26 Ekim 2015 Pazartesi

2009/MUHABBET TELLALLIĞI?!


             TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İZMİR,26 Ekim 2015

 

              BU YOLUN SONU,MUHABBET TELLALLIĞIDIR?!

                       Türkçesi YOLGÖSÇTERİCİLİKTİR?!

        Sayın Recep Beyimizin Çömezi ve dahi Boşbakanımız Davudunoğlu Ahmet Beyimiz;Uçurumdan aşağıya kayan adam örneği,yamaçtan aşağıya düşerken,her çöpe yapışır oldu?!Ankara’da Eski dostlarının patlattığı iki canlı bombadan medet umar hale geldi!?Sünnetli çocuklar gibi,uzun bir gömlekle sahnelere çıkıp ta esti,gürledi!?Manav önlüğü takarak,Domates,Patlıcan ve Biber sattı.O da tutmayınca,MUHABBET TELLALLIĞINA SOYUNDU?!KADIN PAZARLAMAYA KALKTI.

        Vietnam’da, Korkunç Yengenin Başbakanı, Firar ettiği Pariste Kadın Pazarlarken yakalanmıştı. Bizde dahi aynı rezalet görülmüştü: ANAP DÖNEMİNDE, Semra Özal’ın Baş Yalakası ve Milli Savunma Bakanlarından birisi/Ercan Vuralhan,21 Aralık 1987/30 Mart 1989/, iktidardan düştükten sonra, adı çok rezaletlere karışmış, tutuklanmış ve sonunda da emekli bir astsubayla, Alanya’da; BİR MUHBBETEVİ AÇTIKLARINI GAZETELERİMİZ YAZMIŞTI. Bu işin sonu,YOLGÖSTERMEKTE DÜĞÜMLENMEKTEDİR?!Arapça Pezevenk kelimsinin anlamı:YOLGÖSTERMEKTİR?!Demokrat Parti döneminde;Çetin Altan,bu Sıfatı,Zafer gazetesi kalemşoru Mümtaz Faik Fenike karşı kullanmış ve açılan dava beraatla sonuçlanmıştı?!

 

 

 

         

 

25 Ekim 2015 Pazar

2008/ALLAH,PEYGAMBERLERİN ONAYLAYICISI MIDIR?!


            TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TVİZMİR,25Ekim 2015                                                                                                                 .AKLI OLANLARIMIZ İÇİN YAZILMIŞTIR?!ÖTEKİLER DE SÖVMEK İÇİN OKUYABİLİRLER?!

ALLAH,PEYGAMBERLERİN ONAYLAYICISI MIDIR?!

        Nur/58-"Ey mü'minler! Ellerinizin altında bulunan (KÖLE VE CARİYELERİNİZ!?Ve içinden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin (sıcak memleketler de öğlen uykusu için) soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem halde bulunacağınız üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte ALLAH (c.c.) ayetleri size böyle açıklar. ALLAH, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”Şu ALAH’IN İŞİNE BAK?!
             Nur/59 “Çocuklar ergenlik çağına girdiklerinde, kendilerinden öncekiler izin istedikleri gibi onlar da izin istesinler. İşte ALLAH, size ayetlerini böyle açıklar. ALLAH (c.c.) âlimdir, hâkimdir." Şimdi şu ayete de bir göz atalım:

      TİN suresi/95’inci sure/5’inci ayet:”GERÇEKTEN BİZ İNSANLARI MÜKEMMELEN/EKSİKSİZ OLARAK/YARATTIK?!”

      HANİ,ALLAH,YARATAN/TEKTİ!?ERKEKLERİ DEĞİL,TÜM İNSANLARI?!Hani Adem,tek başına, Allah tarafından çamurdan yaratılmıştı?!

      Şimdi de Çok tanrılı dinlerin peygamberi Foçalı Hesiodos’u dinleyelim:                                               PANDORA’NIN KUTUSU:

      Baş Tanrı Zeus,ateşi insanlardan saklamıştı?!”İapetos’un güçlü oğlu Prometheus/ Çaldı  Zeus’un ateşini insanlar için”?!Efsane böyle başlamıştı.

      “Sakladı onu Narthes kamışının içinde/Kızdı bulut devşiren Zeus, dedi ki ona:/İapetos oğlu,sivri akıllı kişi,/seviniyorsun ateşi çaldın,beni aldattın diye,/Ama bil ki dert açtın kendi başına da:/Çaldığın ateşe karşılık bir belâ,/Öyle bir belâ salacağım ki insanlara,/Sevmeye,okşamaya doyamayacaklar bu belayı”.Böyle dedi,kah,kah güldü insanların tanrıların babası,/Namlı,şanlı Hephaistos’u çağırdı hemen:/”Bir parça toprak al,suyla karıştır,dedi./İçine insan sesi koy,insan gücü koy,/Bir varlık yap ki,yüzü ölümsüz tanrıçalara benzesin,/Bedeni güzelim genç kızlara,/Athena,sen de ona el işlerini öğret dedi,/Renk,renk kumaşlar dokumasını öğret,dedi,/Nur topu Afrodit’e,sen de büyülerinle kuşat onu,/İstekler,arzularla tutuştur onu,/Yüz gözlü devi öldüren Hermeias,sen de,/Bir köpek yüreği,bir tilki huyu koy içine,/Böyle dedi Zeus,onlar da yaptılar dediğini:Koca Hephaistos,topal tanrı hemen,/Bir kız biçimine soktu toprağı,/Gök gözlü Athena süslü kuşağını sarıverdi beline,/O canım Kharit’ler ve o güzelim Peito,/Altın gerdanlıklar taktı boynuna./Hora’lar bahar çiçekleri ile donattılar saçlarını,/Hermeias doldurdu göğsüne yalan dolanı./Uzaktan gürleyen Zeus’un oluyordu isteği,/Ses koydu içine o tanrılar kılavuzu/Ve PANDORA adını taktı./Pandora,bütün tanrıların armağanı demekti,/Çünkü bütün Olimposlu’lar insanların başına onu./Tanrıların babası kurunca bu düzeni,/Epimheteus’a gönderdi  Pandora’yı,/Kılavuz tanrı Hermeias’la,/Epimeteus unuttu,Prometheus’un dediğini:Zeus’tan armağan alma demişti ona Prometheus,/Alırsan ölümlüleri derde sokarsın demişti./Armağanı aldı ve alınca  anladı başına belâ aldığını./Eskiden insanoğulları bu dünyada,/Dertlerden kaygılardan uzak yaşarlardı/,Bilmezlerdi ölüm getiren Hastalıkları,/Pandora açınca kutunun kapağını,/Dağıttı insanlara acıları,dertleri,/Bir tek umut kaldı dışarı çıkmadık,/Kapağı açılan dert kutusundan…”Sabahattin Eyüboğlu—Azra Erhat çevirisi,Hesiodos Eseri ve Kaynakları,s.145-146.Kuranın 15’inci Hicr suresinin,26-28 ve 29’uncu ayetlerini okuyalım:

HİCR/15/26:”Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattık!?”

HİCR/15/28:”Ey peygamber, Rabbinin meleklere şöyle dediğini hatırla:”Ben kuru balçıktan,şekil verilmiş,kokuşmuş çamurdan bir insan yaratacağım!?

HİCR/15/29:”Ben,onun yaratılışını tamamladığım ve onun ruhuna üflediğim zaman ,siz hemen onun için secdeye kapanın?!”

TİN/RUH Suresi/95/5=”Gerçekten biz insanı mükemmel bir surette yarattık?!”

Peki,sayın din ulemalarımız,diğer canlılar nasıl yaratılmıştır?!BİZ=ZEUS VE OĞLU HEPAHİSTOS?!BİZ=ALLAH+KİM?!BEN,12+KİMLERİN ,KİMLER OLDUĞUNU BİLİYORUM?!OSTÜZÜ.

ZEUS’UN oğlu HEPHAİSTOS. Hıristiyanlıkta Allah’ın oğlu Hz.İsa. Zeus’un dokuz MUSA’SI var. Yahudilerin ve Müslümanların Allahının da dört Meleği var. Meleklerin adları İbranice’de:1-MİCH’EL—MİKHA’EL,2-SERAPHİEL,3-AZRAEL,4-CEBRAİT—CARİ’EL.Bu adlar Arapçaya ,dolayısı ile  İslama :1-Cebrail,2-Azrail,3-Mikail,4-İsrafil olarak yansımış,. Zeus Olimpos’ta—Uludağ’da oturur, göklere ve yere ve insanların kaderine egemendir. ZEUS İLE İNSANLARIN İLİŞKİLERİNİ HERMES DÜZENLEMEKTEDİR?!Hz.Muhammet ile ALLAH’IN İLİŞKİLERİNİ DE CEBRAİL DÜZENLKEMEKTEDİR?! Müslümanlara ve Hıristiyanlara göre de Allah göklerde oturur, kâinata ve canlıların kaderine egemendir. Hayır ve Şer ondan sorulur.”Zeus, insanların kaderini elinde tutar, tek Tanrılı dinlerin Tanrısı gibi…”Azra Erhat, s.G.E. S.295.“Zeus, Titan soyundan Tanrıçalarla/sekiz İnsan,15Tanrıça ile evlidir/ve kendi kardeşleri ile birleşip, bir sürü tanrısal varlık üretmeye koyulur…”Azra Erhat, s.G.E. S.297.Hz.Salomon’un/Süleyman’ın/700 Karısı ve 300 Cariyesi vardır. Tevrat Hz. Süleyman. Hz.Muhammedin de 24 karısı vardı. Hz. Âdem, kaburga kemiğinden yaratılan Havva/Eva/ile evlendiği gibi, çocukları da biribiri ile evlenmiştir.ALLAH,akraba evliliklerinin İNSAN neslini  sakatlanacağını bilmiyor muymuş?! Tek tanrı fikrinin yaratıcısı Mısır Firavunu 4’üncü Amonofis te, altı kızından sonra, oğlan çocuğu sahibi olmak için iki kızı ile evlenmiştir. Yedinci Kleopatra da Ağabeysi ile evlenmişti. Ünlü Halikarnas kraliçesi de Ağabeysi Mozole ile evliydi.

MÖ. Sekizinci asırda yaşamış olan Çoban Şair Hesiodos’un “İşler ve Günler” adlı yapıtından Baştanrı Zeus’u öven on dizelik bir şiir:

“Ey dillere destan Piene Musa’ları,

Sözünü etmeye gelin Zeus’un,

Övmeye gelin babanızı.

Odur ünlü kılan, ünsüz bırakan insanları.

Zeus diledi mi şanslısın, dilemedi mi şansız.

Güçsüze güç verir, güçlüyü ezer,

Eğiverir mağrur başları, yükseltir alçak gönülleri.

Kamburu dimdik eder, dimdiki kambur,

Yücelerde oturan, göklerden seslenen Zeus.

Dinle beni, gör beni, işit beni,

Ben Perses’e gerçekleri söylerken…”

Dike’lerden yana gitsin yargıların..?!” Bu,Hz. Muhammed’in ALLAHININ   tanımı değil midir?! PERSES,Hesiodos’un kardeşi.Allah’ı neden göklerde aramaktayız!?İşte nedenleri.Zeus Pére =Zeus baba.Latince Deus=Tanrı.Dıes –Peter=Zeus baba.Latince Zeu—Dyeu-Tanrı. Ostüzü. Azra Erhat, Mitolojik Sözlük, Zeus maddesi. ELİ, İLO, İlah=Allah=Helois Yahudice. La Mére de Ciéle=Göklerin anası, Meryem ana.                                                                                                                  

2’inci Bakara/İnek/suresi,234’üncü ayet:        “Eşleri ölen HÜR kadınların iddet müddeti/bekleme süresi/4 ay 10 gündür…?!

2’inci Bakara/inek/ suresi 228’inci ayet:”Boşanmış HÜR kadınların iddet süresi 3 aydır…?!KÖLE VE CARİYELERİN İDDET MÜDDETİ,HÜR KADINLARIN İDDET MÜDDETİNİN YARISI KADARDIR?!”YANİ,2 AY BEŞ GÜN,45 GÜN/BİR BUÇUK AYDIR?!Azat edilmiş kadınların iddet müddeti de otomatikman 4 ay 10 gün-ve 3 aya çıkar.Hür kadın KÖLE VE CARİYE OLARAK SATILIRSA,İDDET MÜDDETLERİ YARIYA DÜŞER?!HANİ TÜM İNSANLAR MÜKEMMELEN YARATILMIŞLARDI?!Kadınlar,köle olarak satıldıklarında iddet müddetleri neden aşağıya düşürülmektedir?!

TÜRK MEDENİ KANUNUNDA BEKLEME SÜRESİ YÜM KADINLAR İÇİN 180 GÜN/ALTI AYDIR.

Kuran’ın 8’inci Enfal suresinin 1’inci ve 41’inci ayetleri:

8/1-“Sana savaş ganimetlerini sorarlar.De ki,”Ganimetler Allah’ın  ve Resulünündür.Buna göre eğer mümin iseniz,Allah’tan korkup,sakının,aranızı düzeltin ve Allah’a ve Resulüne itaat edin!?”

HÜNEYN YAĞMASINDA GANİMET DAĞITIMINDA,MEKKELİLER VE MEDİNELİLER BİRİBİRLERİNE GİRDİKLERİN DE ARAYA ALLAH GİREREK İLK AYETİNİ HEMEN ORACIKTA,ŞIPIDANAK DEĞİŞTİRMİŞTİR?!

8/41:”Bilin ki, Ganimet olarak ele geçirdiğiniz şeylerin beşte biri muhakkak Allah’ın, Resulün yakınlarının, yetimlerin, yoksunların, yolcularındır. Eğer Allah’a hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün iki ordunun karşı, karşıya geldiği günde(Bedir’de)kulumuza indirdiğimize iman ediyorsanız, ganimetleri böyle bölüşün?!NOT:Ahzap suresi/33/50’inci ayeti:”….Allah’ın sana ganimet olarak verdiği kadınlar?1…”Bu ganimet kadınların 1/5 ALLAH VE PEYGAMBERE AİTTİR?!”

Tevrat’a Hz. Musa’nın Allah’ına/Yehova-Yahve’ye/dönelim:

YEHOVA, YA DA YAHVE /ELAHİM/OLARAK ANILAN, Hz.MUSA’NIN YAHUDİ KABİLESİNİN RÜZGÂR TANRISININ ADIDIR.

              Tevrat, Zebur ve İncil'de yaklaşık 7000 kez adı geçen "Ne olmayı istersem Ben O olurum” (Tevrat - (Mısır'dan)Çıkış 3:14) manasına gelen ve ilk kez Musa peygambere bildirilmiş Allah’ın özel ismidir.

Mukaddes Kitapta Rabbin ismi ve sıfatlarından bazılarının kaç defa geçtiğine bakalım:
Yehova—6.973 defa
Allah veya Tanrı—yaklaşık 2.600 defa
Kadîr—48 defa
Rab—40 defa
Yaratan—25 defa
Yaratıcı—7 defa
Baba—7 defa
Günleri Eski Olan—3 defa
Yüce Eğitmen [Muallim]—2 defa
* “Yah”, Tanrı’nın ismi olan Yehova’nın kısaltılmış, şiirsel şekilde ifade edilmiş halidir (işaya 42:8).
Şiir şeklinde yazılan Mezmurlar ya da bazı isimlerde bu şekilde kullanılır.”

“On büyük emirden biri,öldüreceksin olan Tevrat’ın Tanrısının/Yahve’nin—Yahova’nın/vahşet emirleri:”HEM YİĞİDİ,HEM KIZI,EMZİKTEKİ ÇOCUKLA AK SAÇLI ADAMI,DIŞARDAN KILIÇ VE İÇERDEN DEHŞET TELEF EDECEK HASIMLARINDAN ÖÇ ALACAĞIM VE BENDEN NEFRET EDENLERE ÖDETECEĞİM?!”Tesniye,32/25.

“ Tevrat’ın Tanrısının kin, nefret ve vahşet ifadeleri:”

“Sen benim topuzum, cenk silahımsın,
seninle milletleri kıracağım, ülkeleri helak edeceğim… Ve seninle erkeği ve kadını kıracağım ve seninle kocamış adamı ve genci kıracağım ve seninle genç adamı ve ere varmamış kızı kıracağım ve seninle çobanı ve sürüsünü kıracağım ve seninle çiftçiyi ve çiftini kıracağım ve seninle Valiyi ve kaymakamı kıracağım.” (Yeremya 51/20-23) 

“İşte Rab’bin acımasız günü geliyor.” (İşaya: 13/9)

“Yakalananın bedeni delik deşik edilecek.

Ele geçen kılıçtan geçirilecek.

YAVRULARI GÖZLERİNİN ÖNÜNDE PARÇALANACAK.
Evleri yağmalanacak,
KADINLARIN IRZINA GEÇİLECEK.”
(İşaya: 15-16)

“Hem yiğidi, hem kızı, emzikteki çocukla ak saçlı adamı, dışarıdan kılıç ve içeriden dehşet telef edecek.
Hasımlarından öç alacağım Ve benden nefret edenlere ödeyeceğim.” (Tesniye, 32/25)

“Onları tamamen yok edeceksin, onlarla ahdetmeyeceksin, onlara acımayacaksın.”
(Tesniye: 7/1-3)

“Ve yayları gençleri yere çalacak ve rahmin semeresine acımayacaklar, gözleri çocukları esirgemeyecek.” (İşaya: 13/15-1

“Mülklerini alacağımız milletlerin yüksek dağlar üzerinde ve tepeler üzerinde ve her yeşil ağaç altında ilahlarına ibadet ettikleri bütün yerleri mutlaka harap edeceksiniz.”
(Tesniye: 11/23-25)

Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.                                                                    Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın.  (Çölde Sayım: 31 /17-18.

Tek tanrı fikrinin yaratıcısı Akhenaton’un tek tanrılı dinlerce de kullanılmakta olan duası:”ATON’DAN başka tanrı yoktur,Akheneton onun elçisi ve ışığıdır!?”Hz.Muhammet te Allahın son elçisidir?!Müslümanlara göre?!

"Tanrı uludur, birdir, tektir
Ondan başkası yoktur
Bir tanedir
O'dur her varlığı yaratan...."
Yok hayır... Ezan değil. Mısır hükümdarı (firavunu) Akhenaton'un (Amenofis'in) yazdığı bir şiir.
Şiir şöyle devam ediyor:
"Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh...
Ta başlangıçta vardı Tanrı,
Tek varlıktı o.
Hiç bir şey yokken o vardı.
Her şeyi o yarattı
Ezelden beri süregelen varlığı,
Ebediyete kadar sürecek,
Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman."Azra Erhat tercümesi.

 Bütün evrenin yaratıcısıydı Güneş'i ve Ay'ı da O yaratmıştı. İlâh'ın bir isminin de Aton olduğunu halkına ilan etti.

Tapınaklardaki bütün putların kırılmasını, duvarlardaki tanrı (!) isimlerinin kazınmasını emretti. Hz.Muhammet te KÂBEDEKİ 360 putu kırdırtmıştı?!

Amenophis (İmparatorluk tanrısı Amos razı olsun) olan adını Akheneton - İslamiyet'teki Abdullah adı gibi - Aton'un hadimi, yani hizmetkârı) olarak değiştirdi. Akheneton'un inandığı ve halkının da inanmasını istediği İlah, kendi ifadesine göre, yalnız Mısırlıların değil, bütün insanların, bütün kâinatın Yaratıcısıydı. Güneş'i, Ay'ı, yıldızları yaratan "O" idi. Akheneton, bir şiirinde Rabbine şöyle sesleniyordu:

“Aton… Gündüz gibi ışıklı Aton.

Gözlerimiz sana bakıyor. Seni görüyor sana karşı.

Sen, benim kalbimdesin.

Fakat [onlar,] seni tanımak istemiyorlar.

Sadece ben, senin kulun Akheneton, Seni tanıyorum.

Onlara araştırma gücü ver!

Senin gücün, senin planın, sonsuzdur.

Dünya Sana ait ve Senin.

Çünkü onu Sen yarattın.”

Bir başka şiirinde de şöyle der:

“Senin nurunla bütün yollar açılır.

Balığın suda zıplaması, Sen'dendir.

Senin nurun, ruhların kalbine nüfuz eder...Bu dua,üç semavi dinde de aynen okunmaktadır?!” Hz.Muhammet te Kabe’deki tüm putları kırdırtmıştı?!

MÖ. Sekizinci asırda yaşamış olan Çoban Şair Hesiodos’un “İşler ve Günler” adlı yapıtından Baştanrı Zeus’u öven on dizelik bir şiir:

“Ey dillere destan Piene!”

Kurana Hz. Muhammed’in Allah’ına dönelim: “Savaş size Farz kılındı,gerçi size hoş gelmez….”Kur’anı Kerim,Bakara/inek/suresi 216’ıncı ayeti.”O halde Allah yolunda çarpışın ve bilin ki Allah her şeyi işitir ve bilir!”Bakara2/244 ayet.Not:Kuranda savaş ile ilgili tam 57 adet ayet vardır?!Daha önceki bir yazımda sure ve ayet numaralarını vermiştim.

“2/246:”Baksana, İsrail Oğullarının Musa’dan sonra ileri gelenlerine! Hani onlar, bir peygamberlerine:”bize bir kumandan gönder de Allah yolunda savaşalım.”Dediler. O Da: Size savaş farz kılınsa acaba yapmamazlık eder misiniz?”Dedi. Onlar, bize ne oldu a yurtlarımızdan çıkarıldığımız ve çocuklarımızdan ayrıldığımız halde Allah yolunda savaşmayalım?”Dediler. Bunun üzerine savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek az hariç, yüz çevirdiler. Ama Allah o zalimleri bilir.”ALLAH FİŞLEME Mİ YAPMAKTADIR?!SİNEK SIÇMAZ DEFTERLERE?!

2/279:Eğer böyle yapmazsanız,o zaman Allah ve Resulü size savaş açmış olduğunu bilin…..”Hint asıllı İngiliz vatandaşı Salman Rüştü,26 Eylül 1988’de” ŞEYTAN AYETLERİ/THE SATANİSİL VERSES/Adlı bir roman yayımlayınca İslam dünyasında kıyametler kopmuştu?!Humeyni Salman Rüştü için ölüm fetvası vermişti.Fransa Salman Rüştü’yü ONUR ÖDÜL’Ü ile değerlendirmiş;İngiltere Kraliçesi İkinci Elisabeth de ŞEREFLİLİK NİŞANI ile ödüllendirmişti?!Şiilikte her hangi bir konuda fetva veren ancak o fetvayı kaldırabilirdi.Humeyni Allaha şükür öldü,fetvası da hâlâ yürürlükte kaldı?!                                                     Nedir bu ŞEYTAN AYETLERİ?

Mekkeli paganlar/çok tanrılı dine inananlar/Hz. Muhammed’e gelerek,LAT,UZZA VE MANET, bizim kutsallarımızdır.Bunlar hakkında onurlandırıcı bir ayet gelirse ve Zekat’tan da muaf tutulursak Müslüman oluruz?!”Dediler,22’inci Haç suresinin 52’inci ayeti indirildi?!”LAT,UZZA VE MANET’i gördünüz mü?İŞTE BUNLAR,ALLAH’IN  YÜCE TURNALARIDIR?!ŞEFAATLERİ DE ELBET UMULUR?!”Bu ayetlerden sonra,Mekkeli Paganlar:”Madem ki senin Allah’ın LAT,UZZA VE MANAET’İ KABUL EDEREK KUTSADI,MÜSLÜMAN OLMAMIZA DA GEREK KALMADI!?”Dediler ve sevinçlerinden de göbek attılar..Ayetin ALLAH’TAN değil,Cebrail kılığına giren şeytandan geldiği savunması ortaya atılarak,Müslümanlar rahatlatıldılar.Bu savunma 22’inci HAC Suresinin 52’inci ayetinde şöylece düzenlenmiştir.

BİZ, SENDEN ÖNCE BİRÇOK RESUL VE NEBİ GÖNDERMEDİK Kİ, O BİRŞEY DİLEDİĞİNDE, ŞEYTAN ONUN DÜŞÜNCE VE DİLEĞİ İÇİNE BİRŞEY ATMIŞ OLMASIN.AMA ALLAH ,ŞEYTANIN ATTIĞINI SİLER,SONRA KENDİ AYETLERİNİ MUHKEMLEŞTİRİR.ALLAH ALİM’HAKİM’DİR.”NEDEN ALLAH ADINA ÇOĞUL İFADE KULLANILMAKTADIR?!.”

Bizim Oyak sitesine yakın bir manifaturacı dostum var. Onun dükkânına çok sık gelen,iri kıyım,çok uzun boylu ,komutanlarımıza hiç iyi gözle bakmayan,her sosyal olayı da şeriata göre yorumlamaya kalkan,dışı çağdaş içi de çağdışı bir Ulema?!Adam var.Yanıtlamam için bana yöneltilen her konuya ,izinsiz ve balıklama atlamaktadır.Kendisinden izin isteyerek bir soru yönelttim:”Sayın Beyefendi,Siz Kuranı çok iyi bilen dini bütün bir Tanrı kulusunuz.Kuran ayetlerinin bazısının başında,”ELİF,LAM,MİM,”ELİF LAM RA,”gibi  harfler var.Bunların anlamı var mıdır,bunlar ne işe yararlar?!Lütfen

bizleri aydınlatır mısınız?!Dedim.Bir,öksürüp yutkunduktan sonra:”Bendeniz askerlik hizmetimi Muhabere sınıfında telsizci olarak yapmıştım.Benim zamanımda telsiz muharebesinde de bu türlü şifrelemeler vardı.Hiç aklımdan çıkmaz:”AHMET İKİ DAVUT!?”Gibi.Bazı surelerin başındaki bu harfler,Allah ile Hz. Muhammed’in  şifreleridir.!? Dedi.Her surenin başında  bu gibi harfler var mı?Dediğim de;çok surenin başında yoktur!”Dediler,Hemen sordum:”Affınıza mağruren kaç surenin başında vardır?!Dediğim de,Çok fena bozularak:”Saymadım,hatırımda yok!”Dediler.Benim hatırımda kaldığına göre,29 surenin başında bu gibi harfler vardır dedim ve can sorumu da yapıştırdım. “Kuranı Kebirde  114 sure var;29 surede şifre olduğuna göre, geri kalan 85 Sure’de vahiy nasıl gelmektedir?!Hemen yanıtladı:”Vahiy geleceği zaman, Hz. Muhammed’in kulağına, çan sesleri ve arı  vızıltısı gibi sesler gelmekte ve titreyerek üstünü örttürmekte,çok terlemektedir.”Allah ile irtibat böylece kurulmaktadır’!?”Aydınlandım,bir sorum daha olacaktır,izin verirseniz?!Dedim,” maal memnuniye,”dediler.Yani,Kuran Sureleri ve ayetleri hiç değişikliğe uğramamış,bu konuda şek ve şüphe yersiz mi diyorsunuz?”Kasılarak “ EVET,ALLAHIN ŞİFRESİNİ KİM BOZABİLİR?!Dediler.İki sorumdan ilki şudur:

“Hint asıllı İngiliz vatandaşı Salman Rüştü,”Şeytan Ayetleri,adlı bir kitap yazmıştı da Ayetullah Humeyni öldürülmesi için fetva vermişti,bu konuda ne diyeceksiniz?!Birden köpürdü,”bu ineğe tapan İngiliz köpeğinin öldürülmesi vacip iken Rahmetli Ayetullah Humeyni’nin/R:A/ fetvası gereğince öldürülmesi farz olmuştur?!Hz. Muhammed’e CEBRAİL KILIĞINA BÜRÜNEN ŞEYTAN BU SAPIK AYETLERİ YAZDIRTMIŞTIR?!Peki,Şeytan Allahın şifresini nasıl bozabilir?Muhabereciyim demiştiniz,İNSAN YAPIMI AMPİLİDÜT VE  GENLİK MODÜLASYONLU TELSİZLER BİRİBİRLERİNİ DİNLEYEMEZLER?!Şeytan Hz. Muhammed’in ALLAHINDAN GÜÇLÜ MÜDÜR,ŞEYTAN ALEYHİNDE  SAYISIZ AYET VAR,NEDEN ŞEYTAN O ZAMAN MÜDAHALE ETMEMİŞ?!ŞEYTAN ASLINDA MÜSLÜMANLARIN GÜNAH KEÇİSİ,SİPOKOGOAT’IDIR dediğim de gitmeye kalktı?!İkinci sorum da şudur:Bir Müslüman erkeği,erkeği olmayan eve gidebilir mi?!”Asla gidemez,bu hususta da hadisler var!Dediler.”O zaman,Hz.Muhammet,oğulluğu Zeydi bir yere göndererek onun evine,nişanlısı iken Zeyd ile evlendirdiği Yeğeni Zeynebi görmeye neden gitti?!33’ÜNCÜ AHZAP SURESİNİN 37’İNCİ AYETİNİ BİZE AÇIKLAR MISIN?ALLAH,NİKÂH MEMURU MUDUR?!Dediğim de,”Ayağa kalktı:”Allahın emri üzerine Zeyd,Zeynebi boşadı,Hz.Muhammet te Zeynebi nikâhına aldı?!Sizinle konuşulmaz,küfr içindesiniz?!Cehennemde yanacaksınız,tövbe edin?!”Dedi ve fırlayıp gitti.Ben de,37’inci ayeti okuyamadım?!Araplarda,üvey evlat öz evlat sayılırdı?!Bakınız 37’inci sure nasıl düzenlenmiş:                                         “33/37:”Hani sen Allah’ın nimetlendirdiği,senin de lütufta bulunduğun kişiye,eşini yanında tut;Allah’tan kork diyordun ama,Allah’ın açıklayacağı bir şeyi de içinde saklıyordun,insanlardan çekiniyordun.Oysaki kendisinden korkmana allah daha lâyıktır.Zeyd,o kadından ilişiğini kesince onu sana nikâhladık ki,evlatları eşleri ile ilişkilerini kestiklerinde ,müminler için o kadınla evlenmede bir güçlük olmasın.Zaten Allah’ın emri yerine getirilmiştir.”Bu surenin 50’inci ayeti de çok ilginçtir:33/50:”Ey Peygamber!Biz,sana şu hanımları helal kıldık:Mehirlerini verdiğin eşlerin,  Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar,amcalarının,halalarının,dayılarının ,teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler.Peygamber kendisi ile evlenmek istediğinde kendisini Peygambere hibe eden mümin bir kadını da,öteki müminlere  değil,yalınız sana  özgü olmak üzere helal kıldık.Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz.Sana bir zorluk olmasın diyedir bu…Allah Gafur’dur,Rahim’dir?!”Burada yine BİZ kullanılmış?!Allah kendisini methetmektedir?!Zeynep,Hz.Muhammedin dayısının kızıdır.!? ALLAH,AKRABA EVLİLİĞİNİN,DOĞACAK ÇOCUKLARA  NE FELAKETLERE YOL AÇACAĞINI BİLMİYORMUYDU?!Tüm bunları ve Kuran Allah’ın son kitabı olduğu halde, Hz.Muhammet güçlendikçe 200’e yakın ayetin nesh edildiğinin sebebini soramamıştım?!

 

  

 

 

 

 

 

24 Ekim 2015 Cumartesi

2007/BELİ KIRILMIŞ,ÇÖKERTİLMİŞ TERÖR?!



              TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


TV. İZMİR,24 Ekim 2015

                       BELİ KIRILMIŞ,ÇÖKERTİLMİŞ TERÖR?!

                        Büyük ustamızın Çömezi:”TERÖRÜN BELİNİ KIRDIK?!Der demez,Büyük Ustamız da,esip gürledi:“Teröre diz çöktüreceğiz?!”Buyurdu!Askere,DİZ ÇÖKK!Komutu verildiğin de askerler diz çökerler.Beli kırılan, Komutla da olsa nasıl diz çöker?!.Beli kırılan, hiç kımıldamadan yere yapışıp kalmış olmalı?Her ne ise,bu konuşmalar bana bir öyküyü hatırlattı:Çeribaşı,elinde bir nalla,çadıra coşku ile girmiş ve neden keyiflendiğini anlatmış:”Şimdi bir dişi eşekle Üç nala ihtiyacımız kaldı,eşek bir sene sonra da sıpalar!”Der demez,küçük oğlan fırlamış:”Ben o sıpaya binerim?!Dediğin de Çeribaşı bir yumruk vurarak çocuğu öldürmüş,”ulan salak,sıpanın belini kırdın?!Diye de bağırmış.Amerika, Sıpanın belini kırmaya izin verir mi acaba?!

 

2006/CANLI BOMBALARA İKAZ MI?


TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ

osmanturkoguz@gmail.com

TV. İZMİR;24 EKİM 2015.

             LİSTEDEKİ CANLI BOMBALARA İKAZ?!

               En Büyüğümüzün  Çömezi Bay Davutoğlu Ahmet,ağzından neler kaçırmada?!”Ankara’da Gar binası önünde patlayan Canlı bombalar,puanımızı yükseltti?!Bu ne demek oluyor?!”Listemizde adları yazılı olan Canlı Bombalar;seçimden önce bir ya da ikiniz patlarsa;seçimi tulum çıkartırız.Böylece de,Tüm Hırsızlarımız,Soyguncularımız,Türk ve Türklük Hainlerimiz,Asker ve Aydınlık düşmanlarımız,MİLLETİN ANASININ AMINA KOYANLARIMIZ AKLANARAK,HEPBİRLİKTE,AYNI ŞEVKLE YARIM KALMIŞ İŞLERİNİ TAMAMLAYACAKLARDIR?!GÖREYİM SİZİ?!

BENİM ANLADIĞIM BUDUR!

23 Ekim 2015 Cuma

20055/SULTAN ABDÜLHAMİT TOPRAK KAYBETMEMİŞTİR?!


 

                       İKİNCİ ABDÜLHAMİT!

Babası: Abdülmecit, Anası: Ermeni Virjil,1842—1918.


             TC

OSMAN TÜRKOĞU


TV. İZMİR;03 Kasım 2013.Osmanlı Padişahı, Sultanı, Halifesi

derken, şimdi bir de “ABDÜLHAMİT HAN?!” ÇIKTI KARŞIMIZA?! Sayın Bay Recep Beyden bu masalı dinlediğim de Şair

Ayhan Hünalp’ın bir şiiri geliyor aklıma:

“Yar gitti, gideli döndüm deliye,

Eylemiyor gayrı buralar beni.

Hanlarda serilmiş yatağa döndüm,

Önüne gelen dert kiralar beni?!”

Han, kerpiçten yapılmış, yandan merdivenli, odalarında ve salonlarında çarşafsız yataklar serili bir Anadolu yolcu evidir.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Han Duvarları” adlı ölümsüz şiirini de unutmak ne mümkün? Ya Asker Şairlerimizden Rahmetli Emekli Öğretmen Albay Bakir Sıtkı Erdoğan’ın,”GURBETTEN GELMİŞŞİM YORGUNUM BE HANCI?!ŞİİİRİ!Sonra da aklıma Cengiz Hanın,eşin göstererek:Ben,tüm ulusların HANIYIM EŞİM DE BENİM HAN’IM?!Han’ım demesini unutamam.

İkinci Abdülhamit döneminde;

ülkemiz, biti,piresi,hastalıkları,sefaletleri,kiri ve dertleri eksik olmayan, YOLCULARININ SAĞ İNİP TE ÖLÜ ÇIKTIĞI  han odaları gibiydi.Ve de İkinci ABDÜLHAMİT TE HAN değil Hancıydı?!

İKİNCİ ABDÜLHAMİT HİÇ TOPRAK KAYBETMEDİ Mİ?

               Hâlâ bu iddiaları savunan, akılları kulaklarında olan Salaklara ne demeliyiz?”Ula Oğlum, bu denli aptal olmak zorunda mısınız?

                Abdülhamit’i Saniye, Bağdat demiryolu için, gıyabında Doktora veren Kara-Bük üniversitesinin Türk Tarihinden habersiz Akademisyenlerine ithaf olunur! Ostüzü.

        “Sait Paşa; elimden gelse bu Milletin/Türk Milletinin/ dilini Arapça yapardım! İkinci Abdülhamit

        “Padişahım; siz o zaman küçük bir Arap kabilesinin Şefi    olurdunuz!” / Eğinli /Kemaliyeli/ Küçük Sait Paşa

      30 Eylül 2012 tarihli Yeniçağ Gazetesi’nde Altemur Kılıç’ın, “Ulu Hakan mı-Kızıl Sultan mı?” başlıklı bir yazısı var.  Sayın Kılıç yazısında: “Bir başka gerçek de otuz üç yıl süren saltanatı boyunca imparatorluk mülkünden bir karış toprak vermemişti.” diyor II. Abdülhamit için. Gerçekten doğru mu bu, İKİNCİ Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti, hiç toprak kaybetmedi mi?  

 

Pts 26 Ekim 2009, 11.58  
“Abdülhamid Han bir karış toprak vermemiş mi? O zaman 1877-78 Osmanlı Rus savaşında Ayestefanos’ u sonra Kıbrıs’ı İngilizlere vererek Berlin Mütarekesini imza ederek Balkanlardaki Osmanlı varlığını yok ederken, Sırplara, Yunanlılara, Bulgarlara, Romenlere ( o zaman adı Eflak ve Buğdandı ) ve de Bosna Hersek in Avusturya idaresine bırakan başka bir 2. Abdülhamid Handı. Abdülhamid Han evet büyük bir liderdi, toprakları uzunca bir süre büyük kayıplar yaşamadan baskı ve İngiliz desteğiyle yönetti, batılı kavramları ve kurumları geliştirdi ancak iktidara geldiği 1877 yılından tahtan bir darbeyle indirildiği 1908 yılına kadar toprak kaybı olmamıştır demek yanlıştır hatta çoğu tarihçi tarzı siyaset diye bir Osmanlılıktan İslamcılığa en son kendisinin tahtan indirilmesiyle gelişen veya dahada gelişme imkânı bulan Türkçülük akımına vurgu yaparlar bununda sebebi yaşanan büyük toprak kayıpları neticesinde değişen nüfus yapısıdır. 1908 yılında 2’inciAbdülhamid henüz tahta iken Makedonya’da çıkan ayaklanmanın yarattığı karışıklık sırasında

 Bulgaristan’ın Doğu Rumeli’yi, Yunanistan’ın Giriti, İngilizlerin Kıbrıs’ı, Bosna Hersekin Avusturya Macaristan tarafından ilhak edildiğini de eklersek Abdülhamid Hanın yani 2’inci Abdulhamidin büyük toprak kayıpları yaşattığını görürüz. Osmanlı Devleti Balkanlar üzerinde en büyük gerilemeyi 2. Abdülhamid döneminde yasamış ve kendisi tahtan indirildikten sonra sonunda Balkan Savaşıyla Makedonya ve Trakya’yı da kaybederek Balkanlar siyasetinden çekilmiştir. Kaynak benim kendi yazdığım Doktora tezimdir, 1817-1914 Osmanlı Balkan Siyasi haritasındaki değişimler, 2008 Prag Charles Üniversitesi”    

    “II. Abdülhamit, 1876’da Padişah oldu, 1909’da tahttan indirildi. Otuz üç yıl padişahlık yaptı. Bu yönüyle Osmanlı tahtında en çok oturan padişahlardan biridir. Uzun süren yönetiminde Osmanlı Devleti’nin hangi toprakları yitirdiğine bir göz atalım:

 4 Haziran   1878’de imzalanan Berlin Antlaşması’yla Bulgaristan Prensliği kuruldu. EK: İngiltere Rus tehlikesine karşı Kıbrısı istediğinde, Osmanlı Hariciye Nazırı Saffet Paşa, Yaverine:”Eyvah! Kıbrıs ta gitti elimizden!”Diye dövünmüştü. Ostüzü. Bulgaristan’ın devlet olma yolundaki en önemli adım atıldı. Yine Berlin Antlaşması’yla Sırbistan, Romanya ve Karadağ bağımsızlıklarına kavuştu. Aynı antlaşmayla Bosna Hersek’in yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakıldı. Kars, Ardahan, Batum Rusya’ya; Tesalya Yunanistan’a verildi.       

    Berlin Antlaşması’ndan sonra Kıbrıs, İngiltere’ye üs kurmak amacıyla bırakıldı. Böylece İngiltere hem Doğu Akdeniz’i hem de Süveyş Kanalı’nı kontrol altında tutacak bir olanağa kavuştu. Bundan sonra Kıbrıs bir daha geri gelmedi. 1974’teki “Barış Harekâtı” ile Türk varlığı yeniden söz konusu oldu Kıbrıs’ta.    

     Tunus, 1881’de Fransa; Mısır, 1882’de İngiltere tarafından işgal edildi.     

     1885’te Doğu Rumeli, Bulgar Prensliği ile birleşti.  

    Osmanlı Devleti, 1897’de Yunanistan’la yaptığı Dömeke Savaşı’nı kazanmasına karşın, imzalanan İstanbul Antlaşması ile Girit’e özerklik verilerek, yönetim de bir Yunanlı prense bırakıldı. Böylece Girit de kaybedildi.     

    II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Bulgaristan, bağımsızlığını ilan etti; Bosna Hersek Avusturya, Girit de Yunanistan tarafından işgal edildi.        

    Unutmadan şunu da söyleyelim. 1881’de Düyun-u Umumiye İdaresi kuruldu ki bu, Osmanlı’nın iflasının resmen kabul edilmesidir.   

     Şimdi önümüze bir harita açıp II. Abdülhamit döneminde Osmanlının elinden çıkan topraklara bakalım. Bu dönem, Osmanlı Devleti’nin en çok toprak yitirdiği dönemdir. Küçük bir araştırmayla bu gerçeğe ulaşmak varken şehir efsanelerini bilgiymiş gibi sunmanın gereği var mı? 1950’den sonra kasıtlı olarak Osmanlı’nın son dönemiyle ilgili yalan yanlış bilgiler üretildi. Olmayan şeyler, olmuş gibi gösterilmeye çalışıldı. Bilgi ve belgenin yerini, söylentiler aldı. Söylentilerle bir tarih yazılmak istendi.      

     Yılların gazetecisi Sayın Kılıç’ın tarihsel gerçeklere dayanarak II. Abdülhamit’le ilgili yazması herkesi mutlu ederdi. Ps: FARK ETMEZ, HERKESİ ERMENEKLİ ETTİKTEN SONRA!

    Rahmetli Uğur Mumcu: “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmamalı.” demişti. Ne kadar doğru bir söz… Bilgi olmadan tarih doğru kavranmaz, anlaşılmaz, tarihten ders de çıkarılmaz. Demek ki önce bilgimiz olacak, sonra da o bilgiler üzerinde düşüncelerimizoluşacak.   “                                                                AdilHacıömeroğlu5Ekim 2009.                                                                     

       Benim yaptığım bir hesaba göre; Abdülhamit’i Sani zamanında Osmanlı Devleti tam 243.000 Kilometre kare toprak kaybetmiştir. Şimdi de gelelim Bağdat Demiryolunun inşaatı için Almanya’ya verilen ödünlere: Bu konuda meraklı olanlarımıza sayın Dr. Mustafa Albayrak’ın çok mükemmel 37 sahifelik araştırmasını iletebilirim. Bağdat Demiryolu inşaatı için, Almanya, İngiltere ve Fransa arasında çok sıkı bir rekabet vardı. Rusya ise Osmanlı Devletinin demiryolu ağına sahibolmasını askeri açıdan aleyhine değerlendiriyordu. Alman İmparatoru olan Aptal Wilhelm İstanbul ziyaretini Kudüs’e kadar uzatmış, İstanbul’a Almanya’da yaptırtmış olduğu Alman/Kayzer/Çeşmesini de armağan etmişti. Osmanlı Ordusu Alman yapımı 88 Model Piyade tüfeğinden sonra, daha gelişmişi olan 98 modeli Mauserle donatılmıştı. Haydarpaşa-Bağdat demiryolunun yapımını, finansmanını da Alman Bankasının karşıladığı, Alman şirketi üslenmişti. Almanlar, anlaşmaya aykırı olarak Demiryolunun bazı bölümlerini inşa etmemişlerdi. Almanya ile Osmanlı Devleti arasındaki anlaşmaya göre:

       A-Almanya, demiryolunun iki kenarındaki arazilerin Yirmişer Kilometresinde:

       1-Ormanlardan, madenlerden, yer altı ve yerüstü

değerlerden yararlanabilecekleri gibi, ruhsat almadan kazı da yapabileceklerdi.

       2-Kum, Çakıl ve taşocaklarını da ruhsatsız kurabileceklerdi.

       3-İhtiyaçlarına göre iskele ve Antrepolar inşa edebilecekleri gibi, demiryolu için gerekli lokomotif, vagon ve makine aksamını da gümrüksüz getirebilecekler ve bunlara ait depolar yapabileceklerdi.

       4-Almanya yapılacak demiryolunu 99 sene kullanabilecekti.

       5-Almanya demiryollarını satabilecekti,

       6-Demiryolları satışa sunulduğunda kilometresi için önce 7.500 Frank, daha sonra da değer artışı nedeniyle 15.000

 Frank ödenecekti.     

       6-Alman sanayi malları kullanılacaktı. Dikiş makineleri ve Alman pullukları Osmanlı sınırlarını kolayca aşmıştı.

         7-Osmanlı devleti %30 kâr garantisi vermişti!

         Ey! Dombalak kafalılar, sizler Abdülhamit’in bu marifetine Fahri doktorluk vereceğinize; Padişah Abdülaziz’in iki Cariyesini öldüler numarası ile nasıl Analığının etekleri altına saklayarak kullandığına da Fahri doktorluk verseniz!?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İzleyiciler

Blog Arşivi