5 Aralık 2012 Çarşamba

876/ARKASINI YIKARKEN ÖNÜNÜ BOKLATMAK!

OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir;05 Aralık 2012.

            “ARKASINI YIKARKEN ÖNÜNÜ BOKLATMAK!”
                                                            Türk Atasözü!
            Ben,bu sözü yaşlı bir Kadınımızdan duymuştum.Bir yakınımıza onun  beğendiğimiz kızı anlatırken,ol Yaşlı Teyze:
            “Çok iyi kızdır emme,arkasını yıkarken boklatır önünü! Demişti! Akademik geçmişi fikir hırsızlığna ve Cumhuriyet düşmanlığına dayalı Milli Eğitim Bakanımız Bay Ömer Dincer,okullarımızda kıyafet serbestisine  de soyunmuştu.Devrimlerin birer sembolle gelmiş olduğunu bilmekteyiz.KuvvayıMilli Hareketi kalpaklarla sembolleşmişti.Hatta bu konuda Sayın Samim Kocagöz’ün Kalpaklılar adlı bir özgün eseri de vardır.Atatürk’ten Korkanlar Hareketi de Türban ile iktidar olmuştu.Gerillacılık ta Dr.Che Guavera’nın/Çe Gavera/ünlü komando beresine bağlanmıştı.Okullarda Kıyafet serbestisi PKK’nın Peşmerge kıyafetine gelip te dayandı.Kendi okullarımızda bölücü yetiştirmeye soyunmak buna denir!İlahi Nine Sen ne büyük insanmışsın!

875/ONBAŞILIK GURURUMUZ KURTULMUŞTUR!

            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@gmail.com         
            İzmir;05 Aralık 2012.
            İleti yazımla birlikte:              
Tüm askerlik hizmetim boyunca ;emrimdeki askerlerim bana Osman Onbaşı Unvanını vermişlerdir.Hiç kimsenin önünde bel kırarak selam vererek onları utandırmamışımdır.Menemen'in
Hatundere Köyünden Ali Oğlu Alimeden olma Osman Onbaşı!
          NAPOLYON, HALİDE EDİP VE BEN AKLANDIK!
         Ankara 17’inci Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargısı  Büyük Hukukçu Sayın Rıza Şahin,bir davayı reddederek yüreciğime su serpmiştir!Olayı tüm boyutları ile anlatayım:
         Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart’ın Fransız Ordusundaki Unvanı “Küçük Onbaşıdır”!Napolyon da bu unvanını yaşadığı sürece onurla kabul ederek zaferden zafere koşmuş, imparator unvanına sarıldığında,18 Haziran 1815 tarihinde Waterlo’da yenilmiş,imparatorluğu da gitmiş,imparator unvanını da yitirmiş,Onbaşı unvanı ile tarihteki yerini almıştır.
         Rahmetli Halide Edip te, Garp Cephesi Karargahında Onbaşı rütbesiyle göreve başlamış, zaferden sonra da Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in peleriniyle birlikte Başçavuş rütbesini de alarak emekli olmuştur.Kara harp Okulunda;İç Hizmet dersimize giren ve Ulusal Kurtuluş Savaşımızdaki tüm muharebelere de iştirak etmiş olan yaşlı Bir Piyade Albayı Komutanımıza bir soru sormuştuk:
         “Nasıl bir subay olalım Komutanım!”,
         Rahmetli Komutanımız,Mareşal Fevzi Çakmak’ın Bursa ışıklar Asker Lisesi komutanına yazmış olduğu bir mektubu okuyarak yanıt vermişti:Rahmetli Mareşal:
         “Orada subay değil,onbaşı yetiştirmelisin!” Demiştir.
          Asker Liselerini bitiren asker öğrencilerin Harbiye’ye gelmeden önce de Altı ay süre ile bir piyade mangasının sıra eri olarak staj yaptıklarını da anlatmışlardı.Bu özeri benim zihnime kazınmıştı:”iyi bir Onbaşı olabilmek!”
         Ben,emekli olana kadar,çalışmış olduğum her birlikte,  Osman Onbaşı olarak anılmaktan onur duymuşumdur!
         Antakya’da kışla yapmak üzere kamulaştırmış olduğum çok geniş bir arazinin adını da”Osman Onbaşının Çiftliği” koymuşlardı. Bir kere bile olsun subay olmadan emekli olmuştum.Rahmetli Uğur Mumcu,kendisini  er olarak askerlik yaptırtanlara tarihi bir yanıt vermişti:” Türk Ordusunda,Siyasi iktidarlara yalakalık yapacak bir Orgeneral olmaktansa Er olmak benim için en büyük onurdur!”Ama,ben hiçbir makam sahibinin önünde de Piza selamı vermemişimdir!Siyasilere eğilmiş bir on

İzleyiciler

Blog Arşivi