TC.
OSMAN TÜRKOĞUZ
TV. İZMİR;05 Ekim
2013/İHANETLER SÜRDÜKÇE
İKİ
GENELKURMAY BAŞKANI
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin Genelkurmay Başkanı
Mareşal Mihail Nikoleyeviç Tukhaçhevski(Tuhçevski) Hitler Almanya’sının
istihbarat Başkanı Tümamiral Wilhelm Kanaris’tin hazırlamış olduğu düzmece bir
belge üzerine kurşuna dizilmişti, Aslında çok cesur, çok bilgili ve de çok akıllı,
vatansever bir askerdi. Yirmi altı yaşında General olmuştu. O kurşuna
dizilmeseydi Almanya kesinlikle Rusya’ya saldırmazdı.
Türkiye Cumhuriyetinin Ulusal kahramanı,
Terörizm ile ölesiye savaşmış olan Vatansever,Türkiye Cumhuriyetine,Çağdaşlığa,
Demokrasiye ve Atatürk İlkelerine yürekten bağlı Genelkurmay Başkanımız
Orgeneral İlker Başbuğ da çatma dosyalar ve satılmış kimselerin yardımı ile Terör Örgütü
Kurmak ithamı ile yetkisiz bir mahkeme tarafından tutuklanmış ve mahkûm
edilmiştir.TSK,Eski bir İmam tarafından Dış ve
İç destekle Hadım edilmiştir.
OSMAN TÜRKOĞUZ
osmanturkoguz@hotmail.com
İzmir;14 Kasım2009.
MOSKOVA, BERLİN VE SİLİVRİ!
“Doğru, bir kelimeye sığar; yalan da
klasörlere sığdırılamaz!” Buyurunuz Silivri’deki sallama suç dosyalarına!
Ostüzü
“CUMHURİYET’İ Restore ediyoruz!”
Ahmet Davutoğlu, Hariciye vekili olup; Restorasyon/Eskileri
yenileme/ sorumlusu.
“Dinsiz, laik Mustafa kemal rejimini
değiştirip, Kur’an’a dayalı şeriat devletini kuruyoruz! Halkımız; doya, doya
dinini yaşasın diye!
Doç. Sait Bey!
“TÜRK MİLLETİNİN KAREKTERİNE EN UYGUN
YÖNETİM ŞEKLİ CUMHURİYETTİR.
Mustafa Kemal ATATÜRK.
“Dinsiz, laik Kemal Paşa rejimini
yıkarak; Kur’an’a dayalı şeriat devletini kurmak için, var gücümle
çalışacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ve kasem ederim!”RTE.
İnternet’te dolaşan RTE andı.
“Tutturmuşlar LAİKLİK giderse diye; halk
isterse tabi’i ki gidecek KARDEŞİM!”
Sayın RTE’NİN İspanya’da kurduğu şato.
Nazi Almanya’sı da Prof. Dr. Papaz
Martin Niemöller’in günlüğünden:” Önce sosyalistleri topladılar, sesimi
çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar,
sesimi çıkarmadım; çünkü ben sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar,
sesimi çıkarmadım; çünkü ben Yahudi değildim. Sonra; beni almaya geldiler;
benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
İLGİ:1-”Siyasi Partilerin Hâkim ve
Savcıları ” OTO.
2-“Anayasa’yı
Şeriata Açmak Mümkün mü?” OTO.
3-“Laiklik
Bir yaşam biçimi Olmazmış!”OTO.
4-“Şeriat
Yargısı ve Yargı Şeriatı!” OTO.
5-“Bir
Toplumu ve Tüm İnsanları Kucaklamak!” OTO.
6--“Bireyin
ve Toplumun hafızasını Silmek!” OTO
7-“Vatan
Hainliği Suçları!” OTO
8-“Silahsız
ve Copsuz Militan CUMHURİYET!” OTO
9- “Silahlı Kuvvetlere Müdahale Ulusal
felaketlerin Habercisi midir?” OTO
İsterseniz;
önce Almanya’ya uğrayalım. Hitler iktidarı ele geçirdiğinde, Ünlü Mareşal
Hindenburk’u O’NUN Tannanberk’teki kurmay başkanı General Lüdendorf’u da
kandırarak, onları Alman Silahlı Kuvvetlerini ve Alman Halkını da kullanmasını
bilmişti. Önünde; çılgınlığını önleyecek olan toplumsal güçleri, Prof.Dr. Papaz
Martin Niemöller’in veciz ifadesinde anlattığı gibi; yok etmiştir.
Alman
Parlamentosu Rayştağ’ı yaktırarak, suçu da Hollandalı bir akıl hastasının
üstüne atmıştır.
“Uzun
Bıçaklar Gecesi’nde de, tüm Yahudi mallarına ve iş yerlerine el koydurttu ve
beğenmediği tüm kitapları da yaktırdı. Yahudi asıllı Alman Bilginleri, yurt
dışına kaçtılar. Bunlardan birisi de Albert Einştayın’dır.
Sıra
Alman Silahlı Kuvvetlerini ekarte etmeye gelmiştir. Daha önce; bir Sarhoş Polis
komiserine hazırlatmış olduğu rapora göre; Alman Polisinin üçte ikisini
meslekten uzaklaştırmış; yerlerine de Katil Himlerin SS teşkilatından Nazi
gençleri atamıştır. Homoseksüel Yzb. Ernest Röhm’ü de bir gece baskınında;
yatağında yakaladığı şoförü ile öldürerek,400,000 mevcutlu SA’LARI DA, SS’LERE katmıştır.
Beklediği
bir fırsatı yakalayarak; Alman Genelkurmay Başkanının adını taşıyan bir
homoseksüel Emekli Yarbayı tutuklatıp, Genel Kurmay Başkanını homoseksüel diye
ordudan attırmıştı.
Gestapo;
Prag da bir bombalı saldırıda öldürülen azgın bir Nazi subayının emir ve
kontrolündeydi. Gestapo; sevilen iki Generali, güpegündüz, eşleri ile birlikte
öldürmüştü.
Almanya-Polonya
sınırındaki, bir Alman kasabasına Polonya ordusunun silah ve teçhizatları ile
teçhizatlandırılan mahkûmları getirterek kurşuna dizdirtmiş; kasabanın
radyosundan da, Lehçe; Alman işgalindeki bir kasabalarının kurtarıldığını ilan
ettirmiş; sözde, yetişen Alman silahlı güçleri işgalci Polonyalıları öldürerek
kasabalarını da işgalden kurtarmıştır! Alman ulusal basını ve yabancı basın bu kasabaya
getirilerek, yerlerde upuzun yatan Polonya işgalcilerinin ölüleri! İşgale ve
tecavüze tanık olarak gösterilmiştir. Dünyayı kandırmak isteyen Hitler; yerlere
tabanca ve LAW kartuşu gömecek değildi ya! Hem, o zaman bu LAW fişeği de henüz
keşfedilmemişti!
Alman
Silahlı Kuvvetlerinin en çok korktuğu; Sovyet Mareşali Mihail Nikoleyeviç
Tuhçevski’-Tukhaçhevski’-nin de, bir kuru imza ile bizzat Mareşal! Jozef Stalin
tarafından, NKDV ajanlarınca kurşuna dizilmesi sağlanmıştı. Bu işi beceren
Alman haberalmasının başı olan Amiral WİLHELM Kanaris te, Hitler tarafından bir
malikâne ile ödüllendirilmiş ve sonunda kurşuna dizilmiştir.
Gelelim
Sovyet Rusya tarafına; iç savaşta; Çar yanlısı Amiral Kolçak’ın yenilmesini
sağlayan Çek ordusuna mensup, 50,000 asker; memleketlerine gitmek istedikleri
için, ÇEKA tarafından kurşuna dizilmişti.
Demokrasilerde;
iktidarı ele geçirmek için, çoğulcu ve çoğunlukçu bir anlayışla genel seçimler
yapılır. En çok oy alan siyasi parti, iktidarın sahibi olur. Halktan; hükümeti
kurmak için oy almıştır. Tüm icraatını da Anayasa ve yasaların güvencesi
altında, devletin kurum ve kuruluşlarının hizmeti ile yürütmek zorundadır,
NAZİZİM, FAŞİZİM VE KOMİNİZİM’DE: GENEL SEÇİMLE YA DA DARBE İLE İKTİDAR ELE
GEÇİRİLİR:
*Hükümet
kurulur;
*Devletin
tüm kurum ve kuruluşları ele geçirilir,
*Devlet
memurları ayıklanarak, kendi yandaşları, kilit mevkilere ve her kademeye
yerleştirilir,
*Polis
ve gizli polis ele geçirilir,
*Silahlı
kuvvetler ele geçirilir,
*Yargı
da ele geçirilir. Önce susturulur, sonra pusturulur sonra da yargı o siyasi
partinin bir kolu olur. Yandaş hâkim ve savcılarla tüm suçsuzlar,
suçluluklarını itiraf ederek yok edilir!
-DEVLET
ELE GEÇİRİLİR.
Kullanılan
metotlar hep aynıdır.
Çeka
Lideri Drijinski; tutuklu devrimci liderlerin listesini Lenin’in huzuruna
getirir. Listeyi okuyan Lenin, kırmızı kalemle parafe eder. Ertesi günü,
Lenin’in huzuruna çıkan Drijinski, böbürlenerek:
“-Yoldaş
Lenin, kırmızı kalemle işaretlediğiniz listedeki tüm hainler, suçlarını itiraf
ederek kurşuna dizilmişlerdir!” Tekmilini verir.
Lenin:”
ben, o listeyi okuduğumu göstermek için parafe etmiştim!” Der.
Yirmi
altı yaşında general olan ve Sovyetler Birliği Genelkurmay Başkanlığında
bulunan Mareşal Tukhaçhevski; Almanya ziyaretinde, yemiş olduğu yemeğin hesap
faturasını bir anı olarak imzalamasının bedelini kurşuna dizilmek sureti ile
ödemiştir. İmzayı, yapmış olduğu casusluğa karşın,10,000 D.Marklık bir senede
dönüştüren Amiral Wilhelm Kanaris, bu kuru imzayı Çekoslovakya Cumhurbaşkanı
Dr. Beneş kanalı ile de J.Stalin’e ulaştırmıştır. Moskova duruşmaları
başlatılmış. Mareşal Tukhaçhevski, Volga Bölge Komutanlığına giderken,
Politbüro’nun emri ile tutuklanarak, Ünlü Lübiyanka cezaevine kapatılmıştır. Bu
öyküyü ilgi-1’de anlatmıştım. Sonunda: 3 Mareşal, 13 Orgeneral, 210 General,
209 Amiral ve 30,000 subay, kurşuna dizilmiştir.
20
Temmuz 1944 Suikast darbesinde; Mareşal Vinslaben ve birçok yüksek rütbeli
subay, kasap çengellerine asılarak öldürülmüş, Ünlü Mareşal İrving Rommel’de,
intihar ettirilerek, cenazesi devlet töreni ile kaldırılmıştır! (V.Shirer, Nazi
İmparatorluğu, 3 cilt)
Bu
işler, hep bu tarzda olmaktadır. Önemli olan, sadece oy vermek ve alkış
tutmakla yükümlü olanları kandırabilmektir. Bakınız, Milattan çok, çok önce de;
demokrasinin beşiği sanılan Atina’da da ne fırıldaklar çevrilmiştir:
“Atina
şehrinin yönetimine aday olan bir üçkâğıtçı; Atina’nın dışında, elbiselerini
parçalayarak, elini ve yüzünü kanatarak, Agora’da halkın huzuruna çıkıp:”
Atinalılar, sizlere hizmet etmemi istemeyen halk ve demokrasi düşmanları, beni
bu hale koydular. Neyleseler ve nitseler de; benim, siz Atinalı vatandaşlarıma
hizmet etme aşkımı engelleyemezler. Öhö! ÖHÖ! ÖHÖ. %47,2 ile de seçimi kazanır.
Platon-Eflatun-Devlet şekilleri; MÖ (29-347).
Demokratik,
laik ve sosyal hukuk devleti olan ve evrensel hukuk kuralları ile yönetilen
ülkemizin son yedi senesine bir göz atar mısınız? Onu da mı bana yaptırmak
istiyorsunuz!
AYKIRI
KİMSELER PARTİSİ; devlet parasını deve yapmaktan dolayı mahkûm olan Sayın
Erbakan’ın elinden iktidar bayrağını alarak iktidar olmuştu. Partilerinin
tüzüklerinde ve parti programlarında olmayan derelerden su getirmekle işe
başladılar. Nazi, Faşist ve Komünist partilerinin izledikleri yolları
izleyerek, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını ele geçirdiler. Anayasa
Mahkemesince de: ”TÜM LAİKLİK KARŞITI EYLEMLERİN ODAĞI HALİNE GELDİĞİ!”
HÜKMÜYLE DE HÜKÜMLENDİLER. Bu hüküm, onların daha da hızlı bir biçimde;
aydınlık güçleri ve yargı ve SİLAHLI KUVVETLER mensuplarını sindirme; usulsüz
ve yasa dışı metotlarla dinleme ve karalama huylarını destekledi. Dışarıdan
aldıkları açık ve seçik önerilerle, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN HUKUK DEVLETİ NİTELİĞİNİ,
HIZLA VE EL ÇABUKLUĞU İLE DUMURA UĞRATARAK; TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BİR SİYASİ
PARTİYE HİZMET ETMEK ZORUNDA OLAN BİR KANUN ve ŞAHIS DEVLETİ HALİNE GETİRDİLER.
Bir
Homoseksüelin, zor altında alındığını itiraf ettiği ifadesi ile darbe komplosu
suçu yarattılar. Gizli tanık, postadan çıkmış imzasız ihbar mektupları ile ve
bir gece yarısı ekspresi yasası ile de silahlı kuvvetleri mensuplarını
tutuklattılar.
Telekızı
bilirdik; ondan da aşağılık tele kulağı ileri sürdüler. Ucu açık
yargılamalarına, ünlü bir gazetecinin Hanımının Brezilya ziyareti iftirasını da
eklediler. Sıranın; Kabil’in Habil’i Ergenekoncuların telkini ile öldürtüp,
öldürtmediğinin tespitine kaldığı anlaşılmaktadır. Bunun için de, bir imzasız
ihbar mektubunun beklendiğini sanıyorum.
Mustafa
Kemal’in; Samsun’a ve Türk ulusunu kurtarmaya Ergenekoncuların emri ile mi
gittiği şüphesini de aydınlatacak, bir vatan haini mektubunun da beklendiğine
inanmaktayım.
Sayın
seyircilerimiz; Adolf Hitler, Jozef Stalin, Benito Mussolini, George Bouch ve
w.w Bouch süreci tamamlanmak üzeredir.
Bir
silahlı katil sürüsü; Habur sınır kapımızdan, üniformaları ve Gerilla tanınıma
uygun davranışları ile içeri alınarak; DÖ FAKTO bir siyasi ve askeri güç olduğu
kabul edilmiş ve ayaklarına kadar da bir Türk mahkemesi, helikopter ile
gönderilmiştir. Sevr anlaşmasının hükümleri; vatan, millet, Sakarya, birlik,
bütünlük ve üniter yapı masalları ile Atatürk’ün kurmuş olmakla övündüğü TBM
MECLİSİNE getirilmiştir.
İYİ
UYKULAR DİLİYORUM.
İLGİ:
A- İyi uykular ve renkli rüyalar. Oto.
B-
Vatan Hainliği Belgeleri. Oto.
C-
Bir ulusu ve Bir Dini Bölen fetvalar. Oto
D-
Sen, herkesi kör ve aptal mı sanıyorsun. Oto
E-
Anayasa, madde-1.2.3.4 ve 174’üncü maddeleri,
F-
Nutuk, Cumhurbaşkanımız Mareşal Gazi Mustafa Kemal.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder