13 Temmuz 2013 Cumartesi

1079/NEYZEN TEVFİK KOLAYLI'DAN1


            TC.

OSMAN TÜRKOĞUZ


İzmir;12 Temmuz 2013


                              NEYZEN TEVFİK KOLAYLI’DAN

         Neyzen Tevfik Kolaylı,24 Mart 1879 tarihinde;İzmir Vilayetinin Bodrum kazasında dünyaya gelmiş,28 Ocak 1953’te İstanbul’da vefat etmiştir.Rüştiye okulu öğretmenlerinden  Hasan Fehmi Efendinin oğludur.Ney çalmaya Bodrum’da başlamış;babasının Urla’ya tayini nedeniyle de Urla’da ve İzmir’de Ney çalmasını sürdürmüş;bir ara Abdülhamit’in şerrinden Mısıra kaçmış,Mısır’da ve geri döndüğü İstanbul’da ney çalmayı ve Hicivlerini yazmayı sürdürmüş,sür normal bir Haçcavımızdır.Tanrımız Rahmet eyleye.1948 senesi kışında Rahmetliyi Galata Köprüsünde görmüştüm.Para ve paye için şiir yazan Osmanlı aydınlarından değildir.Mısır’da tanışmış olduğu Şair Eşref te aynı meşreptendir.Allah’ı bile hicvetmekten çekinmez:

         “Serserinim düştüm aşkınla meye,

         Nasıl girdin elimdeki şu neye!

         Hem seversin beni Neyzenim diye;

         Hem de sarhoş diye destan edersin!”

         Bizde genel seçimle halkımızı temsil etmek için Meclise girenlere önce Mebus, sonra Saylav sonra da Milletvekili denildi.Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk Mebusları Türkiye Cumhuriyetinin temelini atan birer kahraman ve doğruluk abidesiydiler.1946’dan sonra durumları çok değişti.Neyzen Tevfik kolaylı Merhum da bunları hemen hicvetti:

         “Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler,

         Kimi Alçak; kimi Deyyus, kimi Hırsız dediler.

         Künyeni almak için partiye ettim telefon;

         Bizdeki kayda göre şimdi o mebus dediler.”

         Bugün onlara Halkımızın  çok üstünde Milletvekilleri diyoruz,yapmış oldukları işlere karşın aldıkları paraya da” Parmak Kaldırma Avantası” Diyoruz.Dokuz yüzün üzerindeki suç dosyalarının ağırlığı altında vicdanlarını kararttıklarını da biliyoruz!        

“Medreselere de devam etmiş;Medrese rezaletleri,Mollaların kendilerini gözetmeleri,Odalık,Cariye ve Hülle meseleleri Neyzen Tevfik’e çok azap ve üzüntü verdiğinden Softaları şöyle yermiştir:”

                   “Bir çürük kürsü ile etmiştir,

                    Dincilik sanatı ibrâz’ı dehâ.

                   Kisve’i zühd’ü tesâd altında

                   Gözlerinden işer,erbâb’ı riyâ.”

         “Utanırdım garazım menfaatinden korkar,

         Yoksa her şeye müsait o sarık,o kanlı yular!

         Sargı sarmış gibi bir kör çıbana, manzarası,

         O kızıl fes, o Grek damgası yüzler karası.

         Taşıdı Yüz sene bu illeti biçâre vatan,

         O cinâyet sürüsü gitti sılâya karadan!”

“Olmadım meftunu malın,sim’ü zerin,

Zevk’u şevku”ney”le “mey”dir rind’i âzâdeserin.”

         “Tanrı mekândan münezzehtir,

         “Ben de metelikten münezzehim!”

“Gitme mâziye çıkan o izbe,o kanlı yolda,

Bil ehemmiyetle!Seni karşılayan Şeytandır!

Aldatır lâfz’ı uhuvvet ile,tekin ol,kanma;

Müslümanlıkta nifak an’ane’i imândır!”

Hilmi Yücebaş, Neyzen Tevfik

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi