29 Ekim 2012 Pazartesi

839/ME-HA-PA'DAN NE Mİ İSTİYORUM?AKIL!


            OSMAN TÜRKOĞUZ
            osmanturkoguz@gmail.com
            İzmir;29 Ekim 2012.

                        ME-HA-PA’DAN NE Mİ İSTİYORUM:
                        SADECE VEDAHİ SADECE AKILLI OLMASINI!
ME-HA-PE Genel Başkan Adaylarından Seyfi Şahin Beyimiz bir kelam etmiş ki demeyin gitsin. Seyf, Arapça kılıç demektir. Basına yansıyan  yanlışlarla dolu palavrasını  önce okuyalım da sonra düzeltelim!
         “Anıtkabir Yunan Akropol’üne benzemektedir. Biz bunu değiştireceğiz ve Atatürk’ün kabrini Türk eseri haline getireceğiz.Sütunları Yunan sütunu gibi.Biz o sütunların köşelerini yuvarlaklaştıracağız,üzerine kubbe koyacağız.Kabrinin üzerine de”Ruhuna Fatiha” yazdıracağız!”                                                     Önce bir soru sormak gerek: Kiminle? Fethullah Gülenle mi?”Dâhili ve Harici Bedhahlar”la mı?”Yoksa devşirme ve dönme dölleri ile mi?!
Yerim dar olmasaydı, Türkçemizdeki Yunanca kelimelerin bir listesini de verebilirdim.Akropol aslında Akropolis olarak söylenmektedir.Bir bina ve yapı adı değil de;yüksekçe bir yerdeki  bir yerleşim alanı adıdır.Akro=Yüksek,Polis=Şehir,birleşik bir kelimedir Yunan ve Latin kökenlidir.Akropol’ü eski Yunana mal etmek cehaletin ve insanlarımızın kafasındaki Yunan görüntüsü ile özdeşleştirmenin eseri olsa gerektir.Anadolu’muzda yaşamış olan Lidya  ve Kayra uygarlıklarında da aynı
amaçla Akropol kullanılmıştır.İki amaca yöneliktir bu kullanmalar.
         1*Savaşlarda; Yaşlı,Kadın ve çocukların güvenle barındırılmaları için şehirden uzak ve yüksek bir yerde barındırılmaları için yapılmış muhkem yapı.
         2*Barış zamanlarında da öldürücü ve bulaşıcı hastaları toplumdan uzaklaştırarak tecrit etmek için kullanılan aynı özelliklerdeki yapı. Örneğin:Tifo,Kolera,Cüzam vd.Gibi hastalıklılar.

    Tepesi aksanlı A ile yazılan AKROS ya da AKRON=Uç, Ekstrem ve tepesinde anlamındadır. Dosya: Acropolis-panorama-night. jpg

        Akropol’deki Parthenon MÖ:Beşinci yüzyılda Atina Site Devleti tarafından,Dor nizamında yapılmış bir kültür merkeziydi.MÖ:491’deki Pers istilasında yakılıp,yıkılarak talan edilmişti.Osmanlılar Atina’yı da işgal ettikten sonra,1456 Senesinde,Parthenon’u camiye çevirerek İslami ibadet yeri yapmışlardı.Sonra da cephanelik olarak kullanmışlardı.26 Eylül 1687 tarihinde Venediklilerin  Akropolü bombalamaları sonucu;buradaki Osmanlı barut ve cephanesinin infilakı sonucunda bu görkemli eser yıkılmıştı.Parthenon adının,Ünlü Heykeltıraş Fidas’ın fildişi ve altın karışımı yarattığı Athena Partenos adlı heykelinden geldiği de söylenmektedir.1801 senesinde;Üçüncü Selim’in izni ile akropoldeki enkazı kaldıran İngiliz lord Elgin  Parthenon’daki heykelleri Londra’ya kaçırmıştır.Pariste;temeli 1743 tarihinde atılmış olan Parthenon’da Fransa’ya hizmeti geçmiş büyükler gömülmektedir.

        Şimdi bu Acemi AKP ruhlu Politikacımıza soralım: Fatih Camisinin sütunları Baalbek harabelerindeki eski tapınaklardan getirilmiştir. Bunları da nasıl Müselman yapalım!

        Gönlümüzün Mabedi Anıtkabir’e gelelim. Rasat tepe inşaat alanı olarak seçildikten sonra; uluslararası bir proje yarışması açılmıştı.Yirmisi Türk,Kırk yedi proje yarışmaya katılmıştı.Profesör Emin Onat ile Doçent Orhan Arda’nın projesi birinci seçilmişti.İhaleye çıkartılan Anıt’ın yapımına hemen başlanmıştı.Demokrat Parti iktidara geldiğinde,1954 genel seçimini kaybetme korkusu ile projede değişiklik yaparak,Altı Milyon Türk Liralık tasarruf masalı ile Anıt’ın üstündeki kubbeyi kaldırtmıştı.

        İbadet yerlerinin çatısını Kubbe ile örtme geleneği Hıristiyanlarla başlamıştı.532’de Nike ayaklanması sonucu yakılan ahşap kilisenin yerine yeni bir kilise yapma görevi A

Antemiyüs ve İsodor adlı iki mimara verilmişti. Ayasofya adı verilen bu yeni kilise de MS:537 tarihinde bitirilmiş ve  aynı tarihte de

 

 Bizans İmparatoru Jüstinyanus tarafından ibadete açılmıştır.  İslamda ilk cami de 17 Eylül 622’de, Hz. Muhammed’in Medine ye gelişi üzerine, kerpiçten dikdörtgen bir bina olarak yapılmış ve üzeri de hurma dalları ile örtülmüştü! Camilerin kubbeli yapılmasının örneği de kiliselerdir.Şimdi söyle bakalım ME-HA-PA’LI bu kubbeleri ne yapalım!?

Hiç yorum yok:

İzleyiciler

Blog Arşivi