OSMAN TÜRKOĞUZ
İzmir; 20
Şubat 2009/03 Ağustos 2013
Arkadaşlarımdan
birisi, küçük parkta önüme çıktı:”Sayın Türkoğuz, dün bir program seyrettim ve
gururlandım.Size de duyurayım dedim!Fatih Sultan Mehmet ile Atatürk, “Hektor’un
intikamını aldık!”Demişler.”Dedi.Bendeniz de:Ben,bu konuda Dört sene önce bir yazı yayınladım,İnönü
Üniversitesinin Atatürkçü Gençleri de bu yazımı dergilerinde yayımlamıştı. Arşivimden
çıkartarak size de ileteyim!”Dediğim de arkadaşım biraz nadim oldu! PS:
Balçova’daki Agamemnon kaplıcaları başka bir kıral olan Agamemnon’a aittir.
NEDEN AGAMEMNON’DA
İMZA!
“Bu coğrafya’ya lâyık bir ulus olduğumuzu kanıtlayamazsak; kara
gözümüzün hatırı için, bizi bu coğrafya’da yaşatmazlar.”ATATÜRK
“Tarihlerini
bilmeyenler, hep çocuk kalırlar.” Bir Romalı Bilgin
Sınırları belli bir ülke üzerinde
örgütlenmiş millete, devlet denilir. Devletin ülkesi üçe ayrılır:
1-Kara
ülkesi,
2-
Hava ülkesi,
3-Deniz ülkesi.
Tüzel kişiliğe sahip olan devlet,
ülkesi üzerinde devredilemez ve vazgeçilemez haklara sahiptir. Bir milleti
oluşturan bireylerin, devleti meydana getiren ulusun çok bilinçli olması
gerekmektedir.
Bizlerin
normal bir davranışmış gibi sergilediklerimizi asla yapmaması gerekir.
Denizleri kirletmemesi, ormanları yakarak güç sahiplerinin kullanımına verdirmemesi,
havayı kirletip, çevre dengesini bozarak canlıların yok olmasına neden olmaması
gerekir.
Kısaca
anlatmak gerekirse, torunlarından ödünç almış olduğu bu vatanı, daha da
güzelleştirerek, onlara bir cennet olarak teslim etmesi gerekir. Kısacası, tanık
olduğumuz olumsuzlukları yapmaması gerekir.
Yeraltı
zenginliklerimiz yabancıların ellerinde, tarihi kalıntılarımız talancılar ve
vurguncuların ellerinde, bilimsel kazıları yapanlar ve finanse edenler hep
yabancılar.
Ülkemizin
dört bir yanı yasak kazıcıların talanına terkedilmiş durumda. Truva hazineleri
Rusya’da müzede özenle sergilenmektedir. Halikarnas Kralı Mozole’nin görkemli
anıt mezarı Londra’da sergilenmekte. Bergama’dan kaçırılan anıt, Berlin’de
sergilenmekte.
Uşak
Müze müdürünün sattığı söylenen DENİZATI, kim bilir hangi koleksiyonda
saklanmakta.
Kısaca
anlatmak gerekirse, ÜLKE BİZİM AMA ÜLKEMİZİN NE ALTINA NE DE ÜSTÜNE SAHİBOLAN
BİZ DEĞİLİZ, BAŞKALARI!
Fransızlar; Antakya’da, 360 höyük
açarak, çıkardıkları mozaikleri Tunus’a kaçırmışlar. Bugün, dünya’nın en büyük
mozaik müzesi Tunus’tadır.
Çanakkale Muharebeleri devam ederken;
Fransızlar ve İngilizler, muharebe sahasında, muharebe hattının hemen gerisinde
kazı yapmışlardır.
Ege denizindeki Milo adasından
çıkarılarak, 750 Fransız Frangına satılan Milo Venüs’ü LOUVR MÜZESİNDE, özel
bir salonda ve özel bir koruma altında sergilenmektedir.
Bu konudaki
vurdumduymazlığımız başımıza öyle dertler açmaktadır ki, GAFLET, DALALET VE
İHANET SAHİPLERİNE ANLATABİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Durumumuzun genel çerçevesini çizdikten
sonra, asıl konumuza dönebiliriz.
İngilizler, gururlu bir millettirler,
bu durumlarını göstermekten de, ayrıca gurur duyarlar.
Çanakkale
boğazını zorlayan ve yenilerek, gerisin geriye boğaz önü adalarına dönen
İngiliz Donanmasının amirallik gemisi Quen Elizabeth zırhlısıydı.
Bir
tetik çekişte, Türk mevzilerine 8,000 Kg. Topçu mermisi atan ve 800.000.000
Sterline mal olan bu gemi, İngiliz Amirali, Tümamiral Sir Artur Galthorp’un
sancak gemisiydi.
30 Ekim 1918 tarihinde; Limni adasının
Mondros limanında demirli bulunan bir İngiliz gemisinin içersinde, ateşkes
anlaşması imza edilerek, Osmanlı devleti ile bağlaşık devletler-İngilizler,
Fransızlar ve İtalyanlar- arasında savaş fiilen sona erecekti.
Koskoca
Amirallik gemisi Quen Elizabeth durup, dururken; İngilizlerin Akdeniz Filosu
Komutanı bir amiralin, bağlaşık devletler adına, ATEŞKES İMZASI İÇİN KÜÇÜCÜK
BİR SAVAŞ GEMİSİ OLAN AGAMEMNON’U seçmesini İngiliz gururu ile bağdaştıramadım!
Bu
işte bir oyun olduğunu düşündüm. Tümamiral Sir A.Galthorp, İçlerinde, Hamidiye
Kahramanı ve Eski Bahriye Nazırı Miralay Rauf Orbay’ın da bulunduğu Osmanlı
ateşkes heyetine ateşkes belgesini zorla imzalattırmıştır.
Ateşkesin
7’inci maddesiyle de önemli bölgelerimiz işgal edilmişti
Birinci Dünya Savaşı’nın galipleri,
Paris’te Bouloğne ormanında, bir vagon içersinde Almanlara ateşkes anlaşmasını
imzalattırarak, ol vagonu müzeye kaldırmışlardı.
İkinci
Dünya Savaşında; Fransa, Almanlara yenilince de; Hitler, aynı vagonu bir ormana
çektirerek bu vagonun içersinde Fransızlara kayıtsız ve dahi şartsız teslim
anlaşmasını imzalatmıştı.
Bir
hava hücumunda, bu vagon isabet alarak parçalanmıştı.
11 Ekim 1922 tarihinde; Mudanya’da
bir Rus tüccarına ait konakta, İngiliz, Fransız ve İtalyan delegelerine Ateşkes
Antlaşmasını imzalatmıştık.
ULUSAL
KURTULUŞ SAVAŞINDA YUNANLILARLA SAVAŞMIŞ, BAĞLAŞIKLARLA ATEŞKES ANLAŞMASINI
İMZALAMIŞTIK! BU ANLAŞMANIN İMZASI İLE
BİRLİKTE, MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI VE DAHİ SEVR ANLAŞMASI HÜKÜMSÜZ
KILINIYORDU!
Bu,
AGAMEMNON’DA İMZA olayı benim çok merakımı çekmişti Konuya nereden ve nasıl
yaklaşacağımı biliyor gibiydim Elimde, üç önemli başvuru kaynağı vardı:
1- Vergilius’un AİNEAİS-AENEİS, AENEİD-
DESTANI;
2- Ovidius’un Aşk Sanatı, M. Ö. 43-M. S.18,
3-TRUVA SAVAŞI VE MİTOLOJİ.
1- PUBLİUSVERGİLİUSMARO,
(M.Ö. 15 Ekim 70- 21 Eylül.19) yılları arasında yaşamış, ETRÜSK KÖKENLİ BİR
İTALYAN ÇİFTÇİSİNİN OĞLUDUR. M.Ö.29 senesinde yazmaya başladığı destanının
konusu, Roma imparatorluğunun kuruluşu, Roma’nın yapılışı ve Truva Kralı
PRİYAMOS’UN YEĞENİ KAHRAMAN AİNEAİS’İN YAŞAM ÖYKÜSÜDÜR. Vergilius, ölümünden
önce, 12 türkülük bu destanı üzerinde, üç sene daha çalışmıştır. Destan, Roma
tarihinin en büyük edebi ve kutsal eseri olarak kabul edilir. Beni, aradığım
sonuca bu destanın götüreceğini anladım.
Birazda
mitolojiyi karıştırırsam, AGAMEMNON’UN SIRRINA ULAŞACAĞIMA KARAR VERDİM.
2- Ovidius’un aşk sanatında aşk var,
sevgi var, aşk teknikleri var, AGAMEMNON YOK! Bu şansız ozan için Emerson: ”Buğdaylar
başak verdiği sürece Ovidius’un AŞK SANATI OKUNACAKTIR.” demiştir!
Bu
şansız ve bahtsız ozan, İmparator Avgüstüs’ü, öz kızı Janet ile insest ilişki
içinde gördüğü için, Köstence’ye sürülmüş, orada da ölmüştür.
Bendeniz, yukarıda listesini
verdiklerimden bir harman yaparak, huzurunuza geldim.
AGAMEMNON; M. Ö. 1200’LÜ yıllarda,
birleşik Helen ordularının başkomutanı olarak TRUVA’YA çıkan, dokuz sene süren
bir savaştan sonra, hiyle ile Truva’yı işgal ederek, yakan ve yıkan, Truva
halkını kılıçtan geçiren AKHALARIN KRALIDIR. Yunan mitolojisinin en büyük ve
adından en çok söz ettiren, adı tanrı adları ile bir tutulan Kahramanıdır.
ARGOSLUDUR, Kardeşi Menelaos ta Isparta Kralıdır. ATREUSOĞLU diye de anılır.
PELOPS VE TANTALOS’UN soyundandır.
Anası Aerope tarafından, Girit’teki
MİNOS soyu ile de bağlantısı vardır.
ZEUS İLE EUREPA’NIN OĞLUDUR. Tanrı
Zeus’un bir kuğu şekline girerek, gölde yıkanmakta olan Leto ile
çiftleşmesinden doğan kızı KLYTAİMESTRE ile AGAMEMNON evlenir.
ÖTEKİ
KIZI HELLEN ile de MENELAO EVLENİR.
Bu devirde; Truva’da, PRİAMOS adında
bir Kral hüküm sürmektedir.
Truva’nın ilk Kralı Zeus’un
Elektra’dan olan oğlu DARDANOS’TUR.
Priamos’un
Hekabe’den olan çocuklarının en ünlüleri,
*HEKTOR,
*KASSANDRA,
*PARİS’TİR( ALEKSANDROS) Kassandra, olacakları
daha olmadan önce, bilmesine karşın; Apollon ile sevişmediğinden, Apollon,
ağzına tükürdüğü için, kendisine kimseler inanmamaktadır!
Kral Priamos’un tanrı soylu bir yakın
akrabası vardır: Adı, ANKHİSES’TİR İDA-Kaz dağı-dağında sığırlarını güderken,
Tanrıça Afrodit tarafından görülerek beğenilir.
Afrodit,
tüm Güzelliğini kullanarak, Ankhises’i baştan çıkarır. Sevişirler. Bu sevişme
esnasında, tüm yabanıl hayvanlar da çiftleşirler.
İşte bu sevişme olayından sonra Ünlü
YİĞİT AİNEAİS (AENEAS-AİNAİS)) dünyaya gelir.
Ankhises,
Dardanie şehrinin yöneticisidir. Priamos’un Hekabe’den olan oğlu HEKTOR ile
Truva savaşının tüm yükünü omuzlarında taşırlar.
Paris dünyaya geldiğinde; Kassandra,
Paris’in Truva’nın başına büyük bir söylemesine hiç kimse kulak vermez.
Bir
önlem olarak, İDA DAĞI’NA-KAZDAĞI- bırakılan Paris’i bir ayı büyütür. İDA
DAĞININ bir eşi de Girit’te vardır. Girit Kralının kızının adı İDA’DIR. Zeus
te, bu dağdaki bir mağarada; AMELTAHİ adlı bir keçi tarafından beslenmiştir.
Biz
Türkler, Kaz Dağına Bir SARIKIZ EFSANESİ yerleştirmişiz. Yerleştirmesine
yerleştirmişiz, ne yazık ki, içini ARAP MOTİFLERİYLE DOKUMUŞUZ. Sarıkız *Hz.
Ali*Hz. Fatma, Sarı Kız *Hz. Fatma *Salmanı Farisi—Hz. Ali *Hz. Fatma *Salmanı
Farisi, Üçler, dokuzlar ve yirmidirler sürer, gider!
PELEUS
ile THETİS’İN düğünlerine davet edilmeyen Tanrı Eris, üzerinde, ”EN GÜZELİNE”
YAZILI bir altın elmayı, düğün meydanının ortasına fırlatıp, atar.
Tanrıça
HERA, AFRODİT VE ATHENA’NIN güzellikleri söz konusudur. Baş tanrı ZEUS, BU
YARIŞMANIN HAKEMLİĞİNİ PARİS’E verir! Kaz Dağına, PARİS’E koşan üç tanrıça,
Paris’i kandırma yarışına girişirler.
Tanrıça
Hera, Asya Krallığını; Afrodit, sonsuz akıl ve başarıyı; Afrodit te, GÜZEL
HELENA’NIN aşkını vaat etmiştir. Paris, Güzel Helena’nın aşkını tercih etmişti.
Paris,
Isparta sarayına, Kral Menelaos’un misafirliğine gider. Kral Menelaos’un Girit
adasında bulunan büyük babası Katreus’un cenaze törenine gitmesiyle, meydan Paris’e
boş kalır. Paris, Güzel Helen’i kandırarak, tüm çeyizleriyle birlikte, Truva’ya
kaçırır.
Derhal,
güzel Helen’in çeyizleriyle birlikte iadesi istenir. İade istemi yanıtsız
kalınca; bütün siteler birleşerek, Kral Agamemnon komutasında güçlü bir ordu kurarlar.
Argos’ta toplanan birleşik ordu, Aulis’e hareket eder.
Üç
gün süreyle, deniz rüzgârlarının esmemesi üzerine; başkomutan Agamemnon,
dünyalar güzeli kızı İphigeneia’yi- İFİJENİ- tanrılara kurban eder.
Bu
eylemi ve dokuz uzun sene evinden ayrı kalması, Kral Agamemnon’un ölümünü
hazırlamıştır.
Bendeniz; tamamen aklımda olan bu
öyküyü ne diyecekler diye; bir, iki yerde anlattım.
Aydını,
yarı aydını ve kaskatı beyni asırların tecavüzüne uğramış olanı aynı tepkiyi
gösterdiler: ”İSLAMIN TARİHİNİ ÖĞRENMEMİ”, sağlık verdiler.
Ben,
her şeyden önce TÜRKÜM, İNANCIM DA BANA AİTTİR.
Elin
İngiliz’i, Fransız’ı ve İtalyan’ı ve Rum’u benim ülkeme ve benim ülkemin
tarihine sahip çıkıyorlar; ben, bana ait olmayanlara sahip çıkmaya
zorlanıyorum.
Besançon
Üniversitesinde; yaz kurslarına devam ederken; beni derinden yaralayan bir
olayla karşılaştım. Fransızca öğretmenimiz Madam Holtzer, Hektor’un anasının
adını bir Amerikalı kovboy’a sordu. Benim Troya- öyle diyorlardı- savaşlarını
ve Anadolu Mitolojilerini anlatmama akıl erdiremediler. Dedim ki:
“-Kral Priamos Dedem, Hekabe Ninemdir. Hektor
da Anadolu’nun ilk Mustafa Kemalidir.”
Beni;
okuldaki Profesörler yemeğe aldılar ve Napolyon’a ve Çanakkale Muharebelerine
dair sorular sordular. Ülkemizin altına ve tarihine sahip çıkamazsak birileri
gelir; gözümüze baka, baka; önce ülkemizin tarihine sahip çıkar sonra da
ülkemize sahip çıkar!
Bendeniz,
Batılının masalını kanıtlamak için bazı şeyleri sizlerle paylaşmak zorundayım.
Truva çarpışmaları, her iki tarafın
yiğitlerini birer, birer bitirir. PATROKLAS, SARPEDON’U; HEKTOR PATROKLASI;
AŞİL DE-Achille- HEKTOR’U öldürür.
Aineais, aslanlar gibi savaşırken ağır
bir taşla yaralanır. Annesi Afrodit, fırtına gibi yetişerek, oğlunu mutlak bir
ölümden kurtarır.
Tanrı Poseidon da, Aineais’in ölümünü
istemez.
Kalhas’ın ünlü tahta at oyunu ile Truva
düşer, yakılır ve yıkılır.
Philoktedes’in attığı bir okla,
kasığından yaralanan PARİS TE ölür.
Prens Aineais; seksen yaşındaki kör
babası Ankhises’i sırtına alır, oğlu Askanios’un da elinden tutarak İDA DAĞINA KAÇAR.
Oradan
İtalya’ya geçer. Yanında, Truva’dan kaçırdığı kutsal heykel PALLADİON ile Tiber
kıyısına iner. PALLANTEA ŞEHRİNİN BULUNDUĞU YERE VARIR. Oradan da, sonunda,
üzerine Roma şehrinin kurulacağı PALLANTİNUS tepesine geçer. Burada, yerli
krallarla ve Yunan göçmeni krallarla savaşır.
Ünlü Vergilius- VİRJİL-, bu yiğidin
öyküsünü destanlaştırır.
Ünlü Vergilius-VİRJİL-, bu yiğidin
öyküsünü destanlaştırır.
EFSANE BU YA; BU ÜNLÜ YİĞİT AİNEAİS,
İngiltere’ye geçer.18’inci asra kadar, İngilizler bu yiğidin sulbünden
geldikleri inancına dört elle sarılmışlardır.
Truva Savaşı; Yunan Yarımadası kralları
ve bağımsız şehir devletleri birleşerek, Anadolu’yu birleştiren Truva’ya karşı
yapılmıştır.
Hektor,
Anadolu birliğinin kurucusu Mustafa Kemaldir.
Osmanlı imparatorluğunu yıkmak için
Gelibolu önlerine gelen batılı güçler; Haçlı güçlerine ek olarak Yunan
mitolojisini de ek güç olarak yanlarına alıp gelmişlerdir.
Hz.
Davut’un bir sapan taşı ile öldürdüğü DEV GOLYAT’I DA, BİR TÜRK TORPİLİ İLE
BATIRILAN, bir savaş gemisi yaparak gelmişlerdir!
TRUVALI PRENS AİNEİAS’IN TORUNLARI
OLDUKLARINI İDDİA EDEN İNGİLİZLER, FATİH AGAMEMNON’UN MİRASÇILARI OLARAK TA
TARİHİMİZİN HUZURUNA ÇIKMIŞLARDIR!
BU SEFER;
KARŞILARINA, YENİLMİŞ HEKTOR YERİNE, ONUN İŞİNİ TAMAMLAMAYA KARARLI MUSTAFA
KEMAL ÇIKMIŞTIR!
Büyük Taarruz’un başarılı bir şekilde
ilerlemesini gören Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal; Döner’deki Yunan
ihtiyat kolordusunun kıpırdamadığını öğrenince; kalpağını yere çarparak, Yunan
Başkomutanı Hacı Anesti’nin Anasının kulaklarını çınlatarak:
“HEKTORUN İNTİKAMINI ALIYORUZ!”,
demişti!
Elimizde; Fatih Sultan Mehmet’in Papa 2’inci Pius’a yazdığı bir
mektup var. Rahmetli Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın bir bilimsel sunusundan
öğreniyoruz.
Papa ikinci Pius, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışı üzerine
büyük bir haçlı seferi düzenlemek için çok gayret sarf etmiştir. Roma’da, kır
gezisinden dönerken, AŞK ÇEŞMESİNDE-Trevi-, Türkler aleyhinde etmiş olduğu
bedduası da ünlüdür.
VATİKAN’DA İMZALANAN AVRUPA BİRLİĞİNE
KATILIM SÖZLEŞMESİ, 2’İNCİ PİUS’UN DEVASA HEYKELİNİN BULUNDUĞU SALONDA
İMZALANMIŞTIR.
Sayın A.Gül ve Sayın RTE; bu salonda ve bu görkemli heykelin
ayakları dibinde, bu sözleşmeyi imzalamışlardır!
Fatih Sultan Mehmet, Papa Pius’a:
-“Biz, sizinle akrabayız. Hektor’un ve
Truva’nın intikamını Rumlardan almak isteyen bizlere niçin karşı çıkıyorsunuz!”
BÜYÜK TÜRK TAARRUZUNDA; DÖĞER’DEKİ
YUNAN İHTİYAT KOLORDUSU’NUN KIPIRDAMADAN BEKLETİLDİĞİNİ ÖĞRENEN BAŞKOMUTAN
MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMALKALPAĞINI YERE ÇALARAK:
“ÖPTÜM ANANI HACI ANESTİ, HEKTOR’UN
İNTİKAMI ALINACAKTIR!”, DEMİŞTİR.
İngiltere kraliçesi 2’inci Elizabeth’in
kocası, Sakarya’da yendiğimiz Yunan 2’inci kolordu komutanı Korgeneral Prens
Andrai’nin oğludur.
Ulusal Kurtuluş Savaşımıza yüzbaşı
rütbesiyle katılan ve sonradan Yunan Kralı olan Paul’ün kızı Prenses Sofia,
İspanya Kralı Don Juan’ın eşidir.
BİZLER, ASYA BOZKIRLARINDAN GELENLERLE,
ANADOLU’DA KALANLARIN OĞULLARI VE KIZLARI OLARAK, ANADOLU UYGARLIĞI GELENEĞİNİ SÜRDÜRMEYE KESİN KARARLIYIZ.
Arap
bülbülleri boşu, boşuna ötedursunlar!
TAHTA
AT oyunu ile Truva’yı ele geçirerek, yakıp, yıkan Kral Agamemnon; Truva Kralı
Priamos’un güzel kızı KASSANDRA’YI KAPATMA olarak alıp, sarayına döner. Isparta
Kralı Menelaos, bir manastıra sığınan güzel Helen’i alıp, o da sarayına döner.
Kral
Agamemnon’u sarayında, bir acı son beklemektedir. Agamemnon’un öz amcaoğlu
Aigistihos ile sevişen Klytaimestra, kızı İfijeni’nin kurban edilmesi nedeniyle
de, Kocası Kral Agamemnon’a diş bilemektedir. Gözünü kırpmadan, Kassandra’yı ve
Kocası Kral Agamemnon’u öldürür.
İtalya’da
bir tren yolu geçidinin adı KASSANDRA’DIR.
Fatih
Sultan Mehmet’in Papa 2’inci Pius’a yazdığı mektup ta ortadadır. İtalyanlar,
Anadolu’dan İtalya’ya göç etmiş akrabalarımızdır; onlar da Anadolu’dan pay
isterler.
Anadolu
birliğinin Hektor’u MUSTAFA KEMAL’DİR. MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASINI ORUSPU
AVRATLI AGAMEMNON’UN SARAYINDA İMZALATSALARDI, NE YAZARDI! ÜLKE BİZİM, MİRAS
BİZİM, TARİH BİZİM, KÜLTÜR BİZİM OLDUKTAN SONRA! Sentezcilere okkalı bir selam
da bizden olsun!
PARİS
adı Fransa’nın başşehrine verildiği gibi, SİİRT’TE DE BİR KÖYÜMÜZE DE
VERİLMİŞTİR.
Aleksandros
ismi de, Alekandr ve İskender olarak sürdürülmektedir.
Yunanlılara
da, HELEN’İN ÇOCUKLARI DENİLMEKTEDİR!
Mareşal
Gazi Mustafa kemal, Anadolu’muzun tapusunu ararken; tüm geçmişimizi bir kalemde
silip, “400”
çadırlık bir göç öyküsüne köklerimizi bağlamak akıl kârı değildir. Elin
oğulları, HİTİTÇEDEKİ WATER-SU- KELİMESİNE VE BİR DESTANA DAYANARAK,
Anadolu’dan pay isterken, hala uyutulmamıza ne denir!/NU Ninda-a NEZZATTENNİ
VÂDER- MA EKUTTENNİ!”şimdi sen ekmek yiyecek
ve sonra su içeceksin!”sağ olasın Hrozni!/
Başka
kavimlerin yağmaya dayalı gazve baskınlarına, kendi sosyolojimizi oturtma
eylemcilerine ne söylesek azdır, ”GEÇMİŞLERİNİ BİLMEYENLER, HE ZAMAN
ALDATILACAK BİRER ÇOCUKTURLAR.”
ALTINA VE ÜZERİNDEKİ GEÇMİŞİNE SAHİP
OLAMADIĞIMIZ TOPRAĞIMIZA NASIL SAHİP OLABİLİRİZ!
Kaynakça
1-Homeros
Destanları,
2-Azra
Erhat, Mitolojik Sözlük,
3-Çanakkale
Destanı.
4-Tarihöncesi
Manisa, Manisa Turizm Derneği.
5-CEREM,MEZARLAR VE BİLGİNLER.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder