. Uyanmalısın artık.
                  8. Anayasa Mahkemesi kararları
         MADE153- “Anayasa mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.”
                   153/7’inci son fıkra: ”Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
         Sayın Seyircilerimiz; bu maddeler ve dahi bunca kesinleşmiş içtihatlar Atatürk’ü Sevmeyenleri, Sayın RTE’Yİ ve dahi Sayın Türbancıları bağlamaz mı?
        
        

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi