30 Ekim 2016 Pazar

2100/TÜRK ULUSUNA NEDEN PEYGAMBER GELMEZ?


    TC.                                                                                                                                                                                                       OSMANTÜRKOĞUZ                                                                                                                                                        
 osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                                                         

            TÜRK ULUSUNA NEDEN PEYGAMBER GELMEZ?

        Müslümanlıktan önce; kendi işlerini kendileri yaparlardı, içlerinden de din ve Allah ile aldatan çıkmazdı.Aralarında yalancı ve sahtekârları da yaşatmazlardı.Ağza,lafa  değil,işe bakarlardı…

        “Madem din herkes içindi,neden Amerika kıtasına hiç peygamber gönderilmedi?!Yoksa onlar Tanrının çocuğu değil mi?!”Kızılderili Reisi.

        “Tanrı’nın evi insanların yüreğidir…Siz bütün kötülükleri yüreğinize dolduruyorsunuz,sonra Tanrı’ya koca,koca evler yapıyorsunuz,eğer Tanrı’yı candan sevseydiniz, o da sizi severdi,kara günlerinizde yardımınıza gelirdi…Tanrı’yı kalbinizden çıkarıp,oraya pislikleri doldurmuşsunuz!?O’NA  ise koca evler yapmışsınız…Sizi,atımın nalları altında ezmek isterdim,fakat buna bile değmezsiniz?!”CENGİZ HAN.1155—18 02 1227.”Herkesin içinde,Vicdan adlı bir Allah vardır!?”Victor Hugo,02 02 1802—22 5 1885.

.

2099/OSURAN BOĞAMIZ DA VAR.


  TC.                                                                                                                                                                                                      OSMANTÜRKOĞUZ              osmanturkoguz@gmail.com                                                                                       0  
TV.İzmir,30 Ekim 2016.

                 OSURAN BOĞAMIZ?!

        Ne zaman ağzını mağara girişi gibi açarak tüm eğrileri doğru gibi konuşan Boşbakan Binali Yıldırım’ı dinlesem, aklıma hep aynı şeyler gelir:Önce,Siraküze Tiranının içine insanların konularak yakıldığı tunçtan  BOĞA Heykeli gelir,sonra,Kızılderili OTURAN BOĞA gelir.Sonra;20 Temmuz 1402’de,Ankara ovasında Osmanlıyı silip,süpüren Timur’un zırhlı filler komutanı  ESİN BOĞA=KUTSAL BOĞA GELİR.Anadolumuz’da hep eğri konuşanlara:”OSURMA!?”Denir?Benim aklıma da en son olarak OSURAN BOĞA?!Gelir…

29 Ekim 2016 Cumartesi

2098/SOYTARILARIN HEZEYAN YARIŞLARI.


    TC.                                                                                                                                                                                                              
OSMAN TÜRKOĞUZ
 osmanturkoguz@gmail.com                                                                                  TV.İzmir,29 Ekim 2016.

                 SOYTARILARIN HEZEYAN YARIŞLARI?

        “ÇOK KERE; MÜSLÜMANLAR, GERÇEK OLMAYAN ŞEYLERE, ERENLERİN, EVLİYALARIN OLAYLARDA ETKİ YAPTIKLARINA İNANMALARI VE ALLAH’IN YARATTIĞI KANUNLARI BILMEMELERI YÜZÜNDEN GERI KALMIŞLARDIR.”  Dünya’da Müslümanların hali: S.9.  Mısırlı bilgin Şeyh Raşit Rıza/1909/-Besim Atalay, Türk Dili ile İbadet.

        SÖZCÜ GAZETESİNİN,03 Kasım 2012 tarihli sayısında çok ilginç bir haber yorum yayımlanmıştı. Okuyanlar unutmuş olabilirler, amma ben unutmadım, soytarılığı okuyalım. Daha önce de, BASINIMIZA şu haber yansımıştı:”AMERİKA’DA yaşayan Fethullah Gülen,”KURAKLIĞIN NEDENİ GÜNAHLARIN ARTMASIDIR?”DEDİ. Verdiği bir vaazda kuraklığın nedeninin küresel ısınma değil insanların günahıdır…”  Diyerek osurmuştu?!Şimdi ol yazıyı okuyalım,buna inanmış olan aptalları bu coğrafyada yaşatmazlar.”İki şey sonsuzdur:UZAY VE CEHALET?”Birincisinden o kadar emin değilim.Albert Einstein.1879/1955.
        1939 Erzincan depreminde 40.000 insanımız ölmüştü.Yalınız şehrin genelevi sağlam kalmıştı,genelevinde geceleyenlerin burunları bile kanamamıştı?!Çünkü,genelevi binasının zemini yekpare bir taştı?!1999 Ağustosundaki depremde de Yalova büyük felakete uğramıştı,özellikle de Deniz kuvvetlerimize ait binalar yıkılmıştı.Sakallı lâkaplı bir soytarı:”28 Nisan kararları Yalova’daki deniz kuvvetleri tesislerinde alındığından,Allah oraları cezalandırmıştır?!”Diye BÖĞÜRMÜŞTÜ.Yıkılan tesislerde,yüklenici firma,normal demir yerine tel kalınlığında demir kullanmıştı.İtirazlara karşın,yapılar bu halleriyle kullanıma açılmıştı?!Dolgu yapılarak denizden kazanılan yerleri deniz geri almıştı?!”İNSANLARI,YERSARSINTISI DEĞİL,ÇÜRÜK YAPILAR ÖLDÜRÜR?!”İÇKİ İÇENLER VE FUHUŞ YAPANLAR NEDENİYLE ÇOCUKLAR,SUÇSUZ İNSANLAR VE HAYVANLAR NEDEN ÖLSÜN?!
        “Allah,yağmur yağdırma yetkisini Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a devretmiştir.O isterse yağmur yağar,istemezse yağmur yağmaz?!”AKEPE milletvekili aday adayı bir Sapık.22 EYLÜL 1995---02 Ekim 1995—13 Ekim 1995 tarihli Hürriyet Gazetesinde verilen haberleri okuyalım:”Temmuz ayında meydana gelen ve 74 kişinin ölümüne neden olan sel ve toprak kaymasının ilçedeki içki ve fuhuş yüzünden POMPEİDE,SODUM VE GOMORE’DE—GOMORA--- meydana geldiği gibi meydana geldiğini  iddia eden RP başkanı M.Ulvi Yeşilyurt,vatandaşların tepkisine dayanamayarak istifa etmiştir….”Şimdi de Fethullah Gülen soytarısının SANDY KASIRGASINI NASIL ÖNLEDİĞİNİ OKUYALIM DA DÜŞÜNELİM?!Tevrat’ta anlatılan SODOM VE GOMORA öyküsünün nedeni bir Rus bilgini tarafından kanıtlanmıştır:”Adamlar,sabah olunca arkanıza bakmadan dağa kaçın?!”Demişler,arkasına bakan da hemen ölmüş.Bu olay bir nükleer patlamanın eseridir?!

        “ABD’NİN doğusundaki eyaletlerde korkunç bir kasırga yaşandı. Vurdu geçti. Ortalığı mahvetti. Orası Türkiye değil ki, elektrik kesintilerine insanlar alışık olsun! Sekiz milyon kişi elektriksiz kaldı,evler yıkıldı,ağaçlar söküldü,ortalığı seller bastı,insanlar öldü ve kasırga geçti…Maddi ve manevi hasar çok büyük…Sandy kasırgası özellikle New York ve çevresini vurdu.Pensilvanya,New   York’a komşu bir eyalet…Ve Türkiye’ye dönemeyen Fethullah orada ikamet buyurmakta…Peki ama kasırganın Pensilvanya’daki etkisine oldu?Pensilvanya’nın bu işi ucuz atlattığını Fethullah’ın internet sitesinden öğrendik.Yapılan resmi açıklamanın başlığı aynen şöyle: “146.Nağme.Sandy Kasırgası ve dua sığınağı.”şimdi bu dua sığınağının nasıl olduğunu açıklamadan okuyalım:”Sevgili arkadaşlar,öncelikle duyarlılığınız ,dostluğunuz,nezaketiniz,geçmiş olsun mesajlarınız ve dualarınız için çok teşekkür ederiz.Sandy Kasırgası buradan/Pensilvanya’dan geçti.Yetkililer ,bizim bulunduğumuz yerde ve Pensilvanya genelinde de çok yıkım bekliyorlardı ama elhamdülillah korkulan olmadı.Muhterem Hocamız Ayet-ül Kürsü’yü başa koyarak bir dua yazdı.O metni hemen her taraftaki tanıdıklarımıza gönderdik.Duanın kopyalarını çoğaltıp evlerimizin kapılarına,bulunduğumuz mekanların sınırı  olan ağaçlara astık.Ayrıca yine Hocaefendi’nin ikaz ve irşadıyla(ikazı ve doğru yolu göstermesiyle) hacet  namazları kılıp ilahi hıfza vesile saydığımız niyazlara/dualara/sarıldık.Cenab-ı Allah’a sonsuz  hamd-ü sena/şükürler/ olsun ki,birkaç ağaç devrilmesinden başka bizde ve tanıdıklarımızda hasar meydana gelmedi.Kıymetli Hocamız akşam çay faslında bu meseleye de değindi.Bu”Nağmede”,Muhterem Hocaefendi’nin yazdığı duanın metnini ve yaptığı açıklamayı bulacaksınız./Nebati harfli yazılar/…”Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki,New York’un hemen bitişiğindeki Pensilvanya eyaleti,o korkunç kasırgadan kurtulmasını Fethullah’ın bu dualarına borçludur!?Obama bunu unutmamalı,Fethullah’ın heykelini en kısa zamanda uygun bir yere diktirmelidir.”Not:Hani heykel islamda puttu?!”Boru değil bu,tarihin en büyük kasırgası geliyor  ve burada gördüğünüz o muhteşem dua sayesinde eyalete zarar vermeden geçip gidiyor.Fethullah,duanın böylesine etkili olacağını keşke bilseydi,keşke New York için de bir dua yazıp meteoroloji biliminin tüm bilimsel tahmin ve öngörülerini alt üst etseydi!Günün birinde Türkiye’ye dönmeye yüreği yetse,belki bizim için de dua eder,bütün doğal afetleri sıfırlamayı başarır!Hatta birkaç duası ile Suriye’deki ESAD’I bile devirir!Baksanıza koskoca bir eyaleti duaları sayesinde kasırgadan koruduğu resmen açıklanıyor.Fethullah bu,her işi başarır?!ABD,Fethullah’ın değerini bilsin yani!” ŞİMDİ ANLADINIZ MI,   BAY RECEP’İN GÖĞE YANSIMASININ NEDEN  ALLAH OLDUĞUNU?!SİDİK YARIŞTIRMASI?!Kasım 1970’te Amerikalılar,iki gün içersinde büyük bir kasırganın kıyı şehirlerini vuracağı hususunda Bengaldeşlileri uyarmışlardı.Bengaldeşlilerin,bu uyarı karşısında tüyleri bile kıpırdamamış,üstelik,Amerikalılarla dalga geçmişlerdi.Beklenen gün ve saatte korkunç bir kasırga kıyı şeridini silip,süpürmüş,500,000 kişi de ölmüştü.Maddi ve manevi yıkım çok büyük boyutlara varmıştı.Amerikalılar,kasırgaların boyutunu, nereleri ve ne zaman  vuracağını kestirebilmektedirler.Bu din Soytarısı  bu bilgiye ulaşarak o soytarılığa soyunmuştur,buradaki soytarılar da onu karşılamışlardır.EY SALAK FETHULLAHÇILAR ve EY TAYİBANCILAR?!

       

 

 

 

 

 

28 Ekim 2016 Cuma

2097/BMMECLİSİ BAŞKANLARI!


TC.                                                                                                                            OSMANTÜRKOĞUZ                                                                                 osmanturkoguz@gmail.com                                                           TV.İZMİR;27EKİM 2016.

             TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLARI?!

                “Benim en büyük eserim TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİDİR?!”CUMHURBAŞKANIMIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.

                İhanetler, Cumhurbaşkanlarına, Meclise ve Meclis başkanlarına da sıçramıştır.”EĞER BİR MİLLET İKTİDARDA BULUNAN KİŞİLERİN ŞEREFTEN, ONURDAN, AHLAKTAN YOKSUN DAVRANIŞLARINI, HIRSIZLIĞINI YALNIZCA KENDİ SİYASİ GÖRÜŞÜNDEN OLDUĞU İÇİN GÖRMEZDEN GELİYORSA, O MİLLET ERDEMİNİ YİTİRMİŞTİR. ERDEMİNİ YİTİREN MİLLET, BİR GÜN VATANINI YİTİRİR.”NİCCOLA MACHİAVELLİ.03 Mayıs1469—21 Haziran 1527-Floransa.”iki şey sonsuzdur:Birincisi UZAY;İkincisi de CEHALETTİR.BİRİNCİSİNDEN OKADAR EMİN DEĞİLİM?!”ALBERT EİNSTEİN.

        YEMİNİNDEN DÖNEN,DİNİNDEN DE DÖNMÜŞTÜR,ONLARDAN ÜLKEMİZ VE ULUSUMUZ İÇİN HER TÜRLÜ FELAKET BEKLENMELİDİR?!!YEMİNİNDEN DÖNENLERİN VİCDANLARINDAKİ ALLAH TA ÖLMÜŞTÜR.ONLARDAN HER TÜRLÜ NAMUSSUZLUK VE İHANET BEKLENMELİDİR.?1

                Osmanlıda anayasa yapma fikri, Namık Kemalin ve jön Türklerin önerisi ve Sadrazam Mithat Paşanın girişimiyle gerçekleşmiştir. Rahmetli Mithat Paşanın genel sekreteri Krikor Odyan adlı bir Ermeni hukukçuydu. Fransız ve Belçika anayasalarından/1831 tarihli/ yararlanarak bir anayasa metni hazırlamıştır. Bu anayasa Padişah İkinci Abdülhamit’in onayıyla 23 Aralık 1876’da 101 pare top atışıyla ilan edilmiştir. Sonradan yapılan değişikliklerle Mebusların “Vatan ve Millete sadakatle hizmet edecekleri,”yemini getirilmiştir.21 maddelik 1921 anayasamız Osmanlı anayasasını yürürlükten kaldırmamıştır.1924 anayasamıza eklene bir madde ile 1876 anayasası ekleriyle birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. Bu anayasamızla Milletvekillerine ve Cumhurbaşkanlarına, göreve başlamadan önce yemin etme zorunluluğu getirilmiştir: Anayasalarımızdaki yeminleri bir görelim:1924 anayasamıza göre:

16--Özgün hali) Mebuslar Meclise iltihak ettiklerinde şu şekilde tahlif olunurlar:

(Vatan ve Milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydü şart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve Cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma <<vallahi>>).

Madde 16.- (Değişik: 10.4.1928 – 1222 S. Kanun/md. 1)

Mebuslar Meclise iltihak ettiklerinde şu şekilde tahlif olunurlar:

<< Vatan ve milletin saadet ve selâmetine ve milletin bilâ kaydüşart hâkimiyetine mugayir bir gaye takip etmeyeceğime ve cumhuriyet esaslarına sadakattan ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm.>>

Madde 38.- (Değişik : 10/4/1928 – 1222 S. Kanun/md. 1)

Reisicumhur intihabı akabinde ve Meclis huzurunda şu suretle yemin eder:

<<Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyetin, kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk Devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle meni, Türkiye'nin şanı şerefini vikaye ve ilâye ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrı nefs etmekten ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm.>>1961 Anayasamıza göre yeminler:

1961: Halkın mutluluğu için…
1924 Anayasası 27 Mayıs 1960 darbesiyle tarihe gömüldü. 1961 Anayasası'nda milletvekili yemini 77. maddede düzenlendi. "Andiçme" başlığını taşıyan bu maddede de kısa bir metinle yetinildi. Birlikte okuyalım:
MADDE 77 -
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri görevlerine başlarken şöyle and içerler:
"Devletin bağımsızlığını, vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacağıma; Milletin kayıtsız şartsız egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağıma ve halkın mutluluğu için çalışacağıma namusum üzerine söz veririm."
1982'de Anayasası'nın tartışılan metni :
Özgürlüklere karşı ideolojisi, "tekçi" saplantısı, bir anayasada bulunması asla gerekmeyen ayrıntılarla bunaltan uzunluğu ve berbat Türkçesiyle cumhuriyet tarihinin en kötü anayasası olan 1982 Anayasası'nın bu özellikleri yemin metninde de gözlenir.
Yürürlükteki anayasamızın "Andiçme" başlığını taşıyan 81. Maddesi, milletvekili yeminini şöyle belirliyor:

MADDE 81
. – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Danışma Meclisi: 1961'e bir şeyler ekledik:

Görüldüğü üzere, 1924 ile 1961 anayasalarında özetle "vatana, millete, cumhuriyete ve millet egemenliğine sadakat" sözü ile yetinilen milletvekili yeminleri 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar tarafından yeterli bulunmadı. 
1982 Anayasası'nın "Andiçme" başlığını taşıyan 81. maddesinin gerekçesine ilişkin olarak iki resmi metin bulunuyor. Birincisi, anayasa taslağını hazırlayan Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'na, ikincisi darbeci generallerin oluşturduğu Milli Güvenlik Konseyi'ne bağlı Anayasa Komisyonu'na ait olan bu gerekçeleri peş peşe okuyalım. Danışma Meclisi komisyonunun gerekçesi aşağıdaki ifadeleri taşıyor. Metni, Türkçe hatalarıyla birlikte aynen aktarıyorum:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin göreve başlarken yapacakları and 1961 Anayasasının 77'inci maddesindeki esaslar göz önünde tutularak bazı kavramlarla genişletilmiştir. Milletvekillerinin and içmede bunlara da bağlı kalmalarının göreve başlarken uygun olacağı düşünülmüş ve bu nedenle bölünmez bütünlük, toplum huzuru, milli dayanışma, sosyal adalet, insan haklarına ve temel özgürlüklerden yararlanması ülküsü, hukukun üstünlüğü prensibi and metnine dâhil edilmiştir."
MGK: Atatürk ilkelerini ekledik.
Şimdi de, madde metnine son şeklini veren generallere bağlı Anayasa Komisyonu'nun gerekçesini okuyalım:
"Danışma Meclisince kabul edilen andiçme kenar başlıklı 89'uncu maddede yer alan 'Atatürk inkılâplarına' sözcükleri Atatürk'ün benimsediği ve uyguladığı ilkelere de yer verilmek ve bu ilkelere bağlı kılınmayı sağlamak amacıyla 'Atatürk ilke ve inkılaplarına' şeklinde değiştirilmek suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin göreve başlarken yapacakları andiçmeye daha etkin bir anlam verilmiştir."
59 kelime, 11 bağlaç!
1924  ve 1961 metinlerinden hemen her alanda radikal bir şekilde ayrılan 1982 Anayasası’nda, milletvekili yemininde de “aşırı” bir üslup benimsendi. Temeli “söz vermek” gibi bir gönüllü eyleme dayanan andiçmede bile toplumu ayrıştıran bir metin karşısındayız. 
Birbirine 11 adet “ve” bağlacı ve 7 virgül ile bağlanmış tam 59 kelimenin doldurulduğu tek cümlelik bu yemin, parlamentoya giren milletin kimi temsilcilerine “zorla” söz verdiren bir metin olarak yarın bir kez daha okunacak. 
O müstesna Türkçesiyle…
İhtimal çok sayıda milletvekilini tek ayağı üzerine dikerek! SENATO zamanında, yeni seçilen senatörler de Milletvekillerinin andını içmekteydiler…


        “29 Ekim 1923’te,1921 Anayası’nda değişiklik yapıldı, Cumhuriyet ilân edildi ve Gazi Mustafa Kemal Paşa,Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.Anayasa’da Cumhurbaşkanı seçilen kişinin yemin etmesiyle ilgili bir madde bulunmadığından yemin etmeden göreve başladı.
1924 Anayasası’nın 38. maddesine seçilen Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken meclis huzurunda edeceği yemin metni eklendi.
Eklenen yemin metni şu şekildeydi:”Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyet’in kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye ve ilâya ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrınefs etmekten ayrılmayacağıma, Vallahi.” (1)

11 Nisan 1928’de 1222 sayılı kanunla yemin metni şu şekilde değiştirildi:”Reisicumhur sıfatıyla Cumhuriyet’in kanunlarına ve hâkimiyeti milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarfı mesai, Türk devletine teveccüh edecek her tehlikeyi kemali şiddetle men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye ve ilâya ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasrınefs etmekten ayrılmayacağıma, namusum üzerine söz veririm.”(2)

1945 Anayasası’nda yemin metni şu şekilde değiştirildi:”Namusum üzerine söz veririm ki: Cumhurbaşkanı olarak, Cumhuriyet kanunlarını, milli egemenlik esaslarını sayacağım ve bunları müdafaa edeceğim.Türk milletinin mutluluğuna bütün bağlılığımla, bütün kuvvetimle çalışacağım.
Türk milletine yönelecek her tehlikeyi en son şiddetle önleyeceğim. Türkiye’nin şanını, şerefini koruyup yükseltmek, üstüme aldığım görevin isterlerini yerine getirmek için olanca varlığımla çalışmaktan asla ayrılmayacağım.” (3)

1961 Anayasa’sıyla yeni metin şu şekilde değiştirildi:”Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Türk devletinin bağımsızlığına, vatanın ve milletin bütünlüğüne yönelecek her tehlikeye karşı koyacağıma, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini ve Anayasa’yı sayacağıma ve savunacağıma, insan haklarına dayanan demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden ve tarafsızlıktan ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini koruyup yüceltmek ve üzerime aldığım görevi yerine getirmek için bütün gücümle ve varlığımla çalışacağıma namusum üzerine söz veririm.” (4)

        1982’de yeni Anayasa yapıldı ve metin şu şekilde değiştirildi:”Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerim aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” (5).Roma İmparatorluğunda askere alınanlar, kaç kere hizmete çağırılsalar her seferinde yemin etmek zorundaydılar. Ünlü Fransız Filozofu Jean Jacgue Rousseau, “Toplumsal Sözleşme” adlı eserinde, bu olayın hukuki boyutunu tartışmıştır. Askerlerin yemin törenleri, her ulusun ordusunda yapılmaktadır. Bendeniz, vatanıma, ulusuma ve Atatürk ilkelerine bağlılığımı Karaharpokulundaki yemin töreninde tüm dünyaya ilan etmiştim. Jandarma subayı olarak, tanık ve uzman sıfatıyla çağırıldığım tüm mahkemelerde ettiğim o yemin hatırlattırılmıştır.Mustafa Kemal, Mustafa İsmet İnönü göreve gelirlerken etmiş oldukları yeminlerine sonuna kadar bağlı kalmışlardır.14 Mayıs 1950 tarihinde, İktidara gelen Celal Bayar, Adnan Menderes ve Refik Koraltan da yemin etmişlerdi?!İl yaptıkları iş,ezanı Arapça yapmak olmuştur.Rahmetli Osman Bölükbaşı’dan intikam almak için KIRŞEHİR’İ İLÇE YAPMIŞLARDIR.Adnan Menderes,Dr. Tahsin Tola’nın yardımıyla RİSALE’İ NURLARI YAYIMLATTIRMIŞTIR.”Orduyu yedek subaylarla yönetirim”,buyurmuş,İstanbul Üniversitesi profesörlerini de “Kara cübbeliler,”olarak adlandırmıştır.TBMECLİSİNİN KARARINI ALMADAN,KOREYE BİR TUGAY GÖNDERMİŞTİR.BİR UTANÇ BELGESİ OLARAK “ÖN TEDBİRLER KANUNUNU”ÇIKARTMIŞTIR… Asker kökenli Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay;”Hırsızlığı ve rüşveti önlemek için devlet memuriyetlerine İmam-Hatiplileri getireceğiz?!”Buyurduğun da ,Rahmetli İsmet İnönü,”eyvah!Bunda da hayır yokmuş?!”Diyerek dövünmüştü…Turgut Özal,”İHANET’İ VATANİYE KANUNU” İLE BİRLİKTE 1600 KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALDIRTMIŞ,”HABLULLAH’A/ALLAHIN İPİNE/SARILIN DİYEREK SAİDİ KÜRDİ’NİN  SÖZÜNE SARILMIŞTIR.”FİYATLARI ALLAH AYARLAR”,”BENİM MEMURUM İŞİNİ BİLİR?!Sözü de onundur…Ülkemizde hırsızlık , rüşvet ve gericilik onun zamanında tavanı aşmıştır.Süleyman Demirel,1965 genel seçimlerinde,aracılıkla,Adalet Partisinden 15 Nurcuyu Meclise sokmuştur…Süleymancıların Liderinin Torunu Ahmet Seydi Tunahan’ı ulaştırma bakanı yapmıştır.İnat üzerine Orgeneraller sırada iken bir Korgenerali Hava Kuvvetleri Komutanlığına getirmiştir.Orman bölge müdürlüğünü de Antalya’dan Isparta’ya getirtmiştir.Bay Abdullah Gül ve Bay Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye Cumhuriyetini,Türk ulusunu,Türk ulusal değerlerini yok ederek,ülkemizi parçalara bölmek için görevlendirilmişlerdir.Hâlâ kavrayamadınız mı?!Demokrat Partinin iktidarı boyunca TBMMECLİSİ BAŞKANLIĞINDA bulunan Refik Koraltan ile ilgili aydınlatılmamış bir konuda merakım var:Bir Parlamento heyetiyle Tokyo’ya giden Meclis başkanı Refik Koraltan,Türkiye’nin Japonya büyük elçiliği konutunda ağırlanmıştı.Uzun yıllar ATATÜRK’ÜN özel kalem müdürlüğünde bulunmuş olan Süreyya Anderiman,30 mayıs 1957’den beri büyük elçimiz olarak bulunmaktaydı.28 Eylül 1959 tarihinde,Rahmetli Süreyya Anderiman,eşini tabanca ile vurarak öldürdükten sonra intihar etmişti.Japon hükümeti,özel bir uçakla tabutlarını ülkemize göndermişti.Ertuğrul Firkateyni faciasından  felaketinden kurtulan denizcilerimize özel bir savaş gemisiyle İstanbul’a göndermişlerdi.Elçimizin bir notunun bulunduğu açıklanmış,intihar nedeni açıklanmamıştır.Olaya Refik Koraltan’ın neden olduğu fiskosu hâlâ açıklanmamıştır.Bilgilerinizi.

 




 

        

 

 

24 Ekim 2016 Pazartesi

2096/AKLIMDAKİ KEMALLER.


       TC.                                                                                                                                                                                                 OSMANTÜRKOĞUZ                                                           osmanturkoguz@gmail.com                                                                                
TV.İzmir;24 Ekim 2016.

                    AKLIMDAKİ KEMALLER?!

        Hiç denediniz mi bilmiyorum, ben çok denedim: Bir insana bir isim söylediğiniz zaman, o kişinin bellek nöbetçisi en etkili ismi çıkarmaktadır. Ya kişinin çok sevdiği ya da çok nefret ettiği isim söylenmektedir. Bendeniz de ne zaman Kemal Kılıçdaroğlu adını duysam, tüm Kemaller aklıma gelmektedir:

        Namık Kemal,          

Mustafa Kemal,

Ali Kemal,

Yahya Kemal

Yaşar Kemal,

Yıldırım Kemal,

Şehit Kemal,

Ohrili Kemal,

Kara Kemal,

Ustura Kemal,

Kemal Paşa,2000 jandarma eriyle, Tavşancıl’da Kuvayı Milliyeci Yahya Kaptanı öldürten/08 Ocak 1920/,İstanbul’un jandarma umum kumandanı Hain.

Sünnetçi Kemal,DERSİMLİSEYYİT KEMAL!?

 

       

23 Ekim 2016 Pazar

2095/SENSİZLİKTE SENDE YAŞAMAK.


                   TC.                                                                                                                                                                                               OSMAN TÜRKOĞUZ

                   SENSİZLİKTE SENDE YAŞAMAK!

Bir zaman diliminde doğar, büyür insanlar;

Mutlu ve mutsuz bir zaman diliminde yaşarlar.

Bir zaman diliminde ölümle kucaklaşırlar,

Bir zaman diliminde de ölümle anılırlar…

Bir dert gibi işlemişsin gönlüme, tedavisiz, amansız;

Seni yaşıyorum geçmişte, sende yaşıyorum gelecekte,

Mekânsız ve zamansız…

Seni yaşıyorum günle gün boyu,

Sende yaşıyorum aylarca ve mevsimlerce.

Seni yaşarım yıl be yıl, ay be ay

Gün be gün ve her gece.

Seni yaşarım bir hırsız gibi cümle, cümle

Satır, satır ve hece, hece…

Bir film şerididir yaşantım, resim, resim işlemişsin içime,

Ve gönlümde oynatırım bu filmi,

Renklerinde içimde, güzelliğin  ve tüm sırların  içimde…

22 Ekim 2016 Cumartesi

2094/İNAN Kİ PİŞMANIM!


 TC.                                                                                                                                                                                      OSMAN TÜRKOĞUZ

         İNAN Kİ PİŞMANIM!

Gönlüm kinli sana meyleden gönle;

Gözüm seni gören göze düşmandır.

Ayna gibi bak ta gönlüme dinle;

Seni gören kulluğuna pişmandır…

Sema gözün üstünde tanrısal,

Senli bir an ömür gibi anıtsal;

Sensiz günler ömrümüzde yargısal;

Seni gördüm kulluğuma pişmanım…

Hapsettin gönlümü altın kafese,

Özlemin gönlümde nefes, nefese;

Seni anlatırım dosta, herkese,

Seni gördüm geçmişime düşmanım…

Gönlümde dağları yıktın, indirdin;

Güzellik ne imiş bana bildirdin,

Dinmeyen sancıyı hemen dindirdin,

Seni gördüm geçmişime pişmanım…

Her yerlerde seni arar dururum;

Rüyama girsen rüyamda kulunum,

Bin sevgilin olsa, binbir olurum;

Seni buldum ben çağıma düşmanım,

İnan ki geçmişe billâh pişmanım…

 

17 Ekim 2016 Pazartesi

2093/VAY SAF DERSİMLİ KEMAL VAY!


      TC.                                                                                                                                                                                                                                           OSMANTÜRKOĞUZ                                             osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                                                                                                           osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                                                         TV.Çeşmealtı;17 17Ekim 2016.Çeşmealtı

                       VAY SAF DERSİMLİ KEMAL VAY?!

        “Bu ülke sana/Bay Recep Tayyip Erdoğan’a/ en iyi koltuğu vermiş.Daha ne istiyorsun?!CEHEPE BAŞKANI Kemal Kılıçdaroğlu.”Hâlâ mı anlayamadınız Sayın Dersimli Seyyid! Kemal?Türk halkı onu Cumhurbaşkanı yaptı…Amma,onun niyeti Demokrasi trenini istediği durağa gelince terkederek,/kendi anlatımıyla/İHANETİN BAŞKANLIK KOLTUĞUNA,ÜLKEMİZİ PARÇALAYARAK OTURMAKTI.AŞAĞIDAKİ İKİ BELGEYİ OKU: Tilki,her sene tüy değiştirir;yılan da her sene deri değiştirir,amma huyları ve tiynetleri değişmez.Anlayabildiniz mi Sayın Bay Dersimlimiz?! “BAŞKANLIK SİSTEMİ,BİR ÖZENTİNİN SONUCU YA DA AMERİKAN EMPERYALİŞZMİNİN BİZE BİR TAVSİYESİDİR.Recep Tayyip Erdoğan,1993. “Ben, Muhammet ümmetindenim. Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı, Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.”

16 Ekim 2016 Pazar

2092/BİRİSİ VATAN HAİNİ,DİĞERİ CUMHURBAŞKANIMIZ.


TC.                                                                                                                                                                                        OSMANTÜRKOĞUZ                                                          osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                     TV.Çeşmealtı,16 Ekim 2016.

        Biri vatan Haini,diğeri de onun önerilerini uygulayan Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı?!

              TÜRKÜN KARA KİTABI, YUNAN MEZALİMİ.

                                 KADİR MISIRLIOĞLU, İLKİ:1966.

        “KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ?!AKEPEYE yakınlığı ile bilinen Kadir Mısırlıoğlu,28 Mayıs tarihli  videosunda:”Beni tefe koyarlar ama,keşke Yunan galip gelseydi.Ne hilafet yıkılırdı.Ne şeriat yıkılırdı.Ne medreseler lağvedilirdi,ne de hocalar asılırdı.”Aydınlık Gazetesi,15 Ekim 2016.Bu günkü yalakalığı.Geçmişine bir bakalım.”İstanbul Üniversitesinde verdiği bir konferansta,Çanakkale zaferi yoktur,İngiliz topçusu kendi birliklerini öldürmüştür…Eski yazı değil,eskimez yazıdır…Hezeyanlardan sonra Atatürk’e hakaretler yağdırmıştır.Kemalizm’in üç dayanağı vardır:1-LATİN ALFABESİ,Bay Recep ve ekibi:”Kuran harflerini değiştirdiler,bir gecede ülke cahil kaldı” buyurmuştu.-LAİSİZM,3—MEDENİ KANUN.Bunları yıkmadan Kemalizmi yıkamazsınız?!Demişti.Bay Recebin Kuran kursu yemini:”Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmistir. Hayatını Mustafa Kemâl dinsizliği ile savaşa adayacağıma. Türkiyye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime.Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, Kısa zamanda ümmet esasına dayanan. şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dînim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem erderim." ,İspanya’dan LAİKLİK KALKACAKTIR beyanı,Ülkemizdeki medeni Kanun düşmanlığı bu Hainin önerilerinin uygulanmasıdır.Eşmede elimize geçen bandı üzerine hazırlık soruşturmasını ben yapmış,dosyayı da 25 Ocak 1972 tarihinde,Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığına teslim etmiştim.Yargılanması sonunda YEDİBUÇUK SENE HAPİS CEZASI ALMIŞTI.Hapisten çıktıktan sonra gittiği Suudi Arabistan’dan Turgut Özal getirterek Kültür ve  Turizm Bakanlığına müsteşar olarak atamıştı…Daha önceki durumuna bir bakalım:Garp Cephesi Komutanı Mirliva İsmet Paşa,içinde Halide Edip Adıvar’ın da bulunduğu Yunan Mezalimini Araştırma Komisyonu  kurmuştu.Bu komisyonun hazırlamış olduğu belgeler,çok sonraları, Genelkurmay Başkanlığı HARP TARİHİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN ÜÇ CİLT OLARAK YAYIMLANMIŞTIR…Kadir Mısırlıoğlu,Yunan Mezalimi adlı kitabı,bu belgelerden yararlanarak yayımlanmıştır.Okuyalım:Evvel TÜRKLERDENDİ,şimdi de,KAÇ—AK  Saraydan ve Yunanlılardan…

Kitabının tanıtımı:“Gerçek Tarih:”


“Gerçek Tarih'in Müstesna Adresi:”


“Kadir Mısıroğlu, Yunan Mezalimi (Türk’ün Siyah Kitabı), Sebil Yay. 9.Baskı, İstanbul 1976 (1.Baskı 1966), 409 sayfa. “


“Tavsiye Edilen Kitap: Kadir Mısıroğlu, Yunan Mezalimi (Türk’ün Siyah Kitabı), Sebil Yayınevi, 16. Baskı, İstanbul 2009 (1. Baskı 1966), 409 sayfa.”

“Açıklama:

Türk’ün Siyah Kitabı (Yunan Mezalimi) adiyle ilk defa 1966 yılında umumi efkâra sunulmuş bulunan bu eserin muhtevasındaki acı gerçekler, derhal müthiş bir heyecan ve alaka uyandırmıştı. Çünkü yıllardan beri unutulmuş ve üzerine çok defa resmi ellerce sünger çekilmiş bulunan bu Yunan şekavet ve mezalimini hatırlayıp ders ve ibret almanın tam zamanı idi.

Gerçekten vaktiyle Anadolu’ da icra edilen hailevi cinayetler ve tatbik mevkiine konulan korkunç imha programı kırk yıl sonra aynı düşman tarafından bu defa Kıbrıs Türklüğü’ ne karşı sahneye yeniden çıkarılmış bulunuyordu.”

http://sebilyayinevi.com/index.php?route=product/product&product_id=88

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, “Yunan Mezalimi, Türk’ün Siyah Kitabı” adlı eserinden dolayı Kadir Mısıroğlu’na takdir ve teşekkürlerini bildiren mektuplarından biri:

Sayın Kadir Bey,

Türk’ün Siyah Kitabı’nı büyük bir ilgi ve ibretle okudum. Yazılarınız Tercüman gazetesinde tefrika edilirken bunları her gün İngilizceye tercüme ederek muhafaza etmiştim. Temas ettiğim ecnebi diplomat ve gazetecilere bunlardan pasajlar okuyarak bütün bu vahşeti unutan bir millete aynı düşmanın aynı vahşeti 42 sene sonra Kıbrıs’ta yeniden reva gördüğünü anlattım. Yunanlılar ile, bu bakımdan, kat’i şekilde hesaplaşmak icab ettiğini ifade ettim. Türk’ü barbar bilen bu insanlar, bu ifşaat karşısında hayrete düşüyorlardı. Çünkü Anadolu’da Türklerin Yunanlılara karşı çok barbarca hareket ettiklerine inanmış kimselerdi. “Biz bunları bilmiyorduk” diyenler çok oldu. Yazılarınıza esas teşkil eden raporların İngilizce veya Fransızca olarak yayınlanıp yayınlanmadığını soranlar oldu. Kat’i bir cevap veremedim. Bu raporların İngilizce veya Fransızca metinleri mevcutsa veya bunlar kitap halinde neşredilmişse, bunların yeniden neşri yollarını aramak isabetli olacaktır. Bu hususta beni aydınlatırsanız memnun olacağım.

Eğer bu raporların İngilizce veya Fransızca metinleri mevcut değilse sizin kitabınızdaki kısımları İngilizceye neşretmekte de faide vardır kanaatindeyim. Eğer siz de aynı kanatta iseniz, kitabınızda bu raporlarla ilgili kısımları, Kıbrıs’taki vahşetle mukayeseli bir şekilde, İngilizce olarak kaleme almak ve bunların kitap halinde neşrini sağlamak istiyorum. Buna bir itirazınız var mı? Lütfen bana bildiriniz. Neşredilecek böyle bir kitap daha ziyade propaganda olarak dağıtılacağı için kitabın satışından bir kâr temin etmek bahis konusu değildir. Kitabın neşrini finanse edecek resmi veya gayri resmi teşekkülleri bulmak gerekecektir. Hariciyemizin böyle bir kitabın neşrini destekleyip desteklemeyeceğini bilmiyorum. Sizin de fikrinizi almadan temas etmek istemedim.

Bu konu ile ilgili düşüncelerinizi bildirirseniz memnun ve müteşekkir olacağım. Dostu ve düşmanı yeni nesle tanıtmak yolunda attığınız bu değerli adımdan dolayı sizi candan tebrik eder, en derin saygılarımı sunarım.”

(Imza)

“Rauf R. Denktaş.”

 

 

15 Ekim 2016 Cumartesi

2091/YENİ ANAYASA YUTTURMACASI.


TC.                                                                                                                                                                              OSMANTÜRKOĞUZ                                                                            osmanturkoguz@gmail.com                                                                                                                TV.Çeşmealtı,15 Eylül 2016.

                    YENİ ANAYASA YUTTURMACASI?!

         Bay Recep Beyimizin Kuran Kursunda ettiği yeminini yerine getirmeye yönelik,Recep Beyin,Mecliste ettiği yeminlere ihanetinin belgesidir.
         Anayasalar ve askeri talimnameler kanla yazılır. Ostüzü.
         AKEPE’NİN Baş yalakalarından Bay Bekir Bozdağ,öyle bir laf etti ki,osursa daha iyiydi:”Gerçekte var olarak işletilen fiili başkanlık durumunu hukuki hale getirelim?!””İstediğiniz kadar yok deyin,fiili başkanlık vardır!”Buyurmuş?!HUKUKİ DURUM OLMADAN FİİLİ DURUM,ANAYASAL SUÇ DEĞİL MİDİR?!Adnan Menderesi neden astık öyleyse.İhanetiniz reddedilirse,kendinize ait hükmü siz vermiş olmuyor munuz?!Ey zavallı Bekir uyan,ettiğin yeminlerden utan,eğer utanmamızı da yitirmesiyseniz?Referandum,sürüye de onaylatmak için mi?!Sayın Bay Recep Bey ile onun Stepnesi Bay Bahçelinin durumu,kendisini istemeyen nişanlısını,”Ya benimsin Ya da karayerin?!”Diyerek, âlemin gözü önünde, öldüren zavallı biçare Erkek’in durumu gibidir.Bunlar,iktidarı mülkiyetlerinde  sanmaktadırlar,cesur tabipler yok mudur?!Ey Sayın Dr. Mustafa Altıoklar?!
         Anayasa değişikliği için kaç milletvekili ve kaç oy gerekir: TBMM’DE anayasa değişikliği önerisi, 330 milletvekilinin onayını alırsa, Referanduma gider ve 367 milletvekiliyle de yeni bir anayasa yapılabilir. Anayasa değişikliğinin nasıl yapılacağı T.C. Anayasasında belirtilmiştir. Anayasa değişikliği 1/3= 184 Milletvekili tarafından Türkiye Büyük Milletvekilleri Meclisine teklif edilir. Kabulü için ise nitelikli çoğunluk gerekmektedir. Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları bir daha görüşülmek üzere TBMM ne gönderebilir. Meclis geri gönderilen kanunu üye tam sayısının 2/3 ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bunu halkoyuna sunabilir. Meclisçe üye tamsayısının 3/5—330-- ile veya 2/3---367-- az oyla kabul edilen anayasa değişiklikleri Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği zaman halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede de yayımlanır. Doğrudan Ya da Cumhurbaşkanının iadesi üzerine Meclis üye tamsayısının 2/3—367-- ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Bunlar Resmi Gazetede yayımlanır. Halkoyuna sunulan kanun değişikliklerin yürürlüğe girmesi için halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul olması gerekir.
Salt çoğunluk=276 Milletvekili. Yarıdan bir fazla çoğunluk.
Basit çoğunluk: Kifayetsiz sayısal çoğunluk.  Karar almada yetersiz çoğunluktur.                                                                                              Asgari karar yeter sayısı:139.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2090/ÜLKEMİZDE NAMUSUN MİRASI REDDİ MİRASA UĞRAR.

:OSMAN TÜRKOĞUZ,CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN AHMET NECDET SEZER AİLESİ,MUSTAFA KEMALİN SON GAZİSİ MUSTAFA ŞEFİK BİNGÖL GİBİ,NAMUSLARINI,ŞEREFLERİNİ,VATAN,MİLLET SEVGİLERİNİ ÇANKAYA KÖŞKÜ İLE BİRLİKTE TÜRK ULUSUNA VE İNSANLIĞA MİRAS OLARAK BIRAKIP GİTTİLER.KİRLENENRELCE REDDİ MİRASA UĞRATILDILAR.

14 Ekim 2016 Cuma

2089/SÜRÜ,ÇOBANININ PEŞİNDEN GİDER.

    osmanturkoguz@gmail.com  
   TC.OSMAN TÜRKOĞUZ   
    TV.Çeşmealtı;14 Ekim 2016.

         SÜRÜ,BİR TUTAM OT İÇİN ÇABANIN PEŞİNDEN GİDER!?

        “Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum;” diyen, Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı cahil, okumamış halka daha çok güvendiğini belirtti. Arı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler düzerek sürdürdüğü konuşmasında "Ülkeyi ayakta tutacak olanların okumamış cahil halk," olduğunu da iddia etti. Yeni Türkiye'nin rektörü: “Türkiye'nin geleceği için daha çok cahil nesil lazım! ”O zaman sen neden okudun a Yalaka Soytarı?!Dünya’da mutlu edemediğiniz tüm insancıklara Allah ve din adına cenneti kerhaneye çevirdiğiniz de tüm cahiller sizlere biat ederler.Okuyanlar,sorgular ve sizlere korkusuzca ÇÜŞŞŞ!Derler.ÇÜŞŞT…

Friedrich Nietzsche· /1844—1900/.Ünlü Alman filozofu.

"Cahil bir toplum,
özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi,
hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz.
Sadece seçim yaptığını zanneder.
Cahil toplumla seçim yapmak,
okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır!
Böyle bir seçimle iktidara gelenler,
düzenledikleri tiyatro ile
halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"AKEPENİN SREPNESİ VE Boşbakanı,Başkanlık sisteminin,Meclise geldikten sonra, Referanduma sunulacağını buyurdular.Türkiye’nin rejim bunalımı yoktur.ÇÜŞŞT!?Nedir bu Bülentlerden çektiğimiz!?Ha Arı,ha ARINÇ,Ha BÜLENT ERSOY?!

 

İzleyiciler

Blog Arşivi